/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +3
    size yalvarıyorum bir meslek edinin. bir vasfınız olsun. lütfen bak. üniversiteye gidecekseniz, hazırlanıyorsanız eğer lütfen bunu dikkate alın. kendinize ne yapmak istiyorum ben diye sorun. günlerce düşünün arayın ne yapmak istediğinizi. neden mi bu kadar ısrarcıyım?

    3 yıl arka arkaya sınavlara girmenin ardından 2013'te üniversiteye girdim. lise 2'de dil bölümünü tercih etmiştim. nedeni matematiğin olmamasıydı. sadece matematiği ve sayısal dersleri sevmiyordum. çok akıllıca bir tercih değildi anlayacağınız. ama en azından kendi irademle yaptığım bir tercihti. fakat ailem beni zorla sayısal bölümüne aldırdı. bakın sözel zekası olduğu gayet açık olan oğullarını "sayısal" bölümüne aldılar. üzerimde o kadar büyük bir baskı vardı ki yapabilirim diye kendimi kandırdım. neticede sınıfta kaldım. sonra kaldığım seneyi yine sayısalda geçip eşit ağırlık bölümüne geçtim. bu karmaşa içerisinde ne yapacağım diye düşünürken yaşadıklarımın film senaryosu gibi olduğunu farkettim. biraz sözele abandım radyo televizyon ve sinema okumak için kolları sıvadım. 4 bölümde de arandım anlayacağınız.

    ilk sene tak gibi geçti sınavlar. çok düşük aldım. 2. sene hatırı sayılır bir sıralamam vardı. fakat formasyon kalktığı için düz bölümlerin bir anlamı kalmamıştı ve inekler radyo tv ve sinema yazıp önüme geçmişlerdi. sonraki sene yani 3. sene artık hazırlanmayacaktım. askerliğe hazırlanıyordum. peder biraz zorladı ve son kez dersaneye kayıt oldum. derken o sene formasyon geri geldi. benim de şansım gelmiş oldu böylece. rahat bir şekilde ülkenin en güzel illerinden birinde ikinci öğretim bir üniversiteye girmiş oldum.

    bunları niye anlattım. çünkü siz bunları yaşamayacaksınız. yaşamamalısınız. sağlıklı olan şey ne istediğinizi arayıp bulmanızda.

    peki bu benim için neden önemli?

    çünkü hayatımda hiçbir vasfı olmayan üniversite mezunu sığırlar var. ve sürekli kendileriyle alakası olmayan işlerle uğraşıyorlar. kanepe satıyorlar, dövizci açıyorlar. akla hayale gelmeyecek esnaflıkta vasıfsızlıktan söz ediyorum. bu gördüğüm şey bir kıvranmanın da ötesinde. tam bir öğrenilmiş çaresizlik misali. bu zütüne kodumun davarları bıkmak bilmeden saçma sapan iş kollarında "şans"larını deniyorlar. amaç ne peki? zengin olmak. kısa ve zahmetsiz yoldan zengin olmak. ne kadar vizyonsuz bir beklenti, ne kadar içi boş bir hayal. ve hiç vazgeçmiyorlar. 50-60 yaşlarına geldiklerinde ellerindeki koca sıfırı giberler artık.

    geçen biri bana yazmış diyor ki youtube kanalı açıcam. bana teknik destek olur musun? belki de bunu bana söyleyen 100 kişiden biri kendisi. anlamak istemiyor bu insanlar sanırım. ben bu sanatı youtube dan para kazanmak için öğrenmedim ki. açıkta kalmamak için bu bölüme girdiğimi zannediyordum fakat her zaman içimde olduğunu farkettim.

    fazla uzattım neyse özetle lütfen bir vasıf edinin ve saçma gerçeküstü zengin olma hayallerinden uzaklaşın. hem de koşarak.

    edit: imla.
    ···
  1. 2.
    +1 -1
    size yalvarıyorum bir meslek edinin. bir vasfınız olsun. lütfen bak. üniversiteye gidecekseniz, hazırlanıyorsanız eğer lütfen bunu dikkate alın. kendinize ne yapmak istiyorum ben diye sorun. günlerce düşünün arayın ne yapmak istediğinizi. neden mi bu kadar ısrarcıyım?

    3 yıl arka arkaya sınavlara girmenin ardından 2013'te üniversiteye girdim. lise 2'de dil bölümünü tercih etmiştim. nedeni matematiğin olmamasıydı. sadece matematiği ve sayısal dersleri sevmiyordum. çok akıllıca bir tercih değildi anlayacağınız. ama en azından kendi irademle yaptığım bir tercihti. fakat ailem beni zorla sayısal bölümüne aldırdı. bakın sözel zekası olduğu gayet açık olan oğullarını "sayısal" bölümüne aldılar. üzerimde o kadar büyük bir baskı vardı ki yapabilirim diye kendimi kandırdım. neticede sınıfta kaldım. sonra kaldığım seneyi yine sayısalda geçip eşit ağırlık bölümüne geçtim. bu karmaşa içerisinde ne yapacağım diye düşünürken yaşadıklarımın film senaryosu gibi olduğunu farkettim. biraz sözele abandım radyo televizyon ve sinema okumak için kolları sıvadım. 4 bölümde de arandım anlayacağınız.

    ilk sene tak gibi geçti sınavlar. çok düşük aldım. 2. sene hatırı sayılır bir sıralamam vardı. fakat formasyon kalktığı için düz bölümlerin bir anlamı kalmamıştı ve inekler radyo tv ve sinema yazıp önüme geçmişlerdi. sonraki sene yani 3. sene artık hazırlanmayacaktım. askerliğe hazırlanıyordum. peder biraz zorladı ve son kez dersaneye kayıt oldum. derken o sene formasyon geri geldi. benim de şansım gelmiş oldu böylece. rahat bir şekilde ülkenin en güzel illerinden birinde ikinci öğretim bir üniversiteye girmiş oldum.

    bunları niye anlattım. çünkü siz bunları yaşamayacaksınız. yaşamamalısınız. sağlıklı olan şey ne istediğinizi arayıp bulmanızda.

    peki bu benim için neden önemli?

    çünkü hayatımda hiçbir vasfı olmayan üniversite mezunu sığırlar var. ve sürekli kendileriyle alakası olmayan işlerle uğraşıyorlar. kanepe satıyorlar, dövizci açıyorlar. akla hayale gelmeyecek esnaflıkta vasıfsızlıktan söz ediyorum. bu gördüğüm şey bir kıvranmanın da ötesinde. tam bir öğrenilmiş çaresizlik misali. bu zütüne kodumun davarları bıkmak bilmeden saçma sapan iş kollarında "şans"larını deniyorlar. amaç ne peki? zengin olmak. kısa ve zahmetsiz yoldan zengin olmak. ne kadar vizyonsuz bir beklenti, ne kadar içi boş bir hayal. ve hiç vazgeçmiyorlar. 50-60 yaşlarına geldiklerinde ellerindeki koca sıfırı giberler artık.

    geçen biri bana yazmış diyor ki youtube kanalı açıcam. bana teknik destek olur musun? belki de bunu bana söyleyen 100 kişiden biri kendisi. anlamak istemiyor bu insanlar sanırım. ben bu sanatı youtube dan para kazanmak için öğrenmedim ki. açıkta kalmamak için bu bölüme girdiğimi zannediyordum fakat her zaman içimde olduğunu farkettim.

    fazla uzattım neyse özetle lütfen bir vasıf edinin ve saçma gerçeküstü zengin olma hayallerinden uzaklaşın. hem de koşarak.

    edit: imla.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 3.
    +1 -1
    size yalvarıyorum bir meslek edinin. bir vasfınız olsun. lütfen bak. üniversiteye gidecekseniz, hazırlanıyorsanız eğer lütfen bunu dikkate alın. kendinize ne yapmak istiyorum ben diye sorun. günlerce düşünün arayın ne yapmak istediğinizi. neden mi bu kadar ısrarcıyım?

    3 yıl arka arkaya sınavlara girmenin ardından 2013'te üniversiteye girdim. lise 2'de dil bölümünü tercih etmiştim. nedeni matematiğin olmamasıydı. sadece matematiği ve sayısal dersleri sevmiyordum. çok akıllıca bir tercih değildi anlayacağınız. ama en azından kendi irademle yaptığım bir tercihti. fakat ailem beni zorla sayısal bölümüne aldırdı. bakın sözel zekası olduğu gayet açık olan oğullarını "sayısal" bölümüne aldılar. üzerimde o kadar büyük bir baskı vardı ki yapabilirim diye kendimi kandırdım. neticede sınıfta kaldım. sonra kaldığım seneyi yine sayısalda geçip eşit ağırlık bölümüne geçtim. bu karmaşa içerisinde ne yapacağım diye düşünürken yaşadıklarımın film senaryosu gibi olduğunu farkettim. biraz sözele abandım radyo televizyon ve sinema okumak için kolları sıvadım. 4 bölümde de arandım anlayacağınız.

    ilk sene tak gibi geçti sınavlar. çok düşük aldım. 2. sene hatırı sayılır bir sıralamam vardı. fakat formasyon kalktığı için düz bölümlerin bir anlamı kalmamıştı ve inekler radyo tv ve sinema yazıp önüme geçmişlerdi. sonraki sene yani 3. sene artık hazırlanmayacaktım. askerliğe hazırlanıyordum. peder biraz zorladı ve son kez dersaneye kayıt oldum. derken o sene formasyon geri geldi. benim de şansım gelmiş oldu böylece. rahat bir şekilde ülkenin en güzel illerinden birinde ikinci öğretim bir üniversiteye girmiş oldum.

    bunları niye anlattım. çünkü siz bunları yaşamayacaksınız. yaşamamalısınız. sağlıklı olan şey ne istediğinizi arayıp bulmanızda.

    peki bu benim için neden önemli?

    çünkü hayatımda hiçbir vasfı olmayan üniversite mezunu sığırlar var. ve sürekli kendileriyle alakası olmayan işlerle uğraşıyorlar. kanepe satıyorlar, dövizci açıyorlar. akla hayale gelmeyecek esnaflıkta vasıfsızlıktan söz ediyorum. bu gördüğüm şey bir kıvranmanın da ötesinde. tam bir öğrenilmiş çaresizlik misali. bu zütüne kodumun davarları bıkmak bilmeden saçma sapan iş kollarında "şans"larını deniyorlar. amaç ne peki? zengin olmak. kısa ve zahmetsiz yoldan zengin olmak. ne kadar vizyonsuz bir beklenti, ne kadar içi boş bir hayal. ve hiç vazgeçmiyorlar. 50-60 yaşlarına geldiklerinde ellerindeki koca sıfırı giberler artık.

    geçen biri bana yazmış diyor ki youtube kanalı açıcam. bana teknik destek olur musun? belki de bunu bana söyleyen 100 kişiden biri kendisi. anlamak istemiyor bu insanlar sanırım. ben bu sanatı youtube dan para kazanmak için öğrenmedim ki. açıkta kalmamak için bu bölüme girdiğimi zannediyordum fakat her zaman içimde olduğunu farkettim.

    fazla uzattım neyse özetle lütfen bir vasıf edinin ve saçma gerçeküstü zengin olma hayallerinden uzaklaşın. hem de koşarak.

    edit: imla.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 4.
    +1
    Çok uzun okumadım ama ana hatlarıyla doğru diyor arkadaş. Ben de aile baskısıyla sayısal seçtim oysa çok iyi bir eşit ağırlıklıkçıydım. Ayrıca bakıldığında üni bitince bile iş yok . Hemen bir zanaat öğrenmek gerek beyler yoksa taku yedik.
    ···
  4. 5.
    +1
    Adam haklı dalgaya vuranlar ilerde başını duvarlara vuracak
    ···
  5. 6.
    +2
    Türkiye de 8 milyon lisans mezunu almanyada 3 milyon lisans mezunu var nasıl bir takun içinde debelendigimizi iyi kavrayın
    ···
  6. 7.
    +1
    Sonuna kadar haklısın kardeşim
    ···
  7. 8.
    +1
    çok uzun la bunu okuycak olsam tıpı 2 senede bitiririm amk
    ···
  8. 9.
    0
    Kardeşim ben üni okuyodum birinci sınıf bitti ünide bulunduğum zaman içinde bu kadar insanlar arasından sıyrılıp güzel bi derece yapmam gerektiğini sonrasında işe girme derdini ve işte patronlarla olucak ilişkilerimi düşününce birden soğudum üni hayatından. halbuki eski hayalim manzaralı bi plazada Amerikan filmlerindeki gibi hani * çalışıp güzel ev araba ve maaşımın yeterliliğinden yurtdışı seyahati yapabilme imkanım olucaktı kendini geliştirebilicektim vs.Ama şuan ki hayatımda nabıyorum tekstilde çalışıyorum sabah 8 akşam7 tozun içinde. eğitimsiz insanların içinde değişik tipler var. maddi olarak elhamdulillah belki artım vardır. fakat bu hayalimle şuanki işimin uçuk farkının tek sebebi hayatın içinden gelip her şeyi gören ve dinini yaşayan birisi olarak mücadelenin içinde kalıp okuduktan sonra okumuş kesimin insanları gibi olmaktan korktuğum içindi yani bu üni okuyan ve okumuş insanlarım hayat görüşleri hayat ideolojilerine kendimi kaptırmamak içindi. Pişmanmısın deseler hala karar veremem.
    ···