tanrıya inananlar bi gelsin buraya capsli

sınav olayını okullardaki gibi sınava benzetin.

sen doğuştan topal doğdun ve astım hastasısın. nefes nefese kalıyorsun. sınav 40 dk. sen 35 dk geç geliyorsun. tanrı seni sınava alıyor. bu arada sınava sadece yürüyerek/koşarak gidilsin. araçlar yok, bomboş bir arazi. suç seni doğuran annenin yani insanın mı? hastalıklı genler onlarda vardı diye.

sen o 5 dakikayı cehenneme çevireceksin ama sınav yerine zamanında gelen biri cennete gidecek. hadi bunun da kusuru olsun. herkes kusurluymuş sonuçta bunun kusuru hayatı boyunca hiç farkedemeyeceği bir şey ise? mesela yüksek sesler bayılmasına neden olsun. sınav sessiz olur genelde. bu sesten sorun yaşamayacağı için önde mi olacak bizden. bazı insanlar yeteneklerini farkedemez bile. herkes bir derece kusurlu diye geçiştirmek herkesi eşit görmek demek. ve herkes eşit değil diyenler söylüyor bunu.

insanı yaratan tanrı. bütün kötülüğü bizlere atmanın bir sınırı olmalı. insan yokken şeytan vardı. şeytan kötüydü. şeytan yokken tanrı. fakat o hep iyiydi. bir tanrı neden iyi olmalı? çünkü onu savunacağımız için mi? bir tanrı neden kafayı iyilikle bozsun? kime ne ispatlamaya çalışıyor tek başınayken. ileride birilerine anlatacak 'iyi' 'kötü' anıları mı olacak.

şeytanı yaratan biri, kötülüğün ne olup olmadığını az çok biliyordur. şeytan için kötülüğün başlangıcı dersek tanrı ilk defa kötülüğü şeytandan öğrenmiş oluyor. sınavın kökenine inersek tanrı da kendisini sınıyordu. bakalım şu melek bana secde edecek mi, şunlar neler yapacak diye. işin içine insanlar girince insanlar sınanmış oluyor. bu sınav iddiasını zeki canlılar ortaya atıyor. şu dünyaya geldiğimizden beri sorular dinmedi. hiçbir şeye verdiğimiz cevaplarla tatmin olmuyoruz. daha bir çok cevaplayamadığımız sorular var.

şöyle de bir tablo var. taş devrindeki sorularımızla günümüz sorularını kıyaslarsak epey ilerlediğimizi söyleyebiliriz. şuanda o çağa ait sorulardan muafız. o zaman onların ne kadar önemli olup olmadığını bilmiyoruz bile. hiç suyun altına inmeyen insanların orada cthulhu gibi yaratıkların olacağından bahsetmesi normaldi. suyun altına indiğimizde van gölü canavarını göremedik. bu van gölü canavarına asırlarca tapabilirdik aslında. ama bazı şeyler kolay yıkılabiliyorlar. bilinmezlik tarih boyunca peşimizi bırakmadı. bilinemeyenin korkusu çok ayrı olur.

(bkz: özet)

sorulara mantıklı cevap bulamayanlar bir müddet sonra tanrının gözünden bakıyor. heralde şöyle yapar şeklinde. kendinizi tanrı yerine koyup fikir söylemek de nedir? siz kendi tanrınıza göre cevap veriyorsunuz. herkes tanrıyı farklı görüyor. deist olma yolunda level atladınız bayım.

Ya huur çocukları yazmayacaktım ama illa ki yazdırdınız amk.

Bu dünyanın asıl sorunu ne biliyor musunuz?
insanlar kendileriyle aynı fikirde olmayan kişilerin fikirlerine saygı duymuyorlar.

Al adam başlık açıyor, tanrıya inananlar gelsin diye.. fotoğraf paylaşıyor, inanıyorsanız belanızı gibeyim diyor.
ötekiler de altına başlıyor yazmaya amk, yok şudur, yok budur.

lan bırakın kim kime inanırsa inansın, inanmazsa inanmasın.. size ne?
kardeşim sen inanmıyorsun, tamam kabul edilebilir, adaletsizlik olduğunu düşünüyorsun, inkar ediyorsun..
eyvallah da.. bundan bize ne? inanlara ne? inanmak mı istiyorsun? buna ikna etmelerini mi istiyorsun seni?
amacın bu mu? eğer buysa zaten inanıyorsun demektir.

diğer, inananlar... neden galeyana gelip de buraya yorum yapıyorsunuz?
bırakın arkadaş.. size ne.. zaten islam'da zorlama yoktur muhabbeti yok mu? neden adamı inandırmaya çalışıyorsunuz, ya da bu tartışmada üste çıkmaya çalışıyorsunuz?

evet o insanların başına gelenler kötüdür ve belki biz daha iyi durumda olduğumuz için buna minnettar olmalıyız ya da şükretmeliyiz.. evet doğrudur da.. bu tarz olayların meydana geldiği zaten bilinir bir gerçek.. herkes de bunların yanlış ya da kötü olduğunu kabul ediyor. neden ortak olduğumuz bir noktada birbirimize karşı düşmanlık ediyoruz?

bırakın arkadaşlar artık şu inanan inanmayan tartışmasını yahu. kim inanırsa inansın, inanmazsa inanmasın.. siz önce kendinize bir sorun, ben bu durumu kötü olan kişiler için neler yaptım? burda bunu tartışmanın o insanlara bir fayda sağladığını düşünmüyorum açıkçası..

şimdi size soruyorum arkadaşlar, nesiniz, ne değilsiniz, beni ilgilendirmiyor...

bir gün löseve bir ziyaret yaptınız mı? oradaki çocuklarla bir sohbet, muhabbet ettiniz mi? yüzlerini güldürdünüz mü?
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bir kitap bağışladınız mı?
ne biliyim sokakta gördüğünüz dilenen çelimsiz bir adamı kolundan tutup yemek ısmarladınız mı?
ya en kötüsü, kızılaya kan bağışladınız mı?

emin olun arkadaşlar, bu platform üzerinden kimsenin fikirlerini değiştiremezsiniz. tek yapacağınız karşılıklı atışmak olacaktır..
şimdi kendinize biraz çeki düzen verin ve doğru işler yapmaya başlayın.

çok eski bir söz vardır.. "lafla peynir gemisi yürümez" diye..
hadi fikirleri değil, dünyayı değiştirmeye çalışın.. kolay gelsin..

saygılar..

edit: lafım inanan ya da inanmayana değil. insanım diyen herkesedir.