dua edin huur çocukları. skoruma ikinci ingilizi ekleyeceğim

telefondaki arkadaşıma kapatmam gerektiğini söyledim. çünkü sahilde 2 metre öteme iki kız oturmuştu. güzel olana herkes dönüp dönüp bakıyordu. arkası bana dönük olduğu için pusuya yatıp bekledim. uzun uzun onu söyrediyordum ve sonunda bana doğru döndü. göz göze geldik. gülümsedi. ingilizce biliyor musun diye sordum. evet dedi. herkes sana bakıyor neden diye sordum. bilmem dedi. iyi olarak mı kötü olarak mı dedi. iyi olarak dedim. ama seninle konuşacak taşşakları yok dedim. (they dont have balls to speak with you) senin var dedi ve gülüştük. onlara katıldım. konu depresyona gelince biraz mutsuz olduğunu söyledi. sarılmaya ihtiyacı olup olmadığını sordum sarıldık. what about a kiss dedim. bilmiyorum belki kısa bi tane dedi. pazarlıkla 1 dakikaya getirdim. numarasını aldım biraz öpüştük ve memelerini öptüm. yarın buluşmayı planlıyoruz otelinde, umarım büyü bozulmaz.

dudakları kalın ve güzeldi esmerdi uzun siyah dümdüz saçları vardı. göbeği açık bir kıyafeti göbeğinde taşları vardı. doğma büyüme ingiliz ama aslen iranlı imiş. oteline çağırdı beni yarın akşam 6 dan 12ye kadar gibişeceğiz. tabi büyü bozulmazsa. birazdan o anı düşünerek yükümü boşaltacağım şu an whatsapptan konuşmaya devam ediyoruz pazartesiye kadar türkiyedeymiş.