/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +1 -5
    Kardeşler sanrım söylediğim bir sözden silik yedim dolayısı ile tamamlanmamış yazı da gitti
    burda bunu tekrar açıyorum:

    Bugün evrim saçmalığı hakkında sizler ile ilgili öğrendiğim bazı şeyleri paylaşacağım Üç aşama yazıp sizlerin yorumuna bırakacam.

    Acemi bir biyolog olan Charles Darwin 1859 yılında yayımladığı Türlerin Kökeni adlı kıtabında yaşamın tesadüfü bir şekilde başladığını savundu kitap bilimsel olarak değil de Allahın varlığını kabul etmeyen materyalist felsefeye bir kanıt olduğu için çok çabuk popüler oldu ve bu felsefenin bağlıları onu hararetle destekledi.

    Darwinin teorisine göre canlılar tek bir atadan geliyordu ve küçük küçük değişimlere uğrayarak yeni canlılar oluşuyordu. Fakat darwin teorisini destekleyen bir somut delil bulamıyordu ve bunu kitabinda teorinin zorlukları adı altında toplamıştı. Darwin gelişen bilim sayesinde bu zorlukların yok olacağını sanıyordu ama tam aksi gerçekleşecekti.

    BÖLÜM-1: peki ilk canlı nasıl meydana gelmişti darwin buna kitabında hiç değinmedi bunu biliyordu ama yaşadığı çevrede ki ilkel bilim anlayışı cansız maddelerin kolaylıkla canlılara dönüşebilineceğinin sanılmasıydı (spontane jenerasyon) ama yapılan deneyler örnek olarak kirli bir bez üzerine biraz buğday konulup fare olmasının beklenmesi verilebilir ve hatta o zamanlar etlerin üstünde oluşan kurtçukların kendiliğinden oluştuğu sanılmaktaydı ama bunun bazı sinek türlerinin bunları getirdiği anlaşıldı.

    Lois Pasteur türlerin kökeni adlı kıtaptan beş yıl sonra yaptığı deneyler sonucu bunun imkansız olduğunu şu sözler ile dile getirmiştir:
    "Cansız maddelerin hayat oluşturabileceği iddası artık kesin olarak tarihe gömülmüştür "

    ilerleyen yıllarda ünlü evrimci rus biyolog Alezander Oparev ilk canlının nasıl oluştuğuna dair araştırmaya başladı. 1930 larda ortaya attıpı tez ile hayatım cansız bir hücreden meydana gelebileceğini söylemiştir ancak Oparin şu açıklamayı yapacak ve başarız olduğunu şöyle söyleyecektir:

    "Maalesef hücrenin kökeni evrim teorisini içine alan en karanlık noktayı oluşturmaktadır."

    Burda anlıyoruz ki evrim görüşünü savunan bilim adamları bile sonradan özür diliyerek tezlerinin yanlış olduğunu söylüyor. Bütün bölümleri aynı anda yazmadım sıkıcı olur diye yeterli istek olursa diğerlerini de atacam. Bu bölümü ünlü asyofizikçi ve matematikçi Fred Hoyle un bir sözü ile bitirmek istiyorum:

    " Tesadüfler sonucu bir canlı hücresinin meydana gelmesi, bir hurda yığınına isabet eden kasırganın savurduğu parçalarla tesadüfen bir Boeing 747 uçağının oluşması kadar imkansızdır"

    Yorum sizlerin...

    Edit:Pampa lar bu yazıyı tekrar attım yukarda anlattığım sebepten dolayı.. Belki okumayanlat vardır diye

    Edit2: diğer part birazdan geliyor sözde sabah atacaktım kusura bakmayın iş falan çıktı
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +1
    Dünya üzerinde evrim gibi hayali bir şey yoluyla basit bir canlıyı kompleks bir canlıya onu da milyonlarca farklı canlıya çevirecek bir mekanizma yoktur.

    Darwin evrim mekanizması olarak tek bir kavram söylemişti "Doğal Seleksiyon" bu mekanizmaya verdiği önem kitabının adından da anlaşılıyordu -Türlerin Kökeni (Doğal Seleksiyon Yoluyla)-

    Doğal seleksiyon doğal seçme demektir yani içinde bulunduğu ortamın koşullarına uyum sağlayanların hayatta kalacağıdır Örneğin bir aslanın kovaladuğı ceylan sürüsünde hızlı olanların kurtulacağıdır. Böylece ceylan sürüsü huzlı ve güçlü bireylerden oluşmaktadır. Ve bu ceylanlarda değişmeye neden olmaz örneğin ceylanlar ata dönüşemez sadece güçsüzler elenir.

    Darwinde bunun farkındaydı o yüzden kıtabına şu notu eklemiştir:

    "Faydalı değişikler oluşmadığı sürece doğal seleksiyon hiç bir şey yapamaz"

    Darwin de zamanında yaşayan Lamarck tan çok etkilemişti. Lamarck bir canlının hayatında kazandığı fiziksel özelliklerin gelecek nesillerde de görüleceğini savunuyordu. Örneğin Lamarck a göre zürafalar ceylanlardan türemişti. Ceylanlar ağaçlardaki yaprakları yemek için uzanmaya çalışmış ve boyunları uzamıştı. işte bundan etkilenen Darein çok daha iddali bir şey demişti. Suda balık avlamaya çalışan ayıların zamanla balina dünüştükleriydi Darwinin dediği.. Oysa gerek Lamarck gerek Darwin yanılıyordu. Çünkü ortaya attıkları şeyler biyolojiye aykırı idi ve kalıtım kanunlarıda bilinmiyordu. insanlat genlerib kan yoluyla aktarışdığını sanıyorlardı. Bundan dolayı bu tezler hiç yadırganmadı. Bilim dünyasında oldukça yankı uyandırdı.

    Ancak Darwin endişeliydi ortaya attığı teorinin oldukça çürük temellere dayandığını bilmekteydi. Darwinin bunu kitabında teorinin zorlukları kısmında şöyle dile getirecektir:

    "Eğer birbirini takip eden çok sayıda küçük değişiklikle kompleks bir organın oluşmasının imkansız olduğu gösterilirse, teorim kesinlikle yıkılmış olacaktır"

    Darwinin korkuları ölümünden sonra gerçekleşmeye başladı.
    ···
  3. 3.
    +1
    Avustralyalı botanik bilimci Gregor Mendel keşfettiği kalı tı m kanunlarıyla Lamrck ve darwinşn görüşlerini tamamanen çökertti.

    Ve mendel sayesinde de seleksiyonun yeni canlılar oluşturamayacağı anlaşılmış oldu. 20.yüzyıldaki evrimcilerde ne yaparlarsa yapsınlar bir türlü doğal seleksiyon engelini aşamamışlardır. Ünlü paleontolog Collin Patterson

    "Hiç kimse doğal seleksiyon mekanizmalarıyl yeni bir tür üretememiştir, hiç kimse böyle bir şeyin yakınına bile yaklaşamamıştır. Bugün neo-darwinizimin en çok tartılışılan konusu budur " diyerek itiraf etmiştir.
    ···