1. 10.
    0
    çok siqişqen bi abimis. eved.
    ···
  2. 9.
    0
    Bu adam da bizdenmiş amk lan ayrıca bu başlık nasıl boş kalır tanımıyo musunuz amk
    ···
  3. 8.
    0
    Şiirin hikâyesi ise şöyle:

    Bir gün padişah Vehbi Efendi’yi yanına çağırır ve:
    "Bana öyle bir şiir yaz ki, bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin" der. Ve işte sonuç aşağıda:


    Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
    Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

    Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
    Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.

    Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
    Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

    Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
    Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.

    Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
    Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

    Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
    Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

    Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarıda hiç,
    Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

    Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
    Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

    Herkese vermektesin, bir de bana versene,
    Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.

    Sen her zaman gelesin, ben Vehbi’ye veresin,
    Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
    ···
  4. 7.
    0
    el.avi'ul.sazan-i
    ···
  5. 6.
    0
    biz yanında halt etmişiz amk
    ···
  6. 5.
    +1
    vay amk.. adam pirimizmiş lan
    şuku bin
    ···
  7. 4.
    -1
    biraz önce rastladığım, okurken inanılmaz keyif aldığım rücûnun sahibi,18.yy edebiyat üstadı.

    amk yanlış yere geldim
    ···
  8. 3.
    0
    up up up
    ···
  9. 2.
    0
    19 dan sonrasını okumadım
    ···
  10. 1.
    +3
    19. yüyılın binlerinden

    bezm-i hammam edelim sürtüştürem ben sana
    kese ile sabunu, rahat etsin cism u can

    lal u şarap içirem ve ıslatıp geçirem,
    parmağına yüzüğü hatem-i zer drahsan

    eğil eğil sokayım iki tutam az mıdır
    lale ile sümbülü kakülüne nevcevan

    diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
    bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.

    salınarak giderken ardından ben sokayım
    ard eteğin beline olmasın çamur aman

    kulaklarından tutam dibine kadar sokam
    sahtiyandan çizmeyi olasın yola revan.

    öyle bir sokayım ki kalmasın dışarda hiç
    düşmanın bağrına hançerimi nagehan

    eğer arzu edersen ben ağzına vereyim
    yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman

    herkese vermektesin bir de bana versen
    avuç avuç altını olsun kulun şaduman

    sen her zaman gelesin, ben vehbi'ye veresin
    esselamun aleyküm ve aleykümesselam
    ···