1. 1.
    0
    beni bilen bilir buralarda. bu olayı ben yaşamadım.o zaman kim yaşadı diye soracaksınız? yanımdaki ahmet yaşadı.(ahmet 21 yaşındaki arkadaşımdır ve gerçek adı değildir, olsa sanki bulup öldüreceksinizde neyse)

    olayda yok beni uçurdular oraya yok oradan fırladım uzaya uzayda duramayınca yolladılar beni vatanıma gibi ütopyalardan uzak gerçekler anlatılacak.bu olay 10 yaşında falanda başlamadı. herkes 10 yaşında başlamış bu tür olaylara ama bizimkisi yeni ya biraz geç yaşıyor herhalde.

    neyse olayımıza başlayalım.(mışlı mişli anlatmayacam)

    ahmet 16 yaşındayken ergen düşüncelerine kapılarak metafizik olaylarına girmiş. okuldaki fizik notu 2 bile değilken kendisini metafiziğe adamış bir ergen. internette bir sürü siteye giriyor heryerde hep aynı şeyler yazıyor. lakin bir korkusu var? bu ilim ekgib olursa ben ne olurum? heran bunun korkusunu yaşıyor.gel zaman git zaman yaz tatili gelmiş ve kendisinde gerekli özgüveni toplamıştı. artık yazdıklarını gerçekleştirmeye başlayacaktı.ama bunun için belli ortamlar gerekiyordu.(arkadaşlar bu tür ritüellerde en ciddi yerlerde bile mecburi olarak kasvetli yerler tercih ettirilir bu işin formalitesidir bozulmaz)ama bir ergen olduğu için başını alıp biryerlerede gidemiyordu.ne yapsam diye düşünürken arkadaşı berki ve taksi durağını hatırladı. taksi durağında babasının yerine bazı zamanlar berk duruyordu ve orada biraz karanlık bir bölgede kalan çay yeri vardı. ahmet bu iş için berki aradı. durumu anlattı. berk biraz tedirgin olsada sadece mekanı veririm hiçbirşeye karışmam dedi. ahmet kabul etti lakin berkin geri durmasından da biraz korkmaya başlamıştı.

    duruma göre devam edecem.

    edit: caps isteyenler var. capsleri hikayenin sonunda atacağım.bir kaç muska ve yarım şekilde sayfaları atacağım. isteyenlere hiçbir şekilde tam sayfayı falan atmayacağım.

    editin notu: bu ahmetin kararıdır ve bu hikayenin baş kahramanı o olduğu için onun dediklerini yapacağız.
    ···
  2. 2.
    0
    annesi ve babası plan yapmış tatile gideceğiz diyorlar buysa kendi planını gerçekleştirmek için binbir türlü bahaneler uyduruyordu.yok arkadaşlarla çok eğlenecez yok arkadaşların evlerinde kalacam sinemalara gidecez tatili arkadaşlarla geçirmem daha iyi olacak diye sallıyordu.ama 16 yaşında olduğu için ailesi bunu evde yalnız başına bırakmak istemiyordu.şu yaşına kadar bunun sebebini anlayamamış olsakta arkadaşında kalacağını söyleyerek tatile gitmeyecekti.o günün gecesinde uyumadan önce berkin mekanına gerek olmayacağını ve evinde bu işi halledeceğini düşünerek hayallerle uykuya daldı.o zamanlar cinleri çok kafaya taktığı için geceleri çok korkardı. hele gece 3 te sebepsiz bir korkusu vardı. aklına kodlamış ve gece 3 te kalkan kişiyi cinler kaldırır düşüncesinde idi. işte bu düşüncelerin dorukta olduğu zaman gece 3 te uyandı ve aşırı bir tuvalet ihtiyacı vardı. koridora gitse mi gitmese mi diye düşünü düşüne korka korka tuvalete gitti. tuvaletini bitiriyordu ki biranda kapı kendiliğinden açıldı ve ahmet yere düştü.

    arkadaşlar bundan sonra yavaş yavaş cinli olaylar başlıyor. burada ciddi birşey olmayacak hatta ne salakmış diyeceksiniz ama bu olay yüzünden herşey başlayacaktı. reservler gelirse devam edeceğim.
    ···
  3. 3.
    0
    @8 sakin ol panpa anlatacağım. birtek sende olsan anlatacağım. yeterki sen iste.
    ···
  4. 4.
    0
    uyandığında kendini hastahanede buluyor ve ilk işi ne olduğunu sormak oluyor. babasıda geceleyin kalktığını ve uyku sersemliğinden tuvalete direk girdiğini girmesi ile birlikte bayıldığını söylüyor ve ekliyor: tatile bizimle geleceksin. çocuk daha ilk şoku atlatmadan ikinci şokuda yiyince planlarına mı üzülecek yoksa hayallerine mi bilemiyor.o gün taburcu ediliyor ve 2-3 gün hiçbirşey olmadan hayatına normal şekilde devam ediyor.

    sonra annesi ve babası ile birlikte yola çıkıyorlar ve tatil yerine geliyorlar. karadenizli olan ahmetler 1 günlük yolculuktan sonra(arabayla 18 saat civarı sürüyor artvin tarafları) gelecekleri yere varıyorlar. ahmetin anne tarafıda baba tarafıda artvinlidir. lakin bir problem vardır. anne tarafı sol zihniyetli baba tarafıda sağ zihniyetlidir. yani bir taraf günaha önem vermezken diğer taraf önem veriyor. ahmet bu iki ailede yaşarken her iki tarafta torununu kendisi gibi yetiştirmeye çalışıyor.

    ahmet gelir gelmez yatıyor ve akşamleyin uykusuz bir şekilde kalkıyor. bilgisayr falan oynuyor televizyon izliyor. tabi artık gece 2 ye doğru yaklaşmış ve ahmette biraz uykusu gelmiştir. yatacaktır birazdan ki o ara berk arıyor. açıyor telefonu ve şöyle bir diyalog yaşanıyor:

    berk: hacı ne yaptın sen gelmiyor musun buraya?
    ahmet: ben gelemiyecem yav, hastalık geçirdim tatile zorla getirdiler beni.
    berk: yapacağın iş ne oldu hacı?
    ahmet: o iş yalan oldu.ben cinlerle sonra ilgilenmek zorunda kalacam ama yine onların hayatlarını falan öğrenmeye çalışıyorum ki ilerde çok korku yaşamayayım. neyse berk ben kapatıyorum yatacam iyi geceler.
    berk: iyi geceler hacı.

    bu arada teheccüde kalkan dede tüm konuşmaları duyar. torunun kendisi için yetişmesini isteyen dedenin eline bir koz düşer ve bunu kullanmak ister. torununa gelip torunum hala uyumadın mı? der. ahmet şimdi uyacağım dede der. dedesi cümle biter bitmez deminki konuşmalarınızı duydum cinleri merak mı ediyorsun evladım? bende birkaç kitap olacaktı.sen yat yarın bunu konuşuruz. der.

    ahmet birazda uykunun verdiği tembellikle tamam der ve yatağına yatar.ama aklında hep nasıl bir bilgi olabilir ki diye düşünür? böyle iken uykuya dalar. geceleyin biranda uyanır.ama o da ne? hareket edemiyor. karabasan diye düşünüp hemen dua okumaya başlıyor ve hareket etmeye başlıyor. biraz öfke ve korku ile uyuyor ve yarın byük bir heyecanla uyanıyor.

    dedesi yanına çağıırıp beni takip et deyip köhne bir yere getiriyor ve dedemin eskiden yaşadığı ev diye eski bir kulübeye sokuyor. içerisindeki örümcek ağlarından uzun bir süredir içeriye girilmediği belli olan yerde sadece 1 yatak ve 1 sandık vardır. dedesi yatağı kaldırıp altındaki tahtaları birbir kaldırırken ağzıyla birşeyler mırıldanır. ahmet iyice telaşlanır. dedesi en sonunda bir tahtayıda kaldırı ve muskalardan oluşan bir şekil,bir sürü mum ve yanında eski kitaplar bulunmaktadır. dedesi siyah kaplı kitabı alır ve besmele ile açarak 46. sayfayı açar. tamamı ile farsça-arapça-osmanlıca ve ibranice yazılı bu şeyden ahmet birşey anlamaz lakin dedesi torunu için uğraşacaktır. dedesi kitabı ahmede verir ve derki geceye kadar bunu saklı geceleyin seninle bunu konuşacağız ve senin kararınla birşeyler yapacağız der.

    reservlere göre devamı gelecektir. artık ritüel falan bundan sonra başlıyor.

    not: bu torunu kendi yönüne çekme fikri ahmetten çıkmıştır yoksa dedelerinin hiçbirisi bizim gibi düşün falan dememiştir.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    0
    eee tabi zaman geçmek bilmiyor ahmete. ergen kafası ile bir sürü hayal kuruyor.yok cinleri kendi kontrolüne alacakmışta yok arkadaşının bilinmediklerini arkadaşına söyleyip hava atacakmışta. mario oynuyorda ejderhayı öldürecek sanırmışsınız o zaman da düşündüklerini söylese. oysa iş farklıdır. hiçte öyle olmayacaktır.

    akşam vakitlerine doğru biraz da endişelenir, neden dedesi ergen bir çocuğun konuşmaları yüzünden gecenin yarısı uğraşsın ki? bu işe bu soruyu kafasından çıkaramdan başlamayacaktır. gider ve dedesine neden diye sorar? dedesi işi sezmiş olacak ki cevabı verir: oğul,bu tür merak her gence gelir. lakin her gence böyle imkan gelmez.bu tür konularda işin ehli olmalıki yarın birgün bir sorun olduğunda en azından birkişide olsa çıkıp birşeyler yapabilmeli. madem seninde hevesin var bende şu çocuk birşeyler öğrensin dedim. eğer korkuyorsan yapmayız evladım. yeterki gönlünü hoş tut. tabi bu ergen ya laf söyletmez kendine. korkmuyorum dede merak ettim der. akşam namazı, yatsı namazını dedesi zorla kıldırır.bu işe başlayacaksan namazı asla terkedemessin der. yoksa başına belalar yağmur gibi gelir der ahmete. ahmet zaten korkuyordu ama daha da korkmaya başlar.ama laf söyletmeyecek ya kendine tamam dede sıkıntı yok der. zaten farz değil mi deyip namazlarını kılar.

    gece dedesi buna gece 2 de kalk deyip tüm ev halkını otoritesi ile yataklara sokar. ahmette yataktadır ama korkusuyla birlikte ergenlikten kaynaklanan kin duygusu kabarmıştır.o karabasan buna gelmeyecekti.kin ve nefreti korkusuna galebe çalar ve gece 2 ye kadar düşünür.her 10 dakika da bir saate bakar ve gece 2 ye yaklaşınca lavaboya gider. lavaboya giderken dedesinin odasından geçer. lakin dedesinin odasından sesler gelmektedir. anneannesinin vefat ettiğini biliyordur oysaki. orada yalnız dedesi olmalıydı.bu düşüncelerle gözünü deliğe getirir ve dedesinin aynaya karşı konuştuğunu görür.bu baktığı anda dedesi duraksar, dedesinin duraksamasıyla bununda tuvalete gitmesi bir olur. gece 2 de salonda bir tarafta oturup beklemeye başlar.

    dedesi elinde siyah kitabın yanında birkaç tanede sayfa getirir. mumlar ve resimler vardır. resimler anne-babasından başkası değildir.bir tanede dedesinin ve kendisinin resmi vardır. dedesi benimle gel der ve onu yine o adeta öküzü bağlasan durmaz denilen mekana getirmiştir. lakin burada öküzün durmamasının sebebi pislikten ziyade çok tenha oluşundadır. orada tek başına duran bir insan sanki heryerden izleniyor gibi bir havanın içerisine girebilmektedir.bu tür düşüncelerle kulübeye girerler. dedesi yarım bıraktığı tahtaları tekrar yerine takar ve etrafı biraz düzenledikten sonra mumlarla belli bir şekil yapar. mumlardan belli başlılarını yakar ve ahmetin önündeki ile kendi önündekini anne resmini koyduğu yerdekini ve baba resmini koyduğu yerdeki mumu yakmaz.

    ahmet ne olacak şimdi diye dedesine sorar. dedesi ona 7 ayetel kürsi okumasını bunları sıra ile ... şekilde üflemesi gerektiğini(üzerine) ve sonrasında felak ve nasları okuyup 1-3 okuyuşlarındakileride kendi içerisine çekmesini söyler. ritüel bittikten sonrada hemen fatiha oku diye sıkıca tembihler ve dualar okunmaya başlar.13-14 dakika süren bu dua havasından sonra dedesi torunundan izin alma edasında bekler. torunu ahmet kafasını sallar ve artık ritüel başlamaya başlar. dedesi ilk önce sayfadaki yazıları okumaya başlar.

    not: 10 dakikaya geliyoruz inşAllah.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    0
    reservleri alın bugün en son olarak gece 1-2 civarı atacağım inşAllah. yarın kaldığımız yerden devam ederiz.
    ···
  7. 7.
    0
    dedesi sayfaları okuduğunda ilk başta birşey olmadı. rüzgar varsada kesildi yani. hiçbir belirti olmadı. ahmet biran acaba yalan mı diye düşündü. oysa asıl ritüel sonra başlayacaktı.bu sayfalar sadece kapıyı açmıştı. dedesi sayfaları bıraktıktan sonra hemen siyah kitabı açtı orada yazanları okumaya başladı. okudukça ahmete korku geliyor lakin ahmet kendini motive etmeye çalışıyordu. dedesi 2-3 dakika aynı ses tonunda okumuştu ama biranda ses tonunu yükseltmeye başladı ve gittikçe ses tonunu yükseltti. ahmet dediklerinden hiçbirşey anlamıyordu ama dedesinin cesaretli tavırlarının bir sebebi olması gerektiğini düşünüyordu. dedesi biranda sustu ve ahmete sandığı açıp aynayı getirmesini söyledi ve hemen siyah kapaklı kitaptakileri tekrar okumaya başladı. ahmet kalktığı gibi sandığa koştu ve sandığı açıp içindeki 2 küçük 1 tanede orta büyüklükteki aynayı çıkardı ve dedesinin önüne koydu. dedesi biryandan okuyor biryandan da mumların aralarına aynaları koyuyordu. mumlar büyük bir çevreyi sarmıştı ve ahmet dedesinden uzaklaşmıştı. ahmet daha da korkmaya başladı.tam bu anda annesinin mumu yandı ve söndü. dedesi ahmet yokmuş gibi davranıyor sadece okuyordu ve biranda aynalara okumaya başladı. ahmetin dedesinin odada duyduğu konuşmaları duymaya başladı ve başı dönmeye başladı. biranlık aynaya döndü ve kendini annesinin yanında buldu. lakin annesinin bulunduğu yer kaldıkları evdi ve koca evde sadece annesi ve o vardı. annesi konuşmuyor sadece onu seyrediyordu. ahmet annesine her seslenişinde annesi iğrenç kahkalar atarak ahmeti çileden çıkarıyordu. ahmet o anda bayılacak gibi oldu ki dedesi onu sarstı ve hemen kulübeden çıkmamız gerekiyor dedi. kulübeden hıphızlı çıktılar. ahmet hiçbirşey anlamamıştı.ne oluyordu?

    dedesine soruyor lakin dedesi cevap vermiyordu.eve kadar geldiler. dedesi soluklandı. başımız belada demeden yere düştü. ahmetin dedesi artık ebedi aleme doğru yola çıkmıştı. eceli gelmişti ve yapacak hiçbirşey yoktur. ahmet dedesinin öldüğünü farkedince ne yapacağım şimdi deyip şiddetli bir korku ile olduğu yere düştü.

    not:bundan sonra zorlu zamanlar başlıyor. reservleri alın. yarın inşAllah devam edeceğiz.
    ···
  8. 8.
    0
    belli bir süre sonra uyandı ve hala dedesiyle birlikte yerdeydi. dedesinin ölü bedenini oradaki yatağa bıraktı ve kendiside odaya çekildi.
    odaya geçtiğinde hemen kafasını yatağa koydu. sabah annesi büyükbir çığlık atarak uyandırdı ahmeti. dedesinin ölümü anneyi derinden yaralamıştı
    anne kendini yerden yere atıyordu. babası eşini sakinleştiremiyordu.o gün öyle geçti. herkes üzüntülüydü.1 haftayada defin işlemleri tamamlandı.
    bu 1 hafta birşey yaşamamıştı ahmet. hatta artık onları unutmuştu bile. taki 1 hafta sonraki ilk gecesine kadar.o gece kafasını yastığa koyup düşüne düşüne uyudu. uyandığında kendisini kulübede bulmuştu. kulübenin etrafında annesinin sesleri ahmet diyordu. çığlıklar atılıyordu. kulübede ritüel odasına doğru ilerledi ve yatakta dedesinin ölü bedeni vardı. sandık açıktı. sandığa doğru ilerledi. orada dedesinin elleri ve ağzı kesilmiş halde duruyordu.o anda ahmet kendisinin kaskatı kesildiğini hissetti ve arkasında sanki biri nefes alıyormuş gibi sandı. duaları okumaya başladı. büyük bir çığlık ile yatağından zıpladı. etrafında annesi ve babası vardı.onu sakinleştirmeye çalışıyorlardı.oda hiçbirşey olmadığına sevindi lakin korkusu geçmemişti. anne babasına kabus deyip kafasını tekrar yastığa koydu. kapı sesi oldu ve anne babasının odadan çıktığı
    nı sandı.ama odada hala varlık hissediyordu. eline doğru daha demin annesinin nefesi gibi bir nefes geliyordu. herhalde babam çıktı diye düşünürken biranda dışardan annesinin sesini duydu. ahmet diye oğlunu çağırıyordu. ahmet o anda büyük bir korku ile yerinden zıpladı. etrafında kimse yoktu.ama o nefesi hissetmişti. dedemin ölümü beni etkiledi diye düşünüp
    sese doğru gitti. gecenin yarısında annesi niye çağırıyordu ki ahmeti? ahmet sese doğru gitti lakin orda kimse yoktu.bu sefer evin içerisindeki odaları gezmeye başladı. lakin annesi ve babası evde yoktu.o anda tekrardan ahmet diye ses geldi.bu yattığı oda dan geliyordu. koşarak odasına gitti ve yatağının üzerindeki ölü dedesi ile karşılaştı. elleri ve ağzı kegib
    bir biçimde olan dedesi ahmeti süzüyordu ve kahkaha atıyordu. ahmet tam geri dönecekti ki anne ve babası ona sarıldı ve korkma oğlum dedi. ahmet onlara sarıldı ve bir kaç dakika böyle durdular.
    lakin anne ve babası ahmeti bırakmıyordu. ahmette onlardan çekilmeye çalışıyordu. ahmet çekildikçe onlar sıkıyordu ve kahkaha atıyorlardı. ahmet korku ile onları itmeye çalışırken arkadan bir şey ona doğru üflemeye başladı. ahmet odanın başka girişi olmadığı için onun dedesi olduğunu anlamıştı ve korkudan bağırmaya çalıştı. lakin sesi çıkmıyordu ahmetin. hemen dua okumaya başladı ahmet. ayetel kürsi okudukça sıkan anne baba sıkmasını gevşetiyor arkadan üfleme kesiliyordu.en sonunda herşey bitti ve ahmet büyük bir çığlık ile uyandı.

    acaba gerçek mi diye etrafını kolaçan etti ve sadece rüya olduğunu anladığında derin bir nefes aldı. artık uykusu kaçmış olan ahmet elini yüzünü yıkadı ve oturma odasına geçti. sabahın ışıkları etrafı aydınlatmaya başlamıştı. ahmet dışarı çıkıp hava almak istedi. dışarı çıktı ve orada oturmaya başladı. ahmet hadi kahvaltı diye bir ses ile kalktı ahmet. meğersem uykusunu alamadığından dışarda da yatmış. anne babasıda uyandırmamışlar. ahmet kalkıp tekrar elini yüzünü yıkadı. lakin kahvaltıya geçmeden önce ritüel malzemelerini almak istiyordu. çünkü kahvaltıdan sonra bu evi bırakacaklardı. dedesi ölmüştü. neden duracaklardı ki? annesine 10 dakikaya geliyorum dedi ve yanına aldığı poşetle kulübeye doğru koştu. kulübeye geldiğinde büyük bir korku içini sardı. dualarla içeriye girdi ve ritüelin uygulandığı odaya girdi. herşey eskisi gibiydi. koşarak oradaki herşeyi poşete koymaya başladı. babasının resmini aldı. annesinin resmini alacaktı ki biranda kaskatı kesildi. kulağına bir sürü fısıltı gelmeye başladı. hiçbirşey anlamıyordu ahmet. hareket etmek isteyince harekette edemedi. arkasında bir nefes ve kulağına doğru annen yada sen dedi ve ahmet biranda açıldı. fısıltılar kayboldu. herşeyi alıp çıkacaktı ki dedesinin tahtaları kaldırdığı yerde bir kitap daha farketti. hemen oraya gitti. kitabın üstünde tercüme yazıyordu. ahmet onuda aldı ve dualarla birlikte oradan koşarak eve gitti. poşeti odasına pencereden fırlattı.
    sonra kahvaltıya geçti. annesi ne yaptığını sorduğunda dün dışarı çıktığında üstüne aldığı hırkanın düştüğünü söyledi. lakin yalan söylüyordu. hırkası odadaydı.ama annesi bunu bilmediği için olay bu şekilde geçiştirildi. ahmet kahvaltıda hep annen yada sen lafını düşünüyor ve korkuyordu. kahvaltıdan sonra yarım saat daha oturup neler yapacaklarını konuştular. sonra herkes odasına dağıldı ve hazırlanmaya başladılar. ahmet
    odasına geçtiğinde fısıltılar tekrar başladı ve yine kaskatı kesildi. yine nefes geldi ve yine aynı ses tonu ile kararını ver çocuk denildi. bundan sonra yine herşey normale döndü. ahmet annesini çok seviyordu ve bu işin annesine dolanmasını istemiyordu.ama neden annesi idi ki? bunu anlamıyordu. oysa dedesi babasının babasıydı. lakin kararını vermişti.ben diyecekti ahmet. lakin bu kararına ileride hem çok sevinecek hemde çok pişman olacaktı.

    reservler gelsin.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    0
    düşüncelere dalmışken annesi onu çağırdı ve artık gitmeleri gerektiğini söyledi. ahmet poşetide bavuluna koyup odadan çıktı.ben hazırım çıkalım dedi. annesi suratından anlamış olacaktı ki birşeyin mi var oğlum diye sordu. ahmetse hiçbirşeyim yok annem. dedem aklıma geldikçe canım sıkılıyor dedi. annesi tamam dedi ve yola çıktılar.15 dakika sonra diğer dedesinin evine gitmiş olan ahmet ve ailesi hoş sohbetlere başladı. lakin bu tür sohbetler ahmete göre değildi ki.ahmetin canı sıkıldı ve kendisi için hazırlanan odaya geçti. odadaki yatağına uzandı ve müziklerini dinlemeye başlayıp ergen hayallerine daldı.tam o anda kulaklıktan gelen sesler şırıltılı olmaya başladı, kulağı çınlamaya başladı ve biranda kulakları tıkandı.ses gelmiyordu kulaklıktan. kulağına zarar geldi endişesi ile yatağından fırladı kulaklıklarını çıkardı. adeta deli gibi hareket ediyordu ve kulaklarına elleriyle vuruyordu.1-2 dakika sonra kulakları açılmaya başlamıştı ama fısıltılarla birlikte açılıyordu.ve yine biranda kaskatı kesildi. arkasında bir nefes ve geceye hazır ol cümlesini duydu. herşey tekrardan eskisi gibi olmuştu ve ahmet hareket etmeye başlamıştı. geceye hazır olda ne demekti? ahmet bunu ailesiyle paylaşmayı düşünüyordu lakin annesinin tehdit edilmesinden dolayı onlara zarar gelecek endişesi ile susuyordu. akşama kadar dualar okudu ve geceleyin artık yatağına doğru korka korka gitti. yatağına uzandı ve o anda uyku felci denilen durum gerçekleşti. lakin bu işte bir tuhaflık vardı. ahmet kafasını koyar koymaz uyuyacak biri değildi ki.işte tam bu anda etrafında fısıltılar dolaşmaya başladı. lakin bu sefer bazı sesleri anlayabiliyordu.ilk duyduğu kelimeleri hiç aklından çıkaramadı ahmet. onlarda şu kelimelerdi: ahmet, gamalel,aganel. ahmet gittikçe korkmaya başladı. bağırmak istiyordu ama ağzı oynamıyordu bile.tam bu esnada cama biri vuruyorcasına sesler gelmeye başladı. ahmetler 2.katta oturuyorlardı.bu sesin gelmesi çok zordu.o anda mutfaktan da tak tak tak diye çatal sesleri geliyor ve kapı aralanıyordu. ahmet kafasını çeviremiyordu lakin kapı aralandığında refleks gibi kafası o tarafa dönmüştü ve karşısındaki elleri ve ağzı kegib dedesinden başkası değildi. fısıltıların kesilmesi bitmek bilmediği anda biranda fısıltılar kesildi. ahmetin üzerine doğru gelen bir pis koku ve dedesinin tarafından gelen bir cümle: bunu sen istedin. ahmet ne yapacağını bilmiyor lakin duaların gücünü hissediyordu. çünkü ne dedesi belli bir mesafeden fazla yaklaşabiliyor nede nefes kendisine duasız zamanda yakalandığı gibi yakında hissedilebiliyordu. ahmet bunların verdiği rahatlamayı yaşıyordu ki biranda tüm sesler kesilip ahmet hareket etmeye başladı. ahmet eskisinden daha çok korkuyordu. çünkü bu şekilde iken hiçbirşeyin varlığını hissedemiyor adete kendini muharabe esnasında ortada kalmış asker gibi hissediyordu. heryerden saldırı gelebilir. ahmetin uykusu kaçmıştı ve bu işi öğrenecekti. gece 2 civarlarında ahmet ritüel malzemelerini çıkardı. herşeyi aynı dedesindeki gibi yaptı ve tercüme kitabı ile siyah kaplı kitabı açtı. sayfa 46yı açıp içindekileri okumaya başladı tercümeden. tercümede okudukça şaşırıyor ve korkusu artıyordu. çünkü bu ritüelde bir cin çağırmaktan ayrı olarak çağrılan bir cine hediye takdim edilmesi gerektiğini belirten cümleler vardı ve bu hediyenin ne olacağı sorusunada cevapta verilmişti. hevesli bir insan. lakin bu hevesi sakın istek olarak anlamayın. buradaki heves sorumluluklardan(namazdan oruçtan) kaçıp kendi hevesini ilah edinmiş insan için kullanılmıştı. ahmet ergendi ve sorumluluklarınıda gerçekten yarım yapıyordu.ama dedesi ona neden namaz kıl diye uyarı yapmıştı ki? bunu ilerki zamanda anlayacak ve dedesinin o yaşta bu kadar ince düşündüğüne şaşıracaktı. ahmet okumaya devam etti. bazı ayrıntılardan sonra ritüeli orjinalinden okuyamayanlar için yazılmış yazı vardı. ahmet her ne kadar 16 yaşına kadar namaz kılmadı isede Kuran-ı Kerim'i yaz kurslarından öğrenmişti. yani o arapçanın seslerini çıkarabiliyordu. yalnız ibraniceyi hiç araştırmamıştı. onlarıda dümdüz okuyayım dedi. lakin o anda dedesinin fotoğrafı olmadığını unuttu ve nasıl bulacağını düşündü. babasının cüzdanında filan olmalıydı. odadan korkarak çıktı ve koşarak babasının cüzdanını aldı. açtı ve içinden resimi çıkardı.tam geri dönüyordu ki babası karşısına çıkıp ne aradığını sordu. hiç dedi ve odasına doğru ilerledi. lakin odasına doğru ilerlerken babasının odasındanda geçiyordu ve babası kendi yatağındaydı.bu imkansızdı.o anda arkasını döndü. arkasında duran varlık kahkaha attı ve biranda ortadan kayboldu. etrafına pis kokular yayarak... ahmet o anda artık ne olacaksa olsun modunda odasına ilerledi ve ritüel için herşeyi yerine koydu. sonra ritüel için okunması gerekenleri okumaya başladı. ahmet okudukça dudağı acıyor ve elleri kasılıyordu. ahmet tam bırakacaktı ki internetten okuduğu yarıda bırakmak daha kötü olur cümleleri aklına geldi.o anda daha da cesaretlendirdi kendini ve devam etti. devam ettikçe dudağının çatladığını hissetti. elleride çok gerilmişti ki o anda aynalar aklına geldi. yatağının yanındaki aynayı alması gerekiyordu. ahmet yatağından almak isterken aynayı döner dönmez ayna ile karşı karşıya kaldı. aynada kendisinden başka varlıklarda arkasında duruyordu. ahmet ne istiyorsunuz diye sordu. sadece ne istediğinizi söyleyin dedi. arkadakiler pis pis sırıtmaya ve kahkaha atmaya başladılar. lakin ahmet bu konuda salak değildi. ahmet onlara sorusuna cevap vermezlerse canını yakacağını söyledi. onlar ahmete halisülasyonlar göstererek korkutmaya başladılar. ölü dedesi annesinin pis pis sırıtmaları ve etraftan gelen ahmet sesleri vardı.

    ahmet ne yapacağını şaşırmıştı ki o anda dedesinin ona laf arasında söylediği onlar karşına dikilirse onlardan korkmadan üzerlerine dua oku cümlesi aklına geldi. hemen onlara karşı ayetel kürsiyi okumaya başladılar.o anda daha da çirkinleşen varlıkların acı çektikleri her hallerinden belli idi.o anda bir ses, lakin bu ses tanıdık bir sesti.o ses ahmete seni istiyoruz dedi. ahmet duayı okuyup üfleyecekken yine aynı ses bunu sen istedin ve deden aracı oldu dedi. ahmet duayı içine çekip ben ne istedim dedem neye aracı oldu niye korkutuyorsunuz diye sordu.ses ona cevap vermeye devam etti. o akşam kulübeye gelmeden önce biz dedenle konuşmuştuk. deden bu işlere 4 yıl önce girdi ve sebebide senin annendi dedi. annenin zihniyetini hiç sevmediği için kendi oğluna yakıştıramıyordu. hele anneannenin babana büyü yapması sonucu işler daha da kızıştı.bu sefer kendiside atağa geçmek istedi. kitapları çıkarıp ritüeli denedi. bizlerle konuştu. lakin biz ona bazı şartlar koştuk.oda kabul etti.bu şartlardan biriside sevmediği bir kişiyi bizlerden bir kıza veya erkeğe evlendirecek olmasıydı dedi.o gece senin o delikten baktığın gece deden benimle konuşuyordu ve seni vereceğini söyledi dedi.

    ahmet kafasını aynadan çevirmeden ona son sorum var deyip annen yada sen sorusunun sebebini sordu.o anda aynadan bir cin üzerine doğru hamle yapar gibi davrandı ve ahmet o korkuyla elini aynaya vurdu. böylece ses kesilmiş ritüel bitmiş oldu. ahmet riteülde dedesinin ve kendi fotoğrafının yandığını farketti. artık bu işe kendini daha da vermeliydi. ahmet uykusuz bir şekilde tercümenin devdıbını okudu. tercümede böyle bir anlaşmanın tek bir şekilde bozulabileceği yazıyordu.o da yemin(hevesli insanın) cinleri kabullenmesi idi. ahmet okumaya devam etti. devam ettikçe şoka giriyordu. okuduğu son cümlede artık çok geç yazısı yazıyordu ve bu bir el yazması idi. lakin ahmet bunu eskiden incelediğinde farketmemiş hatta bu cümlenin adeta yeni yazılmış olduğunu farketmişti. ahmet o anda müthiş bir korku ile kitabı yere attı ve tüm malzemeleri toplayıp kendini yatağa attı. hemen dua okumaya başladı. lakin dua okudukça üzerine ağırlık geliyordu.bir kaç kere bu yüzden duasını kesti. lakin dua etmeyi kesincede eski dinçliğine dönüyordu. ahmet zar zor 7 ayetel kürsiyi tamamlayıp kendini bıraktı ve kendisini istirahata çekti. ahmet yattıktan bir süre sonra(kendisine göre öyle) kendisini dedesinin evinde ve dedesinin odasında buldu. dedesi aynaya doğru konuşuyordu. lakin aynada konuştuğu kişi ahmetin kendisiydi. ahmet o anda aynaya doğru gitti. ayna biranda ahmet üzerine çullandı ve ahmet dedesine doğru sarılmaya çalıştı ki dedesinin elleri ve ağzı kegib hali onu tuttu. etraftan fısıltılar ve kahkaha sesleri yükseliyor. iğrenç bir korku ile birlikte ahmet sesi yankılanıyordu her yerden.

    ahmet müthiş bir korku ve çığlık ile uyandı. anne ve babası yanındaydı ve annesinin diyecekleri var gibi bir hali vardı. babası oğlum artık bu iş böyle olmaz dedi artık bu kabusların sebebini öğrenmeliyiz dedi.ya sen anlatırsın direk çözümü buluruz dedi yada doktor doktor dolaşırız dedi. babası ahmetin cinlerle alaka kuracağını düşünmüyordu. amacı ahmeti doktor doktor lafı ile korkutup işi hemen çözmekti.kim yaz tatilinde doktor isterdi ki? ahmet o anda doktora ihtiyaç yok hoca bulalım dedi ve kafasını yastığına koyup annesinin elinden tuttu ve beni bırakmayın dedi.

    not: reservler gelsin arkadaşlar. uzun uzun yazıyorum. yarın saat 10 dan sonra kısa kısa yazılar atarak biraz daha uzun süre duracağım, sorular varsa sorabilirsiniz.dua ve namazlarınızı ekgib etmeyin. lakin duayı Allah Teala'ya sığınmak için namazıda yalnızca Allah Teala emrettiği için kılın. Allah Teala'ya emanet olun.
    Tümünü Göster
    ···