türk kızını elde etme yolları bölüm 1

kısa bir aradan sonra kaldığımız yerden devam...

-"med-cezir taktiği"

bu taktiği ciks öncesi-sırası ve sonrasında da çeşitli şekillerde kullanacağız panpalar ancak henüz tavlanmamış hatun için işleyiş şöyle devam ediyor;

diyelim ki kızla ilk irtibatı kurdunuz. yani bakışmalar, etkileşimler, belki tebessümler filan. yapacağınız iş şu panpalar; "sırra kadem basmak".

hızı o.9 saniyede 0'dan 100'e çıkan biz erkekler için biliyoruz ki kıza dadanmak yapılacak en kolay iştir. hele de kızın meylini hissettiysek var ya, verecek yahut aşık olacak kızı (bu tercih sizin artık) bile kendimizden nefret ettiririz. oysa ki sevgili kardeşlerim, acele etmeyin. kızların beyinleri gerçekten dolanbaçlıdır, evet ben de istemezdim ama ne yazık ki böyle. ve size verene kadar (kalplerini yahut kukularını fark etmez) mit'e başvurup kabul edilme olasılığınız daha yüksektir. devletin formaliteleri bile bu kadar karmaşık değildir.

ancaaak...

unutmayın ki her oyunun bir şifresi vardır. bu aşk oyununun da çok önemsiz gibi görünen, bir taşın arkasına saklanmış sandığı yahut bir iki kelimelik bir şifresi vardır. hedefe kilitlenmiş kararlı beyinleriniz daha önceki yazdıklarımızdan işe yarar ipuçlarını fark ettiler, buldular. az önce de bir tanesini alenen söyledim; acele yok!

şayet acele ederseniz hatunlar ne der sıralayalım;

-amk hayvanı, 31 çekmek daha zahmetli gelir şuna ya, eli kadar değer vermiyor bana bin! ):

-bu ne ya! eşek miyim ben ya, huur muyum! ben de kadınım yanie. tatlım, canım bile demedi. azmış atlar gibii hayvanoğlu hayvaan...

-sana vereceğime patlıcana veririm lan öküz. erken de boşalır bu tazı. hızına kurban aslanım, heheeey.

hangi cümleyi beğendiniz? hangisi yakıştı üstünüze? hiçbiri değil mi... öyleyse acele yok panpalar, acele yok. devam edelim.

sık sık karşılaştığınız mekan neresi? bir kafe mi, kantin mi, işyerinizdeki ortak bir mekan mı? çıkın oradan.

evet, o sık karşılaştığınız mekan var ya, artık sizi gördüğü yer değil, sizi aradığı yer olmalı. bakın ne olacak;

-aa, o çocuk nerede yaa? ya o esmer çocuk vardı ya, boğazlı kazaklı... gördün mü bugün? yok di mi... :/

-gel bi' çay daha alalım, görünelim, çıkar piyasaya.

-ece, canım. derse girmesek, takılsak biraz. canım hiç istemiyor, gel şu köşede oturalım biraz.

bunları keşke duyabilsek, zütümüz ne kalkar di mi? (: duymanıza gerek yok panpalar, olacak bu sözler. siz bilin yeter. yapacağınız iş, kızı meraka salmak.

-ulan her gün görüyordum, üç gündür neden yok ki? manita mı yaptı acaba şerefsiz.

diyecektir. şimdiki önemli ayrıntı, yine tekrar edeceğimiz "işin takunu çıkarmamak." şayet uzun süre görünmezseniz kız ümidi kesip başka bir azgın tekeye yahut ciddi düşünen birine meyledebilir. artık görünme vakti, çıkın piyasaya. ama nasıl? ((:

eğer, misal üç gün sonra, piyasaya çıktığınızda kız sizi güzel bir kızla yahut hareketli bir kız grubuyla görürse tribe gireceği andır. arkadaşlar bu gerçekleri kızlar da bilir ama değiştiremezler. şu an bu yazıyı bir kız okuyor olsa "vaay ipneee, daha da böyle davranmam" diyemez, davranacak. çünkü kodlar böyle. (:

iki kişilik küçük bir kız grupçuğunu tavsiye etmem. çünkü birisi manitanız diğeri de manitanın kankası sanılabilir, yüksek ihtimal. o yüzden en az 3 kız. ayrıca "zengin görünüşü" derler ya, bu da bir zengin görünüşüdür, feci ilgi çeker. -hem kızların hem erkeklerin ilgisini... böylece popüler olursunuz-

mesela grubunuzla birliktesiniz, kız 3 gün sonra sizi görmüş. o da arkadaşlarıyla karşı çapraz masanızda oturuyor. sakın ola,

"bak işte bebeğim. etrafımdaki kızlara rağmen, ilgim odağım her takum sende" diye tribe girip, varınızla yoğunuzla ona dönmeyin, asla. aksine, yanınızdaki kızlarla ilgilenin. espriler yapın, güldürün. yapamıyorsanız sıçmayın, yapanlara gülün. yahut kızların da o anki ilgisini çekecek ciddi bir meselede, ciddi ciddi fikir beyan edin. yani yanınızdaki kızlar gözlerini dikip sizi takip etmeli, hedef kız seyrederken. (: arkadaşlarınızla ilgilenin ki kız şöyle düşünsün;

-arkadaşlarıyla bile ne kadar ilgili. demek ki birlikte olsaak...

işte bu beklenti arkadaşlar! piyangoyu vurduğunuz andır. bunu sağladığınız anda elinizdeki feneri bldırcının gözlerine tutmuş oldunuz. artık o, olduğu yerde kalakaldı. artık hareket zamanı...

devamı gelecek.