1. 26.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    bu arada bu olaylar 3. sınıfta geçiyor artık. 3. sınıfta sınıflarımız değişti. alan seçtik o muhasebe bölümünün dış ticaret alanını seçti bende muhasebe bölümünün bilgisayarlı muhasebe alanını seçtim ama sınıflar yanyana her teneffüs yanına gidiyorum aramızda kopukluk yoktu yani sürekli görüşebiliyoruz.

    günler geçiyor bizim kavgalar bitmiyordu. her kavgadan sonra barışıyoruz yine ama yine kavga ediyoruz. artık anlayışsız öküzün teki olsamda deli gibi seviyorum lan. ama eskisi gibi bütün dertlerini açmıyordu bana. çnkü o da değişmişti. sürekli ona hak vermemi istiyordu. aile içinde bi sıkıntısı varsa anlattırırdım suçu onda bulunca "tamam sana bidaha anlatmıcam bişey zaten" deyip kavga etmeye başlardık. ama sevgimizde azalma yoktu. kavgalar oluyordu ama deli gibi seviyorduk.
    biz hala gibiş muhabbetlerine devam ediyoruz tabi. birlikteliğimizin 6. ayıydı galiba. biz artık telefondan gibişe gibişe bıktık. artık gerçekten istiyoruz ve bunu söylüyoruz birbirimize ama bunu yapamayız imkansız. çünkü onun bir ailesi var babası var onların yüzüne bakamaz. hemde konyadayız dıbına koyim konyanın kızını gibemesin öyle kolay kolay biliyosunuz konyanın durumunu işte. bir de daha evleneceğimiz bile kesin değil. hayatta ne olacağı belli mi olur. ama biz başka çözümler arıyoruz. bi yolunu bulup bedenlerimizi hissetmek istiyoruz. öpüşüyoruz falan ama yetmiyor. bi de bu öpüşmeyi farklı deneyelim dedik. yatarak öpüşelim dedik. amk ne farkedecekse artık kıt beyinlilik işte çocuğuz. sanki gibişiyoruzda farklı pozisyon denicez ehehehe. tamam dedi ama nerde olacak bu? biz öüşürken sakin bulduğumuz parklarda bahçelerde falan öpüşürüdük ama şimdi yatarak deneyecekmişiz ya. yanlış anlaşılabilirmi. o yüzden mekan arıyoruz. ceptede tek kuruş para yok zaten cafeye falan zütürsem fakirim amk mavi ceketimi anlatmıştım ehehehehe. aklıma rahmet ormanları geldi. konyadakiler bilir. beyhekim hastanesinin orda rahmet ormanları diye bi piknik alanı var. sonbahar mevsimi zaten kimse olmazdı orda.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  2. 27.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    okulu astık o gün gittik rahmet ormanlarına. meyve suyu çubuk kraker kek falan almıştım ben yeriz diye. gittiğimizde tahmin ettiğimiz gibi kimse yoktu. hatta bizim gibi düşünen biri arabayla gelmiş arabanın içinde yiyişiyordu. bizde çıkardık nevaleleri yiyoruz falan gülüyoruz eğleniyoruz. çubuk krakerin bi ucundan o ısırıyor bi ucundan ben ısırıyorum ortada buluşuyoruz öpüşüyoruz falan. klagib sevgili oyunları işte bilirsiniz. neyse biz yedik aldıklarımı. sonra böyle ortam sessizleşti. birbirimize bakıyoruz romantik romantik. o yeşil gözleri hiç aklımdan çıkmıyor zaten. öyle güzel bakardı ki masumiyet okunurdu yüzünden. ben onu öpmeye başladım. ama o baskın çıkıyordu benden belli o da çok istemiş beni. çimlerin üzerindeyiz tabi. uzattım çimlerin üzerine bende üzerine uzandım bi yandan öpüşüyoruz bi yandan sürütüşüyoruz. bana sımsıkı sarılıyor heyecanın doruklarındayız tabi. amk sanki çok farklı bi tak yiyoruz her zamanki yaptığımız şeyin bi değişiği sadece. sonra sesi titriyordu "tamam yeter bu kadar" dedi. o sesi bile beni benden alıyordu. çok seviyorum panpalar deli gibi aşıktım bu kıza. sonra kalktı ben yine öpmeye devam ettim ama. sonra kırmızı t-shirtinin yakasından elimi soktum içeri göğüslerini elliyordum. bana göre kusursuz bi güzelliği vardı ama tabi gerçekte öyle değildi. daha ne güzeller vardı dıbına koyim ama aşık olunca insan en güzel kız o oluyor. sonra öteki elimle de bacaklarını elliyordum. ikimizde çok heyecanlıydık ilk defa yiyorduk bu sonradan pişman olacağımız taku. elimi çıkardım göğüslerinden. tuttum elinden pantoloun dışından gibimi ellettiriyorum. bide soruyorum salak gibi. sert mi diyorum evet diyor uzun mu diyorum evet diyor hay çocuk aklımı gibeyim ahahahah.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  3. 28.
    0
    @81 olmaz mı panpa zaten zaten öyle bir gibtiki hayatımı jony sins bile gibemez öyle o derece yani.
    ···
  4. 29.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    o gün öyle geçmişti ama güzel mi yada çirkin mi olduğuna karar verememiştik. benim açımdan bi sorun yoktu ben erkektim ama onun düşünceleri nasıldı? eve gidene kadar güldük eğlendik. eve gidince bi mesaj geldi "cunibik" burda ismimle hitap ediyor tabi. aha dedim soğuk bir rüzgar esiyor kesin kötü bişey dicek. ve tahminim doğru çıktı. "ara verelim" aha dedim amk bu ne lan! yaptığımızın doğru bişey olmadığını bundan sonra babasının yzüne utanarak bakacağını falan söyledi. bende ikna etmeye çalışıyorum tabi. neyse ertesi gün oldu okulda görüştük yine konuşuyoruz. ben sordum gerçekten ara vermek istiyor musun diye. hayır ama bu iyi olacak dedi. peki sen istiyor musun dedi bende tabiki hayır dedim. ona sevgili olduğumuzu bu gibi şeylerin normal olduğunu. aramızda çok ciddi bişeyin geçmediğini falan söyledim ikna etmek için. sonra tekrar sordum şimdi ara vermek istiyor musun diye. hayır dedi ohhh dedim bende güldük rahatladık falan. ilk yzyüze konuştuğumuz zamanki kadar heyecanlandım şimdi dedi çok korktum dedi. bende madem öyle niye ara vermek istedin dedim. o da aman ne biliyim dedi güldü sarıldı koluma gittik sınıfımıza.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  5. 30.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    günler böyle kah kavgayla kah eğlenceyle geçiyordu panpalar. şimdilik memnunduk hayatımızdan ama demiştim ya benim öküzlükler bi türlü bitmiyor. şu sevmediğim arkadaşı yeşimden bi türlü vazgeçiremiyorum amk. görüşmiceksin dedikçe dinlemiyor. 3. sınıfın ilk döneminin son günüydü artık karne alıcaz. bu tramvay durağında yeşimi bekliyormuş duraktan okula kadar birlikte yürüyceklermiş. benimde tepem attı kızdım köpürüyorum hayır dedikçe laf anlamıyor dıbına kodumun kızı. biz böyle hararetli şekilde kavga ederken sınıfa müdür bir daldı benim telefonu gördü elimde. dıbına kodumun bini okulun son günü benim telefonu aldı elimden. allahtan hattı bana verdi telefon gitti. ben eşten dosttan bulduğum telefonla laf yetiştiriyorum sebahate. dinlemedi beni o yeşim denen kahpeyle geldi okula. karneleri aldık gidiyoruz artık eve ben sinirliyim yüzüne bile bakmadım sebahatin. arkadaştan aldığım telefonla konuşyoruz. sebahat bi mesaj attı " ayrılmak istiyorum... " içime oturdu amk. şok oldum. ağlamak üzereyim ben. olamaz falan diyorum dinlemiyor kız. yalvarıyorum yakarıyorum dinletemiyorum. gibtiğimin kızı benim onca zaman yaptığım artislikleri yedirdi resmen bana. noooldu hani yasak falan koyuyordum hani ben ne dersem oydu yaaa işte bi ayrılalım dedi amk köpek gibi yalvarttı beni. sönüverdi bütün havam öyle. bikaç gün ıstırapla geçti işte ben hala ikna etmeye çalışıyorum çok uğraştım ama oldu sonunda ikna ettim. yine birlikteydik derin bi ohh çektim yine.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  6. 31.
    0
    @96 tanımam panpa viper miper ben. eğer 1 gram yalan dolan hile varsa hepiniz gibin beni.
    ···
  7. 32.
    0
    panpalar benim oda çok soğuk dondu parmaklarım. gece devam edicem. gece daha rahat okursunuz zaten. bana müsade gece görüşürüz. saat 22:00 gibi burdayım.
    ···
  8. 33.
    0
    beyler söz verdim biliyorum ama annem hastalandı hastaneye gidiyorum. saat 11 e kalmaz gelirim.
    ···
  9. 34.
    0
    geldim beyler. durumu iyi annemin bişeyi yok. kalbindn rahatsız bazen çarpıntıları oluyo. bizde en ufak bişeyde tedirgin oluyoruz işte. evet beyler başlıyoruz herkes yerlerini alsın.
    ···
  10. 35.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    bu ilk ayrılık bizim için kötü bir milat olmuştu panpalar. çünkü hayatımız eskisinden çok daha farklıydı. bi defa o ilk aylardaki mutluluğumuz yoktu. haftanın 4 günü iyi geçiyosa kalan 3 gün öyle böyleydi işte kavgalar devam ediyordu yine. ama ikimizde deli gibi seviyoruz ayrılığı aklımıza getirememeye çalışıyoruz. zoru görünce kaçmıyorduk katlanıyorduk bütün eziyetlere aşıkımız için. ben onun o masum yüzüne baktıkça huzur buluyordum hala. o yeşil derin gözlerinde hala sevdamı görüyordum. o sırma saçları hala bir başka kokuyordu benim için.
    beyler artık ilişkimizin 9. ayı olması gerek o sıralar işte tam olarak hatırlamıyorum. ama 1. yıldönümümüze epey bi zaman vardı. abim evleniyordu çok harcama yapmıştık. dolayısıyla çokta iyi olmayan ekonomik durumumuz biraz daha sarsılmıştı. eskiden 2 harcıyorsam şimdi 1 harcayamıyorum bile o derece işte. ben kara kara düşünüyorum güzel bi yıldönümü hazırlamalıydım ona ama aklımdakileri yapmam için biraz paraya ihtiyacım vardı. hiç değilse 100 lira kadar lazımdı. ama ben sıfırım amk beş kuruşum yok. ona bir yıl dönümü videosu hazırlayacaktım. sonra iki kişilik bir pasta yaptıracaktım üzerinde bizim resmimiz olacaktı. birde gümüş alyans alacaktım. en çokta bu belimi bükecekti zaten gümüş alyans...
    ben etrafa soruyorum gümüş alyans ne kadardır diye herkes 50-60 lira falan diyor. bende kara kara düşünüyorum tabi ne yapıcam diye. ben 50-60 lira karşılığında elvan abeylegesseyle sevgili olacak kadar fakirken millet gümüş alyansa 50-60 lira istiyo. hem öğrenciyim hemde taktan bi ekonomik durumumuz var düşünün artık.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  11. 36.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    8 haziran 2011 yaklaştıkça benim paçalar tutuşuyordu. son 1 ay falan kalmıştı artık. benim 40 lira falan param anca vardı. o parayı biriktiricem diye zütüm gibilmişti zaten. okulda günlük 9 saat ders yapıyoruz herkes döner falan yerken ben evden getirdiğim tostu yiyordum. yada kantinden aldığım poğaçayla yetiniyordum artık. başka çaresi yoktu çünkü. muallak abim evlendi diye benim ebem gibilmişti. allahtan can dostlarım vardı da onlara güveniyordum. parayı bulamazsam ne yapıcam diye yakınıp dururken onlar hallederiz merak etme deyip rahatlatıyorlardı. maddi manevi destek olan dostları olunca insanın sırtı yere gelmiyo beyler bunu anladım. ben artık yıldönümü için herşeyi planlamıştım kafamda. video için senaryoyu hazırlamıştım ama uyun bi kamera bulamadığım için daha basit bir video düşündüm yapacak başka bir şeyim yoktu. şimdi geriye parayı bulmak kalmıştı yıldönümü pastası ve gümüş alyans için. son beş gün kalmıştı artık ve hala parayı bulamamıştım ben. bizim burda fayansçı bir abi var ismi necati. mahalledeki çoğu evin fayansını o yapmıştır. işleride çok olduğu için sürekli eleman lazım oluyordu ona. can dostum diye bahsettiğim arkadaşlarımdan biri olan ömer bana bi telefon etti: "alo hacı necati abiye haftasonu için iki eleman lazımmış günlük 25'er lira verecekmiş gelir misin?" "senin daşşağını yerim lan ben ömer gelmem mi dıbına koyim be gelmem mi yaaa" dedim ve sevinçten havalara uçtum beyler. 25'erden 50 lira kazanacaktım yaşasın! ama bir sorun vardıki ben çok hastaydım. gözümü açacak halim yoktu ama canımı dişime takıp çalışmak zorundaydım. yeşil gözlü sırma saçlı hayatımın sevdasını mutlu etmek için çalışmak zorundaydım. iyi kötü gittik işte ömerle. amk şansımızdan inşaattaymış iş. yeni yapılan bir inşaatın fayansını yapacaktık. gibtiğimin inşaatıda buz gibi lan iyice hastalanacaktım anlaşılan. ben güç bela çalışıyorum necati abiye hasta olduğumu çaktırtmamaya çalışıyorum. böyle buz gibi terliyorum ama o ağır derz torbalarını taşıyorum yinede. bu arada derz dediğim şey çimento gibi bişey panpalar merak edenler için söyleyeyim.
    ömerle çalışırken bana "hacı valla harbiden seviyormuşsun bu kızı şu haline bak" deyip gülüyor ama o öyle dedikçe ben gururlanıyordum. çünkü onun için yapamayacağım hiç bişeyin olmadığını kendimde görüyordum. işte cumartesi ve pazarı öyle atlattım panpalar. çarşamba günü 8 haziran 2011!

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    +1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    okulunda son günlerine yaklaştığımız için pazartesi salı günü okula gitmemiştim. pazartesi günü yatıp hastalığı atmaya çalıştım üstümden. bi yandan yorgunluk bi yandan hastalık berbat bişey panpalar. ama annem bana iyi baktı sağolsun ertesi güne sapasağlam uyandım. canım annem benim... can dostlarım ömer ve yunusla salı günü buluşup sarraflar çarşısına gidip uygun bir alyans aldım. ikisi 40 lira tutmuştu. iyiydi benim için ben daha fazlasını bekliyordum çünkü. 40 lirayla sıyrılmam benim için çok iyi olmuştu. daha sonra ucuz bi pastane bulmuştuk kipa alışveriş merkezine giderken o tarafta bi yerde küçük bir pastaneydi. ismide damla pastanesi hala unutmam. oraya gittim. resimli pastayı sordum 35 lira dedi oha dedim bende. o kadr para veremezdim. 2 kişilik küçük bi pastaya 35 lira çoktu. bende resimsiz olsun dedim. böyle kalp şeklinde küçük bi pastaydı işte beyler. içinde kalp içinde "s - a" yazıyordu hemen altında 08.06.2010 ve sonsuzluk işareti vardı. pastayı yarın sabah gelip alıcam ona göre ayarlayın dedim gittim. şimdi sırada videoyu çekmek vardı. kamera bulamamıştım hiç kimseden. ömer kuzeninin eski model dandik bir fotoğraf makinesini getirdi onun video özelliğini kullanacaktık. sebahat yeşili çok severdi o yüzden bende yeşillik bi landa çekecektim bu videoyu ama gibtiğimin yerinde bi türlü adam gibi bir eşil alan bulamamıştım. o yüzden otların dikenlerin içinde güç bela gibindirik video hazırlamıştım. hatta durun lan paylaşayım sizle dıbına koyim bekleyin.

    edit: beyler yıldönümü kutlamamızdan kareler buyrun.

    bu resimde çok meymenetsiz görünüyorum dalga geçersizin diye o yüzden kendimi karaladım :D http://imgim.com/38ljx.jpg

    bu sırma saçlım beyler o gün melek gibi görünüyordu lan. http://imgim.com/38llr.jpg

    burda da birlikteyiz işte. http://imgim.com/38lmt.jpg

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  13. 38.
    +1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    işte beyler hazırladığım yıldönümü videosu. benim dil biraz peltek olduğu için "s" harfleri gibik çıkmış. bi taka yaramaz bir videoydu ama sebahat beğenmişti. çok emek verdim bu dıbına kodumun videosuna o gün.
    http://www.youtube.com/wa...97921&feature=mh_lolz

    buda pastanın resmi beyler. bunu öylesine paylaşıyorum. sebahat çekmişti bu resmi.
    http://imgim.com/37wf7.jpg
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  14. 39.
    +1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    bu videoyu öyle zor çekmiştik ki sormayın gitsin amk. hazırladığım senaryoyu a4 kağıda koca koca harflerle yazıyorum sonra bantla ömerin göğsüne yapıştırıyorum, ömer bi yandan kamerayla beni çekiyor bende onun üzerineki kağıttan okuyorum. öyle denyoca salakça bi eziyet çekmiştik anlayağacağınız. ama herşeye rağmen değiyordu. o tatlı yorgunluk rahatsız etmiyordu beni. o gibindirik 2 dakikalık videoyu 3 saatte çekmiştik. parça parça çekmiştik onuda hatta videonun bir bölümünde akşam oluyor farkettiyseniz. sonra tekrar gündüze geçiyor falan. parçaları yanlış birleştirmiş ömer o yüzden öyle sıçıp batırmıştık. neyseki iyi kötü videoyuda hallettik sonunda. otların dikenlerin arasında çektiğimiz için gece uyurken bile küloduma kaçan diken zütüme batıp beni uykumdan ediyordu. ah o emeklerim beee...

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  15. 40.
    0
    @117 panpa aklıma geleni koyuyorum. fotoroman falan dikkat etmiyorum öyle.
    ···
  16. 41.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    ertesi gün oldu beyler. ve 8 haziran 2011 günü nihayet geldi çattı... ben sabahtan uyandım. ömerle buluştuk. pastaneye gittik ordan pastayı aldım. 12 lira bayıldım pastaya. öğlen buluşacaktık sebahatle. bende hazırlıkları yapıyorum işte. pastayı aldıktan sonra ömerle alaadin tepesine gidip beklemeye başladık. ben endişeliyim tabi beğenecek mi beğenmeyecek mi diye. hatta o stresli düşünceli bekleyişimi benden habersiz çekmiş ömer.
    işte bu http://imgim.com/37wvf.jpg
    videoyu izlemek için ömer fotoğraf makinesini aldığı kuzeninden birde laptop getirmiş. japon parkında buluşup kamelyaların birine oturup kutlayacağız işte. basit bi kutlama öyle. öğlen oldu ben artık tramvaya bindim sancak durağında indim. sebahati beklemeye başladım. o gelecek birlikte japon parkına gidecektik.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  17. 42.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    sebahat geldi buluştuk durakta gittik japon parkına oturduk bi kamelyaya. önce pastayı kestik yedik. sonra bilgisayarı çıkardım videoyu izledik. ablamın nişanından kalma bi gül vardı. böyle kapaklı bişey. kapağı kaldırıyorsun içinden yüzük çıkıyor öyle acayip sevimli bişeydi. beş altı yıldır evde duruyordu öyle bende bizim alyansları onun içine koydum. videoyu izlerken gülü ona verdim. farkedemedi tabi içinde yüzük olduğunu. o videoyu izlerken bende gül onun elindeyken kapağını kaldırdım yüzükleri görünce " cunibik inanmıyoruummmmmmm!!!" dedi. işte dedim mutluluk bu. mutluluk onu şaşırtıp mutlu olduğunu görmekti benim için. ben aylardır bu an için uğraşıyordum işte. alyansları çıkardım böyle kırmızı kurdaleyle falan bağlıydı birbirine. taktık yüzükleri ikimiz birden kestik makasla. ama nasıl seviniyordu canım benim.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  18. 43.
    0
    beyler dinlemiyorsunuz herkes yattı galiba o yüzden yarın gece devam edicem öpüyorum.
    ···
  19. 44.
    0
    geldim beyler nerde kalmıştık.
    ···
  20. 45.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    1. yıldönümümüz için yapmak istediğim herşeyi hayallerimdeki gibi olmasada yaptım. ve asıl amacım olan onu mutlu etmeyi başarmıştım. 4 aydır onun o mutlu ve şaşkın yüzünü görmeyi o kadar çok istiyordum ki, bu kadarcık küçük bir şey için yemediğim tak kalmadı. hasta hasta inşaatlarda bile çalıştım. nasıl bir takıntı olduysa bu kız bende dıbına koyim. ama hayat işte sen o kadar seversin elin sübyancı huur çocuğu gelir senin aşkını giber atar.
    yıldönümümüzden sonra eskisinden biraz daha iyi gidiyordu. tabi yine dalgalanmalar oluyordu. bi süre böyle güzel gittikten sonra tekrar eski haline dönmüştü ve biz gibindirik sebeplerden dolayı kavgalara başlamıştık.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···