süper ligde yabancı sınırlaması kalksın

@67 olm mal mısın. benim senin yazıda kullandığın biçimle taşak geçmemin tek sebebi, senin gülüşümle kafa bulmaya çalışman. ben kimseyi yargılamıyorum. evet, mınıyiyim falan yazmuşum. onun için özür dilerim. ama hararetle yazarken oluyor o. özellikle sana küfretmiyorum ama hatalıyım tabi.

futbol 5 senedir yok tabi ki. ama 10 sene önceki topçulara bak, 20 sene önceki oynanan topa bak, 30 sene öncenin oyununa bak. artık mahalle arasında iyi çalım yapan yıldız genç direk çatır çatır oynayamıyor. topsuz oyunu öğrenmesi lazım. bir sürü teorik bilgi alması, hayvan gibi kondisyona sahip olması ve halihazırda 11 kişiyle işleyen sistemlere oturtulması gerekiyor. yani afrika'dan bulup getirdiğin ayıboğanlar, ne kadar iyi olursa olsun takımın ritmini gibertebiliyor. şimdi şalke'de yardıran afellay taşakları avuçladı barça'da di mi? koskoca kaka, gökhan zan'a döndü di mi? peki koysan kaka'yı ortalama üstü bir avrupa takımına sırtlayamaz mı hala tek başına? yapabilir. demek iyi olmak, top cambazı olmak, döneminin sayılı adamlarından biri olmak bile seni işlevsel bir oyuncu yapmıyor. artık eğitim, bilgi her şey. altyapı inşaa etmek zorundasın kalifiye eleman istiyorsan.

portekiz'in durumu da sandığın gibi değil. o dediğin uçuk transfeleri yapan porto. onun haricinde türkiye liginden çok da farklı değil, yapılan transferlerin ücretleri. ne portekiz, ne ingiltere bu konuda doğru örnekler değiller. portekiz zaten krizde. ve ucuz oyuncu al, pahalıya sat yapmak zorunda. benfica da, lizbon da inanılmaz bir ham yetenek bulsa zaten 4 kolla sarılır. çünkü ekonomileri bunu yapmak zorunda bırakıyor onları. bizdeyse kulüp başkanları büyüklere itelemek üzere bir sürü yabancıyı doldurur takıma. beşiktaş 12, trabzon 11 yabancı oyuncuya sahip oldu belli dönemler içinde herhalde şu son 2 sene içinde. yabancı sınırı olmasa necip, ersan ya da pektemek'e forma verirler miydi sence? yabancı sınırı olmasa ziegler 7'lemez miydi sahadaki yabancıları? emre çolak, semih forma bulabilir miydi? hepimiz biliyoruz ki bulamazdı. açık gözlü bir menajer tutup kolundan cris'leri getirirdi. altyapı olmadan, türk futbolunu geliştiremezsin.

ayrıca gugıldan baktın sayılmaz muhabbeti yapıyosun bana. alskdjasjkdksal tabi ki ne tartışayım buna diye düşünüyorum. başka ne düşünmemi bekliyorsun ki. bi de gelip kitap okudum, beni yargılama stayla yapma olm işte. konudan taşmazsan ben de taşmam.

@44 @46 artık hasbelkader oyuncu yetişmiyor. yetişen emenike gibi, fiziki şartları dolasıyla yardıran tek tük adamlar olabiliyor. bunlar haricinde altyapının bir formulü var ki ispanyollar, almanlar "yatırım" yapıp sonuç alabiliyorlar. ingilizler arayıp tarayıp ham yeteneği bulbiliyorlar. ben afrikalılar avrupa'da yetişiyor derken, göçmen popülasyon, avrupa gettolarında yaşayıp, anavatanlarını hiç görmeden "afrikalı" oluyorlar demek istedim.

arsenal genç oyuncuları yetiştirirken, yine özkanyağı gibi davranıyor. ve sadece iki kupa maçına çıkmış oğuzhan 1 milyona beşiktaşa gelebiliyor. değil iki maç, hiç as takımla antremana bile çıkmamış olsaydı da bu parayı ederdi muhtemelen. ve arsenalin ülkeye soktuğu para, senelik yüz milyonlar değerinde. wenger zaten bir tüccar. wilshire gibi onlarcasına zaten fırsat veriyor. şimdi ingiltere milli takımı başarısız olsa bile, ülkecek sistem olarak başarılıdır. ingiltere kaybederken bile kazanan. o yüzden bu konuda bizi onlarla kıyaslamak anlamsız. türkiyede de a2'de 3 yabancıya izin verildi. noldu dersin. a2 takımda nondalar oynamaya başladı. yani kimse gence yatırım yapıp bunu fırsata çevirmedi. ellerinden çıkarmadıkları oyuncuların kontratlarını feshetmek yerine a2 kontejyanından takımda tuttular.

benim yaptığım şey de salt duygusallık ya da milliyetçilik kesinlikle değil. öyle biri de değilim. rasyonel düşünce bu. duygulsallıkla olduğu kadar, ekonomiyle de alakalı. ben x takımı seviyorum, çünkü bana hissettirdikleriyle, aidiyet duygusuyla, varoluşuyla, tavrıyla ben de sempati uyandırıyor bir bütün olarak. ve başarısı tüm bunlarla bir bütün olmalı. 11 yabancı ile sahada maç kazanırken, ben bu takımın neyiyle övünebilirim. parası verilip alınmış ve sahaya dizilmiş 11 oyuncudan ibaretse, maddi kazanç için mi kuruldu bu takım? hayır, para zaten topçulara gidiyor. duruş? yok, lejyon bu adamlar, bir araya getirilmiş farklı kültürün parçaları. genç kazanmıyorlar, yatırım yapmıyorlar, istihdam bile sağlamıyor doğru düzgün. kendinden başka kimseye hayrı yok ki. bir fikri savunmuyor da. o zaman bunun adını başarı yapan nedir?

siz diyorsunuz ki tüm kazancı 11 adama gömsünler şampiyonlar liginde çeyrek final oynasınlar işte sık sık. bunun adı başarı mı yani. biz skor olarak önde olduğumuz sürece, kazanmış mı sayılıyoruz? kazanmak değer üretmekle olur.