+1
insanoğlu, beyin olarak bildigimiz ve tanıdıgımız canlılardan daha güçlüdür. Dünya üzerindeki çoğu canlı; deplemlerin, sellerin, yağmurun ve karın, kısaca doğal afetlerin ve olayların neden oluştugunu merak etmez, sorgulamaz ve cevap aramaz. Ancak insanoğlu düşünme yetisine sahiptir. Bundan dolayı, bir çok şeyi sorguladılar ancak birçoguna cevap bulamadıkları eski zamanlar da, basit cevaplar aramaya başladılar. Bunlar her kültür de farklıydı. Bazıları bunun sebebinin inek oldugunu, bazıları bunun yapan birinin oldugunu ancak görünmez oldugundan putlar yapıp onlara tapması gerektigini, bazıları bunu yapanın su, bazıları ateş olduğunu, bazıları bunun gökteki yıldızların, bazıları gökteki birinin, bazıları kurtların ve bazıları ise hiç görünmeyen ve varlıgı ispatlanamayacak, nerede oldugu bilinmeyen hayalgücü eserlerine inanmaya başladı.
Peki bunlara cevap bulabilmesi onların dine inanmaması için yeterlimiydi? Tabiki hayır.
insanoğlu ölümün de farkındaydı. Korkmaya başladı. Bir yakını öldügün de, bunu nasıl atlatacaktı? Kendini nasıl tatmin edip, yarasını saracaktı? Veya kendinin ölecegini, öldükten sonra bu kadar uğraşmasının, parasının, servetinin artık kendine bir faydası olmayacıgını, artık hiç bir şey hissetmeyecegini, hiç kimseyi sevemeyecegini, hiç bir şey göremeyecegini, kısaca ölecegini bile bile, bu dünyada nasıl yaşayacaktı? Bunu düşünüp durdu. ihtiyacı olan şey birinin ona şu cümleyi kurmasıydı; "Gökten bir mesaj aldım, aslında öldükten sonra yaşam varmış! Hatta bu dünyadan bile güzel. Ancak şu dediklerimi yapman gerekli."
Neden bu kadar kişi, hiç kanıtı olmayan, sadece "Biri bana gökten mesaj getirdi." diyen birisine bu kadar kolay, körü körüne, sanki görmüş gibi inandı? Cevabı zaten biliyorsun. Öldükten sonra yaşam vaadi! Bu vaadden sonra, bir çok kişi size sorgulamadan, uzun yıllar, nesilden nesile inanır. Ancak bu vaadin zamanlaması da önemlidir. Bu zamanda diliminde böyle bir şey pek mümkün gözükmüyor. Şimdi birisi tanrı ile iletişim kurdugunu söylese, o adam deli hastanesine atılır. Attıkların da adam şu soruyu sorabilir;
"Neden buraya attınız beni? Yeni peygamber ben olamazmıyım?"
Cevap büyük ihtimalle; "Hayır olamassın, kitabımız da son peygamberin zaten geldigi yazıyor." Son peygamber bu maddeyi kıtabına neden ekledi? Durun tahmin edeyim! Bu gibi olaylara önlem amaçlı tabii. Sonuç olarak başarılıdır da. Bu madde ile, kimse son peygamberin tahtını elinden alamadı.
Son peygamber şuan burada olsa, özür dilerdi ve sadece dünyanın ve insanlıgın iyiligi düşündügünü söylerdi. Evet. Belkide iyiligini düşünmüş olabilir. Neden? Açık adıyla muhafazid, kitabın da iyilik ve iyiyi önerdi. Ancak bu, onun iyi birisi oldugunu kanıtlamaz. Belkide kötü birisiydi, ancak sizin inanmanız için kitabını özenle hazırlamış olsa gerek. Pek ilkel kitabında kötüyü önermesi, kimsenin mantıgına yatmaz ve şuanda sizin başka bir dine inanmanızı saglardı. iki alternatifde de sonuç şu ki; muhafazid iyiligi önermesi sayesinde, zaten inanmak isteye can atanları inandırdı. Bunu neden yaptı? Cevap basittir. muhafazidin tarihini bir başka açıdan okursanız, zengin kadınlarla evlilik yaptıgını, kendinin sonunda cennet garantili ölümden korkmayan orduları oldugunu ve bu orduları kullanarak fetihler yaptıgını, hayatını mükemmelce baş üstünde yaşadıgını görürsünüz. Daha ne isteyebilir ki?
insanların, eski zamana göre tanrı ve din hakkında edinebilecegi bilgiler, kolay edinilebilir hale geldi. Sorgulamaya başlayanlar, ancak dünyayı değiştirebileceklerdir. insanlar iyiligin karşılıgı cennet olduğu için degil, kendi ırkı için yapmaya başladıkça, yukarıya bakıp bir gün torunlarına dış tehditin gelebilecegini görüp, kendi aralarında farklı dinler ve farklı düşünceler yüzünden savaşmayı bıraktıgında, ölümden korkmanın hiç bir şey değiştirmeyecegini anladıkça, insan eli ile, dünyanın evrimini izleyeceksiniz. insanlara kafir, siyah, beyaz gibi ayrımların yapılmadıgı, savaş kavrdıbının tamamen yok olduğu bir dünya yarattıgınızda ve bu güzel hissi tattıgınız da, aslında oğullarınızın ve torunlarınızın mükemmel bir hayat yaşamasını sağlamanın onları servet bırakarak değil, kısaca yalansız bir dünya bırakarak olduğunu anlayama başlayacaksınız.
Tümünü Göster