/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +2
    O da gitti.

    Kendinden öncekilerin gittiği, kendinden sonrakilerin de gideceği gibi.

    Bizim kuşağın ( belki de bir-iki kuşak öncesi dahil ) çocukluğunda karşısında bulduğu genç adam. Yani sınıfın haylaz çocuğu Ferit de gitti.

    Erkek duygusallığının/romantizminin, gençlik hovardalığının en güzel örneğiydi bence. Yerinde duramayan kişiliğinin ardında altında ezildiği sancıları olurdu bu delikanlının.

    Hep gizlediği. Hep sakladığı.

    Bakışları; çocuksu yüzünün etkisiyle uzaklara bakarmış gibi, biraz mahcup yaptığından ama bir o kadar da arkasında.

    ‘Naptın oğlum sen’ diyor Mahmut hoca bulunduğu toplumun mevcut otoritesini temsilen.

    ‘Sevdim hocam’

    Bir anda çocuk aklımızla ‘sevmek’ yüceleşiyor, gözümüzde büyüyor büyüyor ‘sevmek’ ve onun gibi olmak geliyor içimizden. Ferit oluveriyoruz.

    Sınıfın arka sıralarında biraz da ezberleri boş vermişlik var sende dostum. Serseri misin nesin. Tamam seni seviyoruz ama bize kötü örnek oluyorsun bak.

    Çünkü bize hep uslu olmayı tembihlediler.

    Ne bileyim farklısın sanki. En azından öyle görünüyorsun.

    Sen seviyorsun, erkek olmana rağmen kaybettin mi ağlıyorsun (hem de titreye titreye), derslerden kaçıyorsun. Okula gelmiyorsun.

    Ne derdin var kardeşim.

    Bir kalıba sığmak, onun şeklini almak istemiyorsun bizim aksimize.

    (Bilemiyoruz belki de en doğrusunu sen yaptın)

    Seni unutacağız Ferit’cim…

    Senden öncekileri unuttuğumuz, senden sonrakileri de unutacağımız gibi.

    Hoşçakal…

    Haa bir de unutmadan seni ne zaman izlersek hep öyle masum masum bak yine olur mu.

    Ve hep sev…
    ···