/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    0
    kıraathane milliyetçileri genelde unutmayı tercih ederler de gerçek türkler unutmaz.
    ···
  1. 2.
    +1
    kuteybe'nin böyle bir katliama imza attığı doğrudur (belki rakam şaibeli olabilir, ama o dönemde bile mevzubahis bölge oldukça yoğun bir nüfusa sahipti) fakat bunu "türkler kılıç zoruyla müslüman oldular"ı kanıtlamak maksatlı bir argüman olarak kullanmak cehalettendir.

    kuteybe'nin bu hayvanlığa imza attığı dönemde bölgede yerleşik bir türk unsur bulunmuyordu, nüfusun hemen tamamı soğd'du. türkler'den öldürülen olduysa bu ancak şehirde bulunma ihtimali olan bir miktar asker (ki türkler'in kaleleri/şehirleri askerle tahkim etmek gibi bir huyları yoktu bu dönemde bildiğimiz kadarıyla -çin'e direnen hun çi-çi haricinde-), belki bazı tüccarlar ve olsa olsa bazı yöneticiler olabilir (türkler'in kurduğu/hakim olduğu göçebe konfederasyonlarında, iran'ın işgaline kadar soğdlar'ın bürokrat kadrolarını doldurduğunu düşünürsek, bu da pek mümkün değil). kısacası, kuteybe'nin katlettiği insanlar arasında türk yoktu, varsa da çok ama çok azdı. olayın "kuteybe 40.000 türk'ü katletti" diye yansıtılmasının;

    1. cehaletten kaynaklanan sebebi: bölge türk hakimiyetinde bulunduğundan ötürü halkının da türk olduğunu zannetmek.

    2. garezden kaynaklanan sebebi: öldürülenlerin türk olmadığı bilindiği hâlde kuteybe'nin yediği tak yüzünden türkler'in kılıç zoruyla islamlaştığını iddia etmek ve türk-islam bağını zayıflatmaya gayret etmekten ibarettir.

    kitlesel olarak müslüman olan ilk türkler bilinenin aksine karluklar değil, volga bulgarları'dır ve bu adamlar bizzat hicaz'a elçi göndererek "yeni din hakkında bilgiler ve yeni dini öğretecek kimseler" istemişlerdi. araplar'la doğrudan haşır neşir olmakta olan türklerse bilinenin aksine kılıç zoruyla değil, şehirleşmeyle ve bazı ticari vergilerden muaf olmak adına (araplar ellerinde çok kıymeti ticaret bölgeleri tutuyorlardı) ya da siyasî nüfûz elde etmek uğruna (selçuklular'da olduğu gibi) pragmatik bir anlayışla müslümanlaşmışlardır ve çok uzunca bir süre boyunca bu "görüntüde" kalmıştır. türk şamanizmi diye bilinen akçağan dininden kalma pek çok pratiğin türkler'in islam anlayışı içinde yer etmesinin müsebbibi de budur.

    bunu herhangi bir milliyetçi duyguya bağlı olarak söylemiyorum, türk öyle herhangi bir kılıç zorundan ötürü "kitleler hâlinde" din değiştirecek bir adam değildir. böyle bir durumda karşı karşıya kaldığında yüz kerenin doksanında "giberler!" deyip, başka yöne gider.
    Tümünü Göster
    ···