+331
-19
UPLAYIN EMEK VAR BEYLER
Konumuz Erbakan, başlığa giren herkesin konuyu sonuna kadar okumasını rica ediyorum
1995 Türkiye seçimleri sonrasında TBMM oluşuyor. Süleyman Demirel hükümeti kurma görevini Refah Partisi genel başkanı Necmettin Erbakan'a veriyor fakat yeterli milletvekiline sahip olunamadığı ve diğer partilerin destek vermemesi üzerine Erbakan hükümeti kuramıyor. Bunun üzerine Süleyman Demirel seçimde ikinci gelen Mesut Yılmaz'a hükümeti kurma görevini veriyor ve Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi ortaklaşa 53. Türkiye cumhuriyetini kuruyorlar. Ancak bu hükümet sadece 3 ay sürüyor. Demirel, tekrardan hükümeti kurma görevini Necmettin Erbakan'a veriyor ve 28 Haziran 1996'da Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi'nin koalisyonuyla kuruluyor.
Ön bilgiyi okudunuz umarım. Bunları yazmamın sebebi, bundan yıllar önce Sosyal Medyanın zamane sahipleri Erbakan'ın üzerine iftira attılar. Ve malesef ki günümüzde herkes ancak iyi adamdı ya diyecek kadar bilgi sahibi. Okursaniz kendi faydaniza beyler. Atılan iftiralarda biri çıkıp demedi böyle değildir diye ve adam, o kadar emeği üzerine Amerika belası yüzünden indirildi. (Herkes için geçerli değil araştırıp bilenler amenna)
Velhasıl kelam Erbakan'ın hükümeti kurduktan sonra belirli başlı icraatları oldu. Fakat şu zamanda olduğu gibi Amerika ile ilişkilerini geliştirmek yerine, islam ülkeleri ile temas halinde olmayı tercih etmiştir. Bunlara örnek vermemiz gerekirse D-8'i kurmasını örnek gösterebiliriz.
D-8 Nedir? diye soracaksınız;
Bu proje, gelişmekte olan 8 ülkenin (Türkiye, iran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya) Erbakan öncülüğünde bir araya getirilmesi organizasyonu denilebilir. Buradaki amacı Dış ülkelerden (Amerika vs.) alışveriş yapımını dış bağlılığı ve dolara bağlılığı azaltmak. (Şuan malesef ki dolar tavan yapmış durumda böyle giderse dahada tavan yapacak şüpheniz olmasın.)
Tabi dış bağlılıkları(Alım satımı) kesince Amerika Erbakan'ı kürsüde istememeye başladı. Bunun sebebi basit. Amerikanın prensibi her ülke başındaki kişilere kendi sözünü geçirme isteği. Son bir kez daha anlaşma yapılır belki diye Amerika Erbakan'ı ziyarette bulunuyor fakat burada dikkat çeken şey Erbakan'ın Amerika'nın yapmak istediği herşeye soğuk gözle bakması (hoşnut olmaması).
Bana diyeceksiniz, yahu oda yol yaptı. Bunu bunu yaptı. Eyvallah sözüm yokta Erbakan dan sonra iktidara geçip bunun devamlılığını sürdürebilirdi. Erbakan olanlarla beraberde ekonomi içinde çok güzel sistem kurdu.
Erbakan'ın kurduğu havuz sistemi;
Hazinenin gelir ve giderinin bir havuzda birleşip kaynakların doğru değerlendirilmesi ile ilgili bir sistemdi. Devletin devleti hortumladığı açıktı. Ve neredeyse bütün kamu kuruluşları ellerindeki fazla paraları faizle bankaya yatırıyordu. Bunu fark eden Refah Yol Hükümeti, borç para bulmaktan çok, yüksek faizle sağlanan kaynağın kullanılmasını kontrol altına alacak bir sistem kurmuştu. Yani elinde yetenden fazla parası olan elinde hiç olmayana veriyordu böylelikle bu para herkese yetiyordu.
Bu havuz sistemi kurulduktan sonra ülke 14 milyar faiz ödeme zararından kurtulmuş oldu. Bu sistem sonucunda emekliye, memura, çiftçiye %100'ü geçen zamlar yapıldı.
Bankalar yüzünden şüphesiz rahatsız olan Dış Ülkeler ellerindeki en büyük kozu SOSYAL MEDYAYI kullanarak Laiklik ve Din'den vurarak tekrardan ülkeyi ayırdılar. Bununla kalmayıp Kayıp Trilyon iftirasini atarak Erbakan'ı indirdiler.
iyi adamdı ya deyip geçmeyin, açıp okuyun bilgilenin. Allah rahmet eylesin.
Edit: Teşekkürler beyler, eğer isteyen olursa Erbakan hoca hakkında daha detaylı bilgilerde verebilirim.
Edit2: "iftira değil canım he he" diyen bir arkadaşımız olmuş internetteki kaynaklara bakarsanız Erbakan hocanın suçsuz olduğu kanıtlandı.
Edit3: Bir arkadaşımız "Sen az önce Erbakan'ı sosyal medyaylamı indirdiler yazdın" demiş. Buradaki kastım, direk sosyal medya ile indirildiği değil. Olay aynen şöyle;
Mevzu MGK toplantısında gerçekleşiyor.
Medyanın, 28 Şubat'ta yapılacak toplantıyı milletin odak noktası haline getirdiğini ifade eden Kazan, 28 Şubat MGK Toplantısı'nı şöyle anlattı:
''Toplantı gündüz 2'de başladı, gece 11'de bitti. Raporlar kısa olarak okundu. Basında ne kadar yazı çıkmışsa bunlar dosyalanmış ve bunları Güven Erkaya 5 saatlik konuşmasında takdim etti. Ondan sonra 'askerlerin bir teklifi var' denildi. 18 maddelik bir teklifin MGK kararı olarak kabul edilmesi istendi. Sadece Başbakan söz aldı ve 2 saat konuştu; ''Siz 'laiklik tehlikede' diyorsunuz ve öyle bir öneri ile geliyorsunuz, ancak bu 18 maddelik öneri Anayasa'nın 2. maddesine aykırı' dedi. Erbakan, MGK'nın bu 18 maddelik kararını imzalamadı. Erbakan, 'sadece ve sadece MGK açıklamasını imzalarım' dedi. Demirel de 'tamam öyle olsun' dedi. Erbakan, kararların hukukçular tarafından incelenmesini istedi.
Erbakan hoca, 4 gün imzalamadı kararları. MGK Genel Sekreteri 4 gün boyunca gelerek, kararları imzalatmaya çalıştı. Erbakan da sonunda 4 madde ile sınırlı olarak kararları imzaladı. 18 maddenin altında ilhan Kılıç'ın imzası var. Erbakan'ın imzaladığı 4 maddelik karara, 18 madde ek olarak ekleniyor. O 18 madde üzerinde Hükümet olarak hiçbir uygulama yapmadık. Sadece dönemin içişleri Bakanı Meral Akşener, Kur'an kursları konusunda uyarı yaptı.''
Daha uzun aslında fakat ben bir anı olsun diye konuyu açtım. Çok detaylı şekilde anlatırım elimden geldiği kadar eğer isteyen bir kardeşim olursa.