-
1.
+37 -54Direkt eksileyip geçme sünni kardesim. Zira Tanrı her sözü dinleyip en güzeline uymanı emreder.
"Zumer 18: Onlar ki sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. Onlar, Tanrı'nın yol gösterdiği kimselerdir. Onlar akıl sahipleridir"
1.) Hadis ve siyerleri kaynak alan her mezhepten müslümanlar Hz. muhafazid'in ayın yardığına inanır.
Hatta Nihat Hatipoğlu'da asparagas nasa haberini gerçekmiş gibi müslümanlara anlatmaya çalışır.
ilgili video: https://www.youtube.com/watch?v=9ALRYSqAHzI
Peki Kuran'ı açıp baktığımızda öyle bir mucize var mıdır? Gelin Kuran'a soralım bunu;
Cin 21: De ki, "Ben size ne bir zarar ne de bir yarar verme gücüne sahip değilim."
Furkan 7: Ve dediler, "Nasıl olur da bu elçi yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor? Kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek inseydi ya!"
Furkan 41: Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: "Allah'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?"
Şuara 153: Dediler ki, "Sen büyülenmişsin."
Şuara 154 :"Sen bizim gibi bir insansın. Doğru sözlü isen bize bir mucize getir bakalım."
isra 93: "Ya da altın bir evin olmalı, veya göğe yükselmelisin. Yükselsen bile okuyacağımız bir kitabı üzerimize indirmedikçe ona inanmayız." De ki: "Rabbim yücedir. Ben elçi olan bir insandan başka bir şey miyim ki.
Yunus 20: "O'na Rabbinden bir mucize indirilmeli değil mi," diyorlar. De ki: "Gizemler Allah'ın yanındadır; öyleyse bekleyin, ben de sizinle birlikte beklemekteyim."
Fussilet 6: De ki, 'Ben, sadece sizin gibi bir insanım. Bana, sizin tanrınızın bir tek tanrı olduğu vahyediliyor. O'na yönelin, O'ndan bağışlanma dileyin. Vay ortak koşanlara!
Hud 12: "Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi," dedikleri için belki göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terkedeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; Allah her şeyi kontrol edendir
Enam 50: De: "ALLAH'ın hazineleri benim yanımda demiyorum size. Gizlilikleri de bilmiyorum. Size, bir melek olduğumu da söylemiyorum. Sadece bana vahyedileni izliyorum." Şunu da söyle: "Kör ile gören bir mi?"
Ayetler son derece açık değil mi hacı?
Tanrı en son ne güzel emretmiş, "Şunu da söyle: Kör ile gören bir mi?"
2.) Bazı mezheplere göre kalamar, midye, kedi, köpek, eşek eti felan yemek haramdır. Peki Kuran bu haram melesi için ne diyor bakalım;
6:145 De ki: "Bana vahyedilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: Leş, akıtılmış kan, domuzun eti- ki pistir, Allah'tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler." Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Rabbin Bağışlayandır, Rahimdir.
6:148 Ortak koşanlar, "Allah dilemeseydi, ne biz, ne atalarımız ortak koşmaz ve hiçbir şeyi de haram etmezdik," diyeceklerdir. Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar aynı şekilde yalanlamışlardı. De ki: "Yanınızda bize göstereceğiniz herhangi bir bilgi var mı? Siz ancak zanna (şüpheli ve çelişkili rivayetlere) uyuyorsunuz ve siz sadece tahminde bulunuyorsunuz."
6:149 De ki: "En güçlü delil Allah'ındır. Dileseydi, elbette hepinizi doğruya ulaştırırdı."
6:150 De ki: "Allah'ın şunu haram ettiğine tanıklık edecek tanıklarınızı getirin." Tanıklık ederlerse onlarla beraber tanıklık etme. Ayetlerimizi yalanlayanların ve ahirete inanmayanların keyfine uyma. Onlar, Rab'lerine başkalarını eş koşmaktadırlar.
10:59 De ki, "Allah'ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?" De ki, "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?"
Bak kardeşim, şimdi belki beni ağzından tükürükler saçarak "kedi, köpek eti mi yiyosun ataist binçç" diye yargılayacaksın. Hayır, kedi köpek eti yemeye benim midem almadığı için yiyemem. Fakat sen bunu din diye, Tanrı'nın hükmü diye insanlara söyleyemezsin. Çünkü hüküm yalnızca Allah'ındır.
3.) Samimi bir sünni müslüman, Kuran'ın hadissiz anlaşılamayacağını söyler. Hatta Türkiye'deki en samimi sünni hocalardan birini kaynak vereyim bunun için,
ilgili video: https://www.youtube.com/watch?v=6XGvcQJ1rwg
Yine Kuran'ı kaynak alarak bu soruya cevap veriyorum:
Şuara 121: Bunda bir ders var; ancak çoğunluk inanmaz.
Kamer 15: Bunu bir ders olarak bıraktık. Öğüt alan yok mudur?
Kamer 17: Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
Araf 174: Ayetleri böyle açıklıyoruz ki (bize) dönebilsinler.
muhafazid 24: Neden Kuran'ı araştırıp incelemezler? Yoksa kilitli mi beyinleri?
Şu başlık hayatını değiştirebilir. Ciddiyim.
(bkz: dünya yalan söylüyor müslümanlar yanılıyor)
Hadi selametle.
Edit: Olum ben müslümanım lan ateist olduğumu nerden çıkarıyosunuz? :D
Yalnızca Kuran'ı kendine kaynak alan mezhepsiz bir müslümanım o kadar
-
2.
+14 -27sünnilerin iki yüzlülüğünü yüzlerine vurmuşsun foyalarını ortaya çıkarmışsın
Şukular sana şelale -
-
1.
+3 -1sen ırkçı değil misin lan
nasıl müslümansın? -
-
1.
+5 -8@1 gibtir git burdan a*evi YAŞASIN SÜNNiLERiN KARDEŞLiĞi
-
2.
+3 -2Ne alevisi aptal insan. Ben yalnızca Allah'a teslim olan mezhepsiz bir müslümanım.
-
3.
+8 -1En sonunda sövdüreceksiniz mezhepinize silik yedirticeksiniz amk evlatları.
Mezhepler yok Hadisler yalan -
4.
+1başlatmayın sünniliğe de aleviliğe de ben müslümanım mezhepler aptal arap milletinin birbirini gibme mücadelesidir
-
5.
0lan hadi ırk ayrımı ypında mezhep ayrımı yaparsak suriye gibi arap malları gibi olurz amk 1000 yıldır savaşıyoruz ama cumhriyete savaşmıyoruz neden şeriat yok özgürüz amk ohhh
diğerleri 3 -
1.
-
2.
+2 -1Irkçıyım evet
Ben halkların birlikteğine inanmıyorum -
3.
+3bende inanmıyorum
ama hem ırkçı hem müslüman olmak garip
islamın yıktığı şeylerden biri de ırkçılık değil miydi? -
-
1.
+2 -1panpa şu müşriğe inanma araplara küfreder islamcılara küfreder falan kesinlikle kafirdir. bana islamı türkler kullanmazsa arapların kullanacağı gibi bir şey söylemişti. yani liseli aklınca hilafet gücüyle turan kurmak gibi bir şey düşünüyor.
-
2.
-1recm ayetine iman eden sapık müşrik köpek lütfen !
diğerleri 0 -
1.
-
4.
+1evet bu seferde mezhepçilik ve din savaşları ortaya çıkmıştır
farketmiyor yani ümmet bilinci yok. ideolojik olarak milliyetçi ve ırkçıyım -
-
1.
+2 -1yani kaf*r huur çocugusun
-
2.
-1kafir olduğumu kanıtla ?
diğerleri 0 -
1.
-
5.
+1Kardeşim eğet hocalar birşeye haram veya helal diye adlandırıyorsa bu hadisle ilgili değil fıkıhın alanıdır midye kalamar vb. Canlılar zemindeki pilis artıklarından beslenir bu canlıları yemen sağlık problemi doğurabilir oyüzden haramdır. He diyosanki ne alaka bira hz muhafazid döneminde yoktu sadece şarap vardı ve sarhoş ettiği için ikiside haramdır. Sormak istediğin birkaç şey varsa sorabilirsin
-
6.
0@2.5 bira antik çağlardan beri olan en eski alkollü içeceklerden biridir.
diğerleri 4 -
1.
-
3.
+1 -11biz insansıların beyni büyüktür. daha evvel ki atalarımızın beyni küçüktü. beyin büyüdükçe din ve inanç gibi faktörler çıktı. gibtir ordan. din ve tanrı yalandır.
-
-
1.
+1 -1bende müslüman değilim
ama din ve tanrı konusunda yaptığın tespit anan kadar saçma
siz dinsiz olmayın amk -
-
1.
0lan yapraaam. sen hıc ınsandan baska uyduran bır canlı gordun mu?
-
2.
+1Olmayacak birşey uydurulamaz anladın züt kafalı
-
1.
-
1.
-
4.
-152 - Biz, Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz" diye vahyettik.
53 - Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi:
54 - "Esasen bunlar, sayıları azar azar, bölük pörçük bir cemaattır."
55 - "(Böyle iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besliyorlar. "
56 - "Biz ise, elbette uyanık (ve tekvücut) bir cemaatız." (diyor ve dedirtiyordu.)
57 - Ama (sonunda) biz, onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pınarlardan,
58 - Hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık.
59 - Ve onlara israil oğullarını mirasçı yaptık.
60 - Derken (Firavun ve adamları) güneş doğmuştu ki, onların ardına düştüler.
61 - iki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları "Eyvah, yakalandık! dediler.
62 - Musa: "Hayır, aslâ! dedi, Rabbim şüphesiz benimledir, bana yolunu gösterecektir."
63 - Bunun üzerine Musa'ya "Vur asân ile denize" diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dağ gibi oluverdi,
64 - Ötekilerini de buraya yanaştırıvermiştik.
65 - Musa ve beraberindekilerin hepsini kurtardık,
66 - Sonra da ötekileri suda boğduk.
67 - Şüphesiz bunda bir âyet (ibret) vardır; ama çokları iman etmiş değillerdir.
68 - Ve şüphesiz, işte o Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
Şuara suresi.
Hz. muhafazid'in ayı yarıp yarmadığını bilmiyoruz lakin peygamberlere Allah tarafından böyle güçler verildiğini görüyoruz. muhafazid ayı yarmadı demek muhafazid ayı yardı demek ile aynı benim gözümde. -
-
1.
+1 -1Kuran'ı okumadığın için aynıdır senin gözünde. Evet ilk insanlara mucizeler gitmiştir ve mucizeler vardır. Lâkin Allah Hz. muhafazid'e hiçbir insan üstü mucize göndermemiştir. Denizi ikiye yarmak gibi, ayı ortadan ikiye bölmek gibi.
-
-
1.
+1 -2Kanıt olarak neyi gösteriyorsun? ilk insanlara mı? Hz. musa kaç yılında yaşamış biraz araştır istersen beni Kuran'ı okumamakla yargılayacağına. Bu kadar kesin yargılar ile nasıl red ediyorsun onu anlamak güç.
-
2.
+2ilk insanlardan tut Hz. isa'ya kadar hepsine mucizeler gönderilmiştir. Eğer okuduysan okuduğunu anlamamışsın hacı. Bi noktadan sonra tahammül edemiyorum kusra bakma.
-
1.
-
2.
-1kamer suresinin ilk ayetiydi sanırım ay'ın yarılması geçiyordu
ama mucize değil kıyamet alameti olarak anlatılıyordu -
3.
+1Kamer 1: Saat (dünyanın sonu) yaklaştı ve ay yarıldı.
10 yaşında çocuğa bu ayeti okutup ne anladığını sorsam, kıyamet yaklaşınca ayın yarılacağı anldıbını çıkarır.
Nasıl oluyor da bu ayetten Hz. muhafazid'in ayın yardığı kanısına varıyorsunuz anasını satayım ya.
diğerleri 1 -
1.
-
5.
0bu eşyalar, icatlar hepsı bızden cıkmıyo mu? prımatlar strese karsı dayanıksızlardır. o yuzden ınanc psıkolojık bır ıhtıyactır. sen ınanma hıc bırseye bakalım ne oluyor mk?
-
-
1.
0ınanmazsan yasama geregın olmaz ve ıntıhar edersın zaten. bu da aklında kalsın.
-
2.
0@5.1
ne alakası var amk. kıçınızdan element uyduruyosunuz. milyonlarca ateist adam var kaçı intihar ediyo? inanç pgibolojik bi ihtiyaçtır evet.ama bu demek değil ki inanmazsan yaşayamazsın, intihar edersin. yaşama amacın inanmak mı senin? hayır alakası bile yok.en kötü şartlarda yaşayan insanların bile yaşamak için belli bi amaçları var. amaçsız kalan insan intihar eder, inançsız olan değil.
-
1.
-
6.
+1_̅_̅(̅(̅_̅̅_̅̅_̅̅_̅̅_̅̅(ด้้้้้็็็็็้้้้้็็็็็้้้้้้้้็็็็็้้้้้็็็็็้้้้้้้้็็็็็้้้้้็็็็็้้้้้้้้็็็็็้้้้้็็็็็
-
-
1.
+6Alın size mucize amk nasıl yaptın lan
-
1.
-
7.
0Pampa buradan nereye varmak istedin anlayamadım ??? Sunni ler yanlış biliyorda diğerleri mi doğru biliyor ? Olay ne yani ?
-
-
1.
+2 -1Hadisler, mezhepler, evliyalar şeytani doktrinlerdir. Ve günümüz müslümanlarının çoğu Kuran'a göre değil; hadis, mezhep ve evliya hükümleri ve kurallarına göre yaşam sürmektedir.
-
-
1.
0Inkar etme hadisleri pic
-
1.
-
2.
0Pampa bazi konularda haklisin ama hadisleri tek cirpida inkar edemezsin
-
1.
-
8.
+4 -5küfretmek istemiyorum. ulan hadsiz, ulan ahlaksız, ulan terbiyesiz. sen kimsin ne sanıyon kendini şeref yoksunu yobaz! koyduğun ayetler medinede mi indi mekkede mi? önceki ayetleri de yaz sonraki ayetleri de yaz ayetlerin arapçasını da yaz kelimelerin farklı manalarını çıkar olma ihtimalı olan anlamarı da yaz tefsir kitaplarını aç alimlerinin bütün alimlerin yorumlarında nasıl bir çelişki var veya var mı onları da yaz haysiyetsiz adam. sadece meal okursan veya saçma sapan hareketlerle tek kısımlarını alırsan ateist de olursun kendini tanrı da sanırsın madem araştırıyonuz adam gibi araştırın. daha da yazmam bu başlıkta
-
-
1.
+1özet:Kuranı anlayamayız beynimiz yok.o halde alimlere biat edelim
özet 2:işimize gelince Kuran tüm zamanlara ve durumlara inmiştir. işimize gelmezsede ayetleri dilediğimiz zaman inkar ederiz -
2.
+2Dostum senin o alim dediğin adamlar bana Devenin sidiğinde şifa olduğunu söylüyor, kertenkeleyi 1 vurusta oldurmenin 100 sevap, 2 vurusta oldurmemin 50 sevap oldugunu söylüyor.
Bunları söyleyen adam sizin en sahih hadis kitabı olarak kabul ettiğiniz Buhari.
Alimlerini dinlemeye devam et hacı.
Kasas 55: Boş sözleri işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve, 'Bizim işimiz bize, sizin işiniz size. Size selam (barış) olsun. Biz cahillerle uğraşmak istemeyiz,' derler. -
-
1.
0panpa öncelikle üslubundan ötürü teşekkür ederim.
panpa hangi hadisler uydurma hangi hadisler gerçek madem bu kadar meraktayız araştırmamız da lazım, git müftülüğe sor: hocam işte bilmem ne bilmem ne kitabında kertenkele öldürmek şu kadar sevap diyo pek mantıklı gelmedi bana sizce doğru mu?
diye bi sor bakalım, dergahlar cemaatler var -fetoyu söylemiyorum- bi sorsak zararı olacağını düşünmüyorum açıkçası -
2.
+3kertenkele olayı gene mantıklı. bunların alim dedikleri adamlar dünyanın balık sırtında olduğunu selefilerin alim diye göklere çıkardığı adamlar ise dünyanın dönmediğini söyler
-
3.
+1Bak kendin söylüyorsun bazıları uydurma bazıları gerçek diye. Her türlü emin olamıyoruz yani hangisinin gerçek hangisinin yanlış olduğundan. Sana şimdi bununla ilgili ayeti yazayım:
68:36 Neyiniz var, ne biçim hüküm veriyorsunuz?
68:37 Yoksa sizin bir kitabınız var da ondan mı ders alıyorsunuz?
68:38 içinde, neyi seçip beğenirseniz, mutlaka sizin olacak diye.
68:39 Yoksa, dilediğiniz hükmü verebileceğinize dair Diriliş Gününe kadar sürecek bir güvence mi aldınız bizden?
68:40 Sor onlara, "Bunu kim garanti etmektedir?"
68:41 Yoksa onların ortakları mı var? Haydi ortaklarını getirsinler, eğer doğru kimseler iseler? -
4.
0panpa uydurma hadisler diye kitap var veya dediğim gibi merak ettiğin şeyleri git müftülükte müftülere veyadergahlarde şeyhlere sor saçma gelen şeyleri kitaplarda falan araştır, her şeye her şekilde yorum yapamam bilen insanlardan öğrenmeni tavsiye ederim.
diğerleri 2 -
1.
-
1.
-
9.
+1 -1Söylediklerin bazılarına katılıyorum ancak bir konuya dikkat çekmek isterim.
Yorum yada çeviri din değildir.
Kuranda bahsedilen tüm olayları anlamak için bir rehbere ihtiyacımız var.
Bunu söyle açıklayayım. 1000 yıl sonra doğan bir çocuğa kaset çalar, cd vs gibi şeyler çok anlamsız gelecektir. Çünkü onları anlayıp idrak etmesine gerek yoktur zaten O günün teknolojisiyle dinlemek istediği müziğe ulaşabilmektedir. Ancak bu çocuk kaset çaları birinden duyup öğrenirse öğrendiği kısım sadece ona anlatılan kadar doğru olacaktır.
Eğer biz dini sadece kuran okuyarak uygulamaya kalkarsak herzaman ekgib bırakmış oluruz.
Kuranda namaz geçer ama kılınış biçimi geçmez. Mezheplerdeki farklılık buradan kaynaklanır .
Hepsi doğru yada yanlış demiyorum ancak mezhepler bence bir gereklilik. -
-
1.
+2Ve bu Rabbinin dosdoğru yoludur. Doğrusu Biz mesajlarımızı, ders alacak insanlara açık ve net olarak anlatıyoruz.
enam 126 -
2.
+1Namaz Hz. ibrahim'den beri gelen bir ibadet şeklidir ve biçimini korumuştur. Kuran'ı temiz akılla anlayarak okuduğunda namazın amacını şöyle göreceksin;
1. Allah'ı zikretmek
2. Namazın seni kötülüklerden alıkoyması
Ve namazda rükunun da, secdenin de, kıyamın da olduğunu göreceksin. Aynı şekilde vakitleri de.
Ne şekilde Allah'a yakarmak istersen yakar, onu sana bırakmış Allah. illa ki subhanekeden sonra fatiha okumak farz demez Allah.
(bkz: dünya yalan söylüyor müslümanlar yanılıyor)
Şu yazımda mezhepler ile ilgili kısmı okumanı tavsiye ediyorum -
-
1.
+2yazıyı okudum.
iznin ile bende bir şey sormak istiyorum
Şimdi eline bir fizik kitabı al ve okumaya başla. Kitap bittiğinde eğer atomu parçalarım dersen bu yazı doğru.
Eğer kitabın yarısında bocalar ve birilerine sorma gereği duyarsan işte orası mezhep oluyor. Ayrıca mezheplere uymak zorunda değilsin, sonuçta hesap verirken ben şu mezheptenim diye bir ayrım yok. -
2.
+2 -1Biri fiziktir, biri dindir. ikisini aynı şeymiş gibi lanse edemezsin.
Samimi bir müslümanın kendisine temel olarak şu soruyu sorması gerek, "ben nasıl cehennem azabından kurtulup cenneti kazanabilirim"
Bunun cevabını apaçık şekilde kuran veriyor. "Erdemli insan ol." Erdemli insanın tanımı da kuranda apaçık şekilde verilir çeşitli surelerde.
Ve Allah dini yalnızca bu kitaptan öğrenmemiz gerektiğini söylüyor. Başkalarını izleyerek değil. ilgili ayet:
Araf 3: Rabbinizden size indirileni izleyin, O'ndan başkalarını evliyalar edinerek izlemeyin. Ne kadar az öğüt alıyorsunuz!
Bu ayette evliya kelimesi kuranda da apaçık şekilde evliya diye geçer. "Dostlar" anlamı olup türkçeye de "dostlar" diye çevrilir. Fakat aklı temiz bir insan için mesaj gayet açıktır.
-
1.
-
1.
-
10.
0bu kadar parmağını yorduğuna değmez güzel kardeşim * Mucizeyi Allah yaratır. Peygamberine de bunu bir nimet olarak verir. Sana beynini bir nimet olarak vermesi gibi * Ayrıca Allah kendi isimlerinden bazılarını yine o peygambere kuranda verir Rauf ve Rahim olduğunu söyler. Öğrenmek istediğin bir şey varsa bana sor burada milletin kafasını yorma.
-
-
1.
0Kamera icat oldu allah mucizesi kalmadı
-
2.
0he he * en büyük mucize insandır. Kendimizi keşfettikçe büyüklüğünü anlıyoruz.
-
1.
-
11.
0Hüküm sadece Allahındır derken bile hüküm verdin be kardeşim ! Şuan senin gibi düşünen hariciler ışıd diye bir bela oluşturmakta, kuranı tam anlamak için mealle okuma 3 4 farklı tefsir kitabı ile birlikte okuma zahire bakıp hakikati kaçırıyorsun. Allah hidayet versin. Selametle
-
-
1.
0Ne için hüküm verdim bilader söyle bakayım? Allahın ayetlerini söyleyince hüküm mü vermis oluyorum?
Sen hangi kuran müslümanını yüzünde sakal, elinde kalaşnikof gördün?
Bu adamlar işgal ediyorlar, eziyet ederek öldürüyorlar. Kuran'ı okuyup anlayan bi insan zaten savaşların yalnızca savunma amaclı oldugunu anlar.
Allah sana hidayet etsin hacı. -
-
1.
0izahta noksan kaldım heralde kardeşim.
Hüküm karar demektir, Atıyorum ''Kırmızı ışıkta geçilmez,bu bir trafik kuralı hükmüdür şimdi ben kırmızıda geçip hükmü sadece Allah verir diyebilir miyim ?? Sen dahi halısahada faul oldu veyahut faul değil diyorsun şimdi bunlarda hükümdür ne yapalım yanı yok hüküm Allahındır diyip hariciler gibimi olayım. Haricilerde malum hakem olayında Hz.Alinin olay için bir hakem bulalım hüküm versin dedi diye onuda Haşa kafir diye nitelendirip Hüküm Allahındır dediler. Demek istediğim olaya göre hüküm değişir hükmü kimin vereceğide değişir. Allah birşey hakkında hüküm vermişşse o hükümü geçersiz kılacak bir hüküm yoktur ama birşey için hüküm vermemişse hüküm verecek kişi değişir. Olaya göre.(Ve bu hükümlerde yine Allahın hükümleri cercevesinde verilir.) insallah izah net olmuştur. -
2.
0Güzel kardeşim dini hükümler Allah'a aittir onun dışında yok kırmızı ışıkta insanların geçmesi yok erkeklerin ayakta işemesi gibi sacma sapan seyleri e bak bunlarda Allah'ın hükmü mü diyerek saçma sapan demagoji yapmayın.
-
1.
-
1.
-
12.
0Bide son olarak;
" Allah, ihtilâfa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir. "
Bakara 113 -
13.
0Benim gibi ol panpa hadisti şeyhti red et kuranı kaynak al sadece
-
14.
0sünnüler zeki ve yetenekli insanlar. Yıllardır kuranı okuyup ona buhari , müslüm gibi uyduruk kaynakları ortak ederek şirk dinine ortak oluyorlar ve bunun farkındalar...
-
15.
01- kuranda herşey yazmıyor zaten namaz kılmakla alakalı detay yok örneğin
-
16.
+13 parça atacağımTümünü Göster
2-. Kara hayvanları Hakkındaki Hükümler: Boğazlanmadan ölmüş (meyte), kan ve domuz eti, Allah'dan başkası adına kesilmiş (yani boğazlandığı zaman Allah'tan başka ilahın adı anılarak kesilmiş), boğularak öldürülmüş, bir hayvan tarafından toslanarak ölmüş, bir darbe yiyerek ölmüş, yüksekten düşüp ölmüş, vahşi hayvan tarafından karnı yarılarak öldürülmüş hayvanların yenmesi haramdır. Ancak bu sonuncusu henüz canlı iken kesilirse yenilmesi helâl olur.
Kurt, aslan ve kaplan gibi yırtıcı hayvanların yenmesi cumhura göre haramdır, Malikilere göre mekruhtur. Aynı şekilde doğan, şahin, akbaba ve bunlara benzer yırtıcı kuşların yenilmesi de haramdır. Malikîler ise, yarasa müstesna bunların mubah olduğunu söylemişlerdir. Racih olan görüşe göre yarasanın yenilmesi mekruhtur.
Köpeklerin, ehli eşeklerin ve katırların yenmesi haramdır. Çünkü köpek pis şeylerdendir. Bunun delili ise Peygamber (a.s.m)'in: "Köpek pistir, onun bedeli de pistir." (1) Diğer taraftan Peygamber Efendimiz (asv) Hayber günü ehli eşeklerle katırların etlerini yemeyi yasaklamıştır.(2)
Malikilerce mutemet olan görüşe göre, ehlî köpek mekruhtur, fakat köpek balığı mubahtır. Akrep, yılan, fare, karınca ve arı gibi yer haşerelerinin yenilmesi de haramdır. Çünkü bunlar hem zehirlidir hem de selim tabiat sahibi kimseler bunlardan tiksinirler.
At ve eşekten doğan katır ile yabanî eşek ile ehlî eşekten doğan eşek gibi, eti yenen ve yenmeyenin birleşmesinden doğan da haramdır. Çünkü böyle bir hayvan birisi yenen, Ötekisi yenmeyenden halk edilmiştir. Bu sebepten dolayı "haram kılıcı, helâl kılana takdim edilir" (3) kaidesiyle amel etmek üzere haram yönü ağır basar.
Malikîlere göre: Akrep, osurgan böceği, hamam böceği, çekirge, karınca, kurt, güve gibi yerde yaşayan böceklerin kesim suretiyle yenilmeleri mubahtır. Aynı şekilde boğazından kesildiği takdirde ve zehirinden yana emin olursa yılan yemek de mubahtır. (4)
Şafiîlerle Hanbelîlere ve imam Ebu Hanife'nin iki arkadaşına göre: Asil olsun olmasın, bütün çeşitleriyle atların yenilmesi helâldir. Çünkü Peygamber (a.s.m) Hayber günü buna izin vermiştir. (5) Ebu Hanife ise at etinin yenilmesinin tenzihen mekruh olduğunu söylemiştir. Çünkü at etinin yenilmesini yasaklayan hadis varit olmuştur. (6) Malikî mezhebinde meşhur olan görüş ise, at etinin haram kılınmasıdır. (7)
Şafiîlerle Hanbelîler büyük keler ile sırtlan yemeyi mubah kabul etmişlerdir. Şafiîlerde ayrıca tilki de mubahtır. Hanbelîler ise bunu haram kabul etmişlerdir. Hanefîler bütün bunların yenilmesini haram kabul etmişlerdir. Malikîler ise daha önceden de açıkladığımız gibi, bütün vahşi hayvanları kerahetle birlikte mubah görmüşlerdir.
En'am, yani deve, sığır ve koyunun yenmesi, icma ile caizdir. Çünkü Kur'an-ı Kerim nassı ile bunlar mubah kılınmıştır. Aynı şekilde yırtıcı olmayan güvercin, ördek, deve kuşu, kaz, bıldırcın, toygar kuşu, sığırcık kuşu, bağırtlak, keklik, bülbül ve buna benzer kuşların yenilmesi de caizdir.
Ceylan, yaban öküzü ve yabani eşek gibi saldırgan olmayan yabani hayvanların yenilmesi de helâldir. Çünkü Peygamber (a.s.m) yenilmelerine izin vermiştir. (8) Tavşan ve çekirgenin yenilmesi mubahtır. Çünkü sünette mubah oldukları sabit olmuştur. Malikilerin dışındakilere göre kurtlar haramdır. Ancak yemek ve meyvede meydana gelen kurtlar ile tahıllardaki kurtlar, sirkedeki kurtlar, bunlarla birlikte ölü olarak -ve kişi bunlardan tiksinmeyecek olursa- yenilmeleri helâl olur. Çünkü bunları yenilecek şeylerden ayırmak gerçekten zordur. (9)
Mubah ve Haram Kılınanlar Konusunda Malikî Mezhebinin Görüşlerinin Özeti: (10)
Yapılan açıklamalardan anlaşıldığı gibi, yiyecek ve içeceklerden mubah şeyler konusunda en geniş mezhebin Malikî mezhebi olduğu görülmektedir. Bu bakımdan bu mezhep ile ilgili bu konuda bir özet yapmayı yerinde görüyorum:
Mubah olanlar: istek hâlinde temiz olan her türlü yiyeceğin yenilmesi veya içilmesi mubahtır. Deniz hayvanı, isterse deniz insanı ve domuzu diye bilinenleri olsun ve isterse deniz hayvanı ölü bulunsun; bütün türleriyle kuşlar, cellâle (11) veya şahin, kartal, akbaba gibi pençeli hayvan dahi olsa hepsi de mubahtır. Ancak yarasa bunlardan müstesnadır, tercih edilen görüşe göre yenilmesi mekruhtur. Cellâle dahi olsa davar (deve, sığır ve koyun) yırtıcı olmayan vahşi geyik, yaban eşeği, cerboğa, köstebek, ada tavşanı, (12) tavşan, kirpi, durbûb, (13) boğazından kesilmesi hâlinde ve zehirinden zarar görmeyeceğinden emin olduğu takdirde yılan (14) mubahtır.
Aynı şekilde yerde yaşayan osurgan böceği, hamam böceği, cundub (15) karınca, yer kurdu ve yiyecek kurdu gibi böcekler de mubahtır.
ilk sıkıldığı esnada üzüm suyu, fukkâ', akid (kaynamış ve katılaşmış üzüm suyu) sarhoşluk vermeyeceğinden emin olduğu sübyanın (16) içilmesi mubahtır.
Haram Olanlar: Katı veya sıvı necis olan her şeyin yenmesi, karada yaşayan domuz, katır at ve eşek; isterse yabani iken sonradan evcilleştirilmiş olsun, haramdır. Tercih edilen görüşe göre çamur, toprak, kemik, ateşte yanmış ekmek de haramdır.
Mekruh Olanlar: Yırtıcı hayvan, sırtlan, tilki ve kurt, vahşi dahi olsa kedi, fil, pars, ayı, kaplan, firavun faresi (nems) (17) ve mutemet olan görüşe göre evcil köpek mekruhtur. Zahir olan görüşe göre maymun, nesnas (uzun kuyruklu maymun)ın yenmeleri mekruhtur. Meşhur olan görüşe göre necasete ulaşan ev fareleri mekruhtur. Necasete ulaşıp ulaşmadıklarında şüphe edilirse mekruh olmaz. Şayet necasete ulaşmıyorlarsa mubahtır.
Cellâle (insan veya hayvanların dışkısını yiyen hayvanlar) Eti: Hanefilerin tarif ettiğine göre cellâle, sadece leş ve necaset yemeyi alışkanlık hâline getirmiş, bununla birlikte başka bir şey yemeyen ve kötü kokan hayvandır. Hanefilerin dışındaki mezheplere göre ise cellâle yediklerinin çoğunluğunu necaset teşkil eden hayvandır. Fakihler böyle bir hayvanın etinin yenilmesi konusunda farklı görüşlere sahiptir.
Malikîler (18) cellâle hayvanının etini mubah görürler. imam Malik mekruh görmüştür. imam Ahmed'den gelen bir rivayete ve Hanefilerle Şafîîlere göre de mekruhtur. (19) Hanbeliler ise haram kabul etmişlerdir. (20)
Bu konudaki ihtilâflarının sebebi, kıyasın bu konuda varit olmuş olan haberler ile çelişkili olmasıdır. Sözü geçen haber ibni Ömer'in rivayet ettiği: "Peygamber (a.s.m) cellâlenin etinin yenilmesini ve sütünün içilmesini yasaklamıştır." (21) şeklindeki hadistir. El-Hallal, isnadını da belirterek Abdullah b. Amr'dan Resullullah (a.s)'ın, cellâle devenin etinin yenilmesini yasakladığını ve ona ancak tabaklanmış derilerin yüklenmesini, kırk gün süre ile ona ayrıca alaf verilmedikçe insanların sırtına binmesini nehyettiğini rivayet etmiştir. -
17.
+1Bu haberler ile çelişen kıyasa gelince: Hayvanın karnına giren şey ete dönüşür. Cellâlenin helâl olduğunu söyleyen Malikîler bu gıdanın değişip ete dönüşmesini, tıpkı kanın ete dönüşmesi gibi değerlendirmişlerdir.Tümünü Göster
Hanbelîler ise haram olmasını gerektiren yasaklamanın zahirini esas almışlardır. Çünkü böyle bir hayvanın eti necasetten oluşmaktadır. Dolayısıyla necasetin külü gibi bu da necis olur. Hanefilerle Şafiîler ise bu hadisi tenzihî kerahete hamletmişlerdir. Malikîler dışındaki diğer mezheplerin bu husustaki ibareleri şöyledir:
Hanefilere göre: Cellâlenin eti de sütü de mekruhtur. Tıpkı dişi eşeğin etinin, sütünün ve at eti ile deve sidiğinin mekruh olması gibi. Ancak Ebu Yusuf tedavi maksadı ile onu (yani deve sidiği ile at etini) caiz görmüştür. Cellâle, etinin pis kokusu gidinceye kadar hapsedilir. Bu da tavuk için üç gün, koyun için dört, deve ve sığır için de on gün olarak -azhar olan görüşe göre- takdir edilmiştir. Şayet cellâle, necaset ile birlikte başka şeyler de yer ve eti pis kokmazsa yenilmesi helâl olur. Nitekim domuz sütü ile beslenen oğlağın yenilmesi de helâldir. Çünkü eti değişmez. Almış olduğu gıdayı tüketir ve etkisi kalmaz. Buna göre böyle bir tavuğun etini yemekte mahzur yoktur. Çünkü necaset île birlikte başkalarını da yemekte ve eti değişmemektedir. (22)
Şafiîlere göre: Cellâlenin yenilmesi mekruhtur. Cellâle, yediklerinin çoğunluğunu dışkının teşkil ettiği deve, koyun, inek, horoz veya tavuk gibi hayvanlardır. Çünkü az önce gördüğümüz ibni Ömer'in rivayeti bunu anlatmaktadır. Ancak bu gibi hayvanların etini yemek haram değildir. Çünkü bunlarda olan sadece etinin değişmesidir, daha fazlası değildir. Bu durum ise haram kılınmalarını gerektirmez. Eğer cellâleye tâhir bir yiyecek yedirilirse mekruh da olmaz. Çünkü ibni Ömer "Cellâleye temiz alaf verilir. Eğer deve ise kırk gün, koyun ise yedi gün, tavuk ise üç gün süreyle buna devam edilir." demiştir.
Hanbelîlere göre: Cellâle haramdır. Bu, yediklerinin çoğunluğunu necasetin teşkil ettiği hayvandır. Böyle hayvanın aynı şekilde sütü de haram olur. imam Ahmed'den gelen rivayetin biri budur. Diğer rivayet ise onun haram değil, mekruh olduğudur. Keraheti ise bu hayvanı hapsetmekle, ittifakla, zail olur. Bu sürenin ne kadar olacağı konusunda ise ihtilâf vardır. imam Ahmed'den gelen bir rivayette ister kuş cinsinden olsun ister hayvan olsun, üç gün süreyle hapsedileceği belirtilmektedir. Yine ondan gelen bir diğer rivayete göre tavuk, üç gün süreyle; deve, sığır ve benzerleri kırk gün süre ile hapsedilir. Cellâle olan hayvanın sırtına binmek de mekruhtur.
Nas Olmayan Hususlarda Arap Adetini Hakem Kabul Etmek:
Şafiîlerle Hanbelîlere göre: (23) Kitap, sünnet ve icmada hass veya âmm olsun, haram ve helâl ile ilgili her hangi bir nas bulunmayan ve yine hakkında öldürülmesi ya da öldürülmemesine dair nas varit olmayan, Arapların çoğunluğunun selim tabiat sahipleri ve servet ve varlık sahibi olan kimseler -Şafiîlere göre hâllerinde şehir veya köy halkı sakinleri Hanbelîlere göre ise Hicaz halkı veya büyük şehir sakinlerinin çoğunluğu- tarafından tiksinmeden yenilebilen, hayvanın etinin yenilmesi helâldir. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Hoş ve temiz olan şeyleri onlara helâl kılıyor; pis ve murdar şeyleri de onlara haram kılıyor." (A'râf, 7/157). Bunun diğer bir sebebi ise Allah'ın Kitabının üzerlerine indiği, ona ve sünnete muhatap olan kimseler Araplardır. Dolayısıyla Kitap ve sünnetin mutlak lafızlarında başkalarının değil, sadece onların örfüne başvurulur.
Buna göre bu konuda kaide şudur: Yenilmesi haram kılman hayvanlar, yüce Allah'ın Kitab'ında nas ile bildirdikleridir. Arapların hoş ve temiz diye adlandırdıklarıysa helâldir. Arapların pis ve murdar diye nitelendirdiği ise haramdır.
Bu konuda çölde yaşayan katı tabiatlı, fakirlik ve zaruret içerisinde yaşayan kimselerin sözlerine itibar edilmez. Çünkü bu gibi kimseler zaruret ve açlık çeken kimseler olduklarından bulduklarını yiyebilirler.
Hanbelilere göre Hicaz halkının yanında bulunmayan hayvanlar, Hicaz bölgesinde ona en çok benzeyen hayvanın durumuna göre değerlendirilir. Şayet bu hayvana benzeyen her hangi bir hayvan yoksa o mubahtır. Çünkü şanı yüce Allah'ın şu buyruğunun genel ifadesi içine girer: "De ki: Bana vahyolunanlar arasında yiyen bir kimsenin yiyeceği içinde ölmüş hayvan etinden.. başka haram kılınmış bir şey bulmuyorum." (En'âm, 6/145). Diğer taraftan Hz. Peygamber (a.s.m): "Allah'ın susup hakkında bir şey söylemediği ise bağışladığı, affettiği şeydir." (24) diye buyurmuştur.
Şafiîler şöyle demektedir: Eğer hayvanın adı bilinmemekte ise, Araplara onun hakkında sorulur ve onların verdikleri isme göre helâl veya haram ise, ona göre amel edilir. Çünkü bu konuda başvurulacak kaynak, hayvanın ismidir ve bu dili bilen kimseler de onlardır. Eğer onların bu hayvana verdikleri bir isim yoksa, tanıdıkları hayvanlar arasında şekil, tabiat veya etinin tadı itibarıyla ona en çok benzeyen hayvanın hükmüne tabi kabul edilir. Eğer iki benzeme yönü birbirine eşit olursa veya benzer bir taran yoksa esah olan görüşe göre helâl olur. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: "De ki; Bana vahyolunanlar arasında yiyen bir kimsenin yiyeceği içinde ölmüş hayvan etinden... başka haram kılınmış bir şey bulmuyorum." (En'âm, 145). -
18.
+1Dipnotlar:Tümünü Göster
1. Bu hadisi imam Ahmed, Müslim, Ebu Dâvud ve sahih olduğunu belirterek Tirmizî ve Neseî, Râfi1 b. Hadîc'den şu şekilde rivayet etmiştir: "Köpeğin kıymeti pistir." Neylü'l-Evtâr, V, 143,284.
2. Bu hadisi Hakim el-Müstedrek’te, Câbir b. Abdullah'tan rivayet etmiş ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buharî de Müslim de rivayet etmemişlerdir, demiştir. Nasbu'r-Râye, IV, 197.
3. el-Mühezzeb, I, 249; Muğni'l-Muhtâc, IV, 303; Keşşâfu'l-Kınâ; VI, 190.
4. eş-Şerhu'l-Kebîr, E, 115. Arapçada bu gibi haşerata (haşaş) adı verilmektedir. Yerin altına girip aynı şekilde mutlaka bir başka yerden çıkması ve çıktıktan sonra hemen oraya geri dönmeleri sebebiyle bu adı alırlar.
5. Bu hadisi Buharî ve Müslim rivayet etmişlerdir. Nasbu'r-Râye, IV, 198.
6. Ebu Dâvud, Neseî ve ibni Mace, Hâlid b. el-Velid'den rivayet etmişlerdir. Nasbu'r-Râye, IV, 196.
7. Bidâyetü'l-Müctehid, 1,455; eş-Şerhu'l-Kebîr, H, 117.
8. Buharî ve Müslim rivayet etmiştir.
9. Muğni'l-Muhtâc, IV, 268, 303; el-Muğnî, VIII, 605.
10. ed-Desûkî ile birlikte ed-Derdîr, eş-Şerhu'l-Kebîr, II, 115.
11. Cellâle: Necaset kullanan demektir. Sözlük manası itibarıyla "necaset yiyen inek" demektir. Fakihler aynı şekilde necaset yiyen her türlü hayvan hakkında kullanırlar.
12. Cerboğa: Gelincik kadar bir hayvan olup arka ayaklan Ön ayaklarından daha uzundur. Köstebek:
Pisliğe ulaşamayan kör faredir. Ada tavşanı: Tavşana benzeyen cerboğadan biraz daha büyük, bitki ve baklagiller yiyen, kediden küçük, kirli beyaz bir hayvandır.
13. Kirpi: Fareden büyük olup başı, kamı, ön ve arka ayakları dışında her tarafı dikenli bir hayvandır.
Durbûb: Dikenleriyle kirpiyi benzer. Ancak şekil itibarıyla koyuna daha yakındır. Hanbeliler cerboğa, ada tavşanı ve sırtlanın yenilmesini mubah kabul etmişlerdir. el-Muğnî, VTTi,592; Keşşâfu'l-Kınâ', VI, 191. Şafiîler de hayvan kesimi ile ilgili bölümde açıklayacağımız gibi sırtlan, büyük keler, tilki, cerboğa ve fenek (derisi kürk olarak kullanılan bir tilki çeşidi) ve (kediye benzer) samurun yenilmesini mubah kabul etmişlerdir. Araplar arasında bu son iki hayvana Türk Ülkesi Tilkileri denilir. Aynı şekilde (farelere düşmanlık eden fare yuvalarına girip onları çıkartan bir hayvan olan) gelincik yemeyi ve turnagillerden beyaz bir kuş olup büyükçe bir kursağı bulunan Mısır'da çokça görülen ve derisinden kürk de yapılan Pelikan kuşunun, yine aynı şekilde derisinden kürk yapılan kâkim (gelinciğe benzeyen bir çeşit hayvan)'in etlerini de mubah örmüşlerdir. Çünkü bunlar tayyibât (temiz ve helâl olan şeyler)dendir. Muğni'l-Muhtâc, IV, 299.
14. Yiyen kişi zehirlenmekten emin ise yiyebilir. Zehiri kendisi için her hangi bir hastalık sebebiyle
faydalı olan kimsenin zehiriyle dahi yemesi caizdir.
15. Hamam böceği: Kokusu kötü, evlerdeki pis yerlerde bulunan değişik renkli, yan taraftan bir çok
ayaklan bulunan bir hayvandır. Cundub: Çekirgenin bir türüdür.
16. Fukkâ' (şerbet): Aslında buğday ve hurmadan yapılan bir içecektir. Subya: Ona eklenen çekirdek ve benzeri şeyler dolayısıyla nisbeten ekşi bir içecektir. Akid (kaynamış ve katılaşmış şerbet): Katılaşıncaya ve sarhoşluk verici özelliği kayboluncaya kadar ateş üzerinde kaynatılan üzüm suyudur. Arapçada ona aynı şekilde (er-rübbü's-samit) adı da verilir.
17. Bu hayvanlara -kedi müstesna- Arapçada: "el-vuhuşu'l-müfterise=yırtıcı hayvanlar" adı verilir.
18. eş-Şerhu'l-Kebir, D, 115; Bidâyetü'l-Müctehid, L 451.
19. Tebyinü'l-Hakâik, 1,10; el-Bedâyi V, 39 vd.; el-Mühezzeb, I, 250; Muğni'l-Muhtâc, IV, 304; ed Diirrü'l-Muhtâr, V, 339.
20. Kessâfu'i-Kınâ', VI, 192; el-Muğnî, VIII, 593.
21. Bu hadisi imam Ahmed, Ebu Dâvud ve Tirmizî rivayet etmiş olup Tirmizî; "hasen-garib bir hadistir" demiştir. Ebu Davud'un bir rivayetinde: "Cellâlenin sırtına binmek yasaklandı." denilmekteyken bir diğerinde: "Develerden cellâle olanın sırtına binilmesi yasaklandı." denilmektedir, imam Ahmed, Neseî ve Ebu Dâvud, Amr Ibni Şuayb'dan, o babasından o da dedesinden rivayet ettiğine göre: "Peygamber (a.s) evcil hayvanların etinin yenilmesini, cellâlenin sırtına binilmesini ve etinin de yenilmesini yasakladı."
22. Rivayete göre Peygamber (a.s) tavuk eti yermiş. Buna göre, (cellâle) tavuğun üç gün süreyle hapsedileceği ve ondan sonra boğazlanacağına dair rivayet onun pisliğinden sakınmak maksadıyladır, şart olduğundan değildir. Tebyînü'l-Hakâik, a.y.
23. Muğni'l-Muhtâc, IV, 303 vd.; el-Mühezzeb, I,249; el-Muğnî, VIII, 585.
24. Bu hadisi Tirmizî ve ibni Mace, Selman el-Farisîden rivayet etmişlerdir. Neylü'l-Evtâr, VIII, 106. 2-Nazariyyetü'z-Zarureti'ş-Şer’iyye adlı eserimize bakınız.
(Vehbe Zuhayli, islam Fıkhı Ans. C.4, sh. 321-326) -
19.
+13- samimi bir müslüman olarak kuranın tevsirle anlaşılacağını söylüyorum
-
20.
+1daha sonra görüşürüz