+1
Liseye gidiyordum abi. sıradan, ortalama bir
çocuktum işte. hep arka sırada otururdum. hiç
arkadaşım yoktu. okuldan nefret ederdim. hep
saçlarımı uzatmak isterdim, babam hep keserdi.
babamdan da nefret ederdim. ne zaman kafamı
kazısa, karaktersiz bir tip olup çıkıveriyordum ortaya. çocukken saçın çıkıyorsa ve sen kelsen herkes
seninle dalga geçer abi. sürekli bugün cuma, enseni
kapa diye vurup dururlardı. babam her kafamı
kazıdığında kendimden nefret ederdim. çok salak bir
tipim olurdu. ne yapayım, benim de kemik yapım
böyle. her neyse işte abi, sınav yaparlardı, ben hep düşük not alırdım. gene böyle bir gün sınav yaptılar,
hoca kağıtlarımızı dağıttı kontrol etmemiz için. ben
de gittim sınıftan çocuklardan sınav kağıdımı
karşılaştırdım. aynı şeyleri yazmıştık. onlara on
vermiş, bana altı vermiş. sonra ben dayanamadım,
gittim hocaya abi, ne iş hoca dedim ya, herkesle aynı şeyleri yazmışım, bana altı vermişsin. kopya
çekmişsindir dedi, sana güvenemedim dedi. arka
sırada oturan, kel, silik bir tipsen kimse seni dikkate
almaz abi. nazlı bütün bunlara rağmen sevdi beni abi.
o sınıfın en güzel kızıydı bence. hep ön sırada
otururdu. kimseye aldırış etmezdi. sınıfta bir sürü yakışıklı, varlıklı çocuk vardı. onlara rağmen sevdi
beni abi.
-Sonra ne oldu la?
aynı mahallede oturuyorduk nazlı’yla abi. okul çıkışı
hep birlikte yürürdük eve. böyle ara bir yol vardı
mahalleye. yolu bayağı uzatıyorduk da, tenha oluyordu işte. sonra bir gün gene böyle yürürken, çok
acayip bir şey oldu abi. aynı anda birbirimizin elini
tuttuk. ne o önce uzattı, ne ben önce uzattım.
birbirimize ima etmedik, yüz yüze bile bakmadık.
öylece el ele tutuşup yürüdük. sonra hep yaptık bunu.
bazen birileri sokağa girerdi, hop bırakırdık ellerimizi, sonra tekrar baştan.
-Senin kayış nerede koptu la?
amcam nazlıya tecavüz etti abi. bir gün eve geldim,
nazlı’nın üstü başı yırtıktı, ağlıyordu. beni sormaya
eve gelmiş. amcam da evde beklemesini söylemiş,
erik vermiş buna. ben eve geldiğimde, huur çocuğu pantolonunu topluyordu. suratında iğrenç bir ifade
vardı. amcam on gün yıkanmasın, kokmazdı abi.
sürekli bütün gün otururdu orada burada, sineklenirdi,
kokmazdı ama. nazlıya nasıl tecavüz ettiğini odadaki
ter kokusundan anladım abi. üzerindeki on günlük kir
uyanmıştı resmen! foseptik çukuruna düşmüş gibiydi huur çocuğu. nazlıya baktım, odadaki kokuyu
duymuyordu bile. kendinden o kadar çok tiksiniyordu
ki, koku umurunda bile değildi abi. öldürmek istedim
huur çocuğunu. fırladım çıktım gittim, koşabildiğim
kadar koştum. cebimdeki çakıyla bütün vücudumu
parçaladım. amcama saldırdım. jandarmalar elimden aldı. amcama el kaldırdım diye babam beni dövdü.
babam da orada bitti zaten. evden kaçtım. amcam
mahkemede nazlıyı sevdiğini söylemiş. mahkeme de
aileleri birbirleriyle konuşturmuş. nazlıyla evlendi,
hapisten de yırttı.
mahalleden kaçtılar, iki üç ay sonra da zaten amcamın ölüm haberi geldi.
-nazlı mı öldürdü?
kaçtıkları yerde amcam nazlıyı satmaya başlamış
abi, pekekenti olmuş.
amcamı da hepsini de nazlı hakladı abi. çok sonra,
bir gün sordum abi, niye beni öldürmedin diye. seni sevdim dedi abi, anasını gibeyim ben bu dünyanın
seni sevdim dedi abi.
Tümünü Göster