Süleymancıların yurdunda kalmış birisi olarak bu topluluğun kendilerince amacı öğrenci çağındaki gençlere dini bilgiler öğretmek ve vatana millete hayırlı bir evlat yetiştirmek olarak tanımlarlar.
süleymancıların türkiyenin tüm il/ilçe/kasaba sında yurtları vardır ve bu yurtlar %90 ı m.e.b. ına dernek adı altında bağlıdır. %10 luk kısmı ise hafızlık vs. olarak diyanete bağlıdır.
peki bu topluluk bu yurtların masraflarını nasıl finanse ediyolar. öncelikle bi yerde yurt yapılacaksa o yere en yakın yurda mensup olmuş godoman dediğimiz zengin iş adamlarından yüklü miktarda yardım toplarlar. geri kalanı ise esnaf ve diğer kendilerine mensup kişilerden makbuz karşılığı yardım adı altında isterler. yurt yapıldıktan sonra aylık masrafları (elektirik, doğalgaz,su, erzak, hocaların cep harçlığı) çarşı pazarda esnaftan olsun karşılarına çıkan kişilerden makbuz karşılığı toplarlar. ve bunu hergün yaparlar ve bunu yapacak en az iki kişi seçerler ( her ayrı yurt için geçerlidir)
bu yurtlarda hocalık yapan kişiler devletten maaş almazlar. yukarda bahsettiğim gibi yardım adı altında toplanan paralardan her ay belirlenmiş belli bir meblağ ı alırlar. ve ne kadar alacaklarını her yıl merkez denilen yerden belirlenir. örneğin yeni mezun olmuş bir hoca bu zamanlarda 510 tl civarı almaktadır askerliğini yapmışsa bu miktar 600 tl ye kadar yükseliyo. evli hocalar ise 850-900 tl civarı almaktadırlar. evli hocalar için kalacakları bir lojman yoksa kiralarını da kaldıkları ilin kira ortalamasına göre verilmektedir (örnek istanbul için kira bedeli 1000 tl olarak belirlenmiştir) eğer tuttukları evin kirası bu miktarın üstündeyse kalan farkı kendi ceplerinden ödemek zorundadırlar. her yurdun bi idarecisi (müdür) vardır. en yüksek parayı o alır. en yüksek dediysek evli hoca maasindan 50-100 tl daha fazla alıyolarlar
* . her ramazan ve kurban bayramında çift maaş alırlar. yıllık belirlenmiş yıllık yakacak (kömür-doğalgaz)parası verirler. herkese sigorta yapmazlar. yaptıkları kişileride ya yurtta kaloriferci, belletici vs. adı altında sigorta bağlarlar.
bu hoca-abi dediğimiz kişiler nasıl hoca oluyolar. ortaokul 8 den sonra kandırabildikleri saf çocukları seni hoca yapıcaz diye 4 yıllık bi kuran-arapça eitimine sokarlar. zaten bu çocularda lisede biyer kazanamamış okul öğrenimi zayıf kişilerden oluşur %99 u böyledir. bu 4 yıllık eğitim her yılına ayrı bi isim koymuşlardır. her bi üst sınıfa geçebilmek için sene sonu sınav yaparlar pardon onlar sınav demezler imtihan derler. sınav diyenlere hocaları kızar bi bakışıyla kafir yapar o an talebesini
* ). öğrendikleri ise arapça gramer , fıkıh, felsefe eflatun-aristoteles vs. cidden felsefe öğrendiklerini zannetmeyin eflatun ve aristotelesin doğumu ve ölüm yılını ezberlemekten başka bişey yapmazlar:)) ve bide mantık öğrenirler daha doğrusu bişeyler öğrendiklerini zannederler. son seneyi ise istanbul da okurlar. son seneye ait bi kuraldır bu değişmezdir. burdan mezun olunca hangi ilden-bölgeden geldilerse hocalık yapmak için oraya tekrar gönderilirler. mezun olmak derken resmi bir belge vermezler. mezun olacak talabeler için, hocalar yada talebeler kendi aralarında mezun olduğu yurdun ismi ve kendi isimlerini barındıran bir plaket yaptırılar. elleri boş dönmemek için:)))
okul eğitimi;
orta öğretime geçmiş her sabi bu yurtlarda kalabilir. sıkı bir dershane eğitimine girerler ve günlük bir buçuk saat dini ders dedikleri kuran vs. öğretirler.
lise de aynı şekildedir.
üniye gecen öğrenciler kazandıkları üniye yakın yurtlara yerleştirilir. yetiştirdikleri öğrencilerini kaybetmek istemezler. üniyi kazanamaış öğrenciler ya bir sene daha hazırlanırlar bunların yurtlarında, yada saf bulduklarından kandırabildiklerini hoca ol diye arapça eğitimine sokarlar. üniyi bitiren öğrenciler bahsettiğimiz son seneyi istanbul da okurlar dediğimiz o bir senelik arapça eğitimine sokarlar ve hoca olurlar.
bu mezun olmuş ve bir sene istanbulda okumuş öğrenciler bi işe girememiş veya kpss ile atanamamışsa, süleymancılar için baldan tatlı bişey olamaz hemen hoca ihtiyacı olan yurtlara, sen burda hocalık yap diye gönderirler. ayrıca gülen cemaati gibi soruları çalma durumları yoktur. zaten hocalık yapacak ne kadar insan bulurlarsa o kadar iyidir onlar için.
bunları kimler yönetiyo;
kurucu süleyman hilmi tunahan dır. sırasıyla kemal kacar ve günümğzdeki isim arif ahmet deniz olgun dur.
süleyman hilmi tunahan siyasete bulaşmamıştır.
kemal kaçar başa geçtiğinde süleyman demirel in partinden kütahya ve istanbul milletvekilliği yapmıştır ayrıca avrupa parlemantosu üyeliği yapmıştır. siyaset tarihinde ap , anap , dyp, gibi partilerle de adı duylmuştur. wikipedi den daha geniş kapsamlı okuyabilirsiniz.
arif ahmet denizolgun ise refah partisinden antalya milletvekili, dtp kontejyanından ulaştırma bakanı, dyp den ist. 2.sıra adayı, anap antalya ilk sıra adayı
, dp den antalya ilk sıra adayı olmuştur. siyasetle baya içli dışlı olduğu burdan belli oluyor.
benim bildiğim kadarıyla 2007 deki seçimlerde mehmet ağırın partinin lehine bir davranış göstermiştir. 2011 de ise mhp den yana olmuşlardır.
bu süleymancılar parti seçimlerinde ahmet arif deniz olgun bir parti belirler ve herkese o partiye oy atmaları tembihlenir. tabi dinlemeyip kendi istedikleri partiye oy kullanan kişilerde vardır. belediye başkanlığı seçimlerinde ise belirlenen partiler il il değişiklik gösterebilmekte. süleymancılar hiç bir seçimde akp ye oy kullanmamıştır. tabi bu emirleri dinlemeyip oy kullananlarda oluyo yukarda belirtmiştim. bide şöyle bişey var arif ahmet deniz olgun dp den milletvekilliği yaparken kardeşi m. beyazıt denizolgun akpden millet vekiliği yapmıştır. yalnız belediye seçimlerinde antalyada akpye oy kullandıkları söylenilmektedir.
belirledikleri partiyi seçmelerinde ki amaç ise kendi yurtlarına bir zeval gelmemesi için hani yurtlar kapanmasın düşüncesiyle yoksa devlet elden gitmiş umurlarında olmaz yeterki yurtlar kapanmasın. ... bu noktaları doldurmayı size bırakıyorum güzel doldurun
* ) bide hangi süleymancıya sorsanız size şöyle söyler \'\'bizim siyasetle işimiz olmaz\'\' valla bunu söylüyorlar.
yurtlarında ki yemeklerin güzel olup olmaması ahçısına göre değişkendir. yemeklerde et ekgib olmaz tabi bu da yurduna göre değişkendir. kimi yurtta 5 yıldızlı bi hotel yemeği çıkıyo kimi yurtta afedersin yal çıkıyo bunların hepsi ahçıdan kaynaklanıyo. bu ahçılar hoca olmak için yola çıkmış ama sınıf geçemeyip ben ahçı olcam diyen kişilerden oluşur büyük bir çoğunluğu böyledir. dışardan bir ahçı pek tutmazlar çünkü ahçıya fazla para vermek istemiyolar. az para verdikleri ahçılarda beceriksiz oluyo.
ne dedik enson başta arif ahmet deniz olgun var peki ya sonrası nasıl takip ediyo. şöyleki kendilerince iki üç ili birleştirip oraya bir idareci (müdür) veriliyo bu kişiye bölge idareci si denir. bu kişiler çoğunlukla zamanın 20-30 yılı aşkın hocalık yapmış kişiler olur. bu kişiler bulundukları bölgedeki yurtları sırayla gezer gittiği yurtta talebelere sohbet eder. ve gittiği her yurtta paso et yemeği yerler ve bu yüzden gut (kırmızı et yiyememe) hastası olan bölge idarecileri vardır . örnek bekir hacıoğlu, gut hastasıdır. 3 öğün et yersen olacağı bu aq. ve yemek güzel değilse yurt idarecisine ve ahçısına fırça çekerler.
süleymancıların ülke dışındada yurtları bulunmamaktadır. afrika ülkelerinin hemen hepsinde yurtları vardır. amerika, avrupa, asya heryerde yurtları vardır. eee tabi yurt dışında hocalık yapan kişilerinde cep harçlığı bi başka oluyo
* ) yaklaşık olarak bekar hoca maaşı 1000 dolar. peki bu kadar paraları nerden buluyolar? okumaya devam...
süleymancıların finans kaynağı 2; kendilerine ait istanbulda hastahaneleri vardır. hisar intercontinantal hospital baya kaliteli bir hastahanedir ve ümraniyededir. ikinci hastahene olarak sur hasthanesi vardır. kendilerine ait akdeniz toros et markası adı altında tavuk çiftlikleri vardır. ferpa arden hiparmarketleri vardır. ismi aklıma gelmedi şimdi burger king tarzında burger leri de vardır gerçi şube olarak bitane var. yedikıta, insan ve hayat dergileri süleymancılara aittir. çamlıca kırtasıye de bunlara aittir. hemen hemen bir çoğumuzun evinde olan fazilet neşriyat takvimleri de süleymancılara aittir. tv-radio kanalı vs. leri yoktur. bağcılar güneşlide yanyana iki büyük kütüphaneleri vardır ve günlük ziyaretçi sayısı 0 a yakındır.
* )) gitseniz kütüphaneleri görseniz lan buraya kütüphane mi yapılır dersiniz. zaten bu dergi ve takvimleri burda basıyolar. yani matbaalrıda vardır. duyduklarıma göre bazı gazete firmaları yetitiremedikleri gazete ek\'lerini burda bastırıyolarmış. bide anaokulu-kıreş leri var. buralardan elde edilen paraları yurtdışındaki yurtlara yurt masrafları ve hocaların maaşları için gönderiyolar.
kız öğrenciler; ortakuoldan sonra liseye göndermezler hir bişekilde. onun yerine oluşturdukları kız yurtlarına gönderip erkekler gibi 4 yıllık bir arapça eğitinden geçip hoca oluyolar. uzatmaya gerek yok erkeklerle aynı.
beyler bu kadar yeter heralde yazarken yoruldum.)) isteyen olursa birazdaha yazarım:))))))
kalın sağlacakla...