1. 1.
    +2 -6
    şimdi başlığı okuyanlar benim kız olduğumu, küçük yaşta gibildiğimi falan düşünecek o yüzden düzelteyim.
    25 yaşında huur çocuğunun biri lisede deli gibi aşık olduğum kızı benden aldı beyler. acıklı bi hikayem anlat derseniz anlatırım. giblemezsenizde canınız sağolsun dıbına koyim.

    edit: beyler gibiş yok ama sürtüşme var. biz telefondan gibişirdik canlı gibiş olmazdı yani ehehehe.

    edit 2: beyler capste vericem gerektiği yerlerde.
    ···
  2. 2.
    -1
    evt başka istemeyen?
    ···
  3. 3.
    -3
    olm dinlemek isteyenlerde çoğaldı la. neyse anlatayım la o zaman. ötekilerde gibtirsin gitsin madem napalım yani. başlıyorum beyler.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    yıl 2008. liseye yeni başlamıştım. o zamanlar girdiğim bütün çevrelerde acayip bir insan olarak karşılanıyordum. yaşıtlarımdan çok farklı şylere ilgi duyuyordum. çok farklı şeylere kafa yoruyordum. mesela 13 yaşımda ilk kitabımı yazmıştım hemde siyasi bir kurgu romandı dıbına koyim. kaşlarım sürekli çatıktı. ama bilerek yapmıyordum doğal bir acayiplik vardı yani bende. kızların falan çok ilgisini çekiyordum. önceleri benden korkuyorlardı falan ama zamanla benimle konuşmaya başlayınca hepsi sıcakkanlı biri olduğumu söylüyordu. okul başladıktan bir kaç ay geçmişti. facebook'a falan yeni takılmaya başlamıştım. bir gün samet er diye biri beni eklemiş. bende onayladım. ordanda msn adresimi bulmuş eklemiş listesine.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  4. 4.
    -1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    bir gün açık yakaladı beni. "selam tanışalım mı" dedi. bende kim bu amk selam tanışalım mı diyor muallak midir nedir diyorum içimden. bende "niye" dedim. tanışalım işte falan filan dedi ısrar ediyo huur çocuğu bende neymiş niyeti bu muallaknin bi öğreneyim diye tamam dedim. tanıştık falan işte çocukla arkadaş olduk konuşuyoruz arada. bir kaç ay falan böyle konuştuk msnden çocukla. ama çocukta bi kırıklık seziyorum korkuyorumda muallak çıkmasından. bir gün bana sevgilin var mı diye sordu. bende içimden "noluyoruz lan!!!" falan dedim ama sonra cevap vardim "yok. hayırdır?" dedim.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  5. 5.
    -1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    beyler konyadayım bu arada olay konyada geçiyor haberiniz olsun. bende hekimoğlu anadolu ticaret meslek lisesinde okuyorum. bosnaya giderken pembe okul işte bilenler bilir. her neyse konuya dönüyorum.

    güya bu çocuk erbil koru lisesinde okuyormuş. sınıfında gözde diye bi kız varmış beni onunla tanıştıracakmış. bende iyi bari kendisine istemedi beni muallak dedim rahatladım. tamam dedim tanıştır bakalım. kızın msn adresini verdi ekledim. o gün akşam açık yakaladım kızı.
    "merhaba" dedim. selamımı aldı falan işte. binler edebiyatımda çok kuvvetlidir benim. dilimi gibeyim çok iyi etkilerim kızları falan. dedim ya 13 yaşımda ilk kitabımı yazdım diye. yazarlık var yani işte ruhumuzda hemen tav oluyodu kızlar. neyse kızı o gün tavlamak için bütün numaralarımı dökmüştüm. ve fazasıylada başarı elde ettim bu konuda. kız benden fena etkilendi.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  6. 6.
    +1 -1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    bir kaç gün sonra ben buna malum teklifi yaptım msnden tabi. kız önce sanki birşeyler saklıyormuş gibi kemküm etti. bende heyecandan öyle yapıyor sandım işkillenmemiştim açıkçası. neyse kız kabul etti işte o gün sevgili olduk. ertesi gün bana yazdı " sana yalan söyledim benim ismim gözde değil sebahat. samet'in ismide samet değil o kız ismide selin. erbil koru lisesinde falan okumuyorum ben. selin orda okuor sadece benim kuzenim o. senden çok hoşlanmıştım. hatta şimdi aşık oldum ama sana yalan söylediğim için çok utanıyorum." dedi kapattı gitti. bende dumur oldum tabi. ama yalan söylemeine kızmadım. çünkü masum bi ylanmış ama muallak sandığım samet meğer selinmiş. ben aylarca erkek diye kızla konuşmuşıum. hay amk bide kızla am züt muhabbeti yaptık ahahaha nasılda kandırdı beni kevaşe. neyse ben bu sebahati merak ettim. bizim karşı sınıftaymış bi sorayım öğreneyim kimmiş bu kız diye. ertesi gün arkadaşın biri gösterdi uzaktan gördüm böyle küçük boyu var. yüzü sivilce kaynıyo yeşil gözlü küçük suratlı çirkin bi kızdı.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  7. 7.
    0
    beyler anlat dediniz anlatıyorum dinliyor musunuz. boşuna konuşmuyorum dimi?
    ···
  8. 8.
    +1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    bende pek giblememiştim. çünkü daha önce cümlelerime vurulan kızlar olmuştu. yazarlığıma falan hayran olup benden hoşlananlar vardı. bende onlardan biri sandım gelir geçer dedim. nerden bileyim kızın hayatını gibeceğimi.
    işte o günün akşamında yine konuşuyoruz biz bununla. artık ayan beyan hrşey ortada. ben ona olamayacağını falan anlatıyorum kız üzülüyor ben teselli ediyorum öyle devam edip gidiyordu konuşmalarımız. artık sadece arkadaş olarak takılıyorduk ama kız beni seviyor ve her fırsatta söylüyordu. bende boşver beni başkalarına bak falan desemde kıznuh diyor peygamber demiyordu. bütün dertlerine ortak oluyordum. çözümlr buluyordum işinede yarıyordu hatta. sıkıntılı bi kızdı bende sürekli onun dertlerine çözüm buldukça kız bana dahada aşık oluyordu. ama benim zerre gönlüm yok kızda.

    bizim samet kız çıktı selin oldu ya hani. resimlerini falan gördüm taş gibi hatunmuş amk. aklıma acayip binlikler geilyordu. ulan şunu kendime ayarlasam mı falan diye. ama gibtir ediyordum sonra. "boşver olm kuzenlerin arasına girmiş olurum kızlar benim yüzümden kötü olurlar" deyip vazgeçiyordum.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  9. 9.
    -1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    bir gün okuldan çıktık eve gidicez. tramvay durağındayız. ben yine her zaman giydiğim hiç üstümden çıkarmadığım mavi çirkin ceketimin cebine ellerimi soktum öyle düşünüyorum. özel bir şeyi değil, herşeyi düşünürdüm ben. kimileri az konuşur çok düşünür ya ben onlardan değildim çok konuşurdum çok düşünürdüm. öyle garip gıcık bi sıpaydım. durakta bklerden. karşı durakta bi çift göz bana bakıyor. noluyo la dedim. sarışın balık etli iri iri gözleri olan bi kız bana bakıyor. kızı tanıyorum. sebahat'in sınıfında hatta sebahatle yakın arkadaşlar. adı merve kızın. neys dedim gibtir ettim yine tramvay geldi bndim gittim. eve gittim oturdum bilgisayarın başına. açtım msni kız eve benden önce gidip eklemiş beni. "selam naber" dedi. bende "iyidir" falan dedim girdik muhabbete. meğer bu kızda benden hoşlanıyormuş. amk yakışıklı bişey olsam hadi neysede bu salak kızlar bana nasıl bakıor hayret ediyordum o dönemler. herkes adidas ceket giyip kızların ilgisini çekmek için kırk takla atardı. ben gibindirik mavi ceketimle dolanırdım. beğenilme gibi bir kaygım hiç olmamıştı. neyse işte merveyle konuşuyoruz öyle ben buna diyorum bu yaptğın çok yanlış sebahat senin yakın arkadaşın ona ihanet ediyorsun falan diyorum. kız dinlemiyor. hatta manyağın tekiydi bu kız. ben konyada kalamam giderim başka şehirlere diyordum o da benide zütür kaçarım seninle diyordu. bende "lan gibtir git manyak" diyordum içimden.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  10. 10.
    +1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    gel zaman git zaman merve artık sebahatten saklayamamış ve söylemiş onada beni sevdiğini. mervenin söylediğine göre ilk başta kızmış biraz merveye ama sonra " haklısın onu tanıyan her kız tutulur ona" demiş. vay amk diyorum bende hafiften egolarımda kabarmıyor değil hani. ama yinede içimde vicdan azabı var kızların arasını açıyorum diye.
    aradan bir kaç ay geçti işte. hem sebahate hem merveye olmayacağını söylüyorum ikiside vazgeçmiyor. bu arada selinlede konuşuyoruz hep. ben şakadan kızıyorum falan buna arada nasıl kandırdın beni öyle samet dedik selin çıktı falan deyip gülüyoruz işte. sonra ben artık selinin güzelliğine dayanamayıp seline yavşamaya başladım. hem böylece merveyle sebahat benden vazgeçer diye. merveylede selin tanışıyormuş önceden zaten. sebahat tanıştırmış. ben selini ikna etmeye çalışıyorum işte sevgilim ol dedikçe kız olmaz arkadaşlarıma ihanet edemem" falan diyordu. ama iki gün sonra hallettim. artık selin benim sevgilimdi. ama sebahatle merveden saklıyorduk. bikaç gün sonra selin daha fazla dayanamadı "ben kabullenemiyorum içim rahat etmiyor" dedi ayrıldık.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  11. 11.
    -1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    aradan biraz zaman geçti artık merve benden vazgeçmişti. hatta beni kıskandırmak için falan konuşurken yeni sevgilisinden falan bahsediyordu bende hiç giblemiyordum züt oluyordu kız. yarı yıl tatiline son bir hafta falan kalmıştı. bende merveye diyorum işte artık sebahatte benden vazgeçsin diye. o da o zaten vezgeçti artık diyordu. sebahatle son konuşmamızda böyle soğuk tavırlar falan belli kırılmış bna küsmüş artık dayanamıyor. ama biliyorum hala deli gibi seviyor beni. son kez konuştuk işte o gün sonra uzunca bi süre hiç konuşmamıştık. arkadaşlarıyla konuşurken beni unuttuğunu falan söylüyormuş ama ben kızın resmen içine girmiştim. her huyunu her tavrını biliyorum. aklını okuyordum resmen o da bu yüzden bağlanmıştı zaten bana. o yüzden beni unutmadığını adım gibi biliyordum. lise 1'in ilk dönemi bitmişti. 2. dönem hiç konuşmamıştık zaten. o yüzden 2. dönemi atlıyorum beyler.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  12. 12.
    0
    @50 amk hikayeyi bi dinle yarak hasan. bu sebahatin şimdi ben hayatını gibiyorum ama ilerde o benim hayatımı gibecek. bekle amk.
    ···
  13. 13.
    0
    @53 allah belanı versin bin gözümün önüne geldi nasıl güldüm lan ahahaahha.
    ···
  14. 14.
    +1 -1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    şimdi beyler bizim okul anadolu ticaret meslek liseli olduğu için bölüm seçiyoruz 2. sınıfa gelince. amk tam arkadaşlara alıştık derken sınıflar karma oluyor. hiç sevmedim zaten bu okulu ama işte kazandık burayı okuduk bi şekilde. zaten bu okula gelişimde ayrı bi hikaye ama gibtir edin.
    beyler bölümler seçildi. okulun ilk günü herkes hangi sınıfta olduğuna bakıyoruz okulun giriş kapısına asılı olan kağıtta. amk bi baktım sebahatle aynı sınıfa düşmüşüz. aha dedim kızın yine hayatını gibicem. artık aynı sınıftaydık muhasebe bölümü öğrencisiydik ikimizde. geçen yıl yüzü sivilce dolu o çirkin kız gitmiş yerine yeşil gözlü sırma saçlı çıtıpıtı hanımefendi bi kız gelmiş. şaşırmıştım çok değişmiş güzelleşmiş. hemde ciddi bir kızdı. sınıftaki bütün kızlar erkeklerle sürekli muhatap olurdu. şakalaşıyoruz diye kızların zütünü falan ellerlerdi binler. bu kız yerinden bile kalkmazdı. asosyal sümsüğün tekiydi ama yinede çok iyi kızdı. bütün dönem boyunca hep onu izliyordum. sürekli takip ediyordum. ama yanyana gelip tek kelime bile konuşmadık. dönemin ortalarına doğru msnden tekrar ekledim bunu ve selam verdim.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  15. 15.
    -1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    önce şaşırdı. "onca zamandan sonra sen benimle konuşmazsın sanıyordum" gibi şeyler söyledi bende olur mu öyle şey artık sınıf arkadaşıyız falan dedim öyle yeniden kurduk muhabbeti. benim yokluğumda kuşadasında celil diye bi binle tanışmış. onunla sevgili olmuşlar. oğlan bundan üç dört yaş büyükmüş. tam olarak olmasa bile yinede beni unutmuş ama içinden hep ben varmışım. ben bununla yeniden konuşmaya başladığım sıralar bunlar ayrılığın eşiğine gelmişler artık. celil in ablası sebahati istememiş celil de ayrılmak zorunda kalmış falan filan işte. üzgündü o aralar. ben yine teselli ettim bunu. amk güzin abla gibi hissetmeye başlamıştım artık kendimi. ama kızın yine aklına girdim. içindeki aşk sönmek üzereyken geldim korların üzerine benzim döktüm adeta. o kadar güzelleşmesine, efendi kız olmasına rağmen hala gönlüm yoktu kızda. ilk dönem
    öyle geçti gitti. ama hala konşuyoruz biz. kız resmen bende hayat buluyor. ne derdi varsa anlatıyor ben ona tavsiyeler veriyorum onları uyguluyor dertlerinden kurtuluncada kız bana bi ken daha aşık oluyor. hayatın her şeyi hakkında konuşuyoruz sohbet ediyoruz. ben uzun uzun konuşuyorum o beni dinliyor dinledikçe mest oluyor.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  16. 16.
    -1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    beyler bu arada şunu söylemeyi unuttum ben. lise 1'in yaz tatilinde merve bir gün bana haber etti. sebahat mide hastalığı geçiriyormuş reflü olmuş. bu reflü pgibolojik nedenlerden dolayı olurmuş genelde. doktoru falan soruş hatta "kızım senin canın neye sıkıldı bu kadar bi sevdiğin falan mı var" diye sormuş ama cevap vermemiş. birde geçici bi hastalık değilmiş ömür boyu çekermiş insan bu hastalığı. duyunca dünyam yıkılmıştı. kıza yazık ettim diye çok kızıyordum kendime. öğrenince konuşmaya çalıştım ama tersledi beni çünkü çok kızgındı bana. o kadar deli gibi aşık olmasına reğmen çok kızıyordu bana. o yüzden konuşmadık uzun bi süre ve az önce anlattığım gibi 2. sınıfın ilk döneminde yeniden konuşmaya başlamıştık. hatta bu kıza kanımın kaynaması birazda bu hastalık nedeniyle oldu. hastalanacak kadar çok sevmemi etkilemişti beni çünkü.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  17. 17.
    -1
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    dıbına kodumun dünyasında beni bu kadar çok seven ilk kız sebahatti. küçücük bedeni artık bu aşka yenik düşmek üzereydi. kaldıramıyordu bu dev cüsseli sevdayı küçük yüreğiyle. ve ben msnden de olsa konuştukça içim titremeye başlamıştı artık. ve her adımını izliyordum hiç bir açığını bulamıyordum. sınıftaki binler yavşamaya çalıştıkça tersleyip uzaklaştırıyordu kendinden bu hareketleri çok hoşuma gidiyordu. artık 2. sınıf bitmek üzereydi son 1 ay falan kalmıştı. ben artık "bu kız olur" dedim ve hayallerini gerçekleştirdim onun adeta. ona açıldım "sevgilim ol bende senin beni sevdiğin gibi sevmek istiyorum başımın tacısın artık" dedim. bunca zamandan sonra, bunca ettiğim eziyetten sonra bunları söylemeye hakkım yoktu ama zararın neresinden dönülürse kardır dedim gözümü karartmıştım. o da bunca zamandan sonra olmaz diye düşünse de, iki haftaya kalmadan kabul etmişti. 8 haziran 2010 günü hayatımızın en mutlu günüydü. yada ben öyle sanıyordum çünkü hayatımın gibiliş günüymüş geç anladım.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  18. 18.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    kaltağın teki olduğu aklımdan bile geçmemişti. belki o zamanlar bir kaltak değildi sonradan öyle oldu ama bilmiyorum işte. neyse güzel günlerle devam edeyim ben.

    ilk başlarda herşey çok güzel gidiyordu. ben onu seviyordum o beni seviyordu dünya bize güzeldi dıbına koyim. iki ay geçmişti biz artık evlilik muhabbetleri falan yapıyorduk gib kadar boyumuzla. ufaktan ufaktan gibiş muhabbetlerine falanda dalmaya başlamıştık. hani derler ya sevdiğin kız hakkında gibişli şeyler düşünemezsin falan diye. tak yesin gerizekalı veletler. asıl sevdiğin kızla düşüneceksin. başka kızla düşünürsen zaten asıl binlik orda. neyse bizdeki aşk artık bünyeye fazla geliyor ve bunu telefonda mesajlaşarak gibiş senaryoları kurarak falan boşaltıyoruz. bende yazarlık varya hani bütün fantazilerimi döktürüyorum kıza. şaka maka güzelde oluyordu la cidden. ramazan ayında gece 12de başlayıp sahura kadar gibiş muhabbeti falan yapardık. sonra kimse sahura kalkmadan osbirimi çeker gider abdestimi alırdım sessiz sedasız.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  19. 19.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    henüz 6 yaşımdayken babamı kaybettiğim için hayat beni yaşıtlarımdan en az 5 yaş daha olgunlaştırmıştı panpalar. dünya görüşüm çok değişikti. canımı sıkan herşeye beni üzebilecek herşeye bir polyanna felsefesi takıp rahatlıyordum. mesela babamın ölümünü dert etmiyordum artık. çünkü ölüm gayet doğal bişeydi. insan doğuyor ölüyor bunda bir gariplik yoktu.
    hani okulda arkadaşlarınızla sözleşirsiniz ya okul çıkışı sinemaya gidicez diye. ama kimisi sinema salonuna biraz erken gider. kimisi biraz geç gider. ama herkes eninde sonunda sinema salonunda buuşur ve filmi hep birlikte izlerler. o filmin keyfini yine eninde sonunda çıkarırlar. önemli olanda bu değil mi zaten? filmin keyfini hep birlikte yaşıyorsanız sorun yok. illa sinemaya giden yolu birlikte gideceksiniz diye bi kaide de yok. nasıl olsa herkes gelmeden film başlamıyor. işte bu da böyle panpalar. hayat sinemaya giden yoldur. ama gerçek hayat sinema salonundadır. hayat sinemaya giden yolsa, gerçek hayat sinema salonunun ta kendisidir. o yüzden ölümlere sıkmayın canınızı çünkü o sizi sinema salonunda bekliyor.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···
  20. 20.
    0
    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

    neyse konuya dönüyorum beyler. ilk 5 ayımız harika geçmişti. böyle gibişlerle sokuşlarla falan dünya gayet güzel dönüyordu. ama ben öküzün teki olduğumdan kızı kendime köle mi sandım artık ne sandıysam sürekli onu sınırlıyordum. kızın sanki sevgilisi değilse babasıyım amk kafama sıçayım. her takuna karışıyorum onu yapma, bunu etme, benden izinsiz yapamazsın edemezsin derken kızın artık tepesi attı tabi. ne tak yemeye böyle salak salak maço triplerine girdiysem artık hala aklım almıyor. neyse ilk kavgamızı böyle ettik. ve gerisi geldi zaten. ben kız bana tamamen teslim olsun istiyorum ama benden başka hayatı olduğu unutuyorum. mesela yeşim diye bi arkadaşı vardı onu hiç sevmezdim ben o tıpkı sebahat gibi sessiz sedasız bi kızdı ama saman altından su yürütüyordu. o yüzden sebahatin onunla arkadaşlık yapmasını hiç istemiyordum. hatta kendi aklımca yasaklar falan koyuyorum gib kadar beynimle. sanane dıbına koyim ne karışıyorsun çocukluk işte amk. ne kadar olgun düşünürsen düşün yaşın 16 dıbına koyim hata yapabiliyosun.

    <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
    ···