1. 1.
    +39 -14
    net. literatüre geçmiş olabilirim.

    3 yaşımda oynarken evde çakmağı bulup plastik kamyonumu ateşe vermemin sonucunda evimiz kül oldu.

    okula başladığım ilk gün hocanın üzerine kusmuştum

    3. sınıfa giderken; ailelerin para biriktirip sınıfa aldıkları televizyon çalışırken üzerine elimde ki şaşalı dökmemle sınıf, görkemli bir havaifişek sahnesine tanık olmuş; 1'i kız 1'isi erkek 2 arkadaşımın televizyonun yanında bulunmasından dolayı patlama etkisiyle beyin travması geçirmişlerdi.

    6. sınıfta hocanın yaklaşık 2 sene boyunca uğraştığı, kürsü üzerinde ki maketinin üzerine düşüp projenin gib olmasına sebep olmuştum.

    7. sınıfta arkaşımın sınıfa getirdiği küçük zıplayan top arkadaşıma hızla gelirken ben topa doğru koşuyordum, arkadaşımın zarar görmesini istememiştim ve ayağım sıraya takılarak sol kolum 3 yerinden kırılmış ve çolak kaldım.

    8. sınıfta diplomamı alıp elimin yanlışlıkla önemli evrakları parçalayan makineye kaptırmaya sebep olmuştum.

    8. sınıfta oks sınavına giderken trafik kazası geçirdim ve anadolu lisesi hayal olmuştu.
    ···
  2. 2.
    +19 -3
    evet düz liseye gittim.

    ilk günler benim başımın belası...

    sınıfın en güzel kızının (hatta tüm lisenin net) üzerine ayran döküp sosislinin salçasını beyaz gömleğinin akabinde yüzüne bulaştırmıştım. ve kız okkalı bir tokat atmaya yeltenirken elini tutmaya çalıştım, erkeğiz her halde kızdan da tokat yemeyeyim derken elim kızın gözene geldi ve kız ameliyat olmak zorunda kaldı. ailesi davacı oldu neyse yalvar yakar para cezasıyla bitirdik işi.

    sonra 9. sınıfta ilk dönem 3 zayıfım gelmişti kar kış kıyamet; bende bindim otobüse gidiyorum eve züt korkusuyla tırım tırım.

    sonra otobüs birden kaza yaptı otobüste ki kimseye bir şey olmazken sadece benim omuzuma cam girmişti, allah'a şükür ki sinirlere gelmedi.
    ···
  3. 3.
    +11
    işte sonra ikinci dönem başladı.

    bahar ayları, gevşedi gönül yayları derken geldi benim 4 zayıf. kaldık mı ortalama yükseltmeye?

    girdim 4 sınava. ama hoca dedi ki sen 3 kredi puanıyla kaçırmışsın sınıf geçme notunu, o yüzden gir din müzik falan sınavına dedi.

    sonra bende bu 4 zayıf dersten 3üne girdim ve bir tane de kendim seçtim sağlık dersine girdim, yükseltir 3 puanı kapatır diğerleri sorumluluğa bırakırım dedim.

    girmez olaydım. 4 olan sağlık dersim düştü mü 2ye sonra o diğer 3 sınavdan da gibi tuttum mu?

    babam bu kızgınlıkla gönderdi mi beni tornacıya?
    ···
  4. 4.
    +10
    ve gittim tornacıya dıbına koyim. hepsi barzo barzo adamlar, ben ise saint joseph mezunu süt oğlanı gibiyim.

    eller yüzler yağ, kap kara. ağırıma da gitmiyor değil.

    neyse ustam dedi ki oğlum oradan getir tornavidayı dedi. hay getirmez olaydım.

    torna tezgahının başındaydı ustam, ona tornavidayı getirdim, sıkışmış parçayı kurtaracaktı makinadan ve koşark emrini yerine getireyim derken ayağımın altında olduğunu fark etmediğim akslara takılım parmağımın torna elmasına çizdirmiş ve baş parmağımı kopartmıştım.
    ···
  5. 5.
    +11
    ulan gittik okmeydanına. her zaman acil kabul eden hastahane beir beni kabul etmedi dıbına sokayım!

    ulan parmak kopmuş, biz geizyoruz yollarda.

    neyse florance niethingle hastahanesine gittik. allah'a şükür ki kabul ettiler beni acile ve parmağı diktiler. ulan hemşire yüksekokulu ya bu kodumun hastahanesi, adam akıllı cerrahlarda yoook.

    e benim parmak yanlış dikildi. krominantal sinirler yanlış kaynadııı.

    e ben ne tak yiyecem derken tekrardan ameliyat olacaksın ama burada değil, mesuliyet kabul edemeyiz dediler. 1 aya hemen ameliyat günüm belirlendi.
    ···
  6. 6.
    +7 -1
    ulan neyse gittik özele, acıbadem'e allah'tan züte kayığa gelmeden o her ne gibimse o sinirleri diktirttik ve sağlam bir biçimde kaynadı.

    neyse benim baş parmak ameliyatlı bir biçimde eylül ortalama sınavlarına girdim.

    ulaaaa züt korkusu, sınavlardan sadece 1inden geçebildim. kaldı diğer 3 ders.

    eee alan seçecem. nereyi seçecem beden eğitimi alanını mı? ne sayısal ne sözel ne de ea kabul etti beni literatürlere göre.

    amk sonra gittim ea ve sözele gidebilme şansım varmış, bu hak doğdu sonradan.

    sonra gittim dilekçeyi verdim ea'ya gideceğim diye. bu dıbına kodumun hocası beni atmaz mı sözele!

    gitti 1 sene. yalvar yakar ben ea'ya gidecektim. yok.

    hepsinin dıbına koyayım!

    devam edeyim mi lan?
    ···
  7. 7.
    +6
    sonra benim içeriden 3 zayıfım vardı ben onu 2ye indirdim 10. sınıfta.

    sonra 10. sınıfta sınıflar arasında kavga çıktı. bende ne şanslı şanssız bir kişi olaraktan sabah hastahaneye ardından okula gidecektim. hani bu parmak dikiş alınma işlemleri falan...

    ulan ikinci ders bizim sınıfla karşı sınıf takışmışlar ama küçük çaplı, hocalar ayırmış.

    neyse ben geldim 4. ders, sonra kavga bu sefer seyrini arttırdı. fitil ateşlendi.

    ulan benim şansıma mı bu kodumun gavatları geldiğim vakit çetrefilli bir kavgaya girişeceklerdi?
    ···
  8. 8.
    +7 -1
    ulaaaan! bizim sınıf bir girdi kavgaya, benim kaynamış parmakla ben bir girdim öteki sınıfa. sanki vatanı kurtaracağım ya!

    sonra bu kaynayan parmak kırıldı!

    dıbına sokayım kırıldı!

    yeter dıbına koyayım yeter ya!

    derken kavga benim hayvani bir inlememle durdu. hocalar geldi, ailem geldi. polis bile geldi dıbına koyayım tutanak tuttu. ulan kimseyi almadılar sorguya bir beni mi aldılar.

    neymiş gerekçe; parmağın ameliyatlı olduğu halde ne diye kavganın seyrini arttırıyorsun? be dıbına koduğum ben gelmişim 4. derste!
    ···
  9. 9.
    +9 -1
    hay dıbına koyim o kadar beklettim. bi gitmedi babam başımdan. neyse takluklarımı anlatmaya devam.

    aadaptasyon sorunu yaşıyordum. çok şanslıyım ya dıbına koyim en gibindirik sinifa düştüm. sınıfta 45 kişiyiz ve 6 kız var, geriye kalan 39'u da erkek. amina koyayım barzo odalar birliği gibi oldu sınıf. 6 tane kız var diyorum. onlara da kız demeye binbir şahit gerek. hepsi ismet, faruk, hüsmen, nurettin gibi amk. sadece adları buse, nur, merve falan.

    ama içlerinden birisi var...

    adı eda...

    6 tane harunun arasından 1 tek bu gül yüzlü mü çıkar be dıbına koyayım? ah ulan ahh!

    sınıfta ben dahil 39 erkeği bırak; o bahsettiğim 6 tane harun bile yavşıyordu amk!

    o derece güzel bir kız. neyse tüm sınıf bu kıza yazıyor falan derken ben zütüm zütüm bu kıza açılmanın yolunu düşünüyordum kara kara. ulan içim yanıyordu aşk acısından neyse ulan sonunda 'yeter ulan' dedim ve mart ayında bastım kıza teklifi. ulaaaaan şok olmuştum. ömrü hayatımda ilk defa sevgilim olacaktı. kız arkadaşım vardı lan benim de!

    kabul etmişti eda çıkma teklifimi.

    her neyse biz bununla 17 yaşın vermiş olduğu aşkla heyecanla okul çıkışlarında sahile, çay bahçelerine; bizim ali abinin cafesine falan giderek geçiriyorduk günlerimizi.

    dıbına koyayım. ali abinin cafeye gitti ilişkimizin 4. gününde. zütürmez olaydım (bu yere kadar ki yazdıklarım biraz aşk meşk, cunuplukla alakası olmayan şeyler olabilir, ne alaka lan diyebilirsiniz ama içiniz bom tak olmuştur cunupluklarımla) cafede çay söyledim. geldi neyse. sonra 2 masa karşımıza 3 tane züppetör huur çocuğu oturmaz mı! benim kızı bir kesiyorlar bir kesiyorlar! bir kızla muhabbeti sürdürmeye çalışıyorum bir de bu dıbına koduklarıma kelek atmaya çalışıyorum kesiyorlar kızı diye. ulaaaan bir sinir oldum! bir hışımla önümde ki çay bardağını aldım.
    ···
  10. 10.
    +8 -1
    işte o gavatlara fırlatayım derken çaaaaat diye kızın suratına gelmez mi dümbük gibi çay bardağı!

    eda'nın surat pert! yıkıldım...

    allah'ın ben yedim taku!

    kız o anda hayvan gibi bana bağırmaya başladı 'allah belanı versin, pislik, şerefsiz' diye. ulan tüm cafe ayağa kalktı bize bakıyor. sonra çevredekiler eda'ya yanına geldiler. bende bunun da verdiği sinirle dıbına koduğum muallaklerine masayı fırlatışımla muallaklerin kaçışı aynı andı.

    ben eda'ya baktım. içim acıdı, kızın yüz pert. ağlayacak duruma geldim.

    cafenin sahibi ali abi hemen pansuman yaptır olum dedi. kızla beraber bir hışımla gittik hastahaneye pansumana. ulaaaaan kızın şakaktan dudağa
    ···
  11. 11.
    +9 -1
    neyse devam ediyorum beyler.

    kızın dudaktan şakağa kadar çizik oldu. kız damgalı eşeğe benzedi amk. zütüm zütüm tırsıyorum yine davalık olur muyum diye?

    Allah'a şükür ki dikiş atılmadı, cerrahi bir müdahale olmadı kızcağızın başına.

    pansuman yapıldı, bize hastaneden gibtir olup gittik. ulaaaan! kızın abisi gelmiş kapıda; annesi var babası var, e ananın amı dedim nerden duydunuz da geldiniz?

    falan filan feşfekan kızın abisi beni tuttu kapının önünde 'seni bir daha ne kardeşimin yakınında, ne okulunda, ne sınıfında, ne Kadıköy semtinde ne de istanbul'da görmeyeyim; görürsem ağzına sıçarım' dedi ve ardından çaaaaaat diye bir tokat attı huurnun evladı çeneme doğru!

    ağzıma sıçılmış gibiydim. 1 hafta çenemi oynatamadım dıbına koyim yemek yiyemedim!

    akşam eve ağlaya ağlaya gittim. evet ulan ağlamıştım. erkekler nah ağlamaz! neyse eve geldim ve annem namaz kılıyordu. canım annem benim. her türlü olumsuzluklara rağmen yanımda olan canım annem. yüzümün halini gördü, ağladı. 'ne oldu sana?' dedi. sonra anlattım nazlana nazlana böyle böyle oldu diye. annem bir dellendi, gitti babamı aradı. babam bir hışımla çalıştığı şirketten mesaiyi bırakıp geldi eve. bunların ikisi doğrucana gittiler mi üsküdar adliyesine? savcılığa suç duyurusunda bulundular.

    ulaaan! kızın abisi o gece alındı mı sorguya. sabaha kadar sorgu sual...
    ···
  12. 12.
    +4 -1
    neyse sabah olmuştu Eda'nın abisi hala sorgudaydı. ben gittim züt korkusundan dolayı hemen şikayeti geri aldım. işlemlerin ardından dürzüyü serbest bıraktılar.

    sonra 2 gün geçti, bu züt evladı beni 2 gün takip etmiş. adresimi falan Eda'dan, sınıf arkadaşlarımdan almış. ulaaan! bu züt evladı beni 2. günün sonunda mahallenin başında bir yakaladı. 'ne o lan beni şikayet ettin?' dedi. bende 'ne alakası var ailem şikayet etti, bilakis ben şikayeti geri aldım' dedim.

    sonra uzaklaştı yanımdan. ondan sonra da ben ne Eda'yı ne de abisini görmedim. gitmişler Kadıköy'den, karşıya taşınmışlar.

    neyse 11. sınıf oldu, ben eşit ağırlığa geçtim.
    ···
  13. 13.
    +12 -2
    artık yeni sınıfımdaydım.

    falan filan feşfekan derken hoca bana 'Ergenekon destanı' ile ilgili ödev vermişti. ulaaan! ben bir araştırmaya girdim, o kadar da uğraştım. internetten Ergenekon adına ne varsa araştırdım. tüm bulduğum verileri babamın şirkette çalıştığı usb'nin içine atıyordum. neyse kağıtları çıkardım. hepsini spiralleştirdim ve eve giderken türk Telekom'un açtığı kanalın içine düşürmüştüm. hay dıbına sokayım böyle işin! 2 ay uğraşmıştım, gece gündüz tasarlamıştım ödevi dıbına sokayım!

    baktım olmayacak. girdim kanalın içine. ulaaan! ara ki bulasın is pas çıktım bende kanaldan lanet olsun dedim.

    ama bizi bekleyen çok daha bir şey vardı. babamın patronu, içine internette Ergenekon'la ilgili ne kadar bilgi varsa doldurduğum usb'yi kendi bilgisayarında projeler için bakmış. o dönem de Ergenekon davasının en çetrefilli dönemiydi. ulaaan patron da ak partili çıkmasın. görmüş mü bu benim yanlışlıkla kopyaladığım makaleleri, internette ki bilgileri. basmış savcılığa, polise şikayeti. babamı yaka paça almışlar içeri. mahkeme karşısına çıktı. ulan ödevi de gösteremiyorum kaçtı kanala. babam hala kartal cezaevindeydi. kanıt da yok.
    ···
  14. 14.
    +8 -1
    neyse, babamın; davadan diğer tutarsızlıklarla savcılık tarafından beraatine karar verilmişti.

    2011 yazında kuaförde çalışacaktım. temmuz ayının ilk haftasında koyuldum kuaförleri aramaya, semt semt.

    neyse buldum bir yer. girdim çalıştım. işleri çok iyi full para babası adamlar geliyordu. derken jeepli bir iş adamı geldi tıraşa. o gün de vale hasan abi yoktu dükkanda. ne kısmettir ki arka tarafta ki arabanın çıkmasını engelliyordu jeep. patronum emre bey bana 'şu arabayı çok az öne kaydırır mısın?' dedi. bende tamam dedim. gittim zütüm zütüm. bindim araca, ulaaan! el freniyle biraz öne alayım derken caaart diye arabayı çalıştırmaz mıyım yanlışlıkla? o jeep'i ne öne kaydırmak, sol tarafta ki mobilyacı dükkanının içine gömçürmüştüm amk!

    bir feryat figan mobilyacı çıktı bağırdı 'sen ne yaptın hayvan herif! araba kullanmayı bilmiyor musun?' diye nida atmaya başladı dıbını gibtiğim! patron ve müşteri olan bitenleri görüyor yukarıda panaroma camdan.

    neyse müşteri Allah'tan insaflıydı, para da gani bizden de jeep'in tamir parasını almamıştı, ama çok da fazla bir şey yoktu aracında, olan bizim komşu esnaf mobilyacıya olmuştu. neyse ben onun hasarını ödemek için babam ile birlikte el birliğiyle çalışmaya karar verdik. aile ruhu hesabı.
    ···
  15. 15.
    +8
    sonra gel zaman git zaman koskoca panaroma cam + ön tarafta ki mobilyaların hasrının bedeli olan net 7.465 tl'yi ödedik kalan 2 ayda. ama hem babamın hem de benim pertimiz çıkmıştı.

    ve son sınıfa gelmiştim. okulumdan ayrılma çanlarının çaldığı dönemlere gelmiştim.
    ···
  16. 16.
    +8
    işte tüm sınıf deli gibi öss'ye hazırlanırken ben ise makara kukara mallık peşindeydim.

    işte zaten ardımda 4 tane sorumlu olduğum dersim vardı.

    yaz geldi, sınava girdim. ve Kocaeli işletmeyi tutturdum her ne hikmetse. gitmedim, puanım düştü.

    2. sene tekrardan girdim, bu sefer hiç bir yer tutmadı.

    artık hem cünüp hem de salak olarak hayatıma devam ediyordum.

    neyse benden 1 yaş büyük ağabeyim var. o zeki, benim gibi değil, istanbul erkek lisesinde okudu. neyse bunların

    sayısalcılarının abitur diye bir diplomaları mı ne varmış. işte o diplomayla Avrupa da çoğu üniversitede okuma hakkı

    varmış. neyse abimde almanca o biçim. almanya berlin üniversitesini kararlaştırmıştı, taa ki benim gibi bir kardeşi

    olduğunu hatırlayıncaya kadar. abimle birlikte bende gittim okuluna diplomasını almak için, aldık diplomayı ve geriye

    dönüşte Eminönü tramwaylarınının önündeydik. abim 'sen şu belgeyi tut, ben içecek alıp geliyorum dedi' hay tutmaz olaydım. elimde ki abitur diploması kaçtı mı bağcılar tramwayının altına. gitti amk canım belge. neyse abim geldi, sordu diploma nerede? diye bende anlattım böyle böyle oldu diye.
    ···
  17. 17.
    +5 -1
    sonra abim o sinirin getirdiği hışımla bana bir tokat attı. bayağı bir üzülmüştüm diplomasını bin ettiğim için. artık ikimizde işsizdik. mal adamdan farkımız yoktu.

    neyse abimin, almanca bilmesinden dolayı zütü rahattı. bir şirkette mütercim tercüman olarak çalışıyordu. ben ise sokakta, cunüpluğumu sergileyemediğim bir yerde simit satıyordum.
    ···
  18. 18.
    +11 -2
    neyse beyler. şu an 19 yaşında bir simitçiyim. ne yapayım yani amk? tecil ettirmek istiyorum askerliğimi. ne tak yiyeceğim? sorumluluk sınavlarım da var.

    cünüp adamın tekiyim zaten amk.

    daha geçen gün annemin bana emanet ettiği düdüklü tencereyi bile 'bu hava kaçırıyor' diye kulbuna bastım poss diye patladı 3 dk sonra. amk cam çerçeve kalmadı evde. babamın evden gibtirlemesi an meselesi.
    ···
  19. 19.
    +11 -2
    dayım 'tüm yeğenlerimle maça gittim, bir seninle gitmedim' demişti ve Fenerbahçe'nin 5-1'lik yenildiği maça gitmiştim dayımla beraber. dayım gibecekti amk beni az daha. gittiğim tek maçtı o maç da.
    ···
  20. 20.
    +11 -2
    haaa olum uyumadan geçen sene yaşadığım olayı anlatayım.

    amk bende bu oruç tutma dolayısıyla feci bir biçimde baş dönmesi ve baş ağrısı vardı. ama öyle böyle bir baş ağrısı ve baş dönmesi değil.

    aga yemeği yedikten sonra başım yine ağrıyordu. zütüm zütüm tırsıyordum.

    ulan şüpheleniyorum beynimde allah göstermesin ya tümör varsa diye.

    ulaaan 2 gün 3 gün çektim ben bu ağrıyı acıyı, annem dedi ki halin hal değil gidip bir mr, tomografi çektirelim dedi. mahallede ki gibindirik bir sağlık ocağına gittik ilk iş için. orada tomografi yok. küçük bir muayene ile acil mr dedi doktor.

    gittik neyse bizde Çapa'ya tomografi çektirdik. ulaaan! doktor sıkıla pıkıla tümör var dedi. beynim nevrim döndü amk! karardı gözlerim o andan sonra.

    biz bir ağlıyoruz, üzülüyoruz. neyse hemen tedaviye başlayalım dedi doktor. dmso ilaçlarını önerdi, kemoterapi için falan filan bir sürü ilaçlar önerdi. neyse bizde aldık sanki çok para var ya bizde amk. sonra ben bu ilaçları kullandım. ulaaan! doktora ilk muayeneme gittiğimde bana demez mi sende tümör yokmuş, lezyon simetrisiymiş o diye. vay senin bacın siqem dedim doktora! Allah'ın belası boşu boşuna mı kullandım lan ben o kemoterapi ilaçlarını? saçlarım döküldü o ilaçlar yüzünden dedim. feryat figan çığırıyorum adam hönkürüyorum suratına.
    ···