Beyler öncelikle kahramanı tanıtayım ismi Faruk olsun (sallıyorum ismi, güzel öneri olursa değiştirebilirim.)

Beyler ilkokul 7. sınıftan itibaren başlatıyorum karakter gelişimini, az çok çizgi roman okuyan varsa anlar zaten.

Karakter özellikleri:
Biraz kilolu (hep kaslı ve yakışıklı mı olcak)
6. sınıfta öğretmeni, Faruğu suçsuz olduğu halde bütün sınıfın önünde rezil ettiğinden beri arkadaşı ve özgüveni yok.

---
Bugün 7. sınıfın ilk günü ve geçen yıl ki olayın etkisinden hala çıkamadım.Ama karne günü çok garip bir olay yaşadım onu anlatayım size. Karnemi alıp evde bilgisayara gömülmeyi planlıyordum. Sınıfa girdim ve her zaman ki gibi tüm sınıfın yüzünde alaycı bir tavır var, rezil olduk ya bir kere. Neyse beni rezil eden öğretmen geldi karneleri dağıtmadan önce ki klagib konuşmasını yapmaya başladı. Tabi ben takmıyorum arkama yaslanıp dışarıyı izliyordum ve 2 blok ötede ki bir müstakil evden yeşil-turkuaz karışımı bir parlama gördüm ve 2 saniye sonra söndü. Aşırı şaşırmıştım daha önce hiç böyle bir renk görmemiştim. Karneden sonra oraya gidecektim. Karneler vb. dağıtıldı tabi sınıfta ki en yüksek diploma notu bendeydi ama umrumda değildi o olaydan sonra.Ve oraya gittim terkedilmiş gibiydi, etrafı tam incelerken bastığım yer çöktü ve anıt gibi bir yere düştüm.

Beyler senaryoyu çok güzel kurguladım eğer iplenirse devdıbını getircem.

Düştükten sonra 10 dakika kadar yerden kalkamadım.Her yerim ağrıyordu, zar zor doğruldum ve telefon ışığını açtım etrafı zor görüyordum. Biraz ilerledikten sonra solda kocaman bir duvar üstünde okunmayan yazılar vardı. Biraz dikkatli inceleyince #-π-Δ gibi rakamlardan oluşmuş şifrelenmiş bir yazı olduğunu farkettim. Hemen anıtın fotoğrafını çektim ve eve gittim.1 ay boyunca bilgisayardan şifreyi çözmeye çalıştım, ve bir şey çıkmadı tabi ki.Oraya tekrar gittim ve şok oldum çünkü yazı değişmişti. Yakından incelemek için dokunduğumda transa girdim, beynime bazı sesler ve rastgele görüntüler gelmeye başladı. Farklı bir gezegenler görüyordum, farklı anılar, acılar, çığlıklar derken o ses konuşmaya başladı.

"Dünyada ki çocuk, güce seçilmeye layık oldun. Kişiliğinin karanlık tarafının kazanmasına asla izin verme" dedi ve ses kayboldu.O korkuyla eve koşa koşa gittim annem ne oluyor demeden odaya kitledim kendimi.Çok farklı hissediyordum, içimde patlamalar oluyordu sanki. Derin bir uyku çekip sabah kahvaltıya çıktım. Normalde sabah çok yorgun olurdum ama aksine çok enerji doluydum.Her şey o günden sonra başladı. Artık günümüze dönelim. Sınıftayız, yılın ilk dersi, yine aynı öğretmen, yine aynı arkadaşlar. Olayı unutmamışlar belli ki.ilk 3 ay aynı şekilde devam etti.Ve güçlerimi kullandığım akşama gelelim. Okuldan çıkmış eve gidiyordum, tabi öğlenci olduğum için akşam 6 hava kararmış. Normalde hiç parkın içinden geçmem akşamları kürtler filan oluyor diye ama dalgınlığıma gelip parka girmiştim.

Hemen koçum gel buraya diye bağırdı biri, takmadım yürümeye devam ettim derken bir tanesi önüme çıktı."Neden dinlemiyosun lan abini" diyip tokat attı. Bağıran çocuk arkadan gelip kafama vurunca yere düştüm. Gülmeye başladılar, ayağa kalkarken tekme atmaya çalıştı ama nasıl olduğunu anlamadan o tekmeden kaçtım ve elimden elektrik gibi bir şey çıktı ve çocuk ağaca çarptı. Diğeri kaçtı zaten ama ben hala inanamıyordum böyle bir şeyin olduğuna. Resmen elimden şimşek çıkmıştı. Kaçan çocuk 4-5 kişi toplayıp gelmişti, "Nesin lan sen şerefsiz oruspu çocuğu" diye bağırdı. Tepem attı, şimşek fırlatmayı denedim, ama sonra farkettim ki şimşek fırlatmıyordum, havada ki enerjiyi kontrol ediyordum, o yüzden şimşek gibi görünüyordu. Orda ki 5 kişiye birden tüm gücümle enerji atmayı denedim ve orta büyüklükte sayılabilecek bir dalga fırlattım hepsi yere düştü. Kimseye görünmeden eve hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Beyler asıl olaylar burdan sonra başlıyor ipleyen olursa devdıbını yazarım

Yok mu kimse