-
1.
+1 -21 TED BUNDY
iyi bir eğitim almıştır. okul yıllarında oldukça çekingen, içine kapalı, pısırıktır. . okul yıllarında tanıştığı bir kıza aşık olmuş ve artık kendini ona ispat edebilmek için çok çalışmaya başlamıştır. fakat kız onu terketmiştir ve başka bir yere taşınmıştır*. yıllar sonra iyi bir eğitim almış ve kendini iyice geliştirmiş olduğu sıralarda farklı bi yerde yeniden karşılaşmışlardır. kız baya bir şaşırmıştır "ted"in bu değişikliğine ve bu sıralarda yeniden ilişkileri başlamıştır. ted bundy ona gerçekten aşıkken bu ikinci kez karşılaşmalarında sevgilisiyle evliliğin eşiğindeyken ona kötü davranmaya başlamış ve sevgilisinden ayrılmıştır. bu duruma herkes çok şaşırmıştır.
ted bundy hayatı boyunca cinsel sorunları olmuş bir genç olduğu için bu konuda büyük bunalım yaşıyordu. kızları kandırması zaten güvenilir kişiliği sayesinde kolay oluyordu. kimi zaman kurbanlarını koluna veya bacağına taktığı alçı sebebiyle kitaplarını taşıyamadığını söyleyip ona yardım etmelerini rica ediyordu. tabi bu sırada kafalarına ağır darbe alan kurbanları tecavüze uğrayıp vahşi şekilde oldurmustur
mahkemede kendi savunmasını kendisi yapmıştır. çünkü bu konuda da iyi bir eğitim almıştır. hatta bir gün savunması için araştırma yaparken hapisten kaçmayı başarmış ve kaldığı yerden devam etmiştir. bir kaç yıl da bulunamamıştır.
ayrıca fbi'a da büyük yardımları dokunmuştur. gary rigdway adlı katilin profilini çıkarmada yardımcı olmuştur. 1989'da idam edilmiştir. -
2.
+1Amk hesab sifremi unuttum sozlukiye adini felan yaziyom giremedim ben de burdan devam ediyorum beyler kusra bakmayin
-
3.
-12 KARINDESEN JACK
Londra da Thames Nehri yukarısında Whitechapel bölgesinde, 1888 yılında dünyayı etkiliyen bir seri cinayet vakası ile karşılaşmışlardır. Ağustos ve Eylül ayları içerisinde görünen seri katil, bu zaman diliminde 5 hayat kadınını öldürmüştür. Bu beş kadın cesedi kısa sürede ingilterede tüm manşetlerde yerini almış ve insanları tedirgin etmiştir. O dönemde bir çok polis teşkilatı katili olağan üstü hal ederek, tüm çabalara rağmen katilin izine ulaşamamışlardır.
Daha sonraki araştırmalara göre, en az 5 en fazla 18 hayat kadını cesedine rastlanmıştır. Yalnız beş hayat kanının aynı seri katil tarafından öldürüldüğü oynaylanmış ve kesinleşmiştir. Polise yazdığı bir mektupta kedidini karındeşen jack olarak tanıtmıştır. Karındeşen Jack yaklaşık 20 hayat kadını öldürdüğü düşünülmektedir. Cinayet dosyası, cinayetlerden 2 yıl sonra kapanmış, fakat bazı bilim adamları ve dedektifler modern teknoloji sayesinde cinayeti kısmende olsa aydınlatmışlar ve bugüne kadar ellerindeki tek fiziki kanıt, kurbanlardan birine ait olduğu söylenen şal ile çalışmalarını sürdürmüşlerdir.
Karındeşen Jack lakablı vahşi seri katil, tarihde vahşi cinayetleri ile yerini almıştır. Karındeşen Jack 1888 yılında cinayetlere başlamış olup, 1898 yılına kadar cinayetlerini büyük bir titizlikle işlemiştir. Araştırmalara göre, Karındeşen Jack lakaplı seri katil, Cinayetlerindeki titizliğin anatomi bilgisi olan kişi veya kişiler tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. işlenen korkunç cinayetlerin benzerliği ve farklı yerlerde işlenmesi, polisi artık çaresiz bırakmıştı.
Karındeşen Jack’in cinayetlerini vahşice işliyordu, öncelikli olarak kurbanlarını boğazlayarak etkisiz hale getirip, daha sonra kulaklarını kesmektedir. Karındeşen Jack, hayat kadınlarına karşı düşmanlığını, işlediği cinayetler açıklamaktadır. Kurbanlarında, karnı ve cinsel organları deşilmiş, bazı rganları ise alınmıştır. Karındeşen, kurbanlarını karnı deşilmiş ve bacakları açık bir şekilde bırakmaktadır. Yöntemleri vahşice olmasına karşın, günümüzde bir çok korku filmi karındeşen jack lakablı vahşi seri katilden esinlenmiştir. -
4.
03 ALBERT FISH(HANNIBAL)Tümünü Göster
Albert Fish, tarihin en acımasız seri katillerinden biridir. Fish sadece bir seri katil olmakla kalmayıp, aynı zaman yamyamdır da. Ayrıca Fish, Hollywood yapımı birçok filme de ilham kaynağı olmuştur. Bu filmlerden en popüleri The Silence of The Lambs’dir.
Albert Fish yaşlı genç ayrımı yapmaksızın birçok cinayet işlemiş ve öldürdüğü birçok kişinin etini de yemiştir. Çocuk yaşta yetimhaneye düşen Albert Fish buraya uyum sağlayamadı ve ruhsal olarak çöküntüye uğradı. Annesiyle beraber yaşadığı dönemde sıkça cinsel istismara uğradı, cinsel istismar onun ruh sağlığını daha da kötüleştirdi ve şizofrenik davranışlar sergilemesine neden oldu. Ortaokul ve Lise yıllarında eşcinsel nitelikte davranışlar sergilemeye başladı ve arkadaşları arasında alay konusu oldu.
5466_3Lise döneminde şiddet eğilimleri ortaya çıktı. Nedenli nedensiz birçok kişiye fiziksel olarak zarar veriyordu. Daha sonraları çocukları kendine kurban seçti. Özellikle küçük kız çocuklarına yaptıkları insanın kanını donduruyordu. Küçük kızlara işkence yapıyor, tecavüz ediyor ve en sonunda öldürüyordu. Kurbanları acı çekerken o bu durumdan zevk alıyordu. Bunları tanrı için yaptığını dile getiriyor ve tanrının onu kutsadığına inanıyordu. Fish öylesine kontrolden çıkmıştı ki, kendisine dahi işkence yapıyordu; sopayla kendini dövüyor, idrarını içiyor hatta kendi etinden et koparıyordu. Tanrı tarafından kutsanmak için bunları yapmanın gerekli olduğuna inanıyordu. Fish, lise döneminin ardından evlendi ve çocuk sahibi oldu. Ancak ilerleyen yıllarda karısı onu terk etti ama bu durum Fish üzerinde herhangi bir etki yapmadı. Fish, yine bildiğini okuyor ve onlarca kız çocuğuna tecavüz etmeye devam ediyordu. Aynı zamanda sürekli başka kadınlarla da cinsel ilişkiye giriyordu.
Albert Fishin yakalanmasına neden olan olay ise, küçük bir kız çocuğunu öldürüp, parçalara ayırıp otel odasında haftalarca yemesi oldu. Üstelik bu kız en yakın komşularının çocuğuydu. Fish sergilediği davranışlarla komşularının güvenini kazanmıştı. Kimse onun seri katil olabileceğini aklına bile getirmiyordu. insaların gözünde iyi bir imajı vardı. Bu imaj sayesinde komşusunun kızını, yeğenin doğum günü partisine zütürme teklifine olumlu cevap aldı; ancak bu küçük kızın sonu oldu. Kıza tecavüz edip öldürdükten sonra parçalara ayırdı. Bu parçaları da pişirerek yedi ve bunun üzerine kızın ailesine mektuplar yazmaya başladı. Mektuplarda kızlarına nasıl tecavüz ettiğini ve onu nasıl yediğini anlatıyordu. Yazdığı bu mektuplar onun yakalanmasını sağladı. Fish idam edileceğini öğrendiğinde bunun kendisi için daha önce hiç tatmadığı bir zevk olduğunu ve bunu yaşamak için sabırsızlandığını söyledi. -
5.
0Z jm huur cocugu haric beyler sukulayin o huur cocugu hem annesini yengesini ablasini pazarlayan gavatin tekidir
-
6.
04 pedro alonso lopezTümünü Göster
Pedro Alonso Lopez, Güney Amerika’nın gelmiş geçmiş en acımasız seri katili olarak tanımlanır.
Lopez, 8 Ekim 1948’de Kolombiyada dünyaya gelmiştir. Lopezin annesi bir hayat kadınıydı ve babasının kim olduğu belli değildi. 7 kardeşi daha vardı ve hiçbirinin babası belli değildi. 8 yaşındayken kız kardeşine tecavüz etmeye kalkınca annesi onu evden kovdu ve ilk zamanlar sokaklarda yaşadı; ancak daha sonra kendisini evine zütürmek isteyen bir adamla gitti ancak adam tarafından cinsel istismara uğradı ve evden kaçtı. Bunun üzerine yetimhaneye yerleşti. Burada da tacize uğrayan Lopez, buradan da kaçmıştır. ilerleyen yıllarda hırsızlık yapan Lopez bu yüzden hapse girmiş ve hapiste tecavüze uğramıştır. Hapisten çıktıktan sonra, hapiste kendisine tecavüz eden iki adamı bulup vahşice öldürmüştür. Bunun üzerine tutuklanan Lopez iki yıl hapis cezası almıştır.
5491_1Hapisten çıkan Lopez, Peruda kızıl derili kabilesine mensup bir kız çocuğuna tecavüz etmeye çalışırken kabile üyeleri tarafından yakalanmış ve canlı olarak toprağı gömülmek istenmiştir. Ancak bir misyoner onu bu durumdan kurtararak polise teslim etmiştir. Perulu yetkililer onu Ekvadora sürgüne gödermiştir. Lopez, Kolombiya, Peru ve Ekvadorda üçyüzden fazla çocuğa tecavüz etmiş ve öldürmüştür. 1980’de 53 çocuğa topluca tecavüz edip öldürmüş ve tüm cesetleri bir yere gömmüştür. Hız kesmeyen bu acımasız seri katil 80’lerin ortalarına doğru Ekvadorda yaklaşık 100 kıza tecavüz etmiş ve öldürmüştür. Ancak bu sefer yakayı ele vermiştir. Bu olayla beraber tutuklanmış ve hapis cezasına çarptırılmıştır.
Lopez, faili meçhul birçok çocuk cinayetini işlemekle de suçlanmıştır. Tutuklanıp hüküm giymesine rağmen, birgün hapisten çıkarsa tekrar cinayet işleyeceğini söylemiş ve bu konuda yemin etmiştir. 15 yıldan fazla hapis yattıktan sonra 1998 yılında Ekvadorda serbest bırakılmış ve Ekvador hükümeti tarafından ikili anlaşmalar sayesinde Kolombiyaya sürgüne yollanmıştır. Lopez kendini yüzyılın adamı olarak görmektedir ve bu yüzden sürgüne gönderilmek yerine serbest bırakılması gerektiğini söylemiştir. 1998’de Kolombiyalı yetkililer tarafından cezai ehliyeti olmadığı gerekçesiyle serbest bırakılmış ve bir daha kendisinden haber alınamamıştır. Bunun üzerine kurbanlarının yakınları, Lopezin kellesini getirene 250.000$ ödül vereceklerini açıklamışlardır. -
7.
0Cugu yoksa beyler birakicam amk hesap gibintisi oldu diyorum hadi cugu ya gore devam etcem
-
8.
0Hadi beyler suku
-
9.
05 aileen wuornos (en korkunc gaci)Tümünü Göster
Aileen Wuornos, 1956’da Michigan’da dünyaya gelmiştir. Aileen, Amerikanın en şöhretli kadın seri katili olarak tanımlanır.
Ailen Wuornos lezbiyen olmasının yanı sıra, erkeklerle de cinsel münasebetler de bulunmuştur. Hayat kadını olarak cinsi münasebet kurduğu erkekleri öldürüp, cesetlerini ormana sakladığı tespit edilmiştir. Aileen Wuornos 5 kişiyi öldürmekle suçlanmış ve Floridada yargılanmıştır. Aileen Wuornos, ABD tarihinin ilk kadın seri katilidir. Uzmanlar katilin çocukluğunu araştırdığında, pek iç acıcı şeylerle karşılaşmamışlardır. Oldukça kötü bir çocukluk dönemi geçiren Wuornos, pgibolojik sorunlarla beraber vahşileşip saldırgan bir insan haline gelmiştir.
5524_1Babası annesinden, annesi ona hamileyken boşanmıştır. ilerleyen yıllarda babası pgibolojik sorunlar yaşamaya başlamış ve çocuk tacizcisi olarak yargılanıp hüküm giymiştir. Hüküm giymeyi kaldıramayan baba, hapishanede kendisini asmıştır. Wuornos, henüz bir yaşına girmemişken annesi tarafından terkedilmiştir. Bunun üzerine büyükannesi ve büyükbabası Aileen Wuornosun bakımını üstlenmiştir. ilerleyen yıllar onu daha da çıkmaza sürüklemiştir. Henüz onüç yaşında iken tecavüze uğramış ve hamile kalmıştır. Hamile kaldığı anlaşılınca büyükbabası ve büyükannesi tarafından evden atılmış, bunun üzerine bir süre sahipsiz bir aracın içinde yaşdıbını sürdürmüştür. Çocuğunu dünyaya getirdiğinde peş parasızdır. Para kazanmak için hayat kadını olmuştur. Hayat kadını olmasıyla beraber uyuşturucu ve alkolün esareti altına girmiş, onun bu halini görüp, yardım etmek isteyen bir adam ona evlenme teklifi etmiş ve aralarında 50 yaş fark olmasına rağmen evlenmişlerdir. Ancak bu evlilik uzun sürmemiş, yaklaşık bir ay sonra boşanmışlardır.
5524_3Eşcinsel olan Wuornos, 1986’da Selby Wall adında bir eşçinselle tanışmış ve ikili birbirlerinden oldukça hoşlanış ve yaklaşık 4 yıl boyunca birlikle olmuşlardır. Ancak işlediği cinayetlerden dolayı tutuklanıp yargılanan Wuornosun, iddıbına karar verilmiştir. Davada sevgilisi Selby Wall, aleyhine tanıklık yapınca hayal kırıklığına uğramış ve idam edilmesi gerektiğini, aksi halde yine cinayet işlemeye devam edeceğini söylemiştir. Kesinleşen hüküm neticesinde, Florida Eyalet Hapisanesinde 9 Ekim 2002 tarihinde idam edilerek infazı gerçekleştirilir.
Aileen Wuornosun hayatı, Hollywood yapımı olan Monster filminde ele alınmıştır. Filmde Aileen Wuornosu yaklaşık 35 kg alan Charlize Theron oynamış, bu rol Charlize Therona Altın Küre ödülünü kazandırmıştır. -
10.
06 ANDREi ROMANOViCH CHiKATiLO
"Ben doğanın bir hatasıyım, deli bir hayvanım”
"Yaptıklarımı cinsel bir tatmin için değil, daha çok huzur bulabilmek için yaptım"
Yöneticiler Seri Cinayetleri çürümüş bir batı fenomeni olarak ilan edip propaganda malzemesi yaptığı sırada, suç tarihinin en büyük pgibopatlarından biri Liman şehri Rostov’da bulunmaktaydı. Sınıfsız bir toplumda suç var olamaz doktrinini çürütmemek için Yetkililer 12 yıl boyunca bu canavarca işler yok sayıldı ve toplumdan gizlendi. Bu durumda zavallı vatandaşlar yıllarca bu canavar katille yan yana yaşadıklarını bilemediler.
42 yaşındaydı, evli ve çocukluydu, bir farikada çalışıyordu.
Oğlanlar, kızlar ve savunmasız genç kızları hedef olarak seçmişti. Çoğu zaman onları evlerine bırakmak, karınlarını doyurmak ve yardım etmek bahanesiyle otobüs duraklarından yollardan alıp, ıssız yerlere ormanlara zütürürdü. Burada onlara hayal gücümüzü zorlayan kötülükler yapıyordu. Dillerini kesiyor, meme uçlarını ısırarak koparıyor, cinsel organlarını yiyor, gözlerini çıkarıyordu. Bu saydıklarımız sadece onun yaptıklarından birkaçıdır. 1984’te dört haftalık bir dönemde 6 genç insanı doğramıştır.
Chikatilo 1990 yılında yakalandığında 53 insanın öldürülmesinden yargılandı. Ancak herkes biliyordu ki gerçek sayı çok daha fazlaydı. Kurbanların ailelerinden korunması için çelik kafes içinde mahkemeye getirildi. idama mahkum edildi ve 1994 yılında idam edildi.
Hakkında Kitap:
Hunting The Devil, 1993, Richart Lourie
Hakkında Film:
Citizen X-Chris Gerolmo'nun Robert Cullen'in aynı adlı romanından uyarlayarak 1995 yılında TV için çektiği ama başarısı üzerine sinemalarda gösterilen, 50'den fazla insan öldüren Rusya’nın tek seri katili Andrei Romanovich Chikalito'nun hikayesini anlatıyor. Yönetmen Neil Jordan'ın favori aktörü Stephen Rea, seri katilin peşindeki yorulmak bilmeyen ve komünist sisteme isyan eden ajan rolünde inanılmaz basarili, Donald Sutherland ve Max Von Sydow diğer başrol oyuncularıdır. Chikatilo’yu ise Jefrey De Munn canlandırmıştır
-
esad ın eşi esad a boşanma davası açmış
-
kayra ile memati buluşunca
-
sözlüğe e devlet ile giriş yapılsa
-
annesinin telefon numarasıyla yeni inci hesap
-
sossuz lavaşta tavuk dürüm
-
kayra hapse girse gerçekliecek senaryo
-
bu cocuk amerikalı olsaydı
-
malum kişi kadınlara özgürlük verip bana
-
allahın kovduğu parti
-
sünnet olmak daha mantıklı
-
bu sözlüğün özeti bu videodur
-
gayrocan son yazdıklarım ağrına gitti herhalde
-
patlak karılara düğün
-
doğru meslek az çalıştığınız meslektir
-
kayra samsung mu kullanıyon
-
sözlükte pekekeli var
-
boğaziçide mühendislik okuyup
-
kamyoncukamil e sövmeyin olum la
-
bu hayatta sünnet olup askere giden benim
-
oha neler oluyor neler
- / 1