Sıdık paşanın El mecmueyi gibkiye adlı eserinden küçük bir mümin latifesi ve tatlı bir nahiye,

Bir gün sıdık paşa caminin önünden geçen piskoposa sormuş,

- Ey soğuğu ala, küllen küffar olmuşsun boşları doldurmuşsun. Gel arada camiye imam içini doldursun.

+ Kusura bakma sıdık paşa sen gel, bir kere gelmişliğin yok kiliseye, ben neden geliyorum ki senin camine der.

Sıdık paşa ertesi gün kiliseye girer.
Kapıyı bir rahibe açar. Gül yüzlü rahibeye der ki "piskopos kopilos burada mı der?"
Rahibe beni takip edin der. Arkadan nar gibi açılan kalçayı görünce dayanamaz sıdık paşa,
Piskoposa varmadan köşeye atar rahibeyi ve güzelce düzer.
ilk kez bu tadı alan rahibe müptelası olur Sıdık paşanın.
Ertesi gün bir daha gider başka bir rahibe açar, onu da düzer.
Derken bu bir hafta boyunca başka başka rahibelerle devamlı gerçekleşir.
Aradan 2-3 ay geçer,
Cuma günü cumaya giden Sıdık paşa yedi tane çarşaflı kadını kapıda görür.
içeri girer ve en ön safta piskopos kopilosu görür.
Piskopo yavaşça eğilir ve der ki; yedi rahibemi de sen hamile bıraktın.
O kadar korktum ki, bir an beni bile zikeceksin sandım Sıdık paşa der.
Sıdık der ki, Eğer bu gün seni burada camide görmeseydim yine gelecektim kiliseye der.
Piskopos ; "Aman aman kiliseye daha da gelme, ne zikilecek am, ne de rahibe kaldı hepsi senindir, müslüman olup imana geldiler" der.
Ve tarihe altın harflerle kazınan şu sözleri söyler Piskopos ;

"Ben neylettimse nakledemedim kendime
Bir yarak sevdasıyla bayrak saldın kentime
Dinden çıktı rahibeler boyunu özleyip söylerler.
Söyle sıdık sende ki kaç santimdir maharet"

El mecmueyi gibkiye 432.s / At meydanı 1933