evin özellikle giriş kapısı ve tuvalet kapısındada kapı girişlerine bu yağın sürülmüş olduğunu farkettim yatağın altından cebimden daha önce çıkan Kuran sayfası yapraklarını gördüm sanki herşeyin farkında gibiydim derken odanın ışığı yandı ve farkettimki odanın ışığı mor ışıktı odanın duvarlarına bakakalmıştım hani böyle filmleri hızlandırırsın ya ordaki sesler gibi ayetel kürsinin okunuş seslerini duydum ezan okunuyordu ama ters okunuyordu oda sallanıyor gibi bütün eşyalar titremeye başlamıştı göremesemde odamdaki enerjiden odamda olduğunu hissediyordum inanın öyle birşey başınıza gelse sizde hissedersiniz

Muskayi taktığım yer simsiyah olmuştu elimi islattim silmeye calistim ama nafile muskanin şeklinde simsiyah bir leke vardi sanki derime işlenmiş koşarak o pis deriyi geri elime aldim bicakla kolayca açıldı itinali sarilmisti bicagin kestigi yerler kopkoyu kan seklinde az az akiyordu koku gittikçe arttiyor gitgide rahatsız edici boyutlara ulaşıyordu korkuyordum en sonunda actim o igrenc deriyi

derhal en yakın polis karakoluna gidip durumu anlatmaya karar verdim kafamda onca soruyla birlikte karakola girdim sadece odada gördüklerimi anlatarak bir ekiple birlkikte eve gittik kapıyı açtım polisleri buur ettim teyzemler yoktu nerdeler onlarıda çok merak ediyordum evde hersey yerli yerinde ama teyzemlerin odası bombostu donup kalmıştım anlatamamıştım bile bakın ışığı açmamla herseyi göreceksiniz dememle ışığın normal açıldığını gördüm

Ezan okunuyordu ezan sesi herzaman huzur verir insana taki ters okunduğunu duyana kadar Allah c.c insanı öyle bir kimyayla yaratmıştırki herşeye alışıyor insanoğlu. nefes nefese koşarak evden çıktım gece vakti zaten aşırı sakin bir keçiören gecesi nereye gideceğini bilmeyen korkmuş bezmiş yaşamak istemeyen bir insan olmuştum ölmek istiyordum terkedilmiş bir kule vardır keçiören de araştırabilirsiniz keçiören kulesi inşaat halindedir bali poşetleri kan izleri ölmüş hayvan kokuları ile birlikte kuleyi çıkıyordum

yemin ederim hasta veya şizofren değilim değilim dememle üst kattaki komşular ın sesini duydum kapının kenarında komşu :k polis :p
p: buyrun hanımefendi
k:beyefendinin evinden ürkütücü sesler geliyor her gece uyuyamıyoruz
p: ne tarz sesler ?
k:beyfendinin çığlık sesi ve garip sesler
ben haklı çıkmışcasına bakın işte gerçek derken
p:seslerin hepsi beyefendiyemi ait ?
k: evet gerçekten ürkütücü
ruh veya şizofreni hastası değildim ama polisler diğer komşuların ifadesini aldıklarında hepsi benden şikayetci olmuşlar seslerden kendi kendime konuşmalarımdan vs.

tepsilerle etrafımızı çeviren ahraz 9 tanede mum yaktı ortasına kendi oturdu sallanıyordu oturduğu yerde bana gözlerimi kapatmamı söyledi kapattım hoca ibranice konuşuyordu (aranice gibi ibranicede şerli dilidir) içimden nas suresini okumaya başladım ortasına geldiğimde hocanın sesi oylesine gürlüyorduki sesi mağarada bağırıyormuş hissiyatı veriyodu hiç öyle kalın ve tok bir ses duymamıştım kulaklarımın titrediğini hissettim o sesi asla unutamam . surenin sonuna geldiğimde ses ağlıyormuşcasına çıktı gözlerimi açtığımda ahrazı görmedim hocanın kafasındada keçi boynuzuna benzer bir boynuz gördüm ayağa kalkmaya çalıştım dizlerim bana ihanet edermişcesine resmen ayağa kalkmamamı emrediyor gibiydi güçlükle toparlandım ayağa kalkar kalmaz yere yığıldım gözlerimi açtığımda bir tabutun içindeydim

o gece garip sesler yoktu sanırım kurtuldum dedim ertesi gün kalktığımda teyzem ve çocukların evde olmadıklarını farkettim çok bi arkadaşımda yoktu kahvaltıyı dışarda yapıp eve tekrar döndüm teyzemlere bir odada kalıyorlardı ve işin garip tarafı ben hiç odalarına girmemiştim girmek istedim kapı kitliydi her ne kadar yeni kapıda olsa tahta kapılar kolay açılıyordu evdeki banyonun anahtarı teyzemlerin kapısına uydu ve kapıyı açtım odada ağır bi koku vardı ve bu bastırılmak istercesine odada iğrenç bir oda spreyi tarzı bir koku vardı perdeler çok koyu renkti ve çekili olduğu için oda baya karanlıktı prize bastım ışık yanmıyordu oda gayet derli topluydu nir ayrıntı dikkatimi çekti yatağın kenarında duran bir kavanoz içinde kıl saç gibi kanlı bir peçete ve bir ikiz bebek resmi vardı resim siyah beyaz ve dehşet vericiydi gözleri oyuk gibiydi

Ortam kipmirmiziydi gozleri yoktu yada o kadar kirmiziydiki gözükmüyordu vücudu ne insana nede hayvana benziyordu ona benzer birşey görsem sizlere tarif ederdim ama ben ona benzer dahi birşey görmedim ne 1 ne 2ydiler buyuk bir kabileydiler ortamin kirmiziligindan hatırlayabildiğim bu kadar hayatimda en net onları gorup hatirladigim manzaradır sonra korkudan bayılmıştım zaten cemaatin arasinda bir adam vardi adi baturay yerde yatarken yanima yaklaştı cok güçlüsün başkası olsa dayanamaz ölürdü onlarla zorda olsa iletişim kurabildik Allah kolaylik versin ifritin soyudan isyancı soyundan tarazi kabilesi sana büyü yapılmış oğul dedi şaşırmamıştım boyle şeyleri duyardım ama inanmazdim bir kadin çagiracaklarini söylediler adi fatimaymış akşama kadar camiiden çıkmadım aksam oldugunda geldi fatima teyze

çocukları tekrar komşuya yollayarak salona girdim olaya polis karıştırmak istemiyordum tuvaletin kapısını örterek evden dışarı çıktım teyzemlere eve girmemelerni tembih ettim akşama doğru artık bu bebek cesetlerini napacağım diye düşünürken kahvede yanıma siyah kirli saçları gözünün biri devamlı sağda olan elinde tesbih olan bir adam geldi sadece bir elini görebiliyordum diğer elini saklıyor gibiydi kıyafetleri pisti zaten iğrenç kokuyordu başından geçenleri biliyorum eve git dedi şok olmuştum kimsin dedim güldü sonra kahveci adam kimle konuştuğumu sordu ne diyerek cevapladım bişeyde diyemedim çayın parasını ödeyip evin yolunu tuttum evin kapısını açtım tuvaletetin kapısı açıktı şaşırmamıştım anahtar bir tek bendeydi teyzemlerde olamazdı bakmadım bile o iğrenç manzaraya salona ilerledim camın kenarından dışarı bakan bişey vardı üstü simsiyahtı

Girdiğimde gözüm televizyondan cok camlara takılmıştı çamurdan arapça sanki birşeyler yazılmış gibiydi az çok arapça bilirdim yazilan şey kesinlikle arapça değildi ellerimin titrediğini farkederek nas ve felak surelerini okuyordum evet korkuyordum ama icimde sacma bir ses korkma diyordu televizyonun sesi bir acilip kapanirken salonun kapisini sertce cektim dışarı cikmak icin ayakkabilarimi giydim ayakkabinin içinde birşey olduğunu farkederek aninda ayagimi disari cikardim evdeki Kuran-ı Kerimin sayfalari olduğunu farkettim

Oğul dedi onların da aynı bizim gibi mahkemesi vsr hepsini gördüm olanlari kimseyle muhatap olmamamanin kimsen olmamasinin sebebi bu o cinniler den bir cinnia (dişi cin) seni istiyor ilk başta teyzem eniştem ve çocuklarla iletişime geçmişler onlar kabul etmemiş ve hepsi kazada ölmüş seninlede teyzen suretinle yaşamış hatta cima (cinsel birleşme) bile etmişler kismetin bahtin bu yuzden kapali ogul dedi neden dedim neden ben oğul serliler icin senin hicbirseyin onemli değildir senden etkilenmesinin tek sebebi enerjin bu ve onlardan bir ceninin olmuş tuvaletinde gördüğün ikiz kefenli ceninler ondan gördüklerin ondan kanim donmuştu

Arkadamda yengem ve ikizler vardı gerçekmi inanmak için dokunduk gerçeklerdi aadece olması gerekenden cok daha fazla sıcaklardı onlar tarazi kabilesi en sevdikleri şey vesvese dedi ikizler ayni anda arkam halen dönüktü bir anda gözleri kıpkırmızı oldu atla ey çamur atlaaa dediği an gözleri kıpkırmızıydı titriyordum bir adımım bosluktaydi bıraktım kendimi aşağı bir anda kendimi kuleden assagi atlarken gördüm hangisi bendim yerde vücudu parçalanmış bedenime dehset içinde bakiyordum noluyordu

tuvaletin mermer kısmında iki tane kefenli bebek cesedi vardı ve üstünde yeşil bir yazıyla III (3) yazıyordu hemen tesisatçı ben burayı yapamam ağabey diyerek bütün malzeme takımını bile almayarak kaçtı teyzemlere komşuya gitmelerini söyledim evimizin karşısı mescitti hrmrn ordaki hocayı çağırdım inanmadı ilk ama oda gördüğü manzara karşısında dili damağı tutulmuştu o anda farkettim ikiz kuzenlerim bana bakıp gülümsüyorlardı hoca Allahtan başkasından yardım bekleme diyerek başka hiç bişey demeyerek evden çıktı

1 kişide olsa devam edelim biz yarida bırakmayız

nefes almakta güçlük çekiyordum tabutun üzerine toprak geldiğini hatırlıyorum sonra nefessiz kalıp bayıldım krostrolofobisi olan bir insan olduğunuzu ve tabutun içinde diri olduğunuzu düşünün ayılıyorum yine o manzara geri bayılıyordum bu işkenceyi defalarca yaşadım pskolojik olarak şuan nasıl hayattayım kendim bile bilmiyorum gözlerimi açtığımda yine o hocanın yanındaydım hoca bu davadan vazgeç artık ve ne olduğunu anlat dedi anlattım hocaya şaşırmamış gibiydi ve durumdan işkillenmiştim

Filmlerdeki cinci hocalarin aksine oyle pis bir kadin değildi yasi 60 civarlarında kisa boylu kendini Allah yoluna adamış bir teyzeydi beni görür görmez ürktüğünü hissettim muska takmismiydin dedi evet dedim izi sordu boynumdaki anlattim boynumu ovarak bir dua okudu okudukca boynumdaki aci artıyor teyzem ve o ikiz kuzenlerim gozumun onune geliyor acilar içinde kivraniyordum ama korkmuyordum fatima anaya karşı bir guvenim vardi ana diyordum ona boynumdaki muska izine elimi goturdu kabarmıştı sadece izin olduğu yer kabarmıştı eline bir bıçak aldı

(RiTÜEL etkilenebilecekler bu parti okumayabilir) beni ortlarina aldılar başıma beyaz üstü siyah arapça yazili birseyler orttuler o kasvetli ortami yine hissettim kesinlikle gözlerimi acmayacagimi acarsam akli dengemi kaybedebilecegimi söylediler sürekli bir ruzgar sesi duyuyordum hani boyle telefona parazit girer gibi düşünün öyle bir ses başımda dua seslerinin yaninda ciglik kahkaha seslerini duyuyordum ayak tabanlarimin resmen yandığını hissettim basimdan aşsagi rengi siyah olan katran gibi bir sıvı dokuluyordu korkudan titriyordum bismillahi dememle kafama sert bir darbeyle yere yığıldım ama bilincim yerimdeydi cok sert bir darbe almıştım dayanamayip gozumu actim o manzarayı gorrcegime keske ölseydim

Hani beyler herzaman derler ya hayatim film şeridi gibi gozumun önünden geçiyor diye aynen öyle oldu beyler ne ara hayatim boyle değişmişti 3 aya yakın olmuştu fakina bile varmamıştım zaman ilaç değildi lanet ediyordum hayata herseyden bıkmış tiksiniyordum kafamdan bu düşünceler geçerken en tepedeydim oldukça yüksekti yükseklik korkum varmış ogun farkettim bir karga gördüm yine hizamdan uçuyordu çirkin iğrenç bir leş kargasiydi rüzgarda resmen atla diye yalvarıyordu bir anda arkamda onları gördüm

Eve gittiğimde eşyalarım çalınmış içerde sadece kirik dökük birkaç eşya kalmıştı yepyeni bir sayfa acmak uzere yeni bir eve taşınacaktım artik orda kalamazdim tek yasadigim icin çok bir masrafım yoktu gelirim eskiden iyiydi bankada biriktirdigim bir miktar parayla yeni bir ev tuttum dayalı döşeli eşyalı bir evdi hayatimda hiçbir anormallik olmadan yasiyordum taki kapi calana kadar

arkadaşlar inanın yazarken ellerim titriyor
hocanın söylediğine göre bu cinnianın istediği şey islamı bırakıp sadece onlara sığınmammış hoca eğer istediklerini yaparsan para itibar sahibi olacağımı karşımdaki insanın ne düşündüğünü söyleyeceklerini ve kabile altınlarını bana hediye olarak vereceklerini söyledi tabikide bunlar için asla dinimi değiştirmeyecektim hocaya BiR ELiME GÜNEŞi BiR ELiME AYI VERSELER DAVAMDAN VAZGEÇMEM (s.a.v) dedim. hoca aptallık edersin onlarda davalarından vazgeçmez dedi . benim Rabbim vardı ya onların ? hocanın niyetini anlamış gibiydim ama hocayı gelmeden araştırdığımda çok hastanın şifa bulduğu söyleniyordu kafam karışmıştı hoca madem öyle diyorsun delikanlı bunlardan kurtulalımdedi hoca ahraza sadece baktı ahraz elinde 9 tane bakır tepsi ile içeri girdi hepsinde III yazıyordu hemen söyledim unuttuğum detayı anlattım hocaya sadece güldü anlam veremedim