çıktık çıkmasına da cepte pek para yoktu ki amk. yazın yediğim haltlarda dolayı ailemden pek para istemezdim. neyse çıktık işte gidiyoruz durağa. ben yolda merveyi kesip duruyordum. o ise uzaklara bakıyordu. olur muydu lan acaba? internette çok kız tavlama/gibme konuları okumuştuk ama iş gerçek hayata gelince olmuyor be. durağa geldik. genelde benim takıldığım cafe tarzı lokanta benzeri bir yer var. otobüs geldi bindik tabi. kartları bastık. hiç öyle ' ben basayım aman ben ödeyeyim' benzeri biri değilimdir. burada pek bir şeyler olmadı es geçiyorum. cafeye vardık ama bir sourn vardı. cebimde para yoktu. yakınlarda da bildiğim para çekme yeri yoktu. belki karttada para yoktur tehlikesi var amk. yoksa kartla çekim yapardık. neyse oturduk cafeye. otantik bir havası var ve güzel bir yerdir bura. oturduk siparişleri söyledik. neyse siparişleri beklerken biraz sohbet ettik. (ben:b merve:m)
m: cengiz en sevdiğin yemek ne?
b: adana kebabı senin?
m: dürüm.
b: dürüm mü? iyi de tavuk mu et mi?
m: tavuk dürüm.
b: ben çok yedim lise zamanlarında.
m: bende yedim ama ne bileyim seviyorum.

o sırada bana mesajlar geldi işte ahmetten ve 1-2 yerle daha meşgulüm beyler. anlaşmalı gibi 3-5 ses çıktı o an.
m: bakıyorum da hayranların peşini bırakmıyor.
b: yok ya öyle bizimkiler mesaj atmış.
m: ailen mi?
b: yok ev arkadaşlarım felan

beyler benim aklıma tabi gelmiyor ki konu açmak amk. genelde ders ve bir kaç uğraştığım iş var. onlarla vakit geçiririm. onun dışında da arkadaşlarla takılırım. uzun zaman önce kız arkadaşım oldu. güzel kız çok ama zaman harcanacak kız sayısı az maalesef. biraz düşündüm ne açsam diye. o sırada merve farketmiş olmalı ki
m: hayırdır pek konuşkan biri değilsin galiba. yada düşünceli bir zamanında tanıştık.
b: yok ya öyle durgunum bugün. (aklıma otobüsteki küçük kız geldi) bugün küçük bi kız vardı iğneden korkuyormuş canım benim. o aklıma geliverdi merve.
m: evet benim kardeşimde korkuyor.
b: bu arada kaç kardeşsiniz?
m: 3 kardeşiz en büyüğü benim. 2 tane de kız kardeşim var.

diye sohbet döndü. arada kahkaha attık şükür. çok derin olmasa da güzel bir sohbetimiz geçmişti. yemek bitmişti. çayları yudumlarken
b: merve numaranı verir misin? tanışmamızın şerefine hehehhe hem daha sonra konuşuruz belki
m: olabiilir. telefonunu ver.
b: (telefonu uzatarak) birazdan da kalkalım olur mu?
m: olur.

NoT: canım panpalar. isterseniz ayrıntılı yazayım. yani belki her anımda heyecan yoktu ama ben ayrıntıları seviyorum. ama yok illa da kısa bitir derseniz başımla gözüm üstüne. seviliyorsunuz...

numarayı almıştım. güzel bir hafta sonunu full evde geçirecektim. kendimi iyice değerlendirme fırsatımdı. biraz kafa dinlemek iyi olacaktı. o gün bir şey olmadı. eve geldim. internette dolaşıp inciyi ziyaret etmeyi de unutmadım :D
sonra sabah baya yatmışım ki öğlen civarı uyandım. içerde ahmet ile musa playstationla pes felan atıyorlardı. gittim yanlarına 'naber lan zütler dün eğlendiniz mi dışarda bensiz?'
musa: hakikaten niye gelmedin amk
ahmet: einstein bu amk bilmiyor musun? ders çalışacağım dedi.
ben: şimdi einstein diyorki açın biraz gta atayım amk. akşamdan beri oynuyorsunuz zaten.
musa: olm gel işte pes oynayalım
ben: dikkatimi çekmiyor kanka. küçükken abimle çok fifa attık sıkıldım amk.
musa: olm fifa 05 ile bu bir mi amk?
ben: hadi çok konuşma ver şunu amk. gidin yemek yiyin açlıktan nefesiniz kokuyor lan.

baya bi akşama kadar gta atmıştım. cihaz ahmetindi. bize oranla zenginlerdi. baya oyuna para bayılmıştı. hem kendisi hemde biz acısını çıkartıyorduk. sağolsun adamdır kendisi.
telefonu sessize almıştım. akşamüstüne doğru ps bıraktım. gözlerim zaten bozuktu. iyice yanmaya başlamıştı. telefonu açtığımda işte bikaç yerden mesaj gelmişti. birde merve...

yarın ders çalışalım mı? dün verimli oldu benim açımdan. hem yeni tanıştığım bu insan bana çalışma tecrübelerini anlatabilir. ne dersin?

ben olabilir ama ben pek çalışan biri değilim. bu hafta sonu da dinleneceğim. evde kalsam diye düşünüyordum .

merve hiç mi şansım yok? biraz çalışırız sonra dağılırız.

ben tamam yarın saat 1 de kütüphanedeyim.

sonra yemek felan yedik arkadaşlarla. baya koyu sohbete daldık. geçmişi andık felan. işte amaçlarımızdan vs. vs. çıktım balkona. keyfim yerindeydi çok şükür. hissede hissede tüttüre tüttüre sigaramı içtim. pek içmem beyler. aklıma geldiğince içerim aslında. ama hep tiryakisiymiş gibi hissederim. öyle takılırım. çok sıkılırsam felan içerim çok. balkonda oturmuşken
ahmet: cengiz soğuk amk içeri gel üstünü giy.
ben: o ne lan ne alaka?
ahmet: dışarı çıkalım.

ahmetin spor bir arabası vardı. genç işi motoru kuvvetlydi. bir o kadar ses sistemide öyleydi. dibine kadar bass açar gezdirirdi bize. arada binip gazlardım ama hız tutkum vardı ve ben kullanırken onlar üç buçuk atmakla meşgül olurları.
üstümü giydim ve dışarı çıktık.
ahmet: cengiz geç sen kullan. keyfin yerinde bakıyorum
musa: yok amk kullanma. bir gün öldüreceksin bizi
ben: hehehe bugün sakin davranacam korkma
musa: bence sürme ama yinede sen bilirsin.

derken kendimi sürücü koltuğunda buldum. vitese taktım ve patiyle güzelce kaldırıdım ama sakin olacam demiştim. yavaş yavaş turladık. müziklerin tadına vardık. birazda hüzünlendim. pek iyi zamanlar geçirmemiştim amk aslında. üniversiteyi kazanmıştan beri mutluyum. doktorluğa aşığım beyler. dua edin iyi bir doktor olayım.

geri eve döndük. uykum vardı uyudum.