-
26.
+3başta dediğim gibi. aramızda kafir veya ataist yoktu. ama dindar da değildik. (murat'ın son günleri hariç) ilker'in yapacağı davranışı anlatırken bu söylediklerime göre eleştirin. çocuk ne yapacağını söylemedi ama kafaya koyduğu şeyi yaptı. akşam geldiğimde kapıda ibrahim amcanın eşi (yaşlıca bi teyze) alın evlatlarım dolma diye bi tabak dolmayı tutuşturdu elimize. nimetin kötüsü olmaz ama dolmalar bayat gibiydi. evin içine girdiğimde murat tv olan odada mazlum mazlum oturuyordu.
-ilker nerede, diye sordum.
-mutfakta, dedi. mutfaktan arabesk müzik sesi geliyordu(orhan baba'dan bana kaderimin oyunu mu bu)
mutfağa girince ilker'e bir baktım o an ağzımdan kelimeler döküldü.
-ulan harbi binsin ha! -
27.
+5sen kalk bir şişe kırmızı şarap al, bir kasada birayı kökle eve getir. hayır etrafta o zamanlar içki bulmak bir dert. taa z... 'e gitmen gerekiyor. oradan taşıman ayrı dert. başka zaman yapmaz hatta ölüyorum de ilker gene yapmaz bunu. dedim niye yaptın bunu, adam gevrek gevrek gülerek:
-dinsizin hakkından imansız gelir dedi.
murat'ı ikna edemedi ama beni içmeye ikna etti. evde kadeh sesleri yankılanmaya başladı. -
28.
+2ilker mezeleri hazırlamış özene bezene. atıştırıyoruz bi taraftan bi taraftan şarabı zütürüyoruz. şişenin yarısına geldik hemen. derken bizim cübbeli dayı mutfağın kapısında belirdi. murat da arkasında müridi gibi duruyor.
-bu zıkkım günah, evimde içiyorsunuz, misafirsiniz ama bu kadarı fazla.
dedi.
-kimin evinde kime ne anlatıyon dayı, canın çektiyse gel dedi ilker. ilker uçuşa geçmişti. ayağa kalktı. mutfak kapısına yaklaşıp murat'ı çekti içeri kapıyı suratına kapattı.
bir anda zemin sarsıldı. bir iki kere ömrümde hafif deprem görmüştüm. o an deprem oluyor sandım. masa, şişe, tabaklar yere savruldu. murat diz çöküp kapıyı açmaya çalışıyordu. beceremedi. ilker ise buzdolabı ile duvarın arasında kalan yere yuvarlandı. ben de bir çırpı masa altına kendimi attım. gözlerimi bir ara açınca çekmecelerin açılıp kapandığını bıçak çatal ne varsa havaya fırladığını gördüm. mutfak savaş alanı gibiydi. ne kadar sürdü bu olay hatırlamıyorum. ayıldığımızda ilker kolunu fena incitmişti. murat da fiziksel bir sorun (zihinseli demiyorum) yoktu. ben de iyi sayılırdım. sabaha kadar eşyaları topladık. sabah nefes almak için dışarı attım kendimi. üst kat komşusu ibrahim amca denen adam dış kapıdaydı. selam verip çıkacağım sırada dönüp bir soru sordum.
-dün akşamki sesleri duydunuz mu?
adamın verdiği cevap beni şaşırttı. -
29.
+3-yok duymadım, dedi herif. gerçi o an yarım yamalak yüz ifadesinden anlamıştım. ağzı zütü ayrı oynuyordu. birşeyleri saklıyor veya görmemezlikten geliyordu. öğlene doğru ilker'i aradım. kütüphaneye git bir araştır olanları dedim ama hastanedeymiş. kolu sarmalamışlar. beni murat'a yönlendirdi. Ona ulaştım. dedim şu olayları bir araştır. o da tamam dedi. kampüs kütüphanesinde internetten veya kitaplardan bakabildiğine bakacaktı. ben de ev sahibimiz apo abinin dükkana doğru yola koyuldum. kafamda birkaç soru vardı.
-
30.
+3apo abi kampüs merkez arasında bir yerde kahvecilikle uğraşan birisiydi. girdim kahvehaneye. sağolsun bir çay söyledi. birer de sigara yaktık. konu döndü dolaştı bizim eve geldi. evi kimden nerden aldın falan diye sordum. apo abi başladı anlatmaya.
-bizim köyde biri girdi aklıma. vay buralar değerlenir diye aldırdı. aldığım adamlarda bizim köylü sayılır. babaları ölünce arsalar bunlara kalmış. 3 biraderler ama ikisi bir anadan diğeri başkasından. mal başta sonradan olana kalmış. baba ölürken öyle istemiş ama sonradan olan genç delirmiş evlere arsalara bunlar konmuş. -
31.
+3niye delirmiş, kimmiş, isim cisim, ölen babalarının resmi falan desem de yok, birşey çıkmadı. bizim ev sahibinin de bildiği bu kadardı. akşam eve gelince herkes bildiğini döktü ortaya. murat olayları araştırmıştı. hatta üşenmeyip camide hocaya bile sormuştu. adamda bildiği kadarı ile dili döndüğünce cevaplamış. (artık muratı ne gözle gördüyse) olay cin falan değil gibiydi. büyü desen bize büyü yapacak kimse de yoktu. ruh falan mı desen, kimse ruh da çağırmamıştı. murat poltergeist diye birşeyden de bahsetti. bazı yerler uyuşuyordu ama yine de tam oturmuyordu. olayları son kez kapatmaya karar verdik. eğer bir daha olursa evi ya taşıyacaktık ya da herkes kendi yoluna bakacaktı. bir döneme yakın adam görünmedi. yaz ayının son günlerine kadar kafamız rahattı.o kadar rahattı ki, ilker ve ben birer hatun tavlamıştık yaz şenliklerinde. dersler falan artık gibimizde değildi.
-
32.
+3gececiler toplandı sanırım.
-
33.
+2ilk hatunu ilker tavlamıştı. güç bela bir arkadaşını da bana ayarladı. ismi ipekti. ilker'in hatunla aynı evde kalıyorlardı. samimiyet artınca ilkerle ben onların evinde takılmaya başladık. murat'a fazla evde takılma arkadaşlarında kal falan diyorduk. evi artık otel gibi kullanmaya başlamıştık. ara ara kafamız esince gidiyorduk. murat ise eve iyice bağlanmıştı. okul ev arasında mekik dokuyordu. uzun süre garip olaylarla karşılaşmayınca (en azından ilkerle ben) olanları unutmaya başlamıştık. bize göre artık hayal gibiydi. gırgıra bile sarıyorduk hatunların evinde. bir keresinde ilker;
-lan dayıyı da kiraya ortak etsek ya amk, demişti. iyi gülmüştük o gün. biz farketmedik ama murat'ın gidişat hayra alamet değildi. -
34.
+11. sene bitmeye yakındı. eve geçtim. ilker de markete uğrayıp gelecekti. murat evde namaza durmuştu. hava yeni kararmıştı. üstümüzü değiştirip hatunların eve geçecektik. banonun tuvaletine girdim. alafrangaya oturup bir sigara yaktım. eski evlerde banyo kapısının camı buzlu dörtgendir. bilenler vardır muhakkak. tam tuvaletimin ortasında camın önünde bir karaltı belirdi.
-
35.
+1murat namazdaydı. gelen ilker diye düşündüm.
-az sonra çıkarım kanka diye seslendim ama karaltı orada öylece duruyordu. ilkerin boyu da uzun sayılırdı ama bu gölge sanki daha heybetli geldi gözüme.
-ilker sen misin dedim, ses yok. kapıya baktım anahtar üzerinde ama kilitlememiştim. aklıma garip düşünceler dolmaya başladı. bedenim buz kesti bir anda. -
36.
+3o mu yoksa demeden kapı açıldı. adamla göz göze geldik. bırak dışa sıçmayı korkudan neredeyse içe sıçacaktım. adamı ilk defa böyle görmüştüm. banyoya adımını attı. paçalar sıvalıydı. lavaboda abdest almaya başladı. beni görmüyor gibiydi ama ben onu net görüyordum. hatta en net o akşam gördüm. adam çürümüş etti. morgdan değil mezardan çıkıp gelmiş gibiydi. ellerin kollarını yıkadıkça ıslaklıkla banyoya çürümüş et kokusu yayıldı. sıra bacaklarını yıkamaya geldiğinde sol ayağında bilek kemiğinin hemen altında üç delik izi gördüm. bildiğin çivi deliği gibiydi. o anda sonradan alafrangaya bir daha oturamama yemin edeceğim olay oldu. hemen altımdaki tuvaletin sifon suyunda bir şıpırtı duydum. bacaklarımın arasından aşağıya baktığımda suyun içinde bir el gördüm. yukarıya çıkmaya çalışıyordu. fırlamamla donu toplayıp banyodan çıkmam bir oldu.
-
37.
+3şuan bile aklımdan gitmez. elin devamı var mıydı diye düşünüyorum ama yoktu. kopuk bir el gibiydi. ilk başta bana geliyor sandım ama tvli odanın kapısında öylece çökekaldım. adam koridordan ilerlerken antrenin belli yerlerinden parmaklar, eller çıktığını gördüm. hepsi adamın ayaklarına yapışıyor, onu tutmaya çalışıyordu. (çekip zütürmeye çalışıyor dedi içimden bir ses) evet, tutup çekip zütürmeye çalışıyorlardı. bu yüzden sürekli evde görünemiyordu. onu getiren birşey vardı ve başka birşeyde zütürüyordu.
-
38.
+3ayakta derman kalmadı. sürüne sürüne yarı çıplak salona kadar gittim. içerdeki manzara ellerden daha çok ürkütmüştü. amk murat'ı kıble yerine adamın durduğu ... yönüne doğru namaz kılıyordu. korkudan mı meraktan mı bilmiyorum. adamı izledim. eller parmaklar adamın cübbesine doğru ilerledi. secdeye kapanacağı sırada hepsi birden yapışıp aşağıya çekti. herif kaybolmuştu. geriye saf saf namaz kılan murat vardı. az sonra ilker de içeri girdi. benim yarı çıplak halimi görünce başta taşşak geçecekti ama anlık sürede neler olduğunu farketti.
-
39.
+3ilker, murat ve ben toplandık tvli odada. sigara üstüne sigara yakılıyor. oda dumanaltı. olayı tek tek anlattım. eller, parmaklar, adamın bacağındaki delikler... ilker hayretle dinlerken murat gayet sakin bana bakıyordu.
-lan adam ölü diyorum murat, amk adamı ölü lan. etler dökülecek neredeyse adamdan.
murat sakin sakin gözlüğünün arkasından bana baktı.
-iyi biri abi o, dedi. ilkerle birbirimize bakakaldık. -
40.
+3-lan murat, kafa mı buluyon adam mı seçiyon yavşak sen? diye ayağa kalktım. bildiğin dalacağım murat'a. gözüm dönmüş. ilker araya girdi.
-hacı bi sakinleş, önce kendi aramızda değerlendirelim, diyor ilker ama diğer yandan kolumu sıkarak kaş göz işareti yapıyor. murat'tan ayrı konuşalım demeye getiriyordu konuyu. murat ayrı bi leyla olmuştu. hala saf saf bana bakıyordu. -
41.
+3o ara murat hala,
-ben konuşuyorum arada iyi biri abi, falan deyince artık benim şartel yekten attı.
-giberim evini de iyisini de, deyip ceketi alıp fırladım evden. ilker'de benimle birlikte tabi. feneri söndüreceğim yeri biliyor. doğru ipeklerin evine. -
42.
+3ipek salonda ilker'le hatunu diğer odaya geçti. göz zaten dönmüş. ipek konuyu açmaya çalışıyor. ne oldu, ne bitti diye. ya kapatalım dedikçe yok. karı milleti durmaz. hatunların yanında normalde küfürlü konuşmayı sevmem, cikslikte görmem ama o an ağzıma geldi laf.
-amk bi adamı dadandı eve, cübbeli mübbeli bişey. ya o bizi gibecek ya biz onu, ama şuanda ibre dayıyı gösteriyor, dedim.
hatun başladı kahkaha atmaya. sakinleş falan derken yapıştı dudaklarıma. o geceyi ipekle birlikte geçirdik. ilk defa kafam bu kadar rahat uyuyacaktım. sabaha karşı 5 civarı banyodan bi su sesi gelmesiyle benim gözler faltaşı gibi açıldı. -
43.
+3ayağa kalktım hatun yatakta. geri zekalı adam hatunu niye bırakırsın yatakta. şimdi aklıma geldikçe deliriyorum. yat zıbar. ama yok. su sesini duydum bir kere. pavlovun köpeği gibi şartlanmışız. ya buraya da geldiyse. gerçi dışarıda gördüğünü söyleyen bi murat var ama. ya sıra bizdeyse?
-
44.
+2adım adım gittim banyoya. kapıyı yavaşça araladım bi baktım ilker. yıkanıyor.
-hacı iyi misin gel gir bari oldu olacak beraber yapalım duşu dedi.
-yok lan yok, kafayı sıyırdım lan ben, dedim. mutfağa falan bakıyorum kimse var mı diye yok.tam geri dönüp yatacam sabah ezanı başladı. bir tırsma sardı tekrar. içimden "muratladır o muratla" diyorum ama korku bedenimi sarıyor. gidip balkona çıktım. yaktım sigarayı. evi değiştirmenin zamanı geldi diye düşündüm. ilker de bana ayak uyduracaktı. hesaba katmadığımız ise murat'tı. herif eve de cübbeliyede bağlanıp gitmişti. -
45.
+4murat ile tam konuşmadık ama evi taşıma işini 2.senenin başına bıraktık. ilker bana uyardı. murat da uyar diye düşünüyorduk. evdeki hesap çarşıya uymadı. memleketlere gitmeden önce bizim üst kat komşusu ibrahim amca denen zat ısrarla akşam yemeğine çağırdı. olmaz etmez desek de yapıştı adam. murat zaten adamların verdiği yemekleri biz yokken sürekli zütürüyordu. halinden de memnundu. ancak adamın bize karşı tavrı ne olmuştu da biranda bu kadar değişmişti. herif bildiğin öğrenci, hatta erkek öğrenci, düşmanı yobazın tekiydi. neyse, kabul ettik daveti. zaten gibtir olup gidecez düşüncesi vardı aklımda.
başlık yok! burası bom boş!