tayfur havutçu

--spoiler--

- ama hocam böyle bir sözü kimse veremez herhalde?
• kimse vermez tabi yani öyle ya sonuçta bir oyun futbol biraz da şans yanınızda olması gerekiyor.

senden kimse şampiyonluk sözü beklemiyor ama panikleme değil mi arkadaş?

özetle bu adam otoriter değildir, futbolda "antrenör" olarak bilgi birikimi vasat bile değildir. futbolcudan anlamaz, geçen sezon takımın başında çıktığı maçlarda schuster gittikten sonra oynadığı ilk maç olan kayserispor maçı dışında hangi maçta beşiktaş iyi oynadı? dahası iyi oynayan takımı tuhaf değişikliklerle sabote etmedi mi? mesela kasımpaşa maçı haldır haldır oynanırken, nobre'yi oyuna sürüp takımın hızını kesmedi mi? o maç 1-0'dan neredeyse kaybedilmiyor muydu? şans yanındaydı ki maç 1-0 bitti. gençlerbirliği maçında 2-0 öndeyken yaptığı değişikliklerle takımı delik deşik edip maçın 2-2'ye gelmesini sağlayan adam değil mi tayfur havutçu?

"beşiktaş'ın çocuğu" kavramı bu kadar kolay mı arkadaş? tayfur beşiktaş'ın çocuğudur amenna, büyük kaptandır ona da amenna ama bırakın öyle kalsın. şike operasyonu olmasaydı emin olun 8. haftayı göremezdi tayfur, o kadar da netim.

tayfur havutçu bu yetersizliğiyle, bu tecrübesizliğiyle böyle bir desteği hak etmediği halde alıyorsa rıza çalımbay neydi arkadaş? ertuğrul sağlam neydi? benim büyük takım çalıştırmak için yetersiz olduğunu düşündüğüm ama tayfur havutçu'ya 5 çekecek birikime sahip mehmet özdilek'in suçu ne arkadaş?

"dediğim gibi, şey, yani, ya, evet, senin de dediğin gibi" laflarından ibaret bir adam kendisi. karşısındaki soru soruyor, aynı cümleyi cevap olarak veriyor. çok şey söylüyor ama dişe dokunur tek laf yok.

ayrıca ibrahim akın'ın geri alınmasını, iskender alın'ı kesin istediğini söyleyebilecek kalibrededir. ibrahim akın nedir arkadaş, kimdir yahu? tabata da gaziantep'te çılgın atıyordu geldi neyini gördük? ibrahim akın beşiktaş macerasında ne yaptı? kendini bitirmedi mi? ibb'de ne değişti? ibb zaten kontratak futbolu oyunuyordu adam aradan 2 top atınca ibrahim'i süper biri mi zannediyorsunuz nedir?

yusuf turanlı ile girdiği muhabbetler, arkadaş arasında dahi yapılmayacak türdendir. temennim beşiktaş'ta hiçbir şekilde antrenörlüğe başlamamasıdır. idari görev verirler amenna ama sakın zemine inip karışmasın bir şeylere. transfer yapacaksan bu kulübün transfer komitesi var. verirsin bir liste her mevkiide 1., 2., 3. adamların olur alternatifli halde "bu mevkiilere bu adamları istiyorum, mümkünse ilk sıraya yazdıklarım ama olmaması durumunda diğer alternatifler benim belirlediklerimdir" dersin olur biter. yetkisi bulunmayan bir futbolcu simsarının ağzına sakız olmazsın. sen adama mesafeyi koymazsan "şey, hı, evet" diye bikbiklersen o adam da gider "ibrahim, iskender tayfur hoca ile görüştüm seneye beşiktaş'tasınız, kupa finalinde iyi oynamayın" der arkadaş. adamın senle girdiği muhabbetlerden kalibresi belli zaten.

neyse, sen samsunspor maçlarını izle hocam.

--spoiler--

oha amk daha ne diyeyim ki... bu adamı hala içinde barındıran beşiktaşa da yazıklar olsun amk... daha çok diyesim var da neyse amk... tek kelimeyle mide bulandırıcı adam...

--spoiler--

baştan belirteyim, sapıma kadar beşiktaşlıyım!

kendisine en başından beri muhalif durduğum ve zamanın ötesi listemde apolet olarak taşıdığım kendisi hakkındaki daha evvel yazdığım şeylere de şuradan ulaşabilirsiniz;

(bkz: tayfur havutçu/@bu adam adam olmaz)( http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=22999680 )

özetle 2 kelimeyi yan yana getirmekten aciz olan kişi.

efendim neymiş, arkadaşıyla konuşabilirmiş, ne varmış bunda biz de neler neler yapmıyormuşmuşmuşuz.

şimdi benim de çok yakın arkadaşlarım var, kardeşimden öte adamlar var hayatımda "anamız babamız ayrı ama kardeşiz" dediğim türden.

eğer yusuf turanlı, tayfur havutçu'nun arkadaşıysa öncelikle yanlış arkadaş seçmiş. 40'ını devirmiş ama arkadaş seçmeyi bilememiş. ben tayfur havutçu olacağım, yusuf turanlı da üstte belirttiğim türden "kardeşimden öte" arkadaşım olsa bile bana kendi -kendisinin olduğu da meçhul- futbolcularını çakmaya çalışsa, beni kullanarak rant elde etmek istese o kardeşlik düşüncemi yırtar, ilişkileri nihat doğan seviyesine indirerek "merhaba-merhaba" olurum.

yusuf turanlı, şanssızca sakatlanan -ki, sakatlanmadan evvel nasıl bir futbolcu olduğunu biliyoruz- ersan'a tak atıyor. ben tayfur havutçu olsam ve yusuf turanlı çok yakın arkadaşım olsa elbette bana fikir vermek isteyebilir "ya abi ersan da cacık ya aslında" diye ben "ya yusuf saçmalama allah aşkına eheheh manyak mısın olm, adam harbiden iyi" derim. sessiz kalıp, ne idüğü belirsiz adamın tekine o oyuncuyu ezdirmem! yusuf turanlı'nın arkadaş(!) olarak tavsiye vermesi iyidir, arkadaş bunu yapmalıdır ama toptan anlayan adamların "iyi oyuncu" olduklarını görebileceği adamları da taklayamaz başkasını beşiktaş'a çakıp komisyon almak için. hasan ali kaldırım, bu ülkenin en iyi 3 yerli sol bekinin içindedir. tanju kayhan doğru düzgün oynatılmadığı için maalesef beşiktaş'ta ismail alternatifsiz gibi bir şeydir ve sol bek için mesela benim şahsi alternatifim tek başına hasan ali kaldırım'dır ama yusuf efendiye göre hasan ali cacık bir adam alternatif olarak kimi sunuyor? komisyon geliri elde edeceği başka bir oyuncuyu! yusuf turanlı ile madem arkadaşlık(!) halinde, yusuf turanlı neden en ufak bağlantısının olmadığı adamları da tavsiye etmiyor? mesela benim arkadaşlarım olsa "abi sen daha iyi bilirsin ama kayseri'de serdar kesimal var bence o çocuğu aldır" derlerdi. eğer yusuf turanlı, kendisinin arkadaşı ise arkadaş seçmeyi bilmemesinin yanında ne kadar "saf" bir insan olduğunun da kanıtıdır.

hiçkimse kendisinin yusuf turanlı'yı geçiştirmek için "hı, şey, evet" türünden cevap verdiğini zannetmesin zira tayfur havutçu başta da belirttiğim üzere "2 kelimeyi yan yana getiremeyecek" düzeyde biridir. normal hayatında da öyledir.

mesela bir aykut kocaman röportajını izleyin, adam analiz yapar. şenol güneş röportajını izleyin, açık açık konuşur ama tayfur öyle değildir. hep etraftan dolanma, hep kaçamak cevap verme çünkü vereceği cevabı bile bilmiyor. klagib türk futbolcusu mantığı ile "bu maç geçti, önümüzdeki maçlara bakıcaz" modunun dışında değildir.

schuster gittikten sonra verdiği ilk röportaj;

http://www.sporxtv.com/fu...tasi-anlattisxtvq22002sxq

haberde "kafasındaki beşiktaş'ı anlattı" spotu kullanmışlar ama adamın dediği şu, "hedefimiz ligi en iyi yerde bitirip, kupayı kazanmak" bunu nenem de söyler gayet klagib. bunun dışındaki açıklamaları ise tam bir facia tam bir "2 kelimeyi yan yana getirememe" sendromu.

devam ediyorum, daha evvelki entrylerimden 3-5'inde mutlaka vardır ama tekrar vurgulasam yeridir. şike soruşturması patlamış, beşiktaş ile alakalı henüz bir durum yok lig tv'ye röportaj veriyor yaklaşık 40 dakikalık bir röportaj bu.

o röportaja şuradan( http://tinyurl.com/ctvrkju ) ulaşabilirsiniz. vakti olan izlesin derim, vakti olmayana şimdi özet geçeceğim zaten.

bahse konu röportaj beşiktaş'ın sezonu açtığı ve yurtdışı kapına gidişin arifesinde gerçekleşiyor.

- mesela kafanızda sağ bek kim var hocam, ekrem'in dışında toraman'ı değişik yerlerde oynatabilir misiniz?
• mesela yeni gelen tanju arkadaşımız var hem sağda hem solda oynayabiliyor. dediğiniz gibi ekrem var, toraman var, gerektiği zaman roberto hilbert var.

mevcut kadroda sağ bekte maalesef o da yokluktan oynayabilecek olan tek adam roberto hilbert'tir ama tayfur hoca büyük futbol bilgisiyle adamı 4. sıraya atıyor sağ bekte. bu arada inönü stadı'nı bilenler için konuşuyorum, ibrahim toraman'ın kayserispor maçında burnu kırılıp, sağ beke "mecburen" hilbert geçtiğinden beri takım ciddi bir ivme kazandı, mağlubiyet yüzü de görmedi. arkadaşın beşiktaş kalibresindeki bir takımda sağ bek olarak düşündüğü adamlar ekrem ve toraman. roberto hilbert mevcut kadroda abdurrahman çelebi olsa da gözümde, yetersiz bir bektir. neyse devam edelim.

- hocam guti forvetin hemen arkasında oynuyor, ceza sakatlık veya formsuzluk olduğu sürece yani o oynamasa orda hangi oyuncuyu düşünürsünüz, yani o işi yapabilecek oyuncu var mı elinizde?
• var, çok var.

burada ömer güvenç fernandes pasını atıyor "hocam orada fernandes oynayabilir mi?" diye tayfur da rahatlıyor fernandes'ten bahsediyor "bize 5-6 maç çok faydalı oldu vs" diye. ömer güvenç bir daha giriyor topa;

- yani guti'nin rolünü fernandes üstlenebilir mi?
• fernandes olabilir. başka düşüncelerimiz de var kafamızda, onları şimdi açıklamayalım da inşallah lig başladığında...

sonra can alıcı diyaloglardan biri geliyor;

- egemen'i sol bek olarak düşündünüz mü, son haftalarda trabzon'da oynadı. o ana kadar "egemen de burada oynayabilir" diye bir düşünceniz var mıydı?
• ya tabi kafamızda değerlendiriyorum yani ben hani egemen'in orada oynayabileceğini gerektiği zaman ibrahim toraman gibi nasıl sağda oynuyosa, egemen'in de o kulvarda oynayabileceğini...

konu bebe'ye geliyor...

- bebe'yi nerde oynatmayı düşünüyosunuz hocam? yani tam yeri neresi, çok az oldu geleli ama yine de tanıyorsunuz.
• ya bebe, özellikle portekiz milli takımında mesela sağ taraf gibi oynuyodu yani ricardo'nun yerinde ya da direkt uçta santraforda.
- ama şimdi hocam zorlanacaksınız allah kolaylık versin orda almeida var, orda quaresma var, orda simao var. şimdi ben canlandırıyorum takımı, bebe'ye bir türlü yer bulamıyorum.
• buluruz bir yer buluruz.
- buluruz dediğin banko oynayacak anlamında mı?
• ya şimdi şu anda çok erken ömer abi daha 1 hafta oluyor çalışmaya başlayalı çok özellikli bir oyuncu.
- ne özelliği var hocam?
• hem dar alanda çok etkili hem de alan yakaladığında kopup giden bir oyuncu.
- kimi örnek verebiliriz bu bakımdan?

5 saniye sessizlik

• türkiye'den bir örnek mi?
- evet.

6 saniye sessizlik

• yani holosko'nun biraz daha tekniği.

ömer güvenç "yurtdışı hocam" diyeydi, eminim tek bir örnek dahi veremezdi kaldı ki, holosko'nun hem dar alanda etkili olup, hem de alan yakaladığında kopup giden bir oyuncu olduğu kanısına hangi kafayla ulaştı çözemedim. "holosko ve dar alanda etkili olmak" biz yıllardır başkasını izledik herhalde. holosko'nun tek meziyeti alan bulunca kopup gitmek ve kontrada hızı ile alan yaratıp pozisyon üretmeye çalışmak. yani bu bile tayfur havutçu'nun bilgi birikimi ve topçudan anlama konusunda ne kadar yetersiz olduğunun başlı başına kanıtıdır kaldı ki, bebe'yi kasetlerden 10-15 dakika dışında izlediyse de adam değilim o kadarını söylüyorum. buradan "bebe kötü adam" anldıbını çıkarmayın, tayfur havutçu bu çocuğu izleyerek almadı. "bebe'yi alıyoruz haberin olsun" dediler, o da "he tamam" dedi olay bu. hani mustafa pektemek örneğini bile verse "eyvallah" derdim ama "holosko" dedi ya, öeh diyorum kendisine!

- yabancı bir sağ bek transfer etme düşüncesi var mı, bunları yöneticilerle konuşurken "böyle bir düşüncemiz var, tayfur hoca'nın da böyle bir isteği var" dediler.
• ya orda da görüşülen oyuncular oldu ama dediğim gibi şu anda kesin bir şey yok.
- peki kesin olan şu mu, transferi bitirdiniz mi?

4 saniye sessizlik

• ya şimdi transfer hiçbir zaman bitmez.
- hocam şimdi bu klagib bir laf.
• eheheh e bitmiyo yani.
- peki istediğiniz bir oyuncu var mı?
• şu anda yok yani.

buraya bir tutarsızlık daha eklemek istiyorum, şu son diyalogdan önce diyalog olarak yazmadım ama forlan mevzusu konuşuluyor "görüşmeler oldu ama olmadı" falan diyor. forlan'ı transfer edememişsin. yabancı bir sağ bek transferi yapmaya çalışmışsın, onda da bir gelişme olmamış. sonrasında "istediğim bir oyuncu yok" diyorsun. e arkadaş, forlan ve yabancı sağ bek bu takıma kenar süsü olarak mı gelecekti? ihtiyacın varsa alternatiflerin vardır her zaman masada. neyse, sinirlenmeye devam...

- şampiyonluk sözü verebilir misiniz hocam?

6 saniye sessizlik

• şey, yani, ya yapcamız icraatlarla bunu göstericez yani tabi.

işte "hıms hıms ben kendime güveniyorum" diye gezinen arkadaşın böyle bir soruda yaşadığı panik. hemen ömer güvenç yetişiyor imdada,

--spoiler--