+1
-1
Divan Edebiyatı şairlerinden olan Sümbülzade Vehbi, "rücu" şiirleriyle de ayrı bir ün yapmıştı. Bir gün padişah vehbiyi yanına çağırır ve "Bana öyle bir şiir yaz ki ilk mısrayı okuyunca içimden seni öldürmek, ikinciyi okuyunca ödüllendirmek gelsin" der ve ortaya şöyle bir şiir çıkar!
gel hamama gidelim, sürtüştüreyim sana
kese ile sabunu, rahat edesin canan
al şarap içirerek ıslatıp geçireyim
yüzüğü parmağına, ibaret som altından
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
lale ile sümbülü kâkülüne genç paşam
diz çökerek önünde ılık ılık dökeyim
bir gümüş testide kanımdır sana akan
salınarak giderken arkandan ben sokayım
eteğini beline, olmasın çamur aman
kulaklarından tutayım, dibine dek sokayım
çizmeni ayağına, aksın yol ayağından
öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarıda hiç,
düşmanının bağrına, hançerimi kınından
eğer arzu edersen ben ağzına vereyim
yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman
herkese vermektesin, bir de bana versene,
avuç avuç altını, uçayım mutluluktan
sen her zaman gelesin, ben vehbi'ye veresin,
esselamun aleyküm ve aleykümesselam.