En yakın üç arkadaşı kanlı bıçaklı düşman etti. En yakın arkadaşım cem'in 2 yıldır beraber olduğu Hande adında bir kız vardı. 1.65 boylarında sarışın ortalama bi tipi olan ama hep giydiği açık saçık kıyafetlerle öne çıkan bi kızdı. Biz ise ayrılmaz üçlü yada üç silahşörler gibi bişeydik. Üçümüzün yolları henüz 4 yaşındayken aynı apartmanda kesişmişti. O günden buyanada hiç kavga etmemiş hiç küsmemiştik taki bu kız hayatımıza girene kadar. Diğer arkadaşımın adı ise ardaydı. Arda yakışıklı ama yalnız takılan bir çocuktu. O zamanlar benimde çıktığım seda adında bir kız vardı. Haftada en az 3 kere hep birlikte cafeye gider takılırdık. Yani ben cem hande ve seda yanımıza ardada gelirdi. Sedayı sevmiyordum ama boşta değildim ona karşı. Cem ise handeyi
seviyordu. Taki cem ilkokuldaki ilk aşkı olan büşrayla birgün faceden konuşuncaya kadar. O günden sonra handeden uzaklaştı sürekli o kızla konuşuyordu ve gelgelelim en sonunda handeden ayrıldılar. Her ne kadar ona kızsamda en yakın arkadaşımı üzmemek için yanındaymış gibi yapıyordum.. Evde oturup tek başıma tv izlerken telefonuma bir mesaj geldi mesajı atan handeydi. Çok kötü olduğunu ve günlerdir ağladığını hayata küstüğünü anlatıyordu. Ben ise ona teselli veriyordum durmadan. 2 saat msjlaştıktan sonra bana: sen çok iyi birisin senle konuşmak bana o kadar iyi geldiki hakkını nasıl ödeyeceğim bilmiyorum dedi. Ben kızın bana yürüdüğünü azda olsa anlamış hadi uykun gelmiştir yat artık desemde kız beni dinlemiyordu. Olayın koptuğu mesajlaşma şöyleydi;
+Ağlamaktan yorgun düşmüşsündür hande hadi sen uyu.
-Uyuyamıyorum. Kendimi çok yalnız hissediyorum.
+biliyorum hande ama üzgünüm elimden bişey gelmiyor.
-Keşke yanımda olsan bana çok iyi geliyorsun.
+herzaman yanındayım merak etme.
-hayır bu bana yetmez gerçekten yanımda olmalısın.
+nasıl olabilirim?
-yarın bi kafede buluşalım mı noluur?
+bilmiyorum cem duyarsa sorun olabilir.
-sıçtırtma cemine o artık bana karışamaz gibtir olsun gitsin.
Bu konuşmadan sonra buluşmayı kabul ettim keşke kabul etmez olsaydım.. Bu konuşmamın hayatımı değiştiriceğini nerden bileyim..

Öbür gün şehrimizde pek bilinmeyen ve fazla kişinin gitmedği bir kafeye gidip handeyi çağırdım. 15 dakika sonra geldi ve başladık muhabbete. Konu konuyu açtı ve bana seda seni haketmiyor sen çok daha iyilerine layıksın gibi bazı söylemlerde bulundu ama ben hiç takmadım. Saat 7 gibi kalktık ordan hava kararmıştı. "Eve tek başıma gitmeyim beni zütürürmüsün" dedi. Elbette diyerek kabul ettim. Oturduğu mahalle itin uğursuzun çok olduğu biyerdi zaten. Neyse evlerinin bulunduğu o yarı karanlık sokağa geldik. Bugün için teşellür ederim deyip elini uzattı bende elimi uzattım ve el sıkıştık. Ama bu el sıkışması biraz uzun sürdü ellerimizi bırakmıyorduk. Sonra birden bir sessizlik oldu, o an sanki dünya durdu. Hande yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı beni sanki bir mıknatıs gibi çekiyordu. Dudaklarım ona doğru giderken. Düşünme yeteneğimi kaybetmiştim. Ve evet öpüştük hemde 2 dakika falan rahat hiç durmadan öpüştük. Sonra hande birden dudaklarını çekti ve yüzüme bile bakmadan dönüp gitti..

Eve gittiğimde şok içindeydim. Bunu nasıl yapardım. Hemde en yakın arkadaşımın daha yeni ayrıldığı sevgilisiyle. Ama o an hande benim için dünyanın en güzel kızı olmuştu sanki. Sürekli onu düşünüyordum aklımdan çıkmıyordu o an ama mesaj atmayada çekiniyordum. Gece saat 1 gibi bi msj geldi msjı atan handeydi. Aynen şöyle yazıyordu.
"Bana kızgınmısın bilmiyorum ama kendime hakim olamadım. Sen bana o kadar iyi davrandın ki artık senden başka bişey düşünemiyorum. Sakın cevap atma sadece okuman yeterli"
istediği gibi bende cevap atmadım ve olacakları beklemeye başladım. Öbür gün cem ve arda bana dün nerelerdeydin lan kayıptın falan dediler ben ise spor salonundan bir arkaşımın yanındaydım diye geçiştirdim. O günün gecesi handeden bir mesaj daha geldi.

Mesaj şöyleydi "allah beni kahretsin seni düşünmeden edemiyorum. Ben senin arkadaşının eski sevgilisiyim senin ise sevgilin var. Bu nasıl olabilir ha nasıl? Lütfen konuş bişey söyle. Adisin şerefsizsin de ama konuş lütfen"
Bu mesajın ardından bende bütün filmler koptu ve birden seni seviyorum diye bi mesaj attım inanın nasıl yaptığımı ben bile bilmiyorum ama birden oldu işte. Bu mesajı gören hande birden afallamış gibi yaptı ama onunda niyeti belliydi ve bana yarın gene buluşalım dedi ben ise kabul ettim. Artık düşünme yeteneğimi kaybetmiş ne derse yapıyordum...

Öbür gün buluştuk ve yine aynı kafeye gittik. Dünkü konuşamaların verdiği utançla pek bakamadık birbirimizin yüzüne ama 3 saat falan idare ettik. Ben yine onu eve bırakmak için yanında gittim. Saat akşam 5 ti. Evlerinin önüne geldiğimizde yukarı gelsene oturalım biraz buraya kadar yoruldun dedi. Ailen nerde diye sorduğumda babannemlere oturmaya gittiler geç gelirler dedi zaten kardeşi falanda yoktu. Eve çıktım oturdum televizyon izledik muhabbet falan derken kaçınılmaz son, yine öpüşmeye başladık. Ve en az 1 saat sadece öpüştük. Artık dudaklarım moraracak seviyeye gelmişti. Öpüşürken elleşirken birbirimze aşkım, sevgilim ömrüm diye hitap ediyorduk. resmen yasak aşk yaşamaya başlamıştık...

O gün eve gittiğimde hayatımın en mutlu günlerini yaşıyoru gibi hissediyordum. Hani yasak olan şeyler güzel oluyo ya öyle işte. Komşunun bahçesindeki meyve bize herzaman daha güzel geliyor derler ya öyle işte. Ama unuttuğum birşey vardı, en yakın arkadaşım cem. Nasıl yapardım bunu. Ama handeyi seviyordum aşık olduğumu düşünüyordum. Ama handenin huurlukları henüz yeni başlamıştı.

Artık arkadaşlarımla eskisi kadar takılmıyordum. Onları iyice gibtir etmiştim varsa yoksa handeydi. Onlar benim bu durumumu anlayamamış sürekli bana kızıyolardı. Ben ise onları takmayıp gibimin doğrultusunda gidiyordum. Handeyle hergün buluşuyor saatlerce öpüşüyor elleşiyorduk. En sonunda bende sedadan ayrıldım ve artık önümüzde bi engel kalmamıştı. Bu bi süre böyle devam etti.

Aradan biraz zaman geçti. Ben arkadaşlarımı 3 haftadır hiç görmemiştim hiç konuşmuyordum onlarla. Ama handenin bana ilgisi azalmıştı. Ne zaman msj atsam kısa kısa cevap veriyor ve telefondan fantezi yapmaya çalışsamda istekli olmuyor bazen hiç cevap atmıyordu. Beni deli etmeye başlamıştı resmen. Sinirimden duvarları yumrukluyor ağlıyordum. Handeyle iki gündür msjlaşmamıştım o gün öğlen saat 2 gibi cem msj attı mesaj söyledi: "kardeşim bizim kafeye gel sana bir sürprizim var" acaba bu sürpriz neydi? isteksiz bi şekilde birazda merakla çıktım yola

Kafeye vardığımda gördüklerim beni yıktı. En köşedeki masada cem ile hande sarılmış oturuyorlardı. Arkaları kapıya dönüktü ama hemen tanıdım onları. Biran dizlerimin bağı çözüldü oradan kaçmak istedim ama cem arkasını dönüp"oo kardeşim hoşgeldin" deyince kaçamadım. Mecbur gidip oturdum yanlarına.. Handenin benim geleceğimden haberi yokmuş cem msjı gizli atmış bana sürpriz yapmak için. Gerçekten büyük sürpriz olmuştu. Onlar karşımda sarılmış otururken gözlerim dolup dolup geliyordu. Hande o kadar çekinmiştiki tamam cem bırak artık desede cem bırakmıyordu. Gözlerim gülsede içim resmen kan ağlıyordu

inanın hayatımda bu kadar üzüldüğümü hatırlamam. Bazıları bilir iphoneda arazi ol diye bi uygulama var yani sahte arama. Programı çalıştırıp babamla konuşuyormuş gibi yaptım. Babam beni çağırıyo diye hemen çıktım ordan. Kafeden çıkar çıkmaz deli gibi koşmaya başladım. Nefesim kesilene kadar koştum ve bir sokakta bulduğum kaldırıma oturup hıçkıra hıçkıra ağladım

Akşam eve giderken büfenden bir 70 lik votka ve yanında yiyecek bişeyler aldım. Ailem evde değildi o gün. Saat akşam 8 gibi oturup içmeye başladım. Ama nasıl içmek.. Fon müziği olarakta müslüm babadan kör olsun bu aşkın gözü şarkısını açtım. içim alev alev yanıyordu. Gözyaşlarım bardaki içkiye damlıyordu. içkiyi arka arkasına sek içiyordum inanın içimin ateşi içkiden daha ağırdı hiçbişey hissetmiyordum. Sadece ağlıyordum

Saat gece 10 olmuştu kafam bir trilyondu. O anda bilirsiniz inanılmaz bi cesaret gelir insana. Telefona baktığımda handeden 10 cevapsız arama olduğunu gördüm. Hiç gibime takmayıp ayağa kalktım. Telefonu aldım ve direk cemi aradım; "bizim apartmanın arka sokağına gel cem beni bitirdin bende seni bitirecem" dedim. Cem ise olum noldu lan sarhoşmusun demeye kalmadan kapattım telefonu ve aşşağı indim. 10 dakika sonra cem geldi. Ben o soğukta üstüme bişey almadan çıkmıştım. Cem gelir gelmez, olum noldu lan kafan mı iyi ne dedin telefonda anlamadım dedi. Ben ise hiç konuşmadan sinirli bi şekilde ceme bakıyordum. Cem gelirken ardayıda aramış ve onunda gelmesi istemiş. Cem karşımda konuşmya devam ederken ben sadece susuyordum. Ve birden bi hışımla cemin ağzının üzerine yumruğu koydum. Cem ne olduğunu anlamadan yere yıkıldı ben ise üstüne çıkıp yumruklamaya devam ettim..

Bir yandan vururken bir yandan nasıl yaptın lan huur çocuğu nasıl diye bağırıyordum. Cem birden beni tutup yere yatırdı ve ellerimi tuttu. Ne diyon lan sen adam gibi konuş ne yaptım dedi. Ben ise sakince bırak beni deyip ayağa kalktım. Ben handeyle senden ayrıldıktan sonra konuşmaya başladım lan aşık oldum aşık diye bağırdım. Cemin birden nutku tutuldu ve inanmıyorum gibtir git dedi. Ben ise hemen telefonu çıkarıp handeyle olan mesajlarımızı gösterdim gibişli sokuşlu olanları. Cem bunları görünce deli oldu ve dayak atma sırası ondaydı. Birbirimize girdik gene ama öldüresiye vuruyoruz. Koşarak gelen ardanın sesini duydum. Durun laan diye bağırarak geldi ve ayırdı bizi. Ben ikisinede bakmadan döndüm eve gittim hertarafım kan içindeydi elimi yüzümü yıkayıp direk yattım zaten o kafayla bayılmışım resmen

Aradan bir ay geçti. Ne cemle ne handeyle konuşuyordum sadece arada ardayla buluşuyorduk. Oda bu durumda sessiz kalmayı tercih etmişti. Herneyse o gece baktım telefonum çalıyor arayan hande. Telefonu bir hışımla açtım ve ne var lan huur hayatımı gibtin mutlumusun diye bağırdım. Hande ise ağlayarak bişeyler demeye başladı ama hepsini anlamıyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyo. Anladığım şeyler şunlar: "ne cemden ne senden vazgeçebildim cem artık yüzüme bakmaz oldu sende öylesin. Ama şunu bilki o öpüşmeler o aşk sözcüklerinin hiçbiri yakan değildi ben gerçekten sevdim seni. Ama ceme biran yenik düşüp tekrar ona döndüm dedi" o ağladıkça dayanamayıp bende hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Aşıktım lan anlayın seviyodum. Harbi harbi aşıktım ne kadar huurluk yapsada dayanamıyodum. Köpek gibi bağlamıştı beni kendine. Cem zaten umursamazın tekiydi handeyi artık takmıyordu bile. Arda bana böyle söylemişti. O gün sabaha kadar ağladığımı hatırlıyorum... Ve 3 gün sonra..

Yağmurlu birgünde kapşonumu takmış magazların olduğu bir caddede aylak aylak yürürken biri omzuma vurdu. Bu handeydi yüzünü görünce birden arkamı dönüp hızlı yürüdüm ama kolumdan tutup çevirdi beni. Nolur biraz konuşalım nolursun yalvarıyorum dedi. Yağmur şiddetini artırmıştı. Kafamdaki kapşonu çıkardım ve anlat hadi dedim. Hande konuşmaya başladı. Yemin ediyorum ben bir kelimesini bile dinlemiyorum sadece onun sırılsıklam olmuş saçlarını ve yanağından aşağı doğru süzülen yağmur damlacıklarını izliyorum. Yüzünü dokunup okşamak istiyorum deli gibi ama birşey bana engel oluyor. En sonunda ikimizde yağmurdan sırılsıklam olmuştuk hande konuşmasını bitirmiş bana ee bişey demiycekmisin der gibi bakarken. Ben onun gözlerine baktım ve şöyle dedim

-hani seviyorum demiştim ya..
+evet demiştin..
-işte ben orda meğer çok ciddiymişim seni gerçekten çok seviyorum. Özür dilerim ama sana aşığım.

Bu sözleri duyan handenin gözleri doldu. Belkide gözlerinden yaşlar süzülüyordu ama göremiyordum çünkü ikimizde sırılsıklamdık ve daha kötüsü bir kız için ıslanmayı göze almıştım. Erkek adam sadece sevdiği kız için göze alır bunu. Handenin yanından ayrıldım, kapşonumu kafama geçirdim ve ağlayarak eve doğru yürümeye başladım. Yağmur yağarken ağlamak çok kolaydı çünkü kimse farketmiyordu çektiğim acıyı bilen sadece o yağmur damlalarıydı..

Aradan biraz zaman daha geçti. Evet handeyi hala seviyordum ama eskisi kadar düşünmüyordum daha iyiydim. O mesaj atıyordu ama ben cevap atmadığım için oda artık yazmıyordu. Birgün kafede spor salonundan arkadaşlarla otururken kulağıma çalan şarkı beni mahvetti. Bu şarkı barış akarsunun ıslak ıslak şarkısıydı. Şarkıyı dinledikçe handenin o yağmurda ıslanan saçlarını ve yüzünden akan o damlaları hayal ettikçe içimdeki köz ilk günki gibi alev alev yanmaya başladı. Elime hemen telefonumu alıp sessiz bir köşeye geçip handeyi aradım. 10 dakika sonra sizin apartmanın aşağısında olacağım hemen hazırlan ve çık dedim.

Hande çikolatayı çok severdi giderken ona birsürü çikolata aldım ve arabanın içinde onu beklemeye başladım. Hande apartmanın kapısında göründü. Aman allahım olamaz birden kalbime bi ok saplandı adeta. Sarı dalgalı saçları bana doğru gelirken bir oyana bir buya savruluyordu. Kalbime bir ağrı çöktü resmen evet ben bu kıza deli gibi aşıktım. Hande arabaya bindi o biner binmez kokusuda onla beraber içeriye doldu. Biraz konuştuktan sonra arabayla hareket ettik ve şehrimizde bulunan kızılırmağın kenarında durduk. Arabanın içinde sohbet muhabbet derken ben handeyi sus diyerek susturdum. Çenesinden tutup yüzünü çevirdim ve en az 3 dakika sessiz yüzünü izledim. Sadece nefeslerimizi duyuyorduk. Sonra yavaşça yaklaşıp onu dudaklarından öpmeye başladım. Oda beni öpüyordu ne kadar özlediğimi o an anladım

Arabanın arka koltuğuna geçtik hande kucağımda otururken baya bi öpüştük. Sonra hande elini benim pantolonumun düğmesine atınca elini tutup çektim ve gözlerine gülerek gel yanıma dedim. Ben yan yattım oda bana dönüp bana sarıldı. Gözlerime bakarken gülümsüyordu bense onun gülüşünden öpüyordum işte aşk buydu. Evet belki huurydu ama aşıktım işte hemde körü körüne aşıktım. Olanları ardaya anlattım binin sır saklayacağını sanıyordum ama oda gidip hemen ceme yumurtlamış muallak. O akşam eve giderken mahalleden 2 tane çakal bin ve cem benim önümü kesti. cem yanıma gelip kulağıma öyle şeyler söylediki çıldırmamak elde değildi. Cem aynen şunları söyledi." Biliyomusun kardeşim hani senin o aşığım dediğin kız varya işte ben onla tam 2 senedir ne yapıyorum biliyomusun? Ailesi ne zaman evde olmasa evlerine gidiyorum saatlerce sevişiyoruz hatta ağzına bile onlarca kez verdim. Şimdi sen o dudakları öpüyosun. Kızlığı gitmesin diyede bana 2 kez arkadan verdi inan altımda nasıl inlediğini görmek istemezdin be kardeşim yazık sana" dedi. Bunları duyunca bende sanki aşağıdan yukarıya çıkan bi patlama oldu gibi gözümün önü üç saniye falan karardı ve önümde duran cemin suratına kafayı gömdüm..

Cem yere düştü ama yanındaki huur çocuğu paltosuna sakladığı sopay çıkarıp sırtıma vurdu ve beni yere yatırdı. 3 kişi beni yerde dövmeye başladılar. Biri sopayla vuruyo öbürleride tekmeliyo. Allah razı olsun yoldan geçen duyarlı bi abi koşarak geldi ve bunları kovaladı. Sonra beni yerdrn kaldırıp bişeyin var mı oğlum dedi yok abi sağol deyip hemen koşarak eve gittim