1. 2076.
    +4 -1
    Meşhur 12 angry men filmini hepiniz bilirsiniz, sözde güzel film listesi imdb de üst sıralarda. imdb şu günlerde 12 yaşında çocuğun ağzına kadar düşen site.
    -şu filmi izledin mi?
    -imdb de kaçıncı?
    ananın amı senin kendi film zevkin yok mu? Son yıllarda aldı başını gitti bu mevzu, özellikle ağzını yayarak emre aydın sakalıyla konuşan hippi tipler
    -kanka ben ilk 250 yi bitirdim yaa
    Dedikleri zaman burnunun üstüne bi kafa atmak istiyorum. bitirdin de noldu amcık? Sana ödül mü verdiler? Veya dünyaya vatana millete bi faydan mı dokundu? Bi de aklı sıra kültür yaptığını sanıyo neymiş bitirmiş bilmem kaç filmi. imdb Amerikan damak tadına göre hazırlanmış bi sitedir. Sen Amerikan mısın? Senin filmlerin o sitede ilk beşyüz de bile yok. Ama bi av mevsimini izleyince çok güzel film diyosun.bu arada Sizin verdiğiniz oyların bi değeri yok yine adamlar bi şekilde istedikleri filmleri öne arkaya çekebiliyolar. Bazen sol taşakta görüyorum bazı filmleri yükseltmeye, bazılarını alçaltmaya çalışanlar var. Gayretinizi takdir ediyorum bişeylerle meşgul olmak iyidir ama o listeye gram etkiniz yok bunu da bilin.
    Gençler şuna buna takılmayın, sizin kendi kriterleriniz olsun filmin imdb de kaç puan aldığını gibtir edin. Mesela ben isterse 9.8 alsın hayatta aşk filmi seyretmem. imdb deki hiçbir aşk filmini seyretmedim. Geçen aylarda bulut atlası dediler kıl-yün dediler, benim damak tadıma hitap eden bi film değil ben hiç beğenmedim. Aksine giden 3 saatime yandım. işin içinde casusluk, dedektiflik varsa eğer o film sıfır puan da alsa ben izlerim. Benim kendi çizgilerim var, eğer sizin yoksa başkaları tarafından yönlendirilmeye mahkumsunuz demektir, ki Amerikan dizilerinin, sitelerinin, hatta hükumetin yapmak istediği de bu. Ama game of thrones çok güzel bi dizi. Bi kaç kişi aranızdan şu an da böyle düşünüyo olabilir. Ben sizin zevklerinize saygı duyarım bişey demiyorum, ama sırf popüler diye izleyenler var. Ertesi gün okula gidince muhabbetten geri kalmamak için izleyen liseliler var. Veya çalışanlar iş yerinde. Bizim insanımızın yönlendirilmeye ne kadar açık olduğunu bu başlık açılınca ben bi daha anladım. Şimdi size bi kaç gerçek söyliycem
    ···
  2. 2077.
    0
    reserveed
    ···
  3. 2078.
    +6 -4
    Bu başlığı anlatmaya başladığım ilk günden bu güne sol taşaktaki başlıkları özellikle oturdum takip ettim. insanlar üzerindeki etkimi istatistik olarak değerlendirmek istedimi aklım sıra bi human resource deneyi yaptım. Rakamları kaydettiğim dosya silindi ama yaklaşık değerleri hatırlıyorum şimdi dinleyin.
    -martiniye olan ilgi çoğaldı, açılan başlıklar on küsür ve yaklaşık girilen entry yediyüz.
    -capt .black içen veya içmek isteyen üyeler çoğaldı, açılan başlıklar yirmi küsür ve girilen entry ler yaklaşık bin tane
    -başlığın açıldığı günden bugüne rusya ile ilgili açılan başlıklar doksan küsür tane, ve bu başlıklara girilen entry ler altı bin den fazla
    -silah kaçakçılığıyla birlikte konseyin yönettiği para yaklaşık 125 milyar dolar! Bi dakka lan hatlar karıştı
    Bunların dışında bana gelen cpt. black ve martini pm lerini saymıyorum. Burda sizinle birlikte resmen sözlüğü hegamonyamız altına alıyoruz. Ben bu başlığa benim diyemiyorum, siz olmadan bi mana içermiyorum. Bu bizim başlığımız, anlattıklarım bittiğinde okumaya başlamadan önceki insandan çok daha farklı birisi olacaksınız. Burda hep beraber kültür abidesi olacaz, mesela espagnol aldı kardeşimiz bana geçen bi pm attı. Onun adını özellikle verdim çünkü sordum adını verebilirmiyim diye kendisi izin verdi
    Cristiano Ronaldo yu ruslar kriştiyanu Ronaldo diye okuyolar demiştim dalga geçmek için. Espagnol adlı panpa kendisi uzun yıllar ispanyada yaşamış bana doğru okunuşunun ‘kriştiyanu ğonaldu’ olduğunu söyledi. Bu enrty tamamen onun izni alınarak girilmiştir. Gördüğünüz gibi burda toplu kültür ayinleri düzenliyoruz. Bir çok kardeşim bana artık hayatında çok şeyin değiştiğini, kendisini farklı hissettiğini belirten pm ler attılar. Kimisi kültür mantarı oldu, kimisi kitap okumaktan nefret ederdi ilgi duymaya başladı, kimisi hayatı sorguladı. Normalde bu konuşmayı başlığı bitirmeden önce yapmayı planlıyodum ama bugüne kısmetmiş. Şimdi konuya devam edelim
    ···
  4. 2079.
    +6
    Bu 12 angry men filmini ruslar yeniden çevirdiler. Ve gerçekten gördüğüm en başarılı remake lerden birisi olmuş. Filmin adı sadece 12 ve rusyanın en meşhur oniki adamı bu filmde oynuyor. Biraz önce bahsettiğim nikita mihalkov yönetmen, aynı zamanda kendisi de oynuyor. Onun dışında aklınızda bişeyler oluşsun diye türk aktörleri sayacam, oynayanlar rusyanın şener şeni, uğur yüceli, kazım kartalı,istemi betili ve rus filmlerine uzun yıllar emeği geçmiş en meşhur adamlar. Bi yerden bulun ve o filmi izleyin. Torrentlerde Türkçe dublajlı var, altyazılı isteyenler Google a rus torrents yazsın bedava üyelik veren bi yığın rus torrent sitesi var oralardan rusça indirebilir altyazı bulması kolay. Bunlar dışında film tavsiyesi isteyen arkadaşlar, rusyanın gerçekleri veya sadece senaryosu sağlam filmler
    -lyubov-morkov
    http://www.media-kb.com/f.../images/lyubov_morkov.jpg
    Bu üç filmlik bi seri. ilk filmde birbirine aşık ama kariyer yapmaktan geri kalmak istemeyen bi çiftin bedduaları kabul olur ve sabah uyandıklarında ruhları değişmiş olur. Birbirlerinin hayatlarını idare etmek zorunda kalırlar. Birbirlerinin erkek ve kız arkadaşlarıyla tanışıp bazı gerçekleri öğrenirler.
    ikincisinde bunlar evlenir bi kız bi erkek çocukları olur. Ama iş yüzünden çocuklarla ilgilenemezler ve çocuklar beddua eder kabul olur. Kızın ruhu annesine, erkeğin ruhu babasına geçer. Kırk yaşında adam ilkokulda derse girer, yedi yaşında kız holding yönetmeye çalışır felan
    Üçüncüsünde aynı şey eve gelen kaynana ve kayınpedere olur. Onların ruhu değişir bu sefer damat general olur orduyu yönetmeye çalışır. Üç filmde çok eğlenceli tavsiye ederim
    ···
  5. 2080.
    +2
    oo panpam gelmiş rezerved

    --spoiler--

    ı like your vajina nedir ya hahaha
    kahkaha attım
    --spoiler--
    ···
  6. 2081.
    0
    reserved
    ···
  7. 2082.
    +1
    -Admiral yani amiral
    http://upload.wikimedia.o...ral_%28film%29_poster.jpg
    Bolşevik isyanından sonra rusyada kontrolü ele geçirmek isteyen komünist yönetim devleti nasıl yıktı, eski hükumet görevlilerine neler yaptı bunları konu alıyo. Bütün askeri yönetimi tek tek öldüren komünizm yanlıları, en üst düzeye gelince geçmişi zafer ve başarılarla dolu generalleri öldürmeye başlar. Ama içlerinden bi amiral kurtulmayı başarır. Bu film türkiyede gösterilmişti tavsiye ederim
    -stilyagi
    http://www.media-kb.com/films/images/stilyagi.jpg
    Sovyetler döneminde insanları robotlaştırıp herkesin aynı kılıkta görünmesine ve eşit düzeyde olmasına karşı çıkan anti-komünist bi grup kendilerini stilyagalar diye adlandırır. Arkadaş ortamında hepsi cool dur, Jazz severler ve diğer gri renkli giyen toplumun aksine rengarenk giyerler. Aralarında sevgili mevzusu yoktur herkes birbirinin kız arkadaşıyla yatar ve her gece partiden partiye akarlar. Ama aslında kendi iç dünyalarında hepsi de çok yalnızdır, kimisinin annesi kanser, kimisi fakirliğin dibindedir. Gri toplumdan birisinin stilyagalara karışmasını konu alan film şiddetle tavsiye edilir. Ama müzikal bi film başınız ağrıyabilir
    -12
    http://3.bp.blogspot.com/.../ijvn3dYum00/s1600/12.jpg
    Çeçenistanda birisini öldürmekle suçlanan küçük bi çeçen çocuğu yargılamak üzere 12 tane savcı bi spor salonunda buluşurlar. Herkes çocuğu suçlu bulup davayı kapatmak isterken içlerinden birisinin karara itirazı üzerine bi anda her şeyi değiştirir.
    -novaya zemlya
    http://www.filimadami.com/afisler/7099.jpg
    hapishanelerde mahkumlar için yer kalmayınca devletler rusyanın kuzeyinde yer alan bi adaya onları gönderip bi nebze olsun yüklerini hafifletmek isterler. Rusyadan giden mahkumlar özgürlüğün verdiği güç ve herkesin suçlu olduğunun bilinciyle kendi kurallarını koyup ona göre yaşamaya başlarlar.
    ···
  8. 2083.
    +3 -2
    Bu kadar tavsiye size yeter film konusunda çok fazla bekledik. Sanat sektöründe üçüncü durağımız olan kültürel faaliyetler bölümüne geldik. Şimdi gençler, türkiyede nedendir bilinmez, çoğu sanat dalında dünyaya kendini kabullendirmiş çok az adam var. Bunun sebebini ben söyliyim, eski kafalılık. Hala kurtulamadığımız alışkanlıklarımız ve gelenekleri terk edememe belası. Baleyle, tiyatroyla veya başka bi sanat dalıyla uğraşmak isteyen her türk genci ailesinin ‘salak mısın sen, git doktor ol, mühendis ol’ engeline takılarak vazgeçmiştir. Bazen gönlünü almak isteyen bi kaç ebeveyn rol icabı ‘oğlum git vatana millete hayırlı birisi ol, o dediğini hobi olarak yaparsın’ diyerek vazgeçirmeye çalışır. Ben ressam olunca türk vatandışlığından atacaklar mı beni? Yani Britanya milletine faydalı bi birey mi olacam ben? Yine bizim ülkemize hayrı dokuncak bi sanatkar olcam.
    Ama yok, bu yüzden baba-oğul veya anne-kız arası açılır, gazetesini okuyan bıyıklı türk baba gözlüğünün üzerinden bakarak ‘ergenlik sorunları bunlar, kendi kişiliğini bulmaya çalışıyo, yakında kafasına dank eder’ der ve konuyu kapatır. işte bu zihniyetten ötürü bugün olimpiyatlarda rusya, Amerika ve çin kapışırken biz hala kendi iç dünyamızda vatana millete hayırlı olmaya çalışalım. Sanat dalında iyi bişeyler yapan adamlar Cuma gecesi beyaz Show a çıksın sonraki gün unutulsun. Kendimden bi örnek veriyim gençler.
    ···
  9. 2084.
    0
    aga iyide konu askeriyeden ne zaman kültüre geldi mk. Çok fazla ilgi çekmeyebilir bu :( Yaşadığın olaylar çok daha cazip. Atraksiyon film tadında gidiyor o şekilde olunca. Müziği falan olayların içinde bara girdim şu müzik çalıyordu şeklinde örnek ver geç panpa ya.
    ···
  10. 2085.
    +2
    Bilgisayar oynayan her gencin hayalidir oyunlarla ilgili bi işte çalışmak. 7 yaşında çocuk mario oynar ben bilgisayar mühendisi olacam der, 12 yaşında counter-strike oynar aynı şeyi der bu böyle gider. Ama ben gerçekten oyun mühendisliği yapmak istiyodum. Bunun türkiyede ölü olduğunu bi kaç araştırma sonucu öğrenmiştim. Bakmayın son yıllarda gelişmeler var, benim bahsettiğim dönem 2000 lerin ilk yıllarına denk gelir. Araştırmalarım sonucu yurt dışında bu bölümün çok revaçta ve ciddi geliri olan bi iş olduğunu öğrendim. Hem sevdiğimi işi yapacak hem de para kazanacaktım. Oyun editörlüğü bile yapmaya razıydım ve kendi çapımda evde review lar yani oyun tanıtımları hazırlamıştım. Arkadaşlarıma, çevremdeki insanlara o yazıları okutturunca kimisi ‘bunu sen level dergisinden almışsın, bu çok profesyonel’ dedi. Halbuki hepsi kendime aitti.
    insanların olumlu yorumları beni gaza getirdi ve yurt dışında bu bölümlerin okunabileceği bölümleri araştırdım. Kanada, fransa,Belçika, Hollanda,Danimarka, Norveç oyun mühendisliği bölümleri olan üniversiteleri bünyelerinde barındırıyordu. O zamanlar durumumuz çok berbattı, gecekondudan daha yeni taşınmıştık bi yığın bırcun ve derdin içindeydik. Ama lisenin başındaydım 4 sene sonra bitince yurt dışına çıkma imkanım vardı. Bütüm bunları kafamda kurdum, planladım ve lisede almanca okuduğum için Hollandada bu bölümü okumaya karar verdim. Mutlu bi şekilde internet kafeden araştırmalarımı yanıma gelip çıktım ve eve geldim. Bütün gün sevinçten ağzımı bıçak açmadı babamın gelmesini bekledim akşam ikisini karşıma alıp adamakıllı konuşacaktım. Peder bey çift işte çalışıyodu beklemek zor oldu ama gelince karşılarına oturdum ve sizinle bi şey konuşmak istiyorum dedim. Bu benim hayatım ve geleceğimle ilgili. ikisi de beni giblemez tavırlarla hadi anlat bakalım dediler.
    ···
  11. 2086.
    0
    reserved
    ···
  12. 2087.
    0
    üninin adı rastgele gülüş gibi amk
    ···
  13. 2088.
    0
    rezerved
    ···
  14. 2089.
    +6
    Dedim ki,
    -benim bilgisayar ve oyunlara karşı olan ilgimi biliyosunuz. Ayrıca çizim yeteneğim de var. 3d modelleme ve oyunlara mod yapıyorum. Biraz araştırdım ve yurt dışında bunun bölümünün olduğunu öğrendim. 15 yıldır sizden bişey istemedim, ilk defa bi ricada buluncam, beni yurt dışına oyun mühendisliği bölümünü okumaya gönderin
    Bunları anlatırken heycanlıydım ve ellerim titriyodu. Mutluydum, kelimeler bile ağzımdan eğri büğrü çıkmıştı. Gözlerine tebessümle bakarak bi cevap bekledim. Bi sessizlik oldu sonra annem ve babam bi anda kahkaha atmaya başladılar. Gülmekten birbirlerinin üzerine yıkılıyolardı. Babamın sağ elinde kumanda, annemin elinde örgü, gülmeleri bitince susup işlerine devam ettiler
    -ne gülüyonuz, ben ciddi bişey danıştım cevabınız nedir bişey anlamadım ben
    Bi anda ikisi birden kükredi. Biraz önce gülen adamlar şimdi bağırarak suratıma salya sıçratıyolardı.
    sen aptal mısın? Sen salak mısın? Oyun neymiş? Yok mühendis olacakmış yok yurt dışında okuyacakmış, beyefendi bu evin nasıl döndüğünden bihaber, bu çocuk adam olmaz, saçma sapan hayallere kapılmış, işi güç bitti dünyada oyun mühendisliği kaldı, dayının oğlu astsubay oldu kasıntılarından yanlarına yaklaşılmıyor, bizim salak oyun mühendisi olacak, elaleme ne diycez biz? Oğlumuz oyun mühendisi olacak mı diyecez? Git adamakıllı vatana millete hayırlı bi öğretmen ol avukat ol, madem bilgisayar seviyosun bilgisayar mühendisi ol, elektronik mühendisi ol, millete bizi rezil edecen, otur çalış bişeyler yap belki devlet yurtdışına seni gönderir, bak kaç gündür aynı gömleği giyiyorum, yemin ederim saf bu çocuk….
    ···
  15. 2090.
    +3
    Bu laflar suratıma her çarptığında gözümde biriken damla daha da fazlalaştı. Bana acı koyan onların bu isteğimi reddetme şekli oldu. dalga geçerek sevdiğim işten bi anda nefret etmeme sebep oldular. Söylenecek bi söz yoktu kalktım odama geldim ve açıp inadına vice city oynadım. O günden sonra bi daha ders çalışmadım, counter-strike için mod yapıyodum, bazı modlarım türkiye çapında meşhurdu, bazı oyunlar için Türkçeleştirme yapıyodum, internet siteleri için oyun tanıtımları hazırlıyodum hepsini bıraktım.
    Okuldan kaçmaya başladım, derslerden hocalardan soğudum, sadece eve gelip direk odama çekiliyodum oyun oynuyodum, akşamda yüzlerini fazla görmemek için erken yatıyodum sabah erken kalkıp yine oyun oynuyodum. Artık hedefi bertaraf edilmiş bi insan olarak boş bi hayat yaşamaya başlamıştım. O şekilde lise boş bi şekilde geçti ben de kendime sahte hedefler ürettim, pilot oluyum bari dedim hava teknik okullara girdim. Dayımın oğlu astsubay ya, benim de ondan geri olmamam lazım yoksa bizimkiler benimle övünemezler. Tabi istemeyerek yapınca bi işi orda tutunamadım.
    ···
  16. 2091.
    0
    @1688 aşırı ağır konuşmuşlar aga. Bende olsam çeker giderdim o evden. Şimdi senin niye rusyaya kaçtığın anlaşıldı. Pgibolojik yaklaşma izniyle yorumlarsam buradaki hayattan sıkılmış, kırılmış,bezmiş kimsenin seni anlamayışından(en yakının bile) boşlukta gibi hissetmiş ilk fırsattada kaçmışsın.

    Edit: Beğendim bunı.

    edit two: "Bak ben demiştim"
    ···
  17. 2092.
    +8 -1
    Zaten benim rusyaya gelişim de çok saçmaydı. Ailemden habersiz bi şirketle konuştum ve anlaştım. 18 yaşını geçtiğim için imza yetkim vardı bastım imzayı, resmi prosedür başlasın dedim. Ben bi şekilde para bulur o rusyaya giderim dedim. Yine aynı şekilde bi gün eve geldim bu sefer akşamı beklemedim annem vardı bi tek evde. içeri girdim montu kanepenin üstüne attım yanına oturdum
    -ben rusyaya gidiyorum, dedim
    Kadın yine kahkaha attı, heralde bu tarz söylemlere fabrikadan ayarlı olarak gelmişti dünyaya. Otomatikman basıyodu kahkahayı.
    -ben ciddiyim, deyince o da bi anda ciddileşti
    -saçma sapan konuşma be! Ne rusyası? Kim gönderiyo seni rusyaya?
    -izmirden nasıl tek imzayla geri döndüysem, biraz önce de bi anlaşmaya bastım imzayı. Pasaportu aldıktan sonra vize için beklemek gerekecek tahminen bir ay sonra buralarda yokum
    -naaptın? Sen ciddi misin? Vay başıma gelenler, deyip kadın ağlamaya başladı.
    -Kusura bakma işleri bu noktaya siz getirdiniz. 5 yıl önce oturup babamla birlikte benimle dalga geçtiğiniz gün sizden soğudum. Artık kendi kararlarımı veriyorum
    Annem ağlayarak bana sarılmaya çalıştı, çünkü 1 ay sonra bi daha istese de bunu yapamayacaktı hem de bir yıl boyunca. Ama onu geri itekledim. Kalkıp odama gittim. Akşam babama mevzuyu açtım, ama onun tepkisi farklı oldu. eğer okumak içinse çin de olsa git dedi. 5 yılda adam heralde bazı şeyleri anlamıştı. Babamı desteğini alınca her şey daha kolay oldu. annemle en son evden çıkıp havalimanına gideceğim güne kadar bi kere bile sarılmadım. En son vedalaşırken, orda baya bi ağladı ama ben suratımda bin bi sırıtmayla gidiyodum. Artık kendi ayaklarım üstünde ve tamamen yalnız olacaktım. Her kararımın etkisini ben çekecektim ve hayatımı ben yönetecektim. Bi damla bile gözyaşı akmadı, üzülmedim bile, arkadaş ortdıbını terketmek zor oldu ama bu işin dönüşü de var diyerek gittim.
    ···
  18. 2093.
    +3
    Evet gençler, işte bu şekilde türk insanının önü her zaman kapatıldı. Dansçı olmak isteyen kıza orosbu, balet olmak isteyen erkeğe gavat gözüyle bakıldı. Din faktörüde burda çok etkili. Söz de delikanlı bi yığın adam ‘benim kız kardeşim tiyatrocu, şarkıcı olamaz’ dediler ama başkalarının kız kardeşlerini desteklediler. Böyle de ikiyüzlü bi toplumuz.
    Konuya giriş yaptık ama başka yerlere kaydı her zamanki gibi, dönelim rusların sanat ve kültür anlayışına. Ruslar sanatın her dalında bizden üstünler bu su zütürmez bi gerçek. Bi defa meşhur moskovadaki bolşoi teatr var ki, içerde dönen sanat faaliyetlerinin dünyadaki yeri tartışılmaz. Balesinden operasına, tiyatrosundan müzikaline kadar yıllardır dolu taşar o mekan. Çok eski bi bina zaten dışardan görünce direk eski slavyan mimarisiyle dikkat çeker. Moskovadaki gidilip görülecek yerlerden birisidir. Halkın sanata olan ilgisi de gerçekten takdire şayan. Özellikle ayda bir önemli büyük gösteriler felan olunca salon ciddi manada dolar. Aranızda kaç kişi operaya gitti diye sorsam verecek cevabınız yok. Gitmeme sebepleri arasında hoşlanmama duygusu var buna lafım yok, ama en azından ömürde iki defa gidilip mevzuya aşina olmak için kendini zorlamak lazım.
    ···
  19. 2094.
    +2
    Ben de çok sevmem, ankarada opera diye bi yer var, yani direk mahallenin adı opera. Orda sürekli bişeyler oynanır, farklı ülkelerden birileri gelir gider. Bi kaç kez gittim merakımı gidermek için. Mesela bi sevil berberi vardır, rossini nin senfonilerinden birisi arka planda çalar ve sevil mahallesindeki berberin durumu anlatılır. Operadan daha çok senfoni benim hoşuma gitmişti. Şahsen klagib müzik dinlemeyi çok severim, ne zaman bu başlığı yazmaya başlasam klagib müzik klasörümü winampın içine sürükler bırakırım. Kaç haftadır bu satırları yazarken ravel, Vivaldi,bach dinliyorum çünkü normal şarkı açınca kafam karışıyor kelimeleri karıştırıyorum.
    Sanat konusunu da tamamen kapatıp, istasyonda tren değiştiriyoruz. Bi sonraki mevzumuz s-por. yasaklı kelimeler içerdiği için bu şekilde yazcam yoksa entry görünmez. Anlatılacak çok şey yok aslında, her şey ortada. Bak olimpiyatlara, aldıkları madalyalar ödüller ortada. Bi de bak bize. Hangi s-por dalında varız? Arada bi basket-bolda fut-bolda bir iki takım bişeyler yapmaya çalışıyo sonraki sene yine yoklar. Yani stabil bi başarımızın olduğu hiçbir s-por dalı yok. Buz hokeyi denilince dünyada iki ülke gelir akla, kanada ve rusya. Kış s-porları denilince rusya, su s-porları denilince rusya, ne desen her dalda var adamlar.
    ···
  20. 2095.
    +4
    Eskiden fut-bolda baya bi geridelerdi, şimdi putinin desteğiyle o dalda da başarı elde etmeye başladılar. Basket-bolu söylemiyorum bile. Burda kendi gözlerimle görüyorum, jimnastik salonları, body salonları, fitness salonları kız ve erkeklerle dolup dolup taşıyo. Herkes bi alanda kendini geliştirmeye çalışıyo. Benim çalıştığım salonda bi kız var 3 kişi saldırsanız hepinizi bi köşeye fırlatır. Kız halterci ayı gibi vücudu var. Kolları felan şişmiş, bacakları, basenleri kocaman. Aynı makinede bazen çalışıyoruz, ben kırk kiloyla bench basıyosam o altmışla basıyo kendimden utanıyorum. En basit örneği biz yıllardır kıçımızı yırtalım Avrupa veya dünya kupası için, adamlar geriden geldi 2018 dünya kupasını aldılar. Şu anda ciddi bi çalışma var.her yerde stadyum inşaati ve düzenlemeler. Ayrıca 2014 yaz olimpiyatları da soçi de olacak o da bi ayrı başarı. S-por dalında da rusya gerçekten başarılı.hem de her dalda
    okullar aileleri zorluyor çocuklarını bir sanat veya s-por dalına yönlendirmeleri için. Daha birinci sınıfta öğretmenler başlıyor bu işi yapmaya. Sen yüzücü olacaksın, sen resimle uğraşcaksın, sen baleyle ilgilen diye herkesin kendi yeteneğine göre bi dalda uzmanlaşmışını sağlıyorlar. Bunun için rusyada gerçekten oturmuş sağlam bi sistem var. Rehberlik öğretmenleri çok kalifiye elemanlar, her zaman yönlendirme doğru tutmasa bile en azından üniversite çağına kadar o s-por dalıyla uğraşıyor millet. Her ilkokulun kendine ait yüzme salonu var. Haftada her öğrenci üç gün o havuzda bir saat yüzmek zorunda. ellerinde program kartları var kaçmak gibi bi imkanın yok. Hoca geldiğin zaman imza atıyor. Ayrıca bizdeki gibi bilinçsiz dersten kaçan öğrenci de yok. Devamsızlık hakkı diye bişey yok zaten. Bi kere derse gelmezsen evi arıyorlar ve nedenini soruyorlar. Ailenin haberi yoksa sıçtın disiplin cezası alırsın. Varsa o zaman doktor raporu veya sebebi destekleyen bi belge istiyolar belge yoksa yine sıçtın. 170 milyonluk türkiyenin 27 kat büyüklüğünde bi ülkede bu sistem oturmuş, biz ufacık türkiyede şunu bi oturtamadık. Millet dersten kaçmayı marifet sayıyo, zaten okullar da vurdum duymaz kaç kişinin evi aranıyoki? Kısaca biz ondokuz buçukta bırakıp mayıs ayını beklemeye devam ederek öğrenim hayatımızı geçirelim sonra da kendimize soralım neden gelişmiyor bu ülke?
    ···