tamamen gerçek korku hikayesi

tamam

reserved

kişiler ve mekanlar değiştirilerek yazılmıştır.

lise sondayım o sıralar . yaşıtlarımın aksine vaktimi bilgisayar başında değil kitapların başında geçiriyorum . bir felsefe öğrencisi olan abimin etkisiyle derin düşünebilme kapasitemi ta o zamanlar arttırmıştım . iyi ve kötü kavrdıbını sorguluyordum sürekli . felsefe ve abimle geçen uzun sohbetler sonucunda ise zaten çok güçlü olmayan din kavramımı yitirdim ( hala öyledir ). internetin başına geçtiğim zamanlarda dinsel tartışma platformlarına girer kendimce tezler üretir milletle kapışırdım . bi gün yine böyle takılırken çağla adında bi kız ile din üzerine tartışmaya başladık . tesadüftürki yaşadığım yere kısa bir mesafe uzaklıkta kalıyordu . ailesini bi kazada kaybetmiş babaannesiyle yaşıyor . yaşıtlarına göre çok daha rahat takılabiliyor yani istediği yere istediği saatte çıkabiliyor . bi süre sonra çağla ile aramızda bi yakınlaşma başladı . kendisi din'e sonuna kadar inanıyordu fakat onda çözemediğim bir şeyler vardı . peygamberler ve tanrı konusu açıldığında bir müslüman gibi değil , anti-müslüman gibi davranıyor , gerçekliklerini kabulleniyor fakat iyiliklerini reddediyordu

bi cumartesi akşamıydı hiç unutmuyorum evde kimse yok . çağla ile olan yazışmalarımız bir süre sonra kişisel geyik olayına döndüğünden artık tartışmıyor cilveleşen bir çift gibi takılıyoduk . annem ve babam evde yoktu abimde sevgilisiyle odaya kapatmış kendini takılıyor . deli gibi yağmur filan yağıyor . telefonum çaldı çağla arıyor sesi biraz neşeli .

- babannem banyo yapmak için teyzemlere gitti kendi yıkanamıyor yaşlılık işte evde tek kaldım korkuyorum size gelebilir miyim ?
- sen neden yıkamıyorsun babanneni ?
- of ne uğraşıcam salak kadınla moralimi bozmaktan başka yaptığı birşey yok .

biraz kınar gibi bi ses tonuyla iyi madem gel dedim . hem daha ergenim o sıralar çok sosyal bi adamda değilim belki sevişiriz filan diye içime bi umut oturdu . saat 9-10 gibi kapı çaldı çağla geldi sırtında bi çantayla . yağmurda ıslanmış çok güzel görünüyor . o zamanlar otomatik ışık sistemi yok yani apartman boşluğunun ışığını yakacaksan düğmeye basman gerekir .6. katta oturuyoruz bu en aşşağıdan zile basınca bende açtım dış kapıyı üstte bunu bekliyorum . apartman boşluğuna bakıyorum ama hatun 1.kattan 6.kata kadar ışık filan yakmadan çıkıyor . zifiri karanlığın içinde . bide bu yukarı çıkarken sanki bi hava akımı kulağımı sıyırıp evin içine girdi ama çok bariz bi şekilde . cereyan yaptı filan sandım başta. neyse çıktı bu yukarı en sonunda

çağla iyi misin ışığı neden yakmıyorsun ? diye sordum of çok soru soruyosun dedi ve içeri girdi . kafasını kurulasın diye havlu filan getiricem buna . geçtim yatak odasına aldım havluyu elime zütürüyorum . baktım hatun koridorun sonunda dikilmiş açık kapıdan salona doğru bakıyor gülüyor kendi kendine surat mimikleri yapıyor . sonra birden öyle bir kahkaha attı ki korkudan havluyu yere düşürdüm . iyi misin çağla sarhoş filan mısın dedim yok hadi s.et havluyu gel içeri dedi . beni ilk kez görmesine rağmen inanılmaz rahat davranıyodu . yani 40 yıllık arkadaşmışız gibi . ayrıca hareketleri konuşmaları filan yaşından çok daha olgundu . içeri geçtik neyse baktım bu bilgisayarın başına oturmuş takılıyor . çay filan ister misin dedim yok sağol yanıma gel dedi . beraber koltuğa geçtik ve o sıralar hiç alışık olmadığım bi muameleye maruz kaldım . çağla dudaklarıma yapıştı yatırdı beni koltuğa üstüme çıktı parçalıcakmış gibi sevişiyo ben altta gariban gibi kaldım ayak uydurmaya çalışıyorum ama panik nöbeti geçiriyormuş gibi sesler çıkarıyor bazen ufak ufak çığlıklar atıyor tırnaklarını vücuduma geçirip çizikler atıyor çok garipti . bi ara inanılmaz irkildiğimi hatırlıyorum çünkü çığlık atarken bazen sesine farklı bi ses karışıyor gibi hissediyordum . sonrasında yaşanacak olaylar bunun tamamen bir his olmadığını bana ispatlayacaktı.

çağlanın bu inanılmaz isteği benide etkilemişti fakat kendimi sevişmeye odaklayamıyordum. loş ışıkta üstümde deliler gibi hareket eden kız , sesindeki ani ton değişiklikleri çok garipti. en son dayanamayıp üste geçtim kıyafetlerimizi çıkardık ve sex yapmaya başladık . misyoner pozisyonundayız ben gidip geliyorum fakat çağla birden o deliler gibi attığı çığlıkları kesti ve aşşağıdan tam kafamın arkasına , tavanın bir köşesine kenetledi gözlerini . baktığı yerden bir milim bile kendini ayırmadan birşeyler fısıldamaya başladı . ben o sıralar çokta elime geçmeyen sevişme fırsatının sarhoşluğuyla ne söylediğine tam odaklanamıyordum . çağla birden biri sırtına kızgın demir basmış gibi bir çığlık attı ve izlee izle huur çocuğu izle bak nasıl gibiyo beni izlee diye bağırmaya başladı . bu tepkiden sonra bi dumur oldum ve üstünden kalktım . bu sırada abimde içerden panik olup odaya daldı . oğlum napıyosunuz siz ne bu bağrışmalar bişey mi oldu dedi . tam o sırada çağlanın baktığı noktaya çok dikkatli bi şekilde baktı bi an şok olur gibi oldu gözleri yuvalarından fırlicakmış gibi . çok soğukkanlı bir insandı ve onu daha önce hiç bu kadar şaşırmış ve korkmuş olarak görmemiştim . ışığa doğru gitti ve odanın aydınlığını arttırdı ( o lambaları bilirsiniz düğmesini çevirip dilediğiniz ışık seviyesinde tutabiliyorsunuz bende sex umudundan dolayı ışığı loş hale getirmiştim romantik olsun diye ). sonra göz yanılsaması olduğunu filan düşünüp şöyle bi suratını ovuşturdu . sonra baktı ikimizde çıplağız odanın kapısını kapattı gitti

Ya korkuyorum ben

iyi misin çağla ? dedim sinirli bi şekilde . ne yapmaya çalışıyosun sen ? ne bu bağırmalar çığlıklar hiç normal davranmıyosun neyin var senin ?
iyiyim bişeyim yok ben bu şekilde sevişmeyi seviyorum işine gelmiyosa takılmazsın sende dıbınakoyim diye sert bi şekilde çıkıştı . onun normal pgibolojide bi kız olmadığını zaten yazışırken anlamıştım ve anormal kızlar o sıralar ilgimi çekerdi zaten . yüz mimikleri inanılmaz değişkendi . sinirli bi ifadeye sahipken odanın boş bir köşesine ani bir hareketle bakıp gülüyor , yüzünü tekrar bana döndüğünde eski sinirli ifadesini tekrar takınıyordu . o sıralar alman bi pgiboloğun şizofreni ve histeri üzerine yazdığı bir kitabı okuyordum .( freud değil ) , ( evet dıbınakoyim zamanımı bu tür kitaplar okuyarak geçiriyordum bu kadar garipsenicek ne var ? ) . aklıma direk çağlanın şizofren olabileceği düşüncesi geldi ve annemlerin yakında geleceğini söyleyip evden sepetledim . gittikten sonra üzerime gereksiz bir rahatlama çöktü , kollarım ve ellerim uyuştu sanki üzerimden tonluk bir yük kalkmış gibiydi bir an ayaktayken dengemi yitirip koltuğun üzerine düştüm. ve ister inanın ister inanmayın çağla evin kapısından çıktıktan sonra duvarların köşelerine son seviye ışık yanmasına rağmen çökmüş olan karartı da çekip gitti

gece olmuştu abimin sevgilisi ece de gitmişti abimle kaldık baş başa . ulan o kız neydi hububat o çığlıklar neydi ? sende 45 cm dalga varda ben mi bilmiyorum oğlum niye gürültü yaptınız o kadar ? dedi . komiğime gitti bi kahkaha patlattım . sanırım şizofren bu kız dedim odanın tavan köşelerine bakıp gülüyor ağlıyor değişik değişik hareketler yapıyor anlam veremedim dedim . tavan köşesi diyince abimin neşeli ifadesi birden kendini tedirgin bir yüz mimiğine bıraktı . yüzü sarardı . odaya girip tavana attığı bakış geldi aklıma . sen niye dikkatlice baktın dedim tavana ne gördün dıbınakoyim bide sen mi çıktın başıma dedim . evde doğal olmayan bir olay gerçekleştiğinin ikimizde farkındaydık . ikimizde abimin orda o gün ne gördüğünü biliyorduk . fakat ikimizde bunu reddettik . insan pgibolojisi kendini tamamen yaşama iç güdüsüne adamıştır dostlarım . bünyenize zarar verecek herhangi bir olay , olgu , vücudunuz ve beyniniz tarafından mümkün olduğunca izole edilmeye çalışılır . şöyle ki aslında görüpte gerçekliğinden emin olduğunuz bir şeyi bile farklı sebep-sonuç ilişkileri üreterek beyninizde yoksayabilirsiniz . içten içe gerçek olduğunu bilseniz bile savunma sisteminiz devreye girer ve yaşadığınız şeyi size mümkün olan en mantıklı açıklamayla yorumlatır.

abiminde geliştirdiği bu pgibo-savunma sistemi devreye girdi ve ne bileyim oğlum loş ışıktı göz yanılsaması filan yaşadım herhalde ama çok merak ediyosan söyliyim odanın köşesinde tek eliyle tavanda sallanan bi elindede senin kelleni tutan bi karartı gördüm biraz daha dikkatli baktığımda yüzü buruş buruş 90 yaşındaki adamların suratına benzeyen bi yüz ve ve siyah gözler gördüm . benim bilinç altım yannanı yemiş oğlum ece 3 gündür aralıksız korku filmi seyrediyo bana . izlerken etkilenmiyorum ama demekki böyle kafaya işleye işleye ışıksız ortamda sanrı filan gördürüyo. saçmalığa bak ya eheheh diye güldü . anlattıkları beni bi an o kadar etkilediki yalandanda olsa gülemedim . yüzüm düştü . çünkü o gün çokta paranormal olaylar yaşamasamda çağlanın gelişiyle eve ve benim üzerime çöken , gidişiyle terkeden o garip duygular , dış basınç'a maruz kalma hissi , göğsünüze oturan yük , garip düşünceler içersine sokmuştu . işte o gün yatağa girdiğimde hayatımda ilk kez karanlıktan korktum . siyah'ın o akılalmaz asaletinin içersinde ne tür pislikler barındırabileceği düşüncesi geliyordu aklıma . küçük yaşantılarımızda kendimize söylediğimiz radikal yalanlar , bilimsel gerçeklerin ötesinde bir histi bu . materyalist düşünce olgusunu tamamen karşısına alan bir his . size ' ya gerçekse ' karmaşasını yaşatan , orda , bir köşede , herhangi birşey olmadığını bile bile gözlerinizi açmanıza engel olan , nefes alış verişlerinizi sınırlayan bir his.

okurken entari girmeyi bile unutmuşum okumuyolar diye kesiyim felan deme

yalan olmasından şüpheleniyorum adam 1 dakikalık aralarla giriyo kopyala yapıştır gibi

sabah devam ederim yatıyorum ben . iyi geceler panpalar . rezerveler gelmiş olmazsa hikayeye devam etmiyorum bilesiniz.

@13 yalan filan yok dostum anlattıklarım %100 gerçek . tabi inanıp inanmamak sana kalmış . hepsini kendim yazıyorum . farklı bir işle ilgilenmediğim için hızlı entry girdim .

Devam etsene huur çocuğu. Çağlayla sonunu bekliyoruz. bekle birlikte gelicez

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

o gün nasıl uyuduğumu bile hatırlamıyorum . ertesi sabah kalktığımda ailem eve gelmişti . sıkıcı bi pazar olacağı çok belliydi . doğrulup telefonumu elime aldım yeni 1 mesaj vardı . gecenin bilmem kaçında çağla mesaj atmıştı ;

- çok kötü bişey yaptık . asla yapmamamız gereken bişey . cezasını çekicez .

tedirgin olmuştum . dün yaşadığım sıradışı olaylar yüzünden zaten gergin olan pgibolojim gözümü açar açmaz gördüğüm mesajla yeniden bozulmuştu. hemen aradım çağlayı meşgule attı . tekrar aradım yine meşgule atıp bi mesaj yazdı .

- lütfen hemen bize gel , çok acil . yalvarırım...

reserved