sübyandım çocuktum kendimden geçtim doğrultum

Okul açılmadan dershaneye gitmeye başladım okuldan 1 2 hafta önce başlardı o dönem dershaneler. dershaneye bir gittim şok olmuştum. Okul beni abandone ederken dershane ağzıma sıçmıştı. Bir de bıyık falan kesmişim yavaş yavaş saçlara şekiller vermeye hafiften uzatmaya başlamışım. boy da var dikkat çekmeye başladım ortamda. Gittim Melek diye bir kızın yanına oturdum.

melek dediğim kız gerçekten tam bir melek. Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu lisesinde okuyor. Hatun bir içim su. o dönem azgınlıktan düz duvara tırmanacam o kıvamdayım. kıza bakamıyorum ama çaktırmadan kız ile sohbet kurma girişimlerim var. silgi falan istiyorum. kız o zaman sanırım anladı ondan hoşlandığımı ve kendini ağırdan sattı. kıza kola falan ısmarlıyorum tenefüslerde... ama ona bişi demeden kendime kola aldım sana da aldım falan diyorum. sağol diyip gülüyor o kadar... sonra bir anda aklıma sibel geldi. okulun açılmaya başlamasına az kalmıştı.

Sibel aklıma gelince içim kötü oldu kıza ihanet ediyormuşum gibi hissettim ve melek ile diyalog olayını azalttım. kızı kovalarken kızı giblemeyen adam olmuştum artık. iStemeden de olsa doğru bi strateji yapmıştım. giblemezsen kovalanırsın değerli olursun bunu daha sonra öğrenecektim tabi

okul açıldı ve okula ilk gün gittim. Acayip süslenmiştim ilk gün. Bıyıkları kestim, sakalları da aynı şekilde bu arada tek tük yüzümde parsel parsel sakal ve bıyıklar çıkmaya başlamıştı. kaşlarımın ortasını aldırdım ablama. saçları jöleledim ve geriye attım, yaz olduğu için uzatmıştım saçları.

Okula bi gittim sınıfa girdim. Yemin ederim böyle utandığımı hatırlamıyorum. Bir çığlık koptu sınıfta, millet wuuuuu diye bağırıyor çağırıyor. adama bak neydi ne olmuş diye bağırıyor hakan, bu arada sınıf ergenlik etkisinden hayvani boy atmış aslında herkes değişmiş. sibel de nerdeyse 10 cm uzamış çok güzel bir genç kız olmuştu. Yanına oturdum, ipeksi saçlarının kokusu hala burnumda. Kıytırıktan parfümde sürmüştüm hem ben.. Oturunca sibelin bana o bakışını asla unutamıyorum

beyler hızlı yazmaya çalışıyorum atlamak istemiyorum hiçbirşeyi...

Şimdi arkadaşlar hayatımda iki kız biri melek diğeri sibel ve gidilmesi gereken bir cemaat okul ve dershane vardı. Sibel ilk gün bana baktı ve ilk dediği şey şu oldu. Yaz sana yaramış ama senden bir telefon beklerdim beni neden aramadın dedi. Hiçbişi diyemedim aklıma gelmedi kusura bakma dedim. Aklına gelmeyiz tabi, çok değişmişsin kim bilir hangi kız seni böyle değiştirdi dedi. vay amk hayatımdaki ilk kız tribini yemiştim beyler. ne yapacağımı bilmiyordum. Sibelciğim olur mu hiç sen demedin mi bana bıyık ve sakalları kes diyen dedim. Bunun gözler ışıldadı gerçekten de ben dedim diye mi kestin.. Çok yakışıklı olmuşsun dedi. Kıpkırmızı oldum ama ağzımdan sen de çok güzel olmuşsun lafı çıktı. önüme bakıyordum yüzüne bakamıyordum.

sonra dersler geçmeye başladı not tutuyoruz falan, bu arada acayip inek bir öğrenciydim müthiş defter tutardım. ve herkes benim defteri alır fotokopi çektirirdi. neredeyse defterlerim benden çok millette dolaşır olmuştu. Bir gece eve gittim, fizik defterinin arasında bir dudak izi var ruj ile yapılmış. Nasıl utandım Sibelim ne güzel düşünmüş dedim sonra ertesi gün gittim sınıfa bunun defterini aldım ve ebleh bir şekilde o güzel dudaklar için teşekkür ederim yazdım.

Bu yazıyı okudu ve ne dudağı demesin mi?

başımdan aşşa kaynar sular döküldü.

Cuma günü oluyor bu olay gösterdim defteri buna buyur bu senin değil mi dedim yok dedi benim değil

geliyorum panpalar.

Sibel tribini atmıştı ve hafta sonu oluyordu artık.

cemaatten iyice kopmuştum, artık tamamen aklımdan da çıkmıştı taa ki o güne kadar.

Bir gece eve döndüm ve evde annem babam oturmuş yüzleri asık karşısında yusuf hoca.

dediler gel seninle konuşacaz.

gittim oturdum ben de, yusuf hoca döndü anneme ve babama dediğim gibi dedi okuldan alalım oğlunuzu cemaat lisesinde okumaya başlasın. dershanede kalabilir. eğitimi çok önemli düşüş yaşamasın dediler. Annem ve babam da evladım derslerin kötüleşsin istemiyoruz hocan haklı dedi. dedim ben okuldan memnunum derslerimde iyi, hoca kalktı dedi o zaman şöyle yapalım yarın dershanede deneme var. senin durumunu geçen seneden biliyoruz, şayet ilk 100 e giremezsen genelde okulunu değiştirecez kabul mü? annem ve babam kabul ettiler. ben de mecbur kabul ettim.

O gece öss konu anlatımlı, falan ne varsa köpek gibi çalıştım. Lise iki çalıştım özellikle öss değildi çalıştıklarım, trigonometri karmaşık sayılar falan bakıyordum..

muallaknin evladı ertsi gün dershaneye gittiğimde kalktı beni öss sınıfına aldı. haftasonu grubu lise sonların grubu öss denemesi deneme 1 yazıyordu kitapçıkta. Başımdan aşşa kaynar sular döküldü. Deneme genel bir deneme ve tüm ÖSS müfredatı vardı. Başladım soru çözmeye ama acayip boşum var öyle böyle değil neyse sınav bitti. Bir hafta sonra sonuçlar bi açıklandı 95. olmuşum genelde. Şimdi ne kadar söversem söveyim o sınavda hainlik yapmadılar sonucum ne ise onu verdiler.

Bu sayede okulumda devam ettim dershanemde de...

Pazar günü dershaneye gittim Uğur dershanesine, melek acayip şık giyinmişti. bir bakan bir daha bakıyordu, uzun bahçıvan kıyafeti gibi bir tulum giymişti. inanılmaz tahrik olmuştum. Tulum içinde kalçaları göğüsleri çok belirgindi sırada boşalacak gibiydim.

benim aklım hala sibelde yalnız. cuma günü ağzıma sıçıp gitmişti çünkü. Pas vermiyorum ama gözümün ucuyla memelerine bakmadan da edemiyorum meleğin. Melek de farkında sürekli beni kesiyor. kalem döndürüyordum bir ara kalem yere düştü bu ve ben anında yere eğildik sırada kalemi almak için. o anda koca göğüslerle göz göze geldik. kalbim çarpıyordu deli gibi nefes alamıyordum. Melek aldı kalemi teşekkür ettim ona o da göz kırparak önemli değil dedi ama ben kendimden geçmiştim resmen.

dershane çıkışında melek ile yanyana yürüyorduk aksaraya doğru, o sırada karşıdan cemaatten çocukları gördüm durdurdular beni. yarım saat sonra çemberlitaş fem de ol dediler. tamam dedim. meleği durağa bıraktım ben de tramvaya binip çemberlitaşa geçtim.

Çemberlitaş da Hiç tanımadığım bir hoca vardı Hakan hoca sonradan hakkında çok şey öğrenecektim. Bunun sohbeti varmış en üst katta yurt katında, bir çıktım üst kata başladı ahir zaman gençlerinin yaşamından ama sanki adam beni anlatıyor bi yandan gözümün içine bakıyor bi yandan da cehennemin kötülüklerinden falan bahsediyor. Sohbet bitti indik yemekhaneye maklube yedik. dedim hocam ev karşıda eve gideyim. dedi seni yeni bir eve koyacaz cemaat evi bizden haber bekle..

Moral sıfır döndüm eve ... Artık annem ve babam ile konuşma vakti gelmişti.

kendimi topladım ve çıktım annem ile babamın karşısına.

Dedim anne, baba bu adamlar derslerimin kötülüğünden bahsediyorlar alın denemelerinde 95. oldum derslerim iyi hayatım bi düzene girdi artık düzenimi bozdurmak istemiyrum, cemaat evinde kalmayacam artık. Ev de dersime çalışıyorum ben kimseye ihtiyacım yok dedim. Babam tamam dedi annem biraz tereddüt etti, çünkü bendeki değişiklikleri farketmişti. Ama o da kabul etmek zorunda kaldı...

Ertesi gün okula gittim. Sibel süslenmemişti hiç ama ben çok süslenip gelmiştim. sibeli resmen özlemiştim. Ona bunu söyledim sibelciğim seni çok özledim dedim alenen 2 gün çok uzun geldi dedim. Cuma çok moralim bozuk çıktık dedim, ben küs kalmak istemiyorum dedim. O da defterine dudak izi koyana anlat bunları dedi.

Kız halen trip atıyordu, bu arada sibele karşı cinsel anlamda hiçbirşey düşünümüyordum. Kadın neresinden gibilir onu bile tam bilmiyordum sene 2000 - 2001 olmak üzere internet daha yeni yeni var.. bırak ferreyu erotik resim indirmek 3 gün sürüyor ki bilgisayar falan yok zaten kimsede

okuyor musunuz amk. mal mal yazıyor muyum yoksa..

Zira en heyecanlı yerlere gelmek üzereyiz kusura bakmayın sizi ısındırdım baya geriden başladım.

Sibel dedim ben sen zannetim onu o yüzden böyle oldu dedim. Baktı bana uzun uzun, o alanur huursu yapmıştır dedi. sana bakışlarını beğenmiyorum falan dedi.

DÜnyadan bi haber yaşıyordum amk. Alanura baktım tam o anda, ikimizer bakıyordu alanur. bildiğin meraklı meraklı...

Şaşırdım çok fazla, zira hakan alanuru seviyordu ve bunu tüm sınıf biliyorduk.

O anda çok sinirlendim alanur'a Sibele döndüm ve dedim caddebostan sahiline gidelim mi okul çıkışı, sanki bunu dememi bekliyordu çıktık caddebostan sahiline. beraber yürüyoruz böyle mal mal... konuşamıyorum konuşacak şey bulamıyorum. Ara ara bakıyorum sibele böyle kararlı kararlı kafasını kaldırmış yürüyor. Gururlu ama çok duygusal bir halde idi. DOkunsan ağlayacak denir ya öyle işte.

Dedim gel şu banklara oturalım, o zamanlar öğrenciyiz paramız yok starbucks da yok dıbına koyim...

Oturduk. ben buna döndüm, parmaklarımı çıtlatarak konuşuyorum. Sibelciğim dedim ilk defa tüm cesaretimi topladım kıpkırmızı olduğuma eminim yüzümün. Dedim şu anda kalbim deli gibi çarpıyor sibel, bunu sana nasıl diyebilirim bilmiyırum ama ben senden hoşlanıyorum dedim . sonra gözlerinin içine baktım bi anda ne göreyim

sibel şaşkın baya gözlerini açmış faltaşı gibi. dedi ben seni arkadaş olarak görüyorum. Dünyalar başıma yıkıldı, seninle arkadaşlığımız bozulsun istemem, sevgili olmak bize göre mi sence, ya ayrılırsak, arkadaşlığımız daim olur hem dedi..

Size yemin ederim hayattan tiksindim o anda...

aklıma neler neler geldi..

Sanırım ilk darbeyi yiyordum karşı cinsten

Dedim peki, ayrılalım buradan ben eve gidecem dedim. bu böyle acır gibi bana baktı nolur küsme bana zamana ihtiyacımız var nolur gibi bişiler dedi ama ben duymuyordum, zoraki gülümsedim ve eve gittim. Canım inanılmaz sıkkındı ve Yusuf hoca salonda babamla birlikte oturuyordu.

bir yusuf hocaya bir babama baktım.

Babam dedi seni okuldan alacağız, maltepede cemaat lisesine yazdıracağız seni dedi. o anda sibele olan kızgınlığımla tamam dedim. Hem yusuf hoca hem babam şaşkın şaşkın bakıyorlardı. O zaman haftaya pazartesi başlarsın yeni okulunda dedi. tamam dedim ben de.

Yusuf hoca evden çıkarken, bak dedi hayatta boşlukta olduğun anlar olur her zaman o anlarda gel bana yüreğini aç kardeşim her yer, herkes sana sırtını dönebilir ama bizim kapımız her daim sana açık dedi. o kadar içten söylüyormuş hissi verdi ki pekekent yemin ederim ağlıyordum o anda. teşekkür ederim hocam dedim. önemli değil dedi ve gitti.

Ardından ertesi gün okula gittim, sibelin bırak yüzüne bakmayı, o sanki orada yokmuş gibi davranıyordum. Susuyor konuşmuyor mütemadiyen derslerle ilgileniyordum, 3. ders teneffüsde sınıf öğretmenimiz geldi yanıma okulu bırakıyor özel koleje geçiyormuşsun neden yapıyorsun bunu dedi. sibel de yanımda şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı. dedim ailem öyle uygun görmüş hocam dedim. Tamam hayırlısı olsun dedi. annen baban bi gelsin benle görüşsünler dedi. Sibel ise gözleri dolu dolu olmuş ağlamamak için zor tutuyordu kendini.

öğle arasına girmiştik, sibel beni çağırdı, okulun bahçesinde bi yerde başbaşa oturalım konuşalım dedi.

tamam dedim..

bu benim yüzümden mi okulu bırakıyorsun falan dedi.
gururum baskın çıktı ve hayır sen neden bir sebep olasın ki dedim.
daha iyi bir eğitim alacağıma inanıyor ailem dedim.

bunun gözler dolu dolu oldu ha ağladı ağlayacak. ellerimi tuttu, sıcacıktı elleri yanıyordu. Yumuşacıktı. kalbimde bir ılıklık hissettim o kadar kötü hissediyordum ki kendimi. ellerimi aldı göğsüne yasladı. kalp atışlarımı duyuyor musun dedi evet dedim. Bu denli attığı olmadı hiç dedi, beni bırakırsan asla bu denli bir daha atmaz dedi..

gözlerim dolu dolu oldu ama dedim sen beni istemiyorsun...

kafam karışık ama ne olur gitme dedi

haydaaaaa neye nasıl karar verebilirim ki bilemiyordum. sonuçta verilmiş sözler vardı. akşam babamla konuşacaktım

gittim eve babamı çektim kenara baba ben okulumdan memnunum dedim.
ve sınıf öğretmenim şevki hoca sizinle görüşmek istiyor dedim. tamam yarın gidelim hocana dedi.

şevki hoca çok baba adamdı cemaat ile olan bağlantımı anlamış olacak ki, babamla 2 saate yakın görüştüler, babam kafası çok karışık çıktı odadan ve kapıda bekliyordum ben... babam okuldasın almıyorum seni dedi. şevki hocana emanetsin falan dedi. şevki hoca hayatımın dönüm noktasında en etkili adam oldu belki de... bu saatten sonra inanılmaz bir hız ile cemaatten koptum..

Sibele okulu bırakmıyorum şevki hoca babamı ikna etti dedim, gözündeki mutluluğu anlatamam sizlere. tuttu ellerimden elini dudaklarıma getirdi. artık sus burada olacaksın biliyorum, hep yanımda ol ne olur dedi. sustum gözlerinin içine baktım ışıl ışıldı, tuvalate gittim döndüğümde defter açıktı ve dudaklar bana bakıyordu. sibele döndüm baktım göz kırptı bana, ben de o anda defterdeki dudakları öptüm. kalbim deli gibi çarpıyordu...

boş zamanlarımda artık okul basket takımı antremanlarındaydım...

anadolu yakası liseler arası turnuvaya hazırlanıyorduk. okulun en uzunuydum. 190-191 arasıydı boyum ve hala uzuyordum

not: şu anda 1.92 yim panpalar.

sibel ile konuşmasak da artık sevgiliydik. ve her anımız beraber geçiyordu. beni de tanımak istiyordu. boş zamanlarında ne yaparsın diye sormaya başladı. Cemaat hayatımı gibmeye yeni başlıyordu, geçmişini arkada bırakamıyordun çünkü...