tatildeki kızı siktiğim hikayem

selin: 1.75 boyunda, güneşte dura dura hafif esmerleşebilmiş orjinali bembeyaz olan pürüzsüz bir ten, gözleri; hafif büyük, ela. saçları simsiyah. bacakları mı? o bacakları kısaca anlatayım: elinizi üzerine koyduğunuz zaman tıpkı bir buzun üzerine koyarmışçasına sabit bir yerde kalmadan kayganlığın bukadarı dedirten bir harikalık eseri

beli geniş ve aşağı indikçe bir ressamın tuvaline aktarmak için zorlanacağı kadar sürekli genişleyen ve kalçasına uğradığınızda tabiri caizse jennifer lopezi kıskandıracak kadar dışarda düz durduğunda bile o enfes kalçasının dışa vurumu insanı şoka sokabilir

yazlığa geleli tam 2 hafta olmuştu ama ben hala istediğimi alamamış ve saçma salak kızlarla gezen sübyancı bi üniversiteli sıfatını çoktan hak etmiştim.
o gün içimde gibimsonik ama beni heycanlandıran bir ruh hali vardı...

ne olduğunu bende anlayamamıştım ama sanırım bu gün hayalimin kızına doğru ilerleyebileceğimi hissediyordum.. belkide o kızla tanışacaktım.. o adını bilmediğim beni benden alan güzeller güzeli kız.

kız sürekli sahilde uzanıp belkide erkek arkadaşını büyülemek için kendini çikolata desenine bürümek istyordu.. içimden allahım lütfen bir sevgilisi olmasın dye tekrar etiğimi sandığım anda annemin kimin sorusunu sormasıyla irkildim.

anneme hiç dyip havlmu ve paletlerimi alıp sahile doğru yol aldım. içimdeki his kesinlikle tutkuydu. aşk olamazdı, o kadar basit olamazdı. sadece tutkudu. hiç tanımadığım birine aşık olacak değildim. ama ona olan hayranlığım her geçen gün artıyordu. uzun uzun bakmalarımı bile fark etmemişti.

sahil yolu biraz uzundu. benm ayaklarımda bir an önce oraya ulaşmak için koşarmışçasına ilerliyordu. onları kontrol bile edemiyordum. önceki günlerdeki tecrubelerim sonucu kızın hep aynı saatte aynı şezlongu tuttuğunu fark ettim. amacım ise bir an önce oraya ulaşıp hemen yan şezlongu tutmaktı.. o sırada telefonum çaldı.

arayan arkadaşım benden önce davranıp benm için işi halletmişti bile. ona kahkaha dolu bi teşekkür ederek hızlıca ilerledim. sahile vardığımda kalp atışlarımı kontrol edip dern bi nefes aldıktan sonra tam çapraz güzargaha doğru hareket ettim. ilerledikçe hayal kırıklığı denen o iğrenç duyguyla baş başa kaldım. kız yoktu. neden yoktu biliyorum ama orda değildi. şezlonga vardığımda arkadaşa sinir dolu bir bakış attım. iki elini açıp bilmiyorum dercesine bi el hareketiyle karşılık verdi.

-sabırlı ol gelir birazdan
-bana aynştaynlık taslama züt bekleyecez elbet.
-gibtir git amk.
-sen naptın?
-kızı gördm ama sana yardım edeyim dedim ve drek bunu tutmaya geldim. senin muamelene sokayım. bidaha yardım edersem
-tamam lan eyv. istersen gidebilirsin
-yok. bu gün heyecanlı olabilir

-bu gün o kaşarları buraya yaklaştırma. tiksintim geldi artık onlardan. hem kızda eğer biraz giblerse beni ynlış anlar. hiç şansım kalmaz
- sen onu olmuş bil.

bi anda boğazımın düğümlendiğini hissettim. içimde oluşan iğrenç duyguyu hemen hemen her erkek bilir. oysa benm heyecanlanmam gerekirdi. çok mutlu olmam gerekirdi. çünki o gelmişti. ama siyah kocaman bi jipin şofor koltğunun yanındaki kapıyı açtı. gördğklerim karşısında züt oldum kaldım

kesinlikle tipsiz değildim. aksine yakışıklıydım. kimine göre de çok yakışıklıydım. ama şu var ki bu yakışıklılık bu lavuk karşısında sadece durumu nötrleştirmeye yetiyordu. ya para? evet para o jipten inen lavuğu bir yenilmezlik abidesi yapıyordu. en azından benim açımdan. peki ya kalp? kalpte her ne kadar üstün olduğumu düşünsemde bu güzel kızın kalbi o zengin ve kesinlikle mafya babası adayı herifin yanındaydı. hiç şansım yoktu. zaten şans verilecek bi fırsatımda olmamıştı.

arkadaşım bana durumu kabullen böyle bi kızada kusura bakma ama bu yakışır dedi. bizim gibi ergenlikten yeni çıkmış garibanlarda bu ikililere bakıp iç geçirir saddece.

kafamı onu onaylarcasına salladım
arkadaşım hadi gidelim dedi
ben ise bekle merak ettim biraz duralım dedim.

lavuk güzeller güzeli kızın boynuna elini doladı ve bizim tam yanımıza doğru harekete başladılar.

yaklaştıkları sırada kızın belkide ilk defa bana baktğnı gördüm. durumun iğrençliği her nekadar umudumu kırsada kıza bana garip bakıyordu. tabi bende ona. sonra yanındaki lavukla gözlerimiz karşı karşıya geldi. bende gözlerimi kaçırıp başka tarafa baktım.

herif gelir gelmez ani bir çıkışla beyler dağılın dedi.
şok olmuştum. aynı zamandada uyuzluğum iki katına çıktı.

benm dilim düğümlendiği. sırada biz burada rahatız dedi arkadaş
hoşuna gitmediyse etrafı göstererek bi dolu şezlong var dedi.

lavuk öne çıktı. ve ne dyonsun lan sen dye bağırdı. kız ise onu tuttu ve saçmalama ne zararları var dedi.
lavuk dönüp selin sen karışma!!

arkadaşta çıkıştı ve asıl sen neyn tribindesn dağdan gelip bağdakini kovmakta ne oluyomuş? belanımı arıyosun lan hıyar?

işte durumun kötüye gittiği o anda kalkıp sakin olun dedim. normal bi sesle. arkadaşım ve herif bana baktı sonrada herif sen sus lan dedi. benm bweynime kan sıçrasada kendmi kontrol ettim ve
bela istmyorum kardeşim ve yanındaki bayanada ayıp ediyosun sakin ol dedim.
adam zıvanadan çıkarmışçasına üzerime yürüdü. sanamı sorucam lan dedi ve beni itti. selin ise bağırarak napyosn sen saçmalama dedi. o sırada gözüm jipe gitti. tam tahmn ettiğim gibii..

ahaaa taku yediikk. kazulet gibi iki adam bize koşar adımlarla yaklaşmaya başladı.. okan bey okan bey...

-şu ikisini de alın ve biraz ders verin
adamlar bize yaklaştığı sırada.
selin-hayır sakın..
okan zütü-selin tepemin tasını attırma
selin-eğer o iki çocuğa bişe olursa asıl ozaman atar
okan- sen beni tehditmi ediyosun
selin-sinirlerne hakim olamayan bi insanlamı bunca zaman yan yanaydım
okan sakinleşti ve sonra tamam özür dilerim
selinin gözlerindeki yaşları silmeye başladı ve ona sarıldı ama seli onu itti. eşyalarını aldığı gibi bizim yanımıza gelip gelin benle yoksa bu hayvanlar sizi linç edecek dedi.

şans banamı dönüyodu ne?

devam edeymmi lan

giblyonuz demi

şok olmuştum. ama bu olayın böyle devam edeceğini tahmin bile etmezdim.. işte o sırada arkamdan koşu sesleri duydum. okan koşa koşa benm üzerime yürüyordu. beni tuttu. ve sen kimsin lan benim sevgilimi benden alıcaksın huur çocuğu dye bağrdı ve kafasını geriye zütrmeye başladı. o sırada arkadaşım bunu itti. okanın eli benm yakamdan ayrıldığı sırada selin çığlığı bastı.
-okan bunu neden yapıyosun bana sen ya
yavaşça dizlerini çökerek hıçkıtmaya ağlamaya başladı.
okan selinin elinden tutup aşkı... seli bırak beni dye bağrdı ve silkelendi. sonra sen kendini ne zannedyosun yaa nolur rahat bırak bizi dedi. o sıradada uzaktan noluyo orda dye sesler duyuldu.
okan-memur bey arkadaşlarla konuşuyoruz bişe yok
selin- yalan söylyor bu arkadaşların üzerine yürüdü. tehtid etti uzaklaştırın bu öküzleri benden dye hem hıçkırıp hem bağırdı..

@22 sevgili kardeşim benm başka bi başlıkta tutmadı bende buraya taşıdım olay bu. tamamen made in ammbulancedir beyller

gibleyen?

polis- duydunuz hanımı sizden şikayetçi bizimle geliyorsunuz.
okan bize okadar nefret dolu bi bakış attıki gerçekten korktm.. o salaklar polis arabasına doğru ilerlerken
ben- şikayetini geri al akşama kadar kalırlar orda
selin-beter olsun. çocuklar sizden çok özür dilerim
ben ve arkadaşım- sorun değil(nası sorun değilse amk peşimize mafya takıldı amk)
selin- ayrıca teşekkür ederm. siz erkek milletinden bi tane adam çıksa keşke. adam taklidi yapan insanlardan bıktım dyip ağlamaya başladı.
ben- şurada kafe var gel sakinleş biraz. sonrada seni evine bırakırız
arkadaşım bu dediğimi onaylarcasına evet dedi.

selin- peki olur dedi.
selini kolundan tutarak kafeye soktuk..

içimde harika bi his vardı. sanırım aşık oluyordum. peki ya bu kadar saf ve iyi bir kız nası öyle bir öküzle olabilirdi. bu kız parayı falan tınlamıyordu. yolun sonundaki denize sıfır lüks villalarda oturduğunu öğrenince zaten bunu kanıtlamıştım kendi kafamda.. o evler kafadan 1 trilyondu

beyler diğer başlıkta tutmadı bende buraya taşıdım. malmsnz amk

selin harika bir kızdı. hemen bizi düşündü. o öküzün babasıyla konuşup durumu anlatıcam dedi. size hiç bişey yapamazlar. ama siz yinede buralarda bi kaç gün görünmeseniz iyi olur... arkadaşım o sırada ben birazdan gelirim yada hiç gelemeyeblrm dedi.
ben- neden?
arkadaş- onun yanına gidicem artık sabredemyorum
ben- bol şans
sağol..
selin- vaay hane nerde kız
arkadaş-başını sağa çevir ve tam karşına bak güneş gözlüklü kitap okuyan bi kız görüceksin.
selin- yardım lazımsa söyle
ben- aynen
arkadaş- hayır sağolun ona gerçek duygularımla gidicem.
selin güldü ve bol şans ozaman

selin bana döndü.. ve utangaç bi tavırla seninki nerde geçen tatlı bi kız vardı yanında dedi.

ben şok oldum kaldım
benimkimi? nası bi kızdı
selin- hafif balık et. minnacık şirin bişeydi dedi. ama bunları derken hiç te samimi değildi bunu anlıyordum
ben- şey yanlış anlamazsan biraz benimi gözetliyodun
selin-nezamandır aynı yerdeyiz burdaki herkese aşinayım dedi ve gülücük saçtı.
ben-şey o benim kız kardeşim dedim ve güldüm sen yanlış anlamışsın.
selin-kafasını eğdi ve bana baktı sonrada özür dedi.

seline işte o sırada hoşuna giden bişeler olmuştu. bu beni çok mutlu etmişti.
beni gibliyordu lannnn. haykırasım geldi

o sırada selini vücuduna çaktırmadan bkma fırsatım doğmuştu. göğüsleri ne gözüm ilişti. çok dik ve dolgunlardı. selin kendisini acaba çok vurdurmuşmuydu die bi düşünce sardı beni..

selinin arkadaşın başardı galba demesyle irkildim. sonra dönğpğ baktım. hıyar cciddende kızla güle güle bişeler konuşuyordu. başarmıştı. içimden huur çocuğu keşke bende o kıza yazsaydım dedim. selin bana
-nerede okuyorsun?
ben-... ünisi yazılım mühendisliğindeym tam burslu. ya sen
selin-ben senin kadar akıllı değilim dedi ve ... de mimarlık okuyorum. malesef parayla
ikimizde güldük.. selinle orda bi yarım saat kadar daha muhabbet ettik. gerçekten her yönüyle harika bir kızdı..
bana artık bütün samimiyetiyle bakıyordu. tabi bende ona..

gibleyen kalmadımı lan