/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
Bu entry silinmiştir
  1. 1.
    0
    Rezerved
    ···
  2. 2.
    0
    Rezerved
    ···
  3. 3.
    +3
    6 ay önce

    Pencereden içeri giren hava akımı perdeleri çılgınlar gibi oynatıyor. Bu, elimde tuttuğum kitabı masaya koymama ve bir sigara yakmama sebep oldu. Pencereye doğru ilerledim ve dışarıyı dikizledim. Yağmur damlaları örgütleşerek yere doğru iniş yapıyordu...

    6 saattir aralıksız okuduğum kitabı, düşünürken birden başım dönmeye başladı. Gözlerim kararmaya başladı ve nefes darlığı yaşadım ve gözlerimi yumdum...
    Açtığımda kendimi 2 katlı evimin bahçesinde buldum. Hareket edemiyordum, kollarım ve bacaklarım bedenime küsmüş gibiydi. Gözümü tekrardan yumdum ve tekrar açtım.

    Gözlerimi tekrar açtığımda hastanede olduğumu anladım. Vücudumun büyük bir kısmı alçı içinde, anne ve babamın doktorlarla konuştuğunu dikizledim.
    Yanımda ki genç ve ciksi hemşire bunu fark ederek minik elini alnıma koyarak doktora hafiften seslendi.

    "Hastamız uyandı!"
    ···
  4. 4.
    +3
    Serum şişeleri, neşterler ve buna benzer çeşitli aletleri dikizleyebiliyordum.
    Hemşire doktora seslenir seslenmez doktor ve anne, babam koşarak yanıma geldiler. Annem, sümük ve göz yaşını çok yoğun bir şekilde bedeninde dışarı atıyordu; babam, ciddi ve serin kanlı duruşunu her zaman ki gibi bozmadan sağ eliyle başımı kaşıdı.

    Kapıdan bir kişi daha gelir. O da bir polis memuru idi.

    "Hastamız kendine geldiğine göre ifadesini alabilir miyim Doktor bey"
    dedi genç polis memuru.

    "Ah evet, hastamızın ifadesini alabilirsiniz; ama lütfen hastamızı yormayın. Kendine daha yeni geldi, komplikasyon riski var. ifadesini evet-hayır tarzında yaparsanız da sevinirim."

    Doktor, anne ve babamı alıp odadan çıkar. Ben ve polis memuru başbaşa kalmışızdır...

    "Burak, seni intihara iten sebep nedir?
    Seni pencereden kim itekledi?
    Olay saat kaçta gerçekleşti?
    Olaydan önce cinsel ilişkiye kaç saat önce girdin?
    Örgüt bağlantılarını anlat!
    Ailen seni neden öldürmek istedi?"
    ···
  5. 5.
    +3
    Polis memuruna verdiğim ifade sonrası kendimi epey yorgun hissettiğimi anladım.
    Doktor odama gelip kapıyı kapatır. Yanıma yavaş yavaş gelir ve kapalı olan pencereyi açar. Cebinden sigara paketini çıkarıp iki dal alır ve bir tanesini ağzıma dayar birini de kendi ağzına alır; sigaraları zippo çakmağı ile yakar.

    Doktor,
    "Burak, bana o an ne hissettin, yani bayılma ve pencereden düşme hikayeni... O anı anlatabilir misin?"

    O an hakkında pek bir şey anlatamam, çünkü hatırlamıyorum. Tek hatırladığım yorgun olduğum, şimdi ki gibi; çok yorgun ve bitkin. Son zamanlar da pek evden çıkmıyordum. Unutkanlık Belki pgibolojik olarak bir bayılma olmuş olabilir. dedim.

    Doktor elinde ki sigaranın külünü pencereden serpti ve yatağıma oturdu. Yüzünü bana doğru dönüp "Sana böyle bir şeyi söylemek hiç hoşuma gitmiyor, ama... Burak, senin gözlerinin kararması, son zamanlar da hafıza kaybın ve yorgunluğunun sebebi beynin de olan tümörden kaynaklanıyor. Bu tümör beynine baskı yapıyor ve bedeninin normal işleyişine engel oluyor.
    Tümör çok büyüdüğü için operasyonla çıkaramayız. Ailenin tümörden haberi yok. Bunu senin onlara söylemen daha iyi olabilir... "
    ···
  6. 6.
    +3 -1
    Aileme hasta olduğumu hala söylemedim. Doktorun bana biçtiği ömür 1 yıl. Bu 1 yılı kendimi aramak, nereden geldiğimi ve nereye gideceğimi öğrenmek için çeşitli tarikat sohbetlerine katılmayı düşündüm. Belki bu şekilde ölüme kendimi alıştırabilirdim. Nirvanaya ulaşabilirdim.
    Çeşitli dini vakıflara gittim. Bunlar da beni gecelik dini sohbetlerin yer ve zamanını söyledi. Birçok sohbete katıldım. Sadece islami değil; diğer inançların sohbetleri, tarikatlarına da girdim. Birgün sohbetten çıkıp evime dönerken ceketimin cebinde bir ağırlık ve kabarıklık hissettim. Elimle yokladığımda ufak bir kağıt parçası çıktı cebimden. Kağıdın üzerinde "Bize katılmak, Tanrı ya hizmet etmek ister misin?" yazıyordu. Kağıdın arka yüzünde de bir adres yazıyordu.

    Kafatasımın için de beynime baskı yapan ve her an bayılmama neden olan tümörle kağıdın üzerin de yazan adrese doğru gittim.

    Beklediğim sohbet ortamı çay bardağında kahve içen; takkeli, uzun sakallı, ellerinde tesbih olan ve şalvarlı erkeklerin ter kokulu bir ortamda arapça çığlık attığı bir şeydi.

    Tabii böyle bir ortamla karşılaşmadım.
    Sohbet, bir apartmanın bodrum katında yapıldı. Bura sandığınızın aksine gayet temiz, ferah ve huzur veren bir ortamdı. Apartman kapısı girişin de tarikattan biri nöbet bekliyordu. Nöbet bekleyen tarikat üyesi 17 yaşların da bir kız çocuğuydu.
    Bodrum giriş kapısın da ise 2 kişi nöbet tutuyordu. Bunlar ise böcek ilaçlama şirketi kıyafeti giyinmiş, gayet parlak 2 delikanlı yaşları da maksimum 25 dir.

    Sohbet ortamında mistik bir hava yaratmak için mum ışığı yanıyordu. Sayamayacağım kadar mum ışı vardı. Sohbet salonunda kızlar ve erkekler birlikte, yan yana oturmuş; yüzleri yere bakar pozisyon da mırıldanıyordu..
    Kızlar beyaz çarşaflıydı; erkekler de siyah takım elbise giymişti. Bu ortam da sadece ben farklı giyinmiştim ve çok dikkat çekiyordum derken bir tane kırmızı çarşaflı yaşlıca bir kadın gözüme denk geldi. Bu diğerlerinden çok farklı gibi, farklı havası vardı...
    Boş bir sandalyeye oturdum ve elime bir tane Kuran I Kerim aldım.

    Yaklaşık 2 dakika sonra beyaz çarşaflı bir kız "Merhaba Burak, yanına oturabilir miyim" dedi ve bu gecenin diğer gecelerden farklı geçeceğini hissettim..
    ···
  7. 7.
    +1
    yarım bırakırsan seni iniltede iniltede giberim
    ···
    1. 1.
      +1
      Öyle bir şey olmayacak panpa
      ···
    2. 2.
      0
      zütü kurtardın hadi yine iyisin
      ···
  8. 8.
    0
    rezzzzzz
    ···
  9. 9.
    +2
    Karşımda duran kız beyaz çarşaflı, ayakları çıplak; memelerinin uçlarının belirginliğine göre de iç çamaşırı giymemiş.

    Pardon, ama tanışıyor muyuz? Dedim titrek bir sesle.

    "Ah, evet. Beni hatırlamaman normal, çünkü uzun zaman oldu; ama ben seni hiç unutmadım." Elimi tuttu ve peçeli yüzünü bana dikti, kahverengi gözleriyle beni süzdü "bu gece senin gecen Burak" dedi.

    Kırmızı çarşaflı kadın, eline incil alıp konuşmaya başladı,

    "Tüm çabamız Mesih in dünyaya inmesine uygun ortamı hazırlamak. Bizler, bu görev için seçildik. Bugün Mesih in dünyaya inmesi için büyük bir adım atacağız. Sonunda beklediğimiz kutsal geldi...
    Meryem ve seçilmiş; lütfen yanıma gelin...
    "

    Meryem, minik ve sıcacık eliyle kolumdan tutup kırmızı çarşaflı kadının yanına zütürdü beni.

    Kırmızı Çarşaflı Kadın konuşmaya devam etti,

    "Merhaba Burak, uzun zaman oldu görüşmeyeli. En son 2000 sene önce görüşmüştük. Bugün yine sana bir görev düşüyor. Mesih in dünyaya inişini sağlayacaksın."

    Yanımızda duran mermer sütunun üzerine Meryem uzanır...

    "Biz seçilmişler senin muhafızlarınız. Seni, Meryem i ve Mesih i korumak için Tanrı tarafından seçildik. Bu gece Meryem e vereceğin tohumlar Mesih i canlandıracak ve dünyaya tekrardan düzen, barış ve mutluluk gelecek.
    Lütfen Meryem in uzandığı mermere yaklaş ve Meryem in çarşafını kendi ellerinle aç."

    Ben, olayın şokuyla ilk önce hareket edemedim. Nefes almayı dahi unutmuştum. Kırmızı Çarşaflı kadın tekrarladı.

    "Lütfen Meryem in çarşafını aç"

    Ben, Meryem in çarşafını çıkarırken salonda ki insanlar etrafımı sardı, daire oluşturdular.
    Meryem 18 yaşların da, kahverengi gözlü, 1.75 boylarında, kısa saçlı, göğüsleri ve bacakları, kalçaları dolgun bir kızdı. Çok iyi bir vücudu vardı...

    "Birleşme başlasın"
    dedi Kırmızı çarşaflı kadın. Ardından diğer insanlar da birleşme başlasın dedi...

    Ben, Meryem in üzerine yüzüstü yatınca Meryem bacağını sıkı sıkı bacağıma doladı ve elleriyle yüzümü tutup beni öpmeye başladı...
    ···
  10. 10.
    0
    Rezz yarım bırakma
    ···
  11. 11.
    0
    Rez güzel gidiyor
    ···
  12. 12.
    +1
    Saat 10:20

    Yatakta terler içinde uyandım. Yaşadıklarımın rüya mı gerçek mi olduğunu tam olarak anlayamadan yataktan kalkıp mutfağa geçtim. Mutfak masasının üzerinde bir zarf vardı. Hafiften evi dikizledim, kimse yoktu. Masaya yaklaştım ve zarfı inceledim. Üzerinde hiçbir şey yazmıyordu. Zarfı kenarından kestim, içinden 1 fotoğraf ve 1 bıçak çıktı.
    Fotoğrafta ki kişi bir milletvekiliydi.

    Bıçak, sapı çeşitli taşlarla bezeli, ucu da milletvekilinin ismi yazılı; orta çağ tarzı bir havası vardı

    Anlaşılan akşam yaşadıklarım gerçekti. Hemen üstümü giydim. Telefonumu aradım bulamadım. Bıçağı ve fotoğrafı aldım evden çıktım. Evim 2 katlı, şehir merkezine biraz uzak bir yerdeydi. Otobüs durağına giderken bi sigara yaktım.

    Birden ceketimin cebinde titreşim hissettim. Ceketim de bir telefon vardı, gizli bir numara beni arıyordu...

    Alo, kimsiniz?
    ···
    1. 1.
      0
      Seri ol sardı panpa
      ···
  13. 13.
    +1
    "Burak, yürümeye devam et. Tamam, şimdi dur ve bekle. Yaklaşık 79 saniye sonra yanına kırmızı bir araç yanaşacak ve o araca bineceksin."

    Telefon kapanır...

    Araç gelir ve hemen binerim. Aracı kullanan kişi 20 yaşlarında bir kız. Gayet modern kıyafetli biri.

    Bu modern fıstık konuşmaya başlar,

    "Burak, seninle tanışmak benim için bir şereftir. Kendimi tanıtmama izin verin.

    Bu insansı bedenim Aslı; ama esas kimliğim Gabriel dir. Bu dünyaya Tanrı tarafından gönderildim. Mesih in yeryüzüne inmesini sağlamak için uygun ortamı hazırlamak; seni, Meryem i ve Mesih in can güvenliğini sağlamakla görevlendirildim.
    "

    Bu fıstık bunları söylerken bacaklarının ve göğüslerinin o mükemmel yapısını dikizliyordum.
    Ben seçilmiş ya da önemli biri değilim. Kafamda her geçen gün daha da büyüyen bir tümör var ve bu benim yaşamıma engel oluyor. Ben, ruhanilik için dini sohbetlere gittim, ama bu huzur içinde ölmek içindi. Şu an ise kendimi iyi hissetmek bir yana daha sa kötü hissediyorum dedim içimden.

    Evet, memnun oldum. Benden ne istiyorsunuz? Ben sıradan bir insanım hatta daha da aşağı bir insanım. Bunlara rağmen neden ben, neden beni seçtiniz? dedim Gabriel e...

    "Sen kimliğinin farkında olmayabilirsin, ama Tanrı seni biliyor. Bedenin farklı olabilir, ama ruhun aynı. Sen Mesih in babasısın."

    Pardon, ama Meryem bakire, Mesih in de babası Tanrı değil mi?

    "insanların, günümüz insanlarının bildiklerini kabul etmen ve inanman seni onlardan farksız yapar. Evet, Mesih in babası Tanrı dır, ama Tanrı herkesin babasıdır. Tanrı cömerttir...

    Yeremya nın mersiyeleri, bap beş, beşinci ayet:
    Bizi kovanlar ensemizde; yorgun düştük, bize rahat yok...

    Tanrı tarafından verilen emirleri ekgibsiz yerine getirirsen, Tanrı bunun karşılığını verecektir... " dedi Aslı.

    Ben çok hastayım. Verilen görevleri, bilemiyorum. Ben şu an hiçbir şey bilmiyorum. dedim.

    Aslı,
    "Burak, emniyet kemerini tak. Bedenine zarar gelmesini ikimiz de istemeyiz. Al şu hapları, biraz da olsa sakinleşirsin ve daha sağlıklı düşünürsün."

    Nereye gidiyoruz?

    Aslı,
    "istanbul a gidiyoruz... "
    ···
    1. 1.
      0
      Seri yaz bin
      ···
  14. 14.
    0
    up up
    ···
  15. 15.
    0
    reserved
    ···