kuzenin doğum günü için ankaraya gittik ve 20 yıldır arkadaşmışız gibi muhabbete başladık mustafayla , neyse baya samimi arkadaş olduk falan derken 3 hafta önce 4lü erkek radar timi kemere gittik.
mekan ismi vermek reklama giriyorsa , isim vereyim aura denen günah yuvasında bulduk kendimizi 5 günlük tatilin her günü bu acayip yerdeydik ve çoğumuz sevgililerimizden ayrılma kararı aldık.
mayıs ayı bunların tatilimiymiş neymiş nasıl güzel bayancıklar var anlatamam beyler , çişimizi bile son dakikasına kadar biriktiriyoruz. neyse aynı böyle heyecanlı giden tatilin o sıçtığımın 5.gününe veda kısmına geldik otel arkadaşımızın diye ( zengin çevremiz var ) gece yola çıkmaya karar verdik. 2 araba yola çıktık bende bugatti veyron , kuzenimde lotus var shellden aldım geçenlerde aynada çokta güzel koku veriyorlar. Mustafayla ben bir arabada , Mert ile Alpay bi arabada çıktık yola. yeni arkadaşlığın vermiş olduğu heyecanla bir birimize komik hikayeler anlatmaya başladığımız dakikalarda telefon çaldı Alpay arkadaşımız cırcır yani bir başka deyişle tak mikseri olmuş. neyse girdiğimiz benzinlikte ortamı beğenmeyince kemerin ara sokaklarında bir otele oda sorma bahanesi ile durduk. bunlar arabadan indiler , iş biraz uzun sürünce aradık dedik biz yola çıkıyoruz ve sözünün eri her delikanlı adam gibi yola çıktık. biz rahatlığın takunu çıkartıp ayakları falan yaydık bir yandan sürüyorum bir yandan anılar anlatıyoruz beraber. ara sıra gülmekten gözlerimizle öndeki arabalara selektör yaktığımız devrelerde gelmiyor değil. neyse 20 dakikalık bir yolculuk yaptık alpay sıçarken öldü heralde deyip aradık ve durumu sorduk. güzel kızların gazıyla ayrıldığı sevgilisi ile konuşmaya başlamış elinde sigarası dışarda volta atıyormuş diye anlattı olaysız mert. biz hızı biraz daha düşürdük ve o şekilde 100 km kadar yol gittik. komiklikler havada uçuşuyor bu sıctığımın bugattisinide ucuz olsun diye sunroofsuz almıştım arabanın içi oldu sana komiklik. neyse dedik oğlum biz istanbula geldik nerde lan bunlar ve bunları aradık. nerdesiniz anına koyim biz yolu bitirdik. olaysız mert abi dedi yeni bitti konuşması şimdi çıktık siz nerdesiniz derken bekle dedim tabela var ulan tabelaya bir baktık Muğla 450 altında da bir şey yazıyor ama onu göremedik , sonra bir birimize baktık abi kemer- istanbul yolunda muğla ne alaka diye ama yanlış yapacak halimiz yoktu ya yine devam ettik. bir tabela daha Muğla 420 , Kemer 20 ... mahçup bir arama gerçekleşti beyler biz yanlışlıkla geri dönmüşüz ( yada hiç ilerleyemedik , hala nerden döndük bilmiyoruz ) istanbul yalan oldu. aslında bizim kendimizi ıspartada sanıp solumuzda deniz olmasından şüphelenmeliydik ama insan işte kendine toz konduramıyor. bu hikayedeki mallık kısmınıda kendisi bilmesede hep mustafaya yükledim. neyse arkadaşlar bu benim ilk entryimdi aslında bu hikaye böyle sesli anlatılınca daha komikte bu kısma kadar okuma sabrı olan arkadaşlar bende yazarken çok eğlenmedim. takipte kalmayın
(bkz:
hep sonları bağlamakta beceriksizim)