-
26.
+4birisi öldü mü anlayamıyorsun, heleki senin yaşıtınsa hiç anlayamıyorsun. aklın almıyor. bu acıyı çeken bilir. uzun süre idrak edemezsin. hastane kapısından içeri girerken iki üç tane polis vardı kapıda. ben murat gene bi manyaklık yaptı buraya aldılar diye düşünüyordum. e, dile kolay herif en son tak yemişti. içeri girdiğimde ağlayan annesi, ağlamaklı gözlerle bekleyen babasını gördüğümde de birşey anlamadım. ama annesi bizi görünce bir çığlık attı. o feryatla birlikte ağlama da gelince benim jeton düştü. geriye dönüp baktığımda ilker konuyu çoktan anlamıştı çünkü gözlerinden boncuk boncuk yaş dökülüyordu.
-
27.
+4sabaha kadar aynı odada kaldık yarı uykulu yarı uykusuz sabah uyuyakalmışım. vize saatine güç bela yetiştim. murat uyuyakalmıştı. zaten murat'ın üniversiteyi bırakmasının fitilinide bence bu olay yaktı. sonrası çorap söküğü gibi geldi.
-
28.
+4çocuk babaya düşkün. anne de erkenden vefat etmiş. sonra bir gün baba ölüyor. bu babaları ile küs olan iki kardeş cenazeye geliyor. sonradan olan çocuk (isim muhafazid sanırım) ile takışıyorlar arsa davasına. arsa dediğimde iyi arsa. belli ki kampüs geliştikçe paralanacak. çocuk kovuyor bunları. işte olay bundan sonra başlıyor.
-
29.
+4bu ibrahim amca dediğimiz zat ve onun üstünde oturan biraderi babalarının ilk çocukları. babalarıyla arası kötü. babasının ismi de rüstem. babası tekrar evleniyor bir çocuk da ikinci hatundan yapıyor. adam neyi var neyi yok son çocuğuna bırakıyor. o çocukla da (çocuk dediğim apo abinin dediği kadarıyla büyük adam o zamanlar) beraber yaşıyor.
-
30.
+4adamın mezarı bulduk bulmaya da, mezar kazmak öyle kolay iş değilmiş. hele kaçak kazmak daha zor. çökmüş mezar iki kat daha zor. saatlerimizi aldı. son tahtalara ulaştığımızda tepemizde bir karaltının dikildiğini farkettik. şimdi sıçtık dedim. yakalanmıştık. ne desek kıvıramazdık. kafayı kaldırıp tam yalvaracaktım ki karşımdakinin köylülerden olmadığını anladım. bu cübbeli dayıydı. gülümsüyordu.
-ne yapacağız lan?
-kaz ilker kaz, doğru yoldayız.
tahtaları çekince mezardaki garipliği farkettim. dedemi de gömmüştük zamanında. çocuktum ama definin nasıl olacağını bilirdim. birileri adamın cesediyle sonradan oynamış, sağa yaslanması gereken yeri değiştirmiş tam kıblenin ... yönüne koymuştu. adam o yüzden namaza sürekli oraya duruyordu.
parçalanmış yok olmuş etlerin arasından sol bilek kemiğine yakın yerden, kemiğe takılı kalmış üç paslı çiviye elimi uzattım. çivileri çektiğimde mezarlıkta artık sadece ilker ile ben kalmıştım. bir daha cübbeliyi hiç görmedik, hayatımızın sonuna kadar da görmeyecektik. -
-
1.
+1Tahtasini gibtigimij ibrahime ne oldu
-
2.
0Kurguda olmasa bile huur cocuu ibrahimi giberek bitir pnp
-
1.
-
31.
+4murat ile tam konuşmadık ama evi taşıma işini 2.senenin başına bıraktık. ilker bana uyardı. murat da uyar diye düşünüyorduk. evdeki hesap çarşıya uymadı. memleketlere gitmeden önce bizim üst kat komşusu ibrahim amca denen zat ısrarla akşam yemeğine çağırdı. olmaz etmez desek de yapıştı adam. murat zaten adamların verdiği yemekleri biz yokken sürekli zütürüyordu. halinden de memnundu. ancak adamın bize karşı tavrı ne olmuştu da biranda bu kadar değişmişti. herif bildiğin öğrenci, hatta erkek öğrenci, düşmanı yobazın tekiydi. neyse, kabul ettik daveti. zaten gibtir olup gidecez düşüncesi vardı aklımda.
-
32.
+4evde 1 hafta kadar kalabildim. ipek'in dönmesini sabırsızlıkla bekledim. şükür döndü. kapağı onlara attım tekrar. bi kaç kafa dinleyip geri dönecektim. kesin bir çözüm şarttı. ipek'e karşı belli etmesem de kafam allak bulaktı. çivileri de ipeklere getirmemiştim. evde bıraktım. murat muallaksi düşünsün dedim içimden. ipekle doyasıya seviştik o gece. kafamdaki bütün duygulardan düşüncelerden arınmıştım. neden bilmiyorum sonra bir pişmanlık çöktü içime. murat'ı orada öylece terk etmiştik. ya ben murat'ın yerinde olsaydım. üç gün sonra eve geri dönmeye karar verdim. ilker benimle aynı fikirde değildi. ben kararlıydım. kampüs çıkışı evin yolunu tuttum.
-
-
1.
-1Sayfayı yenilemekten ciğerim soldu be kardeşim seriden yaz azcık amk
-
-
1.
+2kimseden ses yok gibi reis, kendi kendime yazıyor gibiyim:)
-
2.
0Biz burdayız usta sen devam et insan merakta kalıyor saatlerdir bakıyorum yeni entry var mı diye :D
-
1.
-
1.
-
33.
+4daha çayları koymadan bir patırdı koptu banyodan. herkes yerinden fırladı. içeriden biri "açınnn!!" diye bağırdı. banyonun kapısını sanki onlarca el yumrukluyordu. birsen yumruklama sesi banyonun duvarlarına sıçradı.(bir duvarı bizim oturduğumuz duvarla birleşikti) arkadaş "o ne be" diyebildi.
-bizim üst kat komşunun deli oğlu, dedi fırlama ilker. (çok zekice söylemişti. sonradan kendisi böyle bir durumda söylerim diye düşünmüş böyle bir cevabı, artık ne kadar doğruysa)
benim arkadaş tırstı. ben kaçar abi, durmam bu evde dedi. kitap mitap ne varsa bırakıp kaçtı evden. dayının ses hiç çıkmıyordu ama yumruklama da bitmiyordu. bir süre açmadık kapıyı ses kesilir umuduyla ama bitmedi. titreye titreye çevirdim anahtarı. kapı açıldığında içeride kimse yoktu. sadece akan suyun sesi kalmıştı. -
34.
+4tvli odada oturuyoruz sakin kafa. murat'ın durumu anlattım ilker'e. ilker de en az benim kadar çıkıştı murat'a ama murat'ın kafa denk bir kere. ne anlatsak boş. konuyu getirdim cübbeli dayıya. olanları anlattım. allah'tan ilker'in kafa iyi.
-gidelim abi buradan, dedi.
tam ben yarın tanışalım diyecekken murat başladı konuşmaya.
-ben bu evden gitmem. siz gidin.
ulan çocuk seni parayla mı verdiler bana. manyak mısın? çıkalım gidelim şuradan.
ne anlatsak boş. murat tutturdu. bizde de o zaman arkadaşı satma kitabımızda yok. serdede erkeklik amk, ilker'e dedim.
-bu işi biz çözeceğiz hacı.
o anda evin içinde ezan sesi duyduk. bizim cübbelinin sesi gibiydi. murat ayağa kalktı. söylediği bir takı eki belamızı gibti.
-bana müsade beni çağırıyorlar.
dedi ve çıktı odadan.
-lan bu çağırıyorlar mı dedi
-valla abi -lar dedi.
-kim lan bunlar kaç kişi ilker?
-abi valla sen ne biliyorsan ben de o.
murat giderken odanın kapısını açık bırakmıştı. ve bir değişiklik vardı. salonda namaza durmadı. koridorda durdu. kıble yönü de kalmamıştı. çivileri söktüğümden beri sapıtmış olacaktı. pardon olacaktılar. çünkü koridorda en az sekiz tane kelle rahatlıla seçiliyordu. anlaşılan dayı mezarlıkta kim var buraya taşımıştı. -
35.
+4-ulan sofrayı siz kurmadınız mı dedim.
-biz kurduk ama herif sanki kendi kurmuş da bizi davet etmiş gibiydi. ben de öyle dedim. dayı burası bizim evimiz sofra bizim. sen kime ne bağışlıyorsun. adam ne dese beğenirsin?
-ne dedi, diye sordum.
-burası benim evim, siz benim misafirimsiniz, istediğiniz kadar kalın. ama vaktiniz geldiğinde gidin.
-eee?
-eeesi adam abdest alacağım öğlen vakti geliyor dedi banyoya gitti su sesi var. ses bitmez. on dakika yarım saat ses hala var. tırstık amk banyoya da giremedik. neyse sonunda açtım kapıyı baktım lavabo şarıl şarıl akıyor. ne dayı var ne kimse. -
36.
+4yaz boyu olayı araştırdım. başka bilgilerde edinmiştim. artık eve dönme vakti gelmişti. çivilerde yanımdaydı. ilker de benimle aynı gün gelecekti. murat'tan haber yoktu. ilker'e telefondan konuyu kabaca anlatmıştım. ilk işimiz evden temelli gitmekti.
-
37.
+4ilker'i de çağırdım. o da geldi. murat'ın ağzını yüzünü iyice yıkadık. bir karar verdik o akşam. murat'ın ailesini arayıp okuldan almalarını söyleyecektik. olayları anlatmayacaktık ama durumunun kötü olduğunu söyleyecektik. biz de ilkerle başka eve çıkacaktık. iyi niyetle alınmış bir karardı. temiz düşünüyorduk. ama murat'ın hayatına maloldu. 11 sene kadar önce, murat memleketinde intihar etti.
-
38.
+4murat anlatmaya başladı.
"sen okula gidince biz biraz safsakladık. zaten gece geç yatmıştık. sabah dedik bir kahvaltı yapalım. hazırladık çayı falan. yere sofrayı kurduk. ben çayı getirmeye gittim. ilker içerde. geldim ilkerin yanında bir adam. bizim sakallı dayı. peynir zeytin yiyor. çaydanlığı devirecektim neredeyse. güç bela yere koydum. adam bize bakıyor biz adama. herif umarsamıyor bile. tıkınıyor. bir ara durdu, dedi gençler yesenize sizin için sofra kurdum" -
39.
+4bir gece kankalarla takıldık yine. gece geç saate evin yolunu tuttum. bornova'da ara sokaklarda salına salına gidiyorum. eve vardığımda televizyonlu odaya kendimi attım. biraz tv'ye bakıp uyuyacakken kapıda annem belirdi. koridorun loş ışığı sayesinde , içkinin de etkisiyle, zor da olsa seçtim.
-evladım biraz da erken gel de yüzünü görelim.
-lise arkadaşlarımı ekemiyorum anne, dedim.
-tamam öyle olsun. ama çok içme, bak banyonun lavabosunu açık unutmuşsun.
beynimden aşağıya kaynar sular döküldü bir anda.
-ne... lavabosu... anne? -
40.
+3-sus, dedi murat. günaha giriyorsun. onlar pırlanta gibi insanlar.
la havle deyip yaktım bi sigara (o zamanlar winston kraldı, ucuzdu, bozmamıştı da) başladım ilker'i beklemeye. birazdan düğünün beklenen kamberi geldi. -
41.
+3"adamlar eve taşınmış. akrabalarından hayırlı olsuna gelenler falan olmuş. tabi sonradan anlatmışlar benim akrabaya. ondan sonra kadın sürekli evde birisini görmeye başlamış. bunlar bir süre korkmuş, sonra evde yatır var falan diye düşünmüşler. evde beliren adamın yüzünü tanımıyorlar. korkmuşlar da baya. neyse. kadının kocası adamla konuşmuş. kimsin nesin diye sormuş .adamın konuşması arapça. anlamamışlar. o zaman bizim akrabadan yardım istemişler. bizim akraba bir iki gün onlarda konaklamış. allah var başta inanmadıydım diyor."
-
42.
+3-dinliyor musun lan, dedi.
-dinliyorum anlat, dedim.
-bak elalemde ne hayaletler var arapça konuşuyor gene sizinki türkçe konuşuyor.
-lan gibtirme bekir belanı.
-tamam lan tamam kızma. sonra ikinci gece mi bizim akraba görmüş adamı. arapça da var tabi. başlamış konuşmaya.
-ne anlatmış?
-işte onu varya aklın hayalin almaz amk. -
-
1.
0reklamlar :D
-
2.
0Amk acundan daha cok reklam aliyo zaten
-
1.
-
43.
+3niye delirmiş, kimmiş, isim cisim, ölen babalarının resmi falan desem de yok, birşey çıkmadı. bizim ev sahibinin de bildiği bu kadardı. akşam eve gelince herkes bildiğini döktü ortaya. murat olayları araştırmıştı. hatta üşenmeyip camide hocaya bile sormuştu. adamda bildiği kadarı ile dili döndüğünce cevaplamış. (artık muratı ne gözle gördüyse) olay cin falan değil gibiydi. büyü desen bize büyü yapacak kimse de yoktu. ruh falan mı desen, kimse ruh da çağırmamıştı. murat poltergeist diye birşeyden de bahsetti. bazı yerler uyuşuyordu ama yine de tam oturmuyordu. olayları son kez kapatmaya karar verdik. eğer bir daha olursa evi ya taşıyacaktık ya da herkes kendi yoluna bakacaktı. bir döneme yakın adam görünmedi. yaz ayının son günlerine kadar kafamız rahattı.o kadar rahattı ki, ilker ve ben birer hatun tavlamıştık yaz şenliklerinde. dersler falan artık gibimizde değildi.
-
44.
+3apo abi kampüs merkez arasında bir yerde kahvecilikle uğraşan birisiydi. girdim kahvehaneye. sağolsun bir çay söyledi. birer de sigara yaktık. konu döndü dolaştı bizim eve geldi. evi kimden nerden aldın falan diye sordum. apo abi başladı anlatmaya.
-bizim köyde biri girdi aklıma. vay buralar değerlenir diye aldırdı. aldığım adamlarda bizim köylü sayılır. babaları ölünce arsalar bunlara kalmış. 3 biraderler ama ikisi bir anadan diğeri başkasından. mal başta sonradan olana kalmış. baba ölürken öyle istemiş ama sonradan olan genç delirmiş evlere arsalara bunlar konmuş. -
45.
+3ayağa kalktım hatun yatakta. geri zekalı adam hatunu niye bırakırsın yatakta. şimdi aklıma geldikçe deliriyorum. yat zıbar. ama yok. su sesini duydum bir kere. pavlovun köpeği gibi şartlanmışız. ya buraya da geldiyse. gerçi dışarıda gördüğünü söyleyen bi murat var ama. ya sıra bizdeyse?