Minionlar harekete geçti xD

Hande çikolatayı çok severdi giderken ona birsürü çikolata aldım ve arabanın içinde onu beklemeye başladım. Hande apartmanın kapısında göründü. Aman allahım olamaz birden kalbime bi ok saplandı adeta. Sarı dalgalı saçları bana doğru gelirken bir oyana bir buya savruluyordu. Kalbime bir ağrı çöktü resmen evet ben bu kıza deli gibi aşıktım. Hande arabaya bindi o biner binmez kokusuda onla beraber içeriye doldu. Biraz konuştuktan sonra arabayla hareket ettik ve şehrimizde bulunan kızılırmağın kenarında durduk. Arabanın içinde sohbet muhabbet derken ben handeyi sus diyerek susturdum. Çenesinden tutup yüzünü çevirdim ve en az 3 dakika sessiz yüzünü izledim. Sadece nefeslerimizi duyuyorduk. Sonra yavaşça yaklaşıp onu dudaklarından öpmeye başladım. Oda beni öpüyordu ne kadar özlediğimi o an anladım

Öbür gün şehrimizde pek bilinmeyen ve fazla kişinin gitmedği bir kafeye gidip handeyi çağırdım. 15 dakika sonra geldi ve başladık muhabbete. Konu konuyu açtı ve bana seda seni haketmiyor sen çok daha iyilerine layıksın gibi bazı söylemlerde bulundu ama ben hiç takmadım. Saat 7 gibi kalktık ordan hava kararmıştı. "Eve tek başıma gitmeyim beni zütürürmüsün" dedi. Elbette diyerek kabul ettim. Oturduğu mahalle itin uğursuzun çok olduğu biyerdi zaten. Neyse evlerinin bulunduğu o yarı karanlık sokağa geldik. Bugün için teşellür ederim deyip elini uzattı bende elimi uzattım ve el sıkıştık. Ama bu el sıkışması biraz uzun sürdü ellerimizi bırakmıyorduk. Sonra birden bir sessizlik oldu, o an sanki dünya durdu. Hande yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı beni sanki bir mıknatıs gibi çekiyordu. Dudaklarım ona doğru giderken. Düşünme yeteneğimi kaybetmiştim. Ve evet öpüştük hemde 2 dakika falan rahat hiç durmadan öpüştük. Sonra hande birden dudaklarını çekti ve yüzüme bile bakmadan dönüp gitti..

O günden sonra bambaşka bi adam olmuştum. Cem ve arda benim için artık birer düşmandı. Cem ve o iki bintende intikamı aldım elbet ama en yakın arkadaşlarımı kaybetmiştim. Ama inanın öyle aşk acısı çekiyodum ki onlar aklıma bile gelmiyordu.. Handeylede görüşmüyorduk ama vedamız çok acı olmuştu. Şuan bu vedalaşmayı size anlatıam ama yazarken dahi ağlıyorum düşünün arkadaşlar. 2 ay sonra yaz ayı 21 ağustos akşamıydı...

Selam ben Cem

Aradan biraz zaman geçti. Ben arkadaşlarımı 3 haftadır hiç görmemiştim hiç konuşmuyordum onlarla. Ama handenin bana ilgisi azalmıştı. Ne zaman msj atsam kısa kısa cevap veriyor ve telefondan fantezi yapmaya çalışsamda istekli olmuyor bazen hiç cevap atmıyordu. Beni deli etmeye başlamıştı resmen. Sinirimden duvarları yumrukluyor ağlıyordum. Handeyle iki gündür msjlaşmamıştım o gün öğlen saat 2 gibi cem msj attı mesaj söyledi: "kardeşim bizim kafeye gel sana bir sürprizim var" acaba bu sürpriz neydi? isteksiz bi şekilde birazda merakla çıktım yola

Adını cem koydum "handenin yolu"
Hikayedeki kişi kurgu ve kuruluşlar tamamen hayal ürünüdür

Eve gittiğimde şok içindeydim. Bunu nasıl yapardım. Hemde en yakın arkadaşımın daha yeni ayrıldığı sevgilisiyle. Ama o an hande benim için dünyanın en güzel kızı olmuştu sanki. Sürekli onu düşünüyordum aklımdan çıkmıyordu o an ama mesaj atmayada çekiniyordum. Gece saat 1 gibi bi msj geldi msjı atan handeydi. Aynen şöyle yazıyordu.
"Bana kızgınmısın bilmiyorum ama kendime hakim olamadım. Sen bana o kadar iyi davrandın ki artık senden başka bişey düşünemiyorum. Sakın cevap atma sadece okuman yeterli"
istediği gibi bende cevap atmadım ve olacakları beklemeye başladım. Öbür gün cem ve arda bana dün nerelerdeydin lan kayıptın falan dediler ben ise spor salonundan bir arkaşımın yanındaydım diye geçiştirdim. O günün gecesi handeden bir mesaj daha geldi.

Seda ya ne oldu bostaysa bana ayarlasana pampa

Cem yere düştü ama yanındaki huur çocuğu paltosuna sakladığı sopay çıkarıp sırtıma vurdu ve beni yere yatırdı. 3 kişi beni yerde dövmeye başladılar. Biri sopayla vuruyo öbürleride tekmeliyo. Allah razı olsun yoldan geçen duyarlı bi abi koşarak geldi ve bunları kovaladı. Sonra beni yerdrn kaldırıp bişeyin var mı oğlum dedi yok abi sağol deyip hemen koşarak eve gittim

O gün eve gittiğimde hayatımın en mutlu günlerini yaşıyoru gibi hissediyordum. Hani yasak olan şeyler güzel oluyo ya öyle işte. Komşunun bahçesindeki meyve bize herzaman daha güzel geliyor derler ya öyle işte. Ama unuttuğum birşey vardı, en yakın arkadaşım cem. Nasıl yapardım bunu. Ama handeyi seviyordum aşık olduğumu düşünüyordum. Ama handenin huurlukları henüz yeni başlamıştı.

Akşam eve giderken büfenden bir 70 lik votka ve yanında yiyecek bişeyler aldım. Ailem evde değildi o gün. Saat akşam 8 gibi oturup içmeye başladım. Ama nasıl içmek.. Fon müziği olarakta müslüm babadan kör olsun bu aşkın gözü şarkısını açtım. içim alev alev yanıyordu. Gözyaşlarım bardaki içkiye damlıyordu. içkiyi arka arkasına sek içiyordum inanın içimin ateşi içkiden daha ağırdı hiçbişey hissetmiyordum. Sadece ağlıyordum

Amina koyim benimde adim cem benimde boylr bi arkadas grubum vardi giberim tesadüf olamaz bu bin

Aradan biraz zaman daha geçti. Evet handeyi hala seviyordum ama eskisi kadar düşünmüyordum daha iyiydim. O mesaj atıyordu ama ben cevap atmadığım için oda artık yazmıyordu. Birgün kafede spor salonundan arkadaşlarla otururken kulağıma çalan şarkı beni mahvetti. Bu şarkı barış akarsunun ıslak ıslak şarkısıydı. Şarkıyı dinledikçe handenin o yağmurda ıslanan saçlarını ve yüzünden akan o damlaları hayal ettikçe içimdeki köz ilk günki gibi alev alev yanmaya başladı. Elime hemen telefonumu alıp sessiz bir köşeye geçip handeyi aradım. 10 dakika sonra sizin apartmanın aşağısında olacağım hemen hazırlan ve çık dedim.

Tab3 reyiz ne gibisli sokuslu hayatın varmış aq. Neyse rez

Gerçekten ama gerçekten aşık olan dostlar beni anladı kendilerine teşekkür ediyorum ve benden size bir dost tavsiyesi eğer benim gibi aşık olursanız hiçbir engel sizi etkilemesin ne olursa olsun bırakmayın onu.. Ben tam aşkı buldum derken gururum yüzünden elimden kayıp gitti.. Şimdi ne kadar istesemde bulamıyorum eğer bir sevdiğin varsa sımsıkı sarılın ona dostlar..

Aradan bir ay geçti. Ne cemle ne handeyle konuşuyordum sadece arada ardayla buluşuyorduk. Oda bu durumda sessiz kalmayı tercih etmişti. Herneyse o gece baktım telefonum çalıyor arayan hande. Telefonu bir hışımla açtım ve ne var lan huur hayatımı gibtin mutlumusun diye bağırdım. Hande ise ağlayarak bişeyler demeye başladı ama hepsini anlamıyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyo. Anladığım şeyler şunlar: "ne cemden ne senden vazgeçebildim cem artık yüzüme bakmaz oldu sende öylesin. Ama şunu bilki o öpüşmeler o aşk sözcüklerinin hiçbiri yakan değildi ben gerçekten sevdim seni. Ama ceme biran yenik düşüp tekrar ona döndüm dedi" o ağladıkça dayanamayıp bende hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Aşıktım lan anlayın seviyodum. Harbi harbi aşıktım ne kadar huurluk yapsada dayanamıyodum. Köpek gibi bağlamıştı beni kendine. Cem zaten umursamazın tekiydi handeyi artık takmıyordu bile. Arda bana böyle söylemişti. O gün sabaha kadar ağladığımı hatırlıyorum... Ve 3 gün sonra..

Rez gece okuycam hepsini lan oc senin yuzunden vizeye gec kaldım amk

o zaman selami şahin'den seni sevmediğim yalan şarkısı sana gelsin. ki şu anda bende dinliyorum..

Akıt gelsin sardı