-
1.
+12-3 yıl önce biyerde geyiğine yazdığım yazıya rastladım panpalar, paylaşmak istedim...
yıllarca rüyalarımda hep uzaydan dünyaya doğru ağar ağar indiğimi gördüğüm rüyalar görmüştüm çocukluğumda.
oldukça da eğlenceli rüyalardı bunlar.
ailem çok şanslı bir çocukluk geçirdiğimi anlatıp durdular. örneğin bebek arabası ellerinden kayıp yola fırladığında arabanın altında kalan bebek arabasından burnum bile kanamadan gülücükler saçarak çıktığımdan tutun, yeni yeni yürümeye başladığımda paldır küldür merdivenlerden yuvarlanıp hiç birşey olmamış gibi oynamaya devam etmem gibi mucizelerle büyümüşüm. 8-9 yaşlarına kadar neredeyse hiç hasta olmamışım bile.
hasta olmam da çok ilginç olmuş zaten. kuyumcu olan babamın atölyesine gittiğimde hasta olmuşum. değerli taşlardan değişik takılar yapıyorlarmış, bende bu taşlarla oynarken aniden fenalaşmışım. eve döndükten birkaç saat sonra hemen iyileşmişim.
ergenlik dönemimde bir kızı çok beğenmiştim. bilirsiniz o dönemde genç erkeklerin beyinleri tek şeyle meşgul olur. işte o zaman beden eğitimi dersinde kızlar soyunma odasını gizlice gözetleyen bir arkadaşım gördüğü manzarayı bize anlatıyordu. o an çok merak etmiştim içeride neler olduğunu. bende bakmak istiyordum. kızların soyunma odasına doğru yaklaştım ancak kapıya yaklaşıp içeriye gizlice bakmaya veya kapının üzerinde yüksekteki pencereden içeriye bakmaya bir türlü cesaret edemiyordum. ancak içeriyi görmeyi çok istiyordum. bunu yapmaya cesaretim olmadığını anlayıp vazgeçtiğim sırada "keşke şu duvarın arkasını görebiliyor olsaydım." diye geçiriyordum ki birden duvar şeffaflaşıverdi ve arkada giyinen kızları görüyordum.
çok heyecanlanmış ve bir o kadar da korkmuştum. işte o gün süper güçlerimden sadece birini keşfetmiş olduğum gündü.
bunu kimseye anlatmadım tabi ki. çok ayıp bir şeydi gizlice duvarların arkasını görebilmek.
rehberlik derslerinde hocaların kızlarla erkekleri ayrı ayrı sınıflarda toplayıp bu dönemde vücudunuzda çeşitli değişiklikler olabilir tarzı konuşmalarda hocalarla gözgöze geldiğimde çok korkuyor ve acaba duvarların arkasını görebilmemden mi bahsediyorlar sorularını sorup duruyordum. tabi bir süre sonra öyle olmadığını anladım.
zaman geçtikçe daha eğlenceli ve güzel şeyler keşfetmeye başladım. uzun boylu olmamama rağmen müthiş bir şekilde yükseğe sıçrayabiliyor ve basket oynarken smaç basabiliyordum.
bir objeye bakarak onu delebildiğimi farkettim bir süre sonra.
hiç kavga etmemiştim hayatım boyunca. okula gidip gelirken yoldaki serseriler bir defasında yolumu kesip para istediler. paramı vermek istemedim ve onlardan kaçmak istedim. ancak dar bir yoldu, solumda bir bina sağ tarafımda ise yüksek bir duvar vardı. işte o züt korkusuyla o duvarın üzerine kadar zıpladığım gün uçabildiğimi de keşfettim. ve o günden sonra insanlara yardım etmeye başladım bu güçlerimle.
ancak bunları insanların bilmesini istemediğim için garip garip maskeler yapıp takmaya başladım. çok özenerek giydiğim mavi tayt ve tişört karşısında yardım ettiğim kişilerin yerlere yatarak "muallak misin olum tayt falan ne ayak " tepkisi çok ağarıma gittiği için uçarak birkaç saatte amerikaya gittim. zaten biliyorsunuz bundan sonrasını filmlerden falan..
bu arada babamın dükkanında hastalandığımı söylemiştim.. babam da nerden bulduysa adam kripton taşından kolye yapıyormuş
--Süper Men--
başlık yok! burası bom boş!