1 hafta önce ingiliz gazetesi Daily Mirror'da "Manchester City'e büyük şok! Şampiyonlar Ligi'nden atıldı!" başlığı ile yayınlanan yazının sonunda dikkat çekici bir nokta vardı, bizzat gazete'nin editörü tarafından kaleme alınan yazının sonunda şöyle diyordu;

"Milan'ın Manchester City'nin biletinin kesildiği UEFA kurullarından Galatasaray istediğini aldı ve döndü, hiçbir ceza almadı, çünkü Galatasaray yönetimi iş bilen kişilerden oluşuyor, bağlantıları güçlü kişiler ve harekete geçmeleri gereken zamanı biliyorlar."

Bu bir ingiliz'in itiraflarıdır, Galatasaray sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da bağlantıları çok güçlü bir kulüptür, 1400'lerden beri var olan Galatasaray Lisesi Türk ve Dünya tarihine yön vermiş kişileri mezun etmiştir.
Galatasaray bir futbol kulübü değildir, Galatasaray bir spor kulübü de değildir, Galatasaray bir kimliktir, Galatasaray bir kültür'dür.

Metin Oktay şöyle demişti zamanında; "Galatasaray din gibi, mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır, bu nedenle Galatasaray'lı olmakla gurur duyarız."

Bu ülke'de birçok futbol kulübü var, ancak Ölüm Kalım maçına çıktığında Fener ve Beşiktaş daima Ölür. Daima istediğini alan ise sadece Galatasaray'dır.