1. 1751.
    +8
    -şimdi bi dakka, her şeyi bi açığa kavuşturalım. Başında ne dedik? Serbest ilişki demedik mi? Şimdi neden bana kükrüyosun? Kendi ağzınla söyledin cinsel ilişkiden ibaret olacaktı her şey, nasıl bi anda değiştin
    -bu sana anında beni aldatma özgürlüğü mü verdi? Milletin ağzına sakız oldum senin yüzünden. Herkes abla abla diye peşimden koşuyodu beni sevmeyenlerin eline koz verdin şimdi herkes dalga geçiyo sözümü dinleyen kalmadı
    -anlamıyorum, o zaman neden serbestiz dedin?
    -bunu onlar bilmiyodu ama. Seni kaç defa görmüşler ve şimdi beni kukla gibi oynattığını beni saf yerine koyduğunu düşünüyolar. itibarımı gibtin attın
    -kim düşünüyo? Ayrıca onlara ne?
    -yurttaki kızlar, erkekler herkes benle dalga geçiyo senin yüzünden
    Bağıra bağıra ağlamaya başlamıştı. Hem ağlıyo hem de suratıma karşı küfürler yağdırıyodu. Göz yaşları ve ağzından çıkan çığlıklara karışan salyalar suratıma yağmur gibi çarpıyodu. Eğer bi yurda 200 tane türkmen kızı doldurursan ne olur? Dedikodunun anasını giben biri beş yaparak anlatan bi topluluk bu kız milleti. Bi de türkmen olmaları faktörü her şeyi daha da kötüleştirmişti. Kim bilir görenler neler anlattı. Kızın üzüldüğü aldatılmak felan değildi. Orda abla konumundayken bi anda kendinden 3 yaş küçük bi erkek tarafından oynatılmayı gururuna yedirememişti. Her zman olduğu gibi mesele yine kızlık gururuydu. Göğsüme vura vura kapıya kadar sürükledi. Her darbeden sonra geriye doğru bir-iki adım atıyodum. Artık dediklerini duymuyodum anlamsız kelimeler salyalarla suratıma çarpıp dağılıyodu. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Onlar yanlış görmüş öyle bişey yok da diyemedim. içimden açıkçası gelmedi. Heralde bunu bitirmenin en iyi yolu buydu
    ···
  2. 1752.
    0
    vay be kaçırmışız
    ···
  3. 1753.
    +9
    Kapının eşiğine gelince geri yatağa döndü ve yüz üstü uzanıp hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Bunda kesinlikle benim suçum yoktu. Kendisi serbestiz dedi ve başkalarının sözlerinden yine kendisi bu kadar müteessir oldu. en azından bi hakkını helal etsin çok yardımı dokundu diye düşündüm. Ayaklarım dışarda gövdemin üst tarafı odanın içinde, dinara kusura bakma her şey iç… küt! Bi anda kafamda kırılan kavanoz güzel bi cevap olmuştu. Resmen kız kavanozu attı ve kafamda kırdı. Şaşkınlık ve sinir içinde bi anda çıktım ordan. Gürültü ve bağrış çağrıştan dolayı herkes koridora çıkmış blok kapısının önünde toplanmıştı. Kapıyı açınca bi anda bir sürü türkmen kızın ortasında buldum kendimi. Millet korkarak bana bakıyodu. En büyüğü onsekiz yaşındaydı aramızdaki yaş farkı ve ablalarını gibiyo olmam onlar üzerinde bi iktidara sahip olma lüksü veriyodu bana. Herkes odalarına diye haykırdım ve çil yavrusu gibi sağa sola kaçışlarını izledim.
    Merdivenleri koşarak inerken her 6 basamakta bir suratımı kapatan kanın daha da aşağı doğru akışını pencerelerdeki yansımamda gördüm. Çıkışa gelince güvenlik görevlisine görünmeden yüzümü saklayarak koşarak çıktım. Kendi odama gelene kadar yine bi yığın adam ikinci defa kanlar içinde beni gördüğü için sormuştu ne oldu diye ama bu sefer sessizlik içinde odama kaçtım. Banyoya daldım ve baktım alnımda kaşımın biraz üstünde bi bölge açılmıştı onun dışında patlayan cam parçaları ufak ufak alnıma yapışmıştı. Çok ağır hasar yoktu ama kan çok geliyodu. Ayak üstü havluyu hafif ıslatıp suratımı temizledim ve alnıma bastırıp sırt üstü yatağa uzandım. Tavana bakarak düşüncelere daldım. Bu ikinci kez oluyodu, ilk spiral olayını duyunca bu şekilde dumur olmuştum bu sefer olayın kahramanı yine aynı kızdı. Nerden bulaştım diye kendi kendime sinirlendim ve yapılacak tek bişey vardı, ben de onu yapmak için telefona uzandım
    ···
  4. 1754.
    0
    reserved
    ···
  5. 1755.
    +7
    -allouu naber hayatım?
    Telefonu gayet ciksi biçimde açan diana biraz olsun tebessüm ettirmişti beni.
    -iyi değilim canım, seni görmek istiyorum
    -noldu? Ciddi bişey mi var?
    -ayrıldık
    -anladım
    -nerdesin buluşmamız lazım
    -akşam yedi gibi çayka da buluşalım olur mu?
    -otele gidelim, na berejnayadaki tahta kulübeye
    -ok! Akşam görüşürüz
    Akşama kadar kafamı dağıtmam lazımdı ya da tam tersi. Dağılmış kafamı toplamam lazımdı. Alnıma bi yarabandı yapıştırdım ve nehir kenarına indim. Bu sefer bira kurtarmazdı. Hafif bi kafamda sızı vardı hem ondan hem de yıpranmış sinirlerimi toplamak adına energetik ve küçük boy kanyak aldım. Energetik denilen şey alkol oranı yüzde on olan bildiğiniz enerji içeceği. Redbull un alkollüsünü düşünün ama tadı güzel hiç alkol gibi değil. Rusyada genelde insanlar bu ikiliyi klübe gitmeden önce içer. Çünkü sonrasında içilen her şey enerjiyle birleşince ciddi kafa yapıyor. Normalde konyağıda hiç sevmem ve içmem ama markete girince ilk gözüme o çarptı ben de direk aldım.
    ···
  6. 1756.
    0
    Canlı takip edince daha heyecanlı oluyomuş lan :D hadi panpa hızlı devam
    ···
  7. 1757.
    +5
    Bi kere azerbaycandan bi arkadaş getirmişti 4 şişe. Normalde on kişi toplanıp içecektik ama pekekentler bizi ekti ve dört kişi kaldık. Herkese bi şişe düştü bizde içtik. Demlenme bitince odalara dağıldık uyumak için. ilk bi saat bişey yoktu sonradan bi sıcaklık bastı ve tişörtü çıkardım. Bi on dakka sonrada atleti çıkardım. Sonra nevresimin üstüne çıktım ama resmen ateş basmıştı ben de kasım ortasında camı açtım. Dışarda hava eksi yirmi ben camın önüne uzanmışım, en son bi takser kaldı o şekilde pencerenin önündeki pervazda uyuyakaldım. Uyandığımda yerdeydim ama nasıl geldim hatırlamıyorum. ilk başta kalkamadım dizlerim uyuşmuş kaslar donmuştu. soğuktan zütümün kılları diyapazon olmuştu ensem, kollarım, belim her yerim ağrıyodu. Sağımı solumu çıtlatarak koridora çıktım ordan da kafeteryaya gidip kettle a su koydum.o sırada diğer Azeri arkadaşı gördüm o da aynı şekilde takserla gelmişti.
    - Ne biçim kanyak lan bu, baküden dediniz övdünüz dıbına koyim gece külotla yattım sizin yüzünüzden.
    -Abi sen iyisin gene ben külotsuz yattım
    Bu cevap bana yetmişti kimi kime şikayet ediyon? O zamandan beri ilk defa kanyak içecektim bu sefer baya bilenmiştim. Alkol oranı yüksek diye şimdi elimde kanyak sahilde hızlı hızlı yürüyodum.
    ···
  8. 1758.
    +8
    Nehir şeridini takip ederek öylece yukarı doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Kutu energetiği bitirince konyağa geçtim.Bi taraftan da sürekli içiyodum bi taraftan da ne kadar arıza kız var hep beni buluyo diye söyleniyodum. kaderle olan savaşımı bi üst boyuta taşımıştım daha doğrusu o sürekli bel altı vuruyodu tüm kuralları ihlal ediyodu madem öyleydi ben de ona karşı bi atak yapmalıydım. Öylece düşünerek yürümeye devam ettim. Yaklaşık 1 km yukarda gemi şeklinde bi kafe vardı. Onun önüne kadar geldim ve çocuk parkındaki salıncağa oturdum. Kanyakla beraber ileri geri sallanırken kafamda bi flashback oldu. kaderden intikamımı bu şekilde alabilirdim. Bu noktada bi kişinin yardımına ihtiyacım vardı; faslı aziz. Telefonu çıkardım ve rehberden onu seçtim. Elim yeşil arama tuşuna gitmiyodu sanki bişeyler engelliyodu. Yine sinirliydim ve bu sefer aynı şeyi yaparsam geçen seferki gibi cennet direğinden dönmek yerine cehennemin en derin yerine gitme ihtimalim eşşek gibi kadar büyüktü. Çünkü geçen sefer ölüm sendromuna girdiğimde bakirdim, o günden bugüne çok kızla ilişkim olmuştu artık malın geri iadesi mümkün değildi paket açılmıştı, tamamen müşteri hatası.
    Hayatta her zaman fevri hareketlerimin sonuçlarını çeken yine ben oldum. zararları döndü dolaştı hep bana girdi. Çevrede bi yığın yavşak vardı ama onların yaptıklarından nedense hep başkaları zarar gördüyodu kendilerine bi gib olmuyodu. Kötüye bişey olmaz dedikleri bu olsa gerek. Telefon ekranına bakarak dalmıştım daldığımı farkedince bulanık telefonun görüntüsü bi anda netleşti. Kafaya koymuştum arayıp mal isteyecektim, yeşil tuşun üzerine parmağımı zütürdüm ve bi anda bi sesle irkildim
    -beni sallar mısın?
    ···
  9. 1759.
    +1
    hep gibini sallayacagina azicik da kizi salla
    ···
  10. 1760.
    0
    ~~
    --spoiler--

    --spoiler--

    (bkz: )
    ···
  11. 1761.
    +8
    Tahminen yedi-sekiz yaşlarında sarışın, kafasındaki pembe şapkanın arasından iki tane örgülü saç sarkan okyanuz mavisi gözlü bi kız, gözlerini bana dikmiş ricasının gerçekleşmesini umut ediyodu. Rusların çocukluğu gerçekten çok güzel oluyo ve o gözlerle o an benden domalmamı istese hazırdım. Gülümsedim ve tamam dedim. Kızın ciddi suratına bi tebessüm düştü ve dudaklarını aralayınca ekgib dişlerinin boşluğundan dolayı enteresan bi sırıtış ortaya çıktı. şimdi daha sevimli görünüyodu. Kafamı eğince parmağımın hala yeşil tuşta olduğunu gördüm.
    -seni sallarım ama bi soru sormak istiyorum olur mu?
    -oluuur
    -öncelikle adın ne bakalım?
    -anastasya
    -memnun oldum nastya, şimdi dikkatli dinle. Sence kaderin adaleti var mıdır?
    -adalet ne demek?
    -yani hayat herkese aynı mı davranıyor yoksa kimisine daha iyi kimisine daha mı kötü?
    -annem bana dediki tanrının sevgisinin unutulduğu yerde insanlar hayatın kurallarını kendileri koyarlar.
    -annen baya akıllı kadınmış, ama bu aradığım cevap değil. Sen kendi fikirlerini söyle
    -eem benim fikrim, mesela sen kötü biriysen birisine kötülük etmişsen o zaman başkaları da sana kötülük edebilir.
    -ama ben kimseye kötülük etmemişsem herkes bana kötü davranıyosa sebepsiz yere
    -o zamanda emm, Benim kreşteki arkadaşım andrei beni itekledi ben merdivenlerden düştüm kolum çok acıdı ben çok ağladım sonra benden özür dilemedi sonra andrei kreşe gelmedi nyanyam(dadı) bana dedi ki andrei bigibletten düştü kolu kırıldı gelemiycek o zaman ben de anlattım ona, andrei beni iteklemişti ondan şimdi kendi düştü dedim. Yani sen de birisini iteklediysen düşürdüysen ondan özür dilemelisin bence
    -sen çok akıllı bi kızsın, seni sallayım otur rahat bi şekilde
    ···
  12. 1762.
    +8
    Nastya bi yabancıya farkında olmadan güzel bi öğüt vermişti. Annesi gelene kadar onu salladım ve kalan kanyağın son yudumlarını da içip şişeyi çöpe attım. Annesi gelince bana teşekkür etti kızı emanet etmeden önce
    -sizi tebrik etmek istiyorum gerçekten, güzel bi evlat yetiştirmişsiniz. Özellikle sizin söylediğiniz özlü sözleri ezberlemiş ve hayat felsefesi haline getirmiş
    -adınıza sevindim ama ben onun annesi değilim teyzesiyim. Kız kardeşimi geçen sene bi trafik kazasında kaybettik. Eşi ve küçük oğluyla beraber vefat ettiler. Nastya bize onlardan kalan tek emanet
    -öyle mi! acınızı paylaşıyorum, kusura bakmayın.
    Şaşkınlık ve beynime hücum eden alkollü kan beni dumur etmişti. küçük kıza döndüm
    -Nastyacım, kendine iyi bak. Umarım büyüyünce çok iyi bir insan olursun
    -ben de teşekkür ederim salladığın için. Kimseye kötülük etme tamam mı?
    -tamam canım, iyi günler
    Ufak kız uzaklaşırken son bi defa daha arkasına dönüp ekgib dişleriyle sırıtarak el salladı. Benim de dönmem gerekiyodu, kanyağın etkisi başlamıştı. Bi sıcaklık tüm bedenimi el geçirmişti. Ayrıca Görüş alanımda bulanmıştı, tıpkı düşüncelerim gibi
    ···
  13. 1763.
    0
    Kaça kadar burdasın reis??
    ···
  14. 1764.
    +9
    Yurda dönene kadar montumu çıkarmıştım bile. Tüm sıcaklık bedenime yayılmış denizden çıkıp sahilde güneşlenelim derken kavrulan tatilzedeler gibi yakıcı olmuştu. Yürüyüşüm de saçmalamaya başladı istediğim gibi adımlarımı kontrol edemez hale geldim. Bi an kendimi yanında bomba patlayınca sesleri uğultu halinde duyan ve görüntüsü bulanıklaşan oyun karakterleri gibi hissettim. Yurda yaklaşık yüz metre vardı, sağdan soldan tutunarak ve sürekli süveterimi sallayıp vücudumu serinleterek kafamı kaldırmaya çalışıyodum. Hayatımın en uzun yüz metresi oldu bu. Sanki ben yaklaştıkça yurt uzaklaştı benden. Yurda varmak bi mesele, dört katı çıkmak ayrı bi meseleydi. Nasıl geldiğimi bilmiyorum ama yurt kapısında buldum kendimi. Alkol tamamen beynimi ele geçirmişti. Eğer nöbetçi kadın sarhoş olduğumu anlarsa hem içeri almaz hem de dilekçe yazardı. Zaten yukarı çıkacak gücümde yoktu. gibtir et dedim, zaten kapının önü kapalıydı rüzgar felan yoktu. Burda oturup biraz kendime gelince çıkarım diyorum ama oturma faslını başaramadan direk yığıldım
    ···
  15. 1765.
    +4
    Kulağıma nazik ve boğuk bi ses geliyodu. Tanıdık diycem ama o haldeyken her ses tanıdık gelebilirdi. Gözlerimi açmak için kendimi zorladım, birazcık araladım ama görebildiğim birbirine girmiş renklerdi. Tek bildiğim şey şu anda odamda olduğumdu. Daha fazla direnemedim ve yeniden sızdım.
    Bu sefer telefon sesiyle uyandım. Karanlık çökmüştü ve dışardaki ayaz pencere kenarından bana ıslık çalıyodu. Montum yerde, ayakkabılarımın birisi yatağın başında diğeri sonunda, ben yüzüstü yatmış ağzımdan salya akmış bi vaziyette müthiş bi baş dönmesiyle doğruldum.en uyuz olduğum şeyde telefon sesiyle uyanmaktır. Susması için dua edersin ama karşıdaki sanki senin uyuduğunu biliyomuş gibi ısrarla aramaya devam eder. Bu kadar önemli ne diycek acaba diye düşünürsün. Tam telefonu eline alınca arama sonlandı yazısını görürsün ve söverek uyumaya çalışırsın. Tabi nafile nasıl delik kızı kimse almazsa delik uykuyuda bünye kabul etmez.
    Bu sefer tek fark vardı uyanmam şarttı çünkü hatırladığım kadarıyla dianaya buluşma sözü vermiştim. Yüzde doksanda arayan oydu. Telefonu sustuktan bi kaç saniye sonra elime aldım. 3 cevapsız arama ve hepside bir dakika içinde. Saat sekize geliyor kıza çok ciddi ayıp oldu. minibüse binersem iyice tak olur diye düşündüm ve telefonla ucuz taksi siparişi verdim. beş dakika sonra belirttiğim noktada olacağını söyledi telefondaki sekreter kadın. beş dakika yeterli mi tartışılır, en azından elimi yüzümü yıkamama temiz bişeyler giymeme yeterdi.
    ···
  16. 1766.
    +1
    lan yazma vize varrrrrrr
    ···
  17. 1767.
    +4
    Hızlı bi elbise değişimi ve kafayı soğuk suya tutma işleminden sonra yapmak zorunda olduğum bi şey daha vardı. Bu hale gelmemin sebebi daha önce de belirttiğim gibi energetikten başka bişey değildi. Vücuda aşırı adrenalin yüklüyodu ve üstüne binen alkol seni sersemletiyodu. Bi kanyak ve etkisi eklenince tansiyonun yükselmesine sebep oluyodu. Bunu daha önce de yaşadığım için eczaneden tansiyon ilacı almıştım onu içtim ve oturduğum yerde sabit bi şekilde iki dakika bekledim. Oda arkadaşımın bunlar olurken odada olmaması bazen artı bazen eksiydi. Nerde olduğuysa zaten başlı başına bi soru. Alesya olayından sonra uzun süre ilişkiler eskisi gibi olmadı.
    Ama en azından onun Moldovalı sevgilisi ondan yazın soğumamıştı hala devam eden bi ilişkisi vardı. Daha doğrusu akşamları kıza çakıp odasına yollama, ertesi gün akşam tekrar çakma şeklinde seyreden adına ilişki denilmeyecek bi olay vardı aralarında. Çok nadir hafta sonları çıkar bi yerlere giderlerdi. Hesabı hep bizim uyanık öder akşam kıza yine çakar mutlu uyurdu. En azından bi atraksiyon bi baş ağrısı ne biliyim bi sıkıntılı durum yok. Rutin ciks ilişkisi. Her cins kız beni bulur diye yineledim içimden. Artık çıkma vakti
    ···
  18. 1768.
    +4
    Merdivenleri koşarak inerken kimseye bakmamaya gayret gösterdim. Aralarından birileri beni yukarı çıkarırlarken teşhis edip o halin neydi şeklinde soru yağmuruna tutabilirdi. Diana yı aradım ve ona fırsat vermeden
    -aşkım biliyorum suçluyum, kusura bakma geç kaldım ayrıca çağrılarına geri dönemedim şu an ilk fırsat elime geçti ve direk aradım nolur affet beni! Kızdın mı bana?
    -ben sana hiç kızabilir miyim? Ama çok üzdün beni başına bişey geldi sandım endişelendim
    -evet başıma bi kavanoz geldi ayrıntıları konuşcaz, sen otelde misin?
    -aramasan çıkıyodum lobideki tüm dergileri okudum kök saldım burda
    -senin o kök salan ayaklarını yirim! Ordan başlar yukarı yiyerek çıkarım
    -ee ya sonra?
    Bunu gayet ciksi biçimde söylemişti cevabı kendide biliyodu ama yosma bunu benden duyunca mutlu oluyodu. Ama duymak istediği cevabı vermedim çünkü taksiye biniyodum
    -sonrası otelde, şimdi kapıyorum sen bi oda tut bana numarasını mesaj at ok?
    -tamam canım öptüm
    Emniyet kemerini takarken hafiften şoförü kestim. Belki de benden gençti sol elinde sigara, gps ten gideyeciğimiz noktanın verilerini giriyodu. Dumanı üflerken radyonun volume ünü yükseltti. Sevdğim bi aşk şarkısı çalıyodu. Hem hareketli hem de oryantal kültürü batı şarkısıyla güzel sentezleyen bi şarkıydı. Vintaj- aşkın yalnızlığı
    http://www.youtube.com/watch?v=J73UXhQvlL4
    ···
  19. 1769.
    +6
    Otele gidene kadar tek bi kelime bile konuşmadım. Radyoda akşam saatlerinde işten evine dönen insanların dj ile konuşmalarını ve onların sağa sola hediye ettiği şarkıları dinledim. bazen aşkın derinlikleri, bazen aldatan sevgili, bazen de kadere isyan eden şarkılar çaldı. Otele gelince adama parasını verip telefona tekrar baktım. Ekran 23 numaralı odaya çıkmamı söylüyodu. Zaten iki katlı doğramadan yapılmış bi mekandı. Kadına sevgilimin beni beklediğini söyledim oraya da öğrenci kimliğimi bırakıp hızla çıktım.
    Kapıdan nazik girmeyi planlamıştım ama önüne gelince vazgeçtim. Direk açtım ve içeri daldım. Pencereden yine arkası dönük caddeyi izleyen karaltı, gizemlerin birbirine sarıldığı siyah ve gri tonların birleştiği en güzel nokta, diana, dianam, bana doğru döndü. Koştum ve sarıldım. Onu kaldırıp yatağa atladım. Her zamanki gibi ilk on dakika yine bişey konuşmadan sarıldık öylece. Aslında ben başlamasam o sormazdı bile. Yanında olmam ona yetiyodu.
    -artık o yok. Ayrıldık. Artık kimsden bişey saklamak zorunda değilim. Hayatımda bi tek sen varsın
    -biraz sert oldu galiba bu kafanın hali ne
    -piskopat orosbu kavanoz fırlattı
    -kafan şişmiş ve şurası da kanamış
    -evet ama gibtir et. Artık bişeyim yok, gayet iyiyim. O sinirle gidip energetik ve kanyak içtim sonra da sızmışım ondan geç kaldım özür dilerim
    Daha da sıkı sarıldı ve sokuldu. Kafasını kulağıma yaklaştırdı
    -hani sen beni yiyecektin?
    Kendimi tutamadım ve kahkaha attım.ben romantik bi bukle beklerken bu cümle beni güldürmüştü.
    -orası basit canım benim, bende çay hazır sen yeter ki püsküt olmak iste. Seni Banar banar yerim
    Şimdi de o gülmüştü. Gülmek yakışıyodu bu kıza. ama hiç bi zaman kahkaha attığını duymadım. Hep sessizce gülerdi. Gülünce gözleri kısılır şirinleşirdi. Normalde hiç tatara benzemiyodu gözleri çekik değildi fazla. Sadece gülünce biraz belli oluyodu. Bazen dalga geçerdim tatar kız anldıbına gelen tatarka derdim ona. Başta normal geliyodu ama benim dalga amaçlı o kelimeyi söylediğimi anlayınca uyuz olmaya başlamıştı. Ne kadar uyumlu bi kız diye düşündüm, hiç bi ayrıntıyı sormadı. Ne desem inanıyodu. Belli ki bana güveniyodu. Gizemli kız, karanlığın prensesi diana, benim dianam
    ···
  20. 1770.
    +2
    daiana çok merak uyandırdı panpa. caps yoğmu caps?
    ···