sözlüğün orjinal adamı ve rusya hayatı

Bi gün giderken маршрутка(marşrutka) dolmuş demek, dolmuşta dışarda bi olay cereyan etti. Bi kalabalık vardı ve bi anda ortalık karıştı. Ne olduğunu anlayamadık ki iki tane siyah jiguli geldi içinden adamlar çıktı ve kalabalığın arasına daldılar. Polisler anında damladı ama o adamlardan birisi cebinden bişey çıkarıp gösterdi polislerde döndü arkasnı gitti. Artık ne siyah jiguli var ne de sokak çeteleri. Ama bişey hala eskisi gibi. işte zurnanın zort dediği yer: ruski klup. Yani dazlaklar. Sırf adam dövmek için öküz gibi kas yapan rusyanın her yerinde olan illegal yapılanma. Yabancılardan nefret ederler eğer esmersen gibi tuttun. Eskiden 5 dakikada bir beni polis çevirirdi kumral olmama rağmen. Size benden tavsiye polis çevirince sakın amatör gibi davranmayın laubali olun enseye şaplak züte parmak olun. Şimdi size basit bi örnek

Arkadaş rusça bilmiyor desemde ısrarla sen sus o söylesin diyodu. O da sürekli gözlerinin içine bakarak konuşmaya çalışıyodu. pekekente dedim elli kere sakallarını kes diye ama kürt damarı tuttu mu kimseyi dinlemiyor ipne. Adam nerdeydin neler yaptın ne işle meşgulsün soruya boğdu çocuğu ama cevap alamıyodu. bana ne iş yapıyosunuz şehirde dedi. Dedim gazetecilik okuyorum bunlarda dökümanlarımız. Arkadaşla birlikte gösterdik her şey tamamen legaldi. Rusyada bi kural vardır, bi polis yanınıza gelince ilk önce künyesini okumak zorunda. ipnelik olsun diye bazen duymadım yeniden söyle derdim ki pekekent bilsin sert taşa çarptığını. Adamın geri adım atmaya niyeti yoktu bende dedim: bakın sebepsiz yere sabahtan beri burda bizi tutuyosunuz, ben volga gazetesinde yazıları yayınlanan birisiyim. Künyenizi aldım bu konuyu yazarsam başınız yanar dedim. Adam gözlerimin içine baktı tamam dedi adınızı not aldım bişey olursa sizi bulurum. Dedim gerek yok biz kendimiz geliriz. Ordan öyle kurtulduk, 6 yıldır burda belki en az elli defa adımı aldılar. Şimdi bi anı daha

istanbuldan krasnodara direk pegasusla uçuş var. Bende onu kullanıyorum son 4 yıldır. Benim şehrimden kara yoluyla krasnodara gidiyorum arada 3 tane eyalet sınırı var. Her sınırda polisler dikilmiş av arıyolar. Adamların geçim kaynağı bu zaten rusyayı döndüren şey rüşvet. Neyse indik uçaktan, arabayla gidiyoruz elista sınırına geldik. Meşhur ve en zorlu sınır. Filmerlde olur hani, Mekgiba sınırı vardır orda sert ve cins adamlar bekler ellerinde silahlarla. herkesi potansiyel uyuşturucu kaçakçısı görürler. Aynen o şekilde bi yer. Bizim arabayı durdurdular. Şoför Azeri tabi direk esmer adam dikkat çekti. Bi de 3 kişi biz varız. Benle Azeri gittik oraya adamlar dedi belgeler. Her şey düzenli ve legal tamamen. Ama amaç para almak adam senin pasaportun neden kırmızı der o parayı alır. Yukarı pasaportları aldılar. Bi tane yüzbaşı biz öğrenci ve yabancı olduğumuz için bizi yürüyen dolar işareti olarak görüyodu. üst kata çağırdı, ayakları masanın üzerinde, elinde 3 pasaport sağa sola sallayarak yavşakça hareketler yapıyodu. Bende izin istemeden geçtim karşısındaki sandalyeye oturdum direk bi de kaykıldım oouuhhh diyerek.

Bacaklarımın iç tarafı çocukluğumdan beri hassastır. Yani tik seviyesinde. Yabancı birisi değil ben bile dokununca bi anda irkilirim. Lisede bunu bilen arkadaşlar ipnelik olsun diye arada dokunur beni yerimden hoplatırlardı.
Bu sefer dokunan süt gibi bi hatundu yapcak bişey yoktu. Dokundukça irkiliyodum, klozetin üstünde hopluyodum içimden lütfen oraya dokunma demek geldi ama kadın bunu da hissetti ve durdu, sağ işaret parmağını dudaklarına zütürüp gülümseyerek ‘şşşşt’ dedi ve bunu o kadar ciksi yaptı ki bi an onunla evlenmeyi bile düşündüm. Gülümseme bana güven verdi ve ben de tamamen kendimi ona teslim ettim. Kadının pozisyonu türk filmlerinde çamaşır yıkarken uzun eteğini toplayan hatunlara benziyodu. bu bile tahrik ediyodu. takserı da indirdi ve barzotto yeniden ortaya çıktı. Bu sefer kararlıydım ve kendimi tuttum. Kadın işini biliyodu direk lap diye ağzına alsa boşalacaktım. Alıştırmaya başladı dil darbeleri atıyodu sadece başını hafif hafif emiyodu. Alet iyice sertleşmeye başlayınca dudaklarının arasına aldı, hiç bişey yapmadan sadece o pozisyonda otuz saniye bekledi. Sonra iki-iç santim daha içeri aldı. bişey yapmadan yine bekledi. sonunda köküne kadar aldı ve birazda o şekilde bekledi.
O sırada saksonun ne kadar güzel bişey olduğunu damarlarımda hissettim. Hani derler ya, bi sakso çekiyim de rahatla diye. Saksonun sinirleri rahatlatıcı etkisi var. Gergin olan tüm sinirlerim yumuşamıştı artık kendimi boşalmaya çok uzak görüyodum.

Eğer bizim arkadaş o kızı gibseydi bugün onun kölesi olurdu. Eğer aranızda düzenli ciks hayatı olan varsa yatakta nazik olmasın. Bunları buraya yazmadan 10 dakika evvel Ukraynalı bi kızla bunları konuştum. Tanışalı 3 gün oldu ve ben mevzuyu buraya getirip pgibolojisini öğrenmek istedim. Kızlar yatakta sert, hayatta mert erkeklerden hoşlanır dedi. Ben demedi, kızlar dedi. Hemcinsleri adına konuştu. Seni giberken bağlasalar hoşuna gider mi dedim evet dedi. Tokatlasalar dedim, çok acıtmadığı sürece evet dedi.
Nezaket belki yüzde birlik bi dilime hitap ediyodur. Onun da size denk gelmesi çok düşük. Düzenli ciks hayatı onlar panpalar, ne kadar sert pompalarsanız kız size erkeğim diye yapışır. Bu da pgibolojiye başka bi örnek; bi erkeğin kıza olan aşkı boşalana kadardır. Boşaldıktan sonra amı görünce iğrenirsiniz. Ama kızın aşkı ciksten sonra başlar. Bu adam beni seçip gibtiğine göre demek ki bende bişeyler var diye düşünür ve size sahip çıkar o benim erkeğim der.

Vedat anlatmaya devam etti. Ben artık dinlemiyodum eliyle sağı solu göstererek bişeyler anlatıyodu. Arada bi ayıp olmasın diye yüzüne bakıyodum o zman o anki söylediği şeyi anlıyodum sadece. blabalabla ayı bulduk blalblalbla ateş edince blablabballa kurşun sekti…..
Ben iyice kaymaya başladım birden vedat dürttü.
-sana diyorum olum
-ne diyosun
-damir işaret etti oraya çağırıyo bizi
-vedat saat kaç
-senin personel sekreterin mi var amk aç bak
-teşekkür ederim her zamanki gibi çok naziksin
Damirin yanına giderken saate baktım 4e geliyodu. Nasıl da geçmiş zaman dedim. Ayakta durmaya halim yoktu. Bi an önce yurda dönüp alesyanın tombul vücudunda uyumak istiyodum. Damir vadatla ortamıza girdi ve iki elini omzumuza attı. Etrafındaki insanlara ‘bu adamlara iyi bakın’ dedi. Herkes bizi başıyla selamladı. Sonra dansçı kızları çağırdı
-gençler, farisin kardeşleri benimde kardeşimdir. Bugünkü ikinci hediyem, kızlardan istediğinizi seçin ve yukarı çıkın. paraları önceden ödendi. istediğiniz her şeye müsait.
Evet günü bitirmek için güzel bi hediye. Ama şimdi kim uğraşacak, kim o kadar enerji harcayacak. Beni bırakın eve gitmek istiyorum lan! Demek istedim ama diyemedim
-eyvallah damir başkan. bana farketmez kızlar kendi seçsin dedim. Vedat garipti:
-bu kızı zap nehrinde gördüm ben onu seçiyorum dedi.
Hepsi de sarışın rustu ortadan birisi geldi benim boynuma girdi. Diğeri de vedatın. Damir ellerini omzumuzdan çekip popomuza vurdu ‘hadi bakalım üst kata’

Bizim burda inşatte aşçılık yapan bi memo abi vardı adam anadoludan kopmuş gelmiş bi alışveriş merkezi inşaat şantiyesinde yemek yapıyo. Tabi işçi vizesi için kontrollerden geçmesi lazım. Adamda bi kelime rusça yok hastaneye yalnız gitmiş. Olayı bana kendisi anlattı ilk ağızdan olduğu için gülmekten yarılmıştım ben. Neyse tükrük vermesi gerekiyor kadın buna bi kap vermiş tükür demiş adam almış kabı tuvalete gitmiş içine işeyip getirmiş. Kadın bakmış bu ne diye bi tane daha vermiş git tükür gel demiş Mehmet abi heralde az geldi diye düşünmüş gidip kabı ağzına kadar doldurmuş yine işeyip getirmiş. kadın üçüncüde anlamış yabancı olduğunu bi gibten anlamadığını, adama göstermiş bak demiş böyle tükürecen tu! Tu! Sonra adam almış kabı gitmiş içine işemiş üstüne de tükürüp geri getirmiş kabı hemşireye. Biz neler gördük burda ama hepsi aklıma gelmiyo işte.
Bi günde havalimanındayız yeni gelen hazırlıklardan birisi ben de senle döniyim türkiyeye dedi tamam dedim aldım yanıma. Gate lerden geçecez adam ironman gibi her geçişinde öttü x-ray. Kemer, bozuk para, cüzdan, kıl-tüy-yün ne varsa çıkarttı sonra ben dedim ben geçiyim senin işin uzun ben geçtim diğer tarafta bunu bekliyorum. Aramızda cam var onu izliyorum uzaktan, kadın bişeyler dedi dedi buna, bu da anlamadı gitti valizlerin konulduğu sürgülü makinaya uzandı yatarak makinanın içinden geçiyo adam. iki polis koştu ayak bileklerinden tuttu ben ters açıdayım tam bunun kafası makinanın ekranında göründü sırıtan bi kurukafa göründü devamı daha gözükmeden polisler çocuğu çıkardılar. Sonra ben gittim polislerle konuştum çocuğu bıraktılar.

Yolda gidiyosunuz ufak tefek bi adam size çarptı sonra sövmeye başladı. Sizi tahrik ediyo. Bizim türk milleti çabuk gaza gelir karşısındaki hem rus hem de ufak olunca karizmayı çizdirmemek adına efe olur bi anda. Sen ona vurmak üzere giderken bi bakarsın hoop 6 tane izbandut seni ablukaya almış. Elin havada kalır yeminle. Yere indiremeden gözlerini acilde açarsın. Bi anım geldi aklıma, bi gün futbol oynarken hava topuna çıktım salonda oynuyoruz yerler parke. Rusya da hava şartları pek uygun olmadığından halı sahalar bahara kadar kapalı. En azından bizim burda öyle eksi kırkta kimse halı sahada maç yapmak istemez. havadan yere sert düştüm hatta kıçımın üstünden sektim iki kere. Yarım saat sonra sağ elim ve ayağı ciddi şişti ve ağrımaya başladı. Dedim bu hastanelik bi durum arkadaşlar aldı beni hastaneye zütürdü. Sağ eli alçıya aldılar ayağı da alacaklardı ben izin vermedim bi tane biberli ilaç verdiler bunla her gün masaj yapılması lazım dediler. Akşam 10 gibi oluyo bunlar.

-yazık olmuş, bi erkek için vücut aksesuarları çok tahrik edicidir dedim. Özellikle benim için.
-aksesuar yok ama sağ ayağımda büyük bi dövme var dedi. Belki o da tahrik edici olur
Deyip pis bi sırıtış attı. Sonrada yavaşça yerde sürünen eteğini hafifçe yukarı kaldırdı. Sağ ayağında hakkaten renkli ve güzel bi dövme vardı. Ama beni tahrik eden o dövme değil tertemiz süt gibi bacaktı.
-gerçekten çok etkilendim, ama bunu daha yakından incelemek isterim dedim
-ağır ol delikanlı dedi. Yaşına göre Hızlı çapkınsın ama ters tarafımı görmek istmezsin.
Tahrik olduğum zaman kimseyi tanımam, mario oyununda yıldız alınca mantarlara çarpsak bile ölmezdik ya, herkese çarpa çapra koşarak giderdik işte ben de öyle olurum. Sadece büyük boşluklar beni durdurabilir. Gay lerin arasında kaybedecek bişeyim yoktu.
-öyle bişey yapmayacaksınız, çünkü sizin nabzınıza göre şerbet veriyorum dedim.
Felsefem işe yaradı, tamamen Türkçeden çevrilmiş bi deyişi kadının anlamasına şaşırdım. Hızlı reaksiyon verdi ve elimi tuttu kontrolü ele geçirdi.
-madem öyle, istediğin kadar yakından inceleyebilirsin dedi.
Geldiğim yere geri dönüyodum yani tuvalete. Etraf hala yiyişen gay lerle doluydu. Bu sefer ki durağımız kadınlar tuvaleti oldu.
Alın size kadının dövmesi, resmi kendisi evde çekmiş telefona attı
http://imgim.com/x1mfwbdfbrg.jpg

Nerdeyse 3 defa aynı şey tekrar etti. Artık kusacak halim kalmamıştı. O ses ‘artık hazırsın’ istersen gidebilirsin dedi. Artık kafamı kadlırabiliyodum. Gitceğim yer bana gösterildi. Bembeyaz, tertemiz, pür güzelliklerin olduğu, çağlayanların sesinin kuş cıvıltılarına karıştığı bi yerdi. Bi dakka sanki burası?
‘Cennet’ diye bi ses geldi yine. Ama nasıl olur? Ben öldüm mü? Ölmüş olamam, benim daha dünyada yapacaklarım var. ideallerim projelerim var. Babama bi diploma sözüm var. Ben ölemem!
Artık hissedebiliyodum. Bu ses yaratıcının sesiydi. Çünkü kulakla değil kalple duyulan bi sesti.
-‘cenneti dünya ideallerine mi değişiyosun?’
-nolur beni geri gönderin! Ben daha hazır değilim! Ne kadar günahkar da olsam, hiç bi zaman seni inkar etmedim. Senden başkasına secde etmedim. Eğer ideallerimi gerçekleştireceksem, istediklerimi elde edeceksem beni geri yollayın.
Çocukken babam dışardaki tehlikelerden dolayı akşamları top oynamama izin vermezdi. Ben de elimde top, baba nolur! Söz sen çağırınca hemen geri gelcem. Nolur beni dışarı yolla diye yalvarırdım. Kendisi istemezdi ama beni de kırmamak için, elinin tersiyle tamam hadi git manasına gelen bi hareket yapardı asık suratıyla.
Şimdi aynı hareketi kalbimde yaratıcının bana yaptığını hissettim. Dünyaya yollamak istemiyodu, cennet dururken tehlikelerin arasında ne yapacak bu der gibi elinin tersiyle itti beni.

Bu hayat deneyimi kolay oluşan bişey değil. Gelsin birisi de 10 yıldır aktif gibişirim söylediklerin yalan desin. Duyamazsınız çünkü ortak dil budur. Kime sorarsanız sorun benim anlattıklarıma yakın şeyler anlatır. Türkiyede Kezbanların çoğuyla bu muhabbete giremezsin bu yüzden kızların kendilerinden duyuyorum ben bunları. Yeri geldi kız arkaşıma konuştuğunuz her şeyi anlat dedim oturup not aldım.
Saşa nın erkek arkadaşı yatak dışında başka bi yerde yapamıyomuş ondan ayrıldılar.ne kadar ilginç geliyo di mi? Siz diyosunuz biz ona da razıyız ama her şeye hazırlıklı olun. Normal ciks isteyen de kalmadı artık, banyoda, asansörde, yemek masasının üstünde, ormanda…. Her kızın kendi fantezisi var. Bi kız arkadaşım şu anda hastanede yatıyo daha dün onla konuştum ve aramız sıradan sadece arkadaşız. Aramızdaki konuşmayı aynen aktarıyorum
-popona iğne yapmak için içeri doktor kılığında gelsem nolur?
-hoşuma gider
-o zaman kendim olarak geliyim
-ben doktoru tercih ederdim
-ben de hemşireyi tercih ederdim
-burda hemşire elbisesi var giyer seni beklerim
-ama önlük değil, beyaz gömlek olacak, hafif memelerin görünecek
-ne yaramaz şeymişsin sen
Gördüğünüz gibi kızın doktor fantezisi var. doktorun bundan haberi olsa tertemiz ama kayma içten bile değil. Haberlerde okursunuz ‘doktor hastasıyla ilişkiye girdi’ işte hep bunlar bastırılmış duygular. Kadının canına tak etmiş doktorda biraz yavşakmış iki güç bir araya gelince skandal olmuş.

Alesya ile ilişkimiz bu şekildeydi ben kıyamamıştım en başta ama 7 yıl çıkıp ayrılan arkadaş gibi olmak istemiyodum. Kadın ruhundan anlayan adama onu gibemden yollamak yakışmazdı. Aşık olduğun insanı nasıl gibersin? Diyen tipler aranızda mevcuttur. Onlara sözüm şu, insan insana aşık olamaz. Aşk aşırı alışkanlık demektir. Anne çocuğuna aşık olamaz bunun adı aşırı şevkattir. Kız babasına aşık olamaz bunun adı aşırı saygıdır. Bi erkek bi kıza aşık olamaz sadece bişeyler paylaşır ve birbirine alışırlar. Buna da aşk derler. Kimse kusura bakmasın ‘aşk’ diye bişey yok
Bir akşam alesya ile odada otururken daha doğrusu dizlerinde uzanmışken, alttan sütyenini gördüm. Tahrik oldum ve göbeğini öpmeye başladım. Korkuyodum nasıl tepki alırım diye bu yüzden elimi içeriye atamadım en başta. Sonra yanyana uzandık yatağa ben göbeğini öptükçe o da kendiliğinden açıldı. Zaten kız dünden hazırmış, bi anda tuttu benim tişörtü çıkarttı. Ben de onunkini çıkarttım. Sütyenle kalmıştı sırtüstü yatırdım her yerini öpmeye başladım. Size ciddi söylüyorum, bi kızda gördüğüm en büyük göğüs ondaydı. Zaten yurtta lakabı inek memeli kızdı. Resmen kafamı arasına gömdüm ve kayboldular. Alt tarafı da çıkardım o da benim şortumu çıkardı. Her şey otomatik gelişiyodu işin bu noktasına kadar daha önce çok gelmiştim ama bu sefer ne engelleyecek diye yavaştan tadını çıkarıyodum

Balkon, mutfak,koridor, salon buralarda yoksa diğer iki odadan birinde demektir. Ya birisi çoktan kızı zütürüp karambolde yaladıysa diye düşündüm. Sonra kafamın sağında ve solunda melekle şeytan belirdi. Melek,
- bırak o kızı sana faydası yok. illa gibişecen diye bi kaide yok bugün eğlenmene bak dedi. Şeytan,
-sen o yavşağı dinleme, daha yeni bozulmuş taze am. Yalarun! Bi daha bu fırsat eline geçmez aptal olma!
Şeytan haklıydı, zaten kızın bana bi sakso borcu vardı. o gün orda zütümün kılları diyapazon olmuştu ortada beni bırakınca.
-hayır o altı harfli kırmızı yaratığa aldanma! Yakında türkiyeye döneceksin biraz daha sabret
-mesele de o zaten. Türkiyede abazalıktan ölürsün, bu beyaz gavat kendini beşinci boyutta sanıyo
-sensin beyaz gavat, o elindeki sivri şeyi kıçına monte ederim!
-lan am rüzgarı senin kanatlarını yolarım bi daha sürünerek gezersin
-sivri kulaklarına sokarım!
-başındaki halkaya attırırım!
-top sakalını giberim mandrake kılıklı!
-dıbına koyduğumun salih suratlısı!
Lan giberim, sokarım, hop, dur, şşt, saçımı çekme, erkek ol diye bunlar didişirken bi an diana nın silüeti geçti ordan. Karanlık ortamda kapkara bi silüet. Hemen oraya koştum. O iki gavatta birbirini yemeye devam etti.

Size benden tavsiye, eğer diliniz çok iyi değilse kendinizden uzun bi kıza yanaşmayın. Ben bu hataya çok düştüm iyi kötü kurtuldum, ama çoluğumuz var çocuğumuz var… kız kıvırcık uzun sarı saçlı, iri dudaklı, uzun suratlı iri mavi-yeşil gözlü fizik olarakta iki ayıyı gibecek kapasitede bi kızdı. Yaklaştıkça daha da büyüyodu nedir bu aga dedim? Omuzlar geniş, bacakların züte yaklaştığı nokta kalın, baldırlar kalın, züt dışarı fırlamış.. yanına biraz daha yaklaşsam beni kucağına alır emzirir öyle bişey. Ama kız farketti bi defa o kadar kararlı yürüdüm ki, yön değiştirirsem şifre yazınca arkasına dönüp koşan vice city polisi gibi görünecektim. Meraba-meraba faslından sonra rutin sorular, necisin? Ne yapıyosun? Nerde okuyosun? Seni benden başka giben oldu mu? Gibi gibi…
En son kıza dedim gel biraz dans edelim gittik piste kız bildiğin charlize theron çıktı. Aniden yere eğilmeleri kalkarken zütü alete sürtmeler, elleri göğüs hizasında kaldırıp pompa hareketi yapmalar felan. Biz de orda ağır abi takılıyoz tabi. Bi figür sergilemeye fırsat vermedi kız orda beni dansıyla gibti. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner dedim ve Michael Jackson ın billie Jean i girdi. Sözlükte benim mj hayranı olduğumu bilen çoktur bilmeyende nickime baksın. O şarkının girişi varya bi anda tüm ipleri elime verdi. Gömleğin en alt iki düğmesini açtım ve yanlardan vurdum arkaya doğru havalansın diye. Sonrada çektim pantalonu biraz yukarı ve başladım ay dansına

Aslında kız bana kegibmiş ben bunu anlayamadım bi ara bana origamiden kalp yapıp hediye etmişti. Kağıt olarakta 5yuan kullanmıştı. O zamandan beri saklarım ahanda caps
http://imgim.com/origamikalp.jpg
biraz değişik bi kızdı, size rusyada hayatı anlamanız bakımından bi kaç örnek verip ısındırmaya çalışcam. Yoksa direk mevzuya girersek afallarsınız

ciks hikayelerinden biraz uzaklaşıp daha ilginç yerlere geliyoruz gelen pm ler doğrultusunda. Arkadaşlar arada daha bi kaç tane daha dilleme-parmaklama mevzusu oldu tabi ama bu alet daha ne bi sakso ne bi yuva görmemişti. Ama bi kızı orgazm etmede profesör oldum ve bunu da bi kız tescilledi. Şu dünyada orgazm edemeyeceğim kız yoktur en babasını maksimum 6 dakikada. neyse, dedim bi gün gece kulübüne gideyim.

Boynundan tuttum dikleştirdim kusura bakma dedim, gerçekten gay olmadığım halde bile beni etkiledin bi aktif için çok çekici olabilirsin ama bu benim kültürüme ters dedim. Gel şimdi senle burdan çıkalım, sen bana b içki ısmarla muhabbet edelim tabi istersen. Adamın morali bozuldu tabi emeklerini ve zamanını çalmıştım sonuçta. Ordan çıktık tekrar bara geldik bana bi bum! ısmarladı. Önce masaya bardağı vurup sonra fondip yapıyosun ya, nedir Türkçesi bilmiyorum biz burda bum! diyoruz. Barda beyaz takım elbiseli, beyaz uzun sakalları olan, mavi alev gibi gözleri olan bi adamla karşılaştım. Yaşı 60 ın üstünde belli ama adam karizmanın son aşamasındaydı. Ben aradan çıkıyım da bu ikisi kaynatsın dedim ordan hızlı adımlarla uzaklaştım. Gece daha yeni başlıyordu ama benim bu gece ordan elle tutulur bi sonuç almadan eve dönmeye niyetim yoktu. Kırk yaş üstü de olsa bi karı buluyum hiç olmazsa parasını yerim diye etrafı kesmeye başladım. sonuçta rus bu amk, kırk yaş üstü öyle hatunlar var ki sözlüğün alayını emzirir alayını terletir. Neyse, pis düşüncelerimle birlikte yeniden sahneye yaklaşmaya başladım.

Şaşkın gözlerle vedatın söylediklerini sindirmeye çalışıyodum.
-sonra ayağa kalktın, sanki birisi sana saldırıyomuş gibi boş duvarlarla kapıştın. Gülesim geldi ama korkudan gülemedim. Boşluğa yumruk sallıyodun, sonra yoruldun yine kustun
Bi anda aklıma saate bakmak geldi. Acaba bu olaylar olurken ne kadar zaman geçmişti. Saate bakınca dumur oldum. ikibuçuk saat geçmişti üzerinden.
-sonra tamamen yoruldun uykuya daldın.
-saağt kaççta uyyudmm?
Vedatın söylediği zamana göre malın etkisi yirmi dakika sürmüş. Yani iki saat on dakikadır uykudayım.
Vedat bi anda kahkaha atmaya başladı.
-lan olum çok komiktin lan! Duvarları dövüyon bi de beni koruyodun. Keşke videoya alsaydım
-dallğa ğğeçme ppeezzveğink!
-saçlarında Cüneyt arkının ki gibi vurdukça sallanıyodu. Keşke eline verseydim o kafayla sen onu dondurma sanardın şerefsizim.
Vedat her zamanki binliğiyle dalgasını geçiyodu. Rusyaya ilk geldiği yıllarda ben bunla ciddi dalga geçerdim ama biraz gözü açılınca kocayan kurt köpeğin maskarası oldu. içimden dedim sen dua et konuşma yeteneğimi geri kazanmıyım senin dıbına koyacam.
Kısaca gençler, şu an yazdıklarını okuduğunuz kişi, resmiyette 40 saniye kadar ölmüş bi adam. Yeniden dirilen birisi için çok canlı görünüyorum. Bu espriyi de o günden sonra olayı duyan herkese yapmaya başladım. O sırada telefon çaldı. Arayan aziz di. Vedat a dedi telefonu ona ver. Daha Türkçeyi bile doğru düzgün konuşamazken şimdi bi de rusça deneyecektik hadi bakalım dedim. Aldım ahizeyi

Gülme bitince aklımdan ikinciyi yapmak geçmedi bile. Yavaştan toparlandım ertesi gün derse gitmek lazımdı. Hiç istemiyodum ama kendi odama gidip uyumam gerekiyodu. Kapıdan öpüşerek çıktım tam bloktan da çıkacaktım baktım kız penguen gibi yürüyerek arkamdan geliyo. Yüzünde buruk bi ifade, dudaklarını büzmüş yaramaz kız taklidini melek gibi görünüşüyle çok iyi beceriyodu.
içim burkuldu ayrılmak istemedim boynumdan tuttu bırakmıyodu ama yapacak bişey yoktu. En azından şimdilik. O gece ordan ayrılınca odama değil, koridora çıktım. Çünkü orgazm olduğumuza göre bi sigara yakılır. Çikolata tadını damarlarımda hissettim. En kötü günümde hatta en güzel günümde bile yanımda sadece capt. black vardı. Teşekkürler black dedim kendi kendime. ‘Soap’ Mactavish ten sonra tanıdığım en iyi captain sensin. Ama bu sayılmazdı, çünkü kızı değil naylonu gibmiştim. Her şeyi göze alarak prezosuz bu işi yapma isteğiyle o gün uykuya daldım.

O sene yazın türkiyeye dönünce nata vega alışveriş merkezinde çalışmaya başladım. Ankaralılar bilir, avrupanın en büyük alışveriş merkezi ve en büyük akvaryumu ordaymış . yalan olmasın en uzun akvaryumu da olabilir. Neyse, Bir buçuk saatlik yoldan oraya her gün çalışmaya geliyodum Allahtan akşamları arkadaş vardı Kiğılı da çalışan, o evin yakınlarına kadar samsun yolundan gidip 20 dakkada bırakıyodu. Tabi işim gereği her gün notebook u yanımda zütürüyorum, çok yuğun bi işim yoktu ikinci katta nike ın önünde stand açmıştık orda durup insanlara anket yapıp laptop tan bişeyler izletiyodum anket yaptıklarımın kayıtlarını giriyodum felan.
Orda öğleden sonra akılalmaz bi güneş vuruyodu içeri, bi de üst katta çocuklar için gondol vardı ben tam onun altındaydım. Elektrik prizini ordan çekmiştim gondolla aynı sistemi kullanıyoduk. Tüm gün o gondolun gıcırtısı ve çocukların çığlığından beynim gibiliyodu. Ben de pc yi masada bırakıp terasa sigara içmeye çıkıyodum. Bi gün yine aynı şekilde çıktım sonra döndüm baktım elektrikler gitmiş. Bilgisayarın adaptörü takılı değildi. Ben de adaptörü taktım açtım. Açılınca dedim bari film izleyim hariciye girmeye çalıştım giremedim. Ok dönüyodu ama cevap yoktu. Sonra geri ye bastım bi daha tıkladım. Bunu iki-üç defa yaptım baktım olmuyo. Noluyo felan derken bi aç kapa yap düzelir mantığıyla tamamen kapattım. Sonraki açılışta Windows başlatılıyor çıktı orda kaldı. Sonra bi daha kapattım bu sefer tamamen açılmadı. Hatta açılırken gelmesi gereken kırt zırt sesler de gelmiyodu.
Etlikteki samsung servisine zütürdüm, anakart harddiskle beraber cehennemde halay çekiyolar dedi. Dedim o harddiski kurtarın tüm hayatım içinde. inanır mısınız 1000$ para istediler. Normal hard disk olsa neyse de hariciler kurtarılamıyor bilgiler yanmış dediler. Bilgileri oksijensiz, ışıksız ortam oluşturan bi makine var maliyeti pahalı orda ancak kurtarabiliriz o da en düşün 1000$ dedi. Bu parayı hakkaten veren var mı bu ne yüzsüzlük dedim. Adam dedi tabi var, mesela düğün fotolarının hepside haricide. Bi daha evlenemez aynı kadınla ne yapcak? Mecbur verecek o parayı dedi.
Bu arada aranızda bu işlerden anlayan varsa bana pm atsın. Yazın ankarada veriyim hard diski kurtarabiliyosa kurtarsın resimleri. Neyse bu konuyu da geçtim