sözlüğün orjinal adamı ve rusya hayatı

Bi kutunun içinde bi yere zütürüyorlardı beni. Kutunun kenarlarından hafif ışık vuruyodu içeri. Sonra bi ses duydum Arapçaya benziyodu. Aziz demek geldi içimden, faslıydı o, Arapçası çok iyidi. Heralde beni çıkarmaya geldi dedim. Ama hareket edemiyodum. Sonra kutunun sallantısı bitti ve ışıklar kesildi. Allahım nerdeyim ben?
Kutu bi yere doğru düşmeye başladı. Ama çok hızlı değildi, sanki bi suyun içinden dibe doğru batar gibiydim. Ama neden karanlıktı? Hala hareket edemiyodum, her hareket bedenime saplanan iğneler olarak geri dönüyodu. Sonunda kapak açıldı. Tahminim doğruydu, bi sıvının içindeydim ama bu su değildi. Katran gölüydü. Dibe doğru ağır ağır batarken katranın boğazımdaki tadını hissettim. Daha ne kadar dibe batacaktım? Bi anda bi çukurdan içeri girdim ve yere düştüm. Katran gölünün dibinde tamamen kuru ufak bi yerde hava alabiliyodum. başım yerdeydi kaldıramıyodum ve bi sesler duydum. Ama sesleri kulağımla değil kalbimle duydum. Şiddetli, etkileyici gür bi ses ‘Çok günahkarsın’ dedi bana. Sonra kusmaya başladım. Ağzımdan simsiyah katran çıkıyodu. Kustukça içimden daha da siyah şeyler akıyodu. O ses ‘devam et, hala çok günahkarsın’ dedi.

Nerdeyse 3 defa aynı şey tekrar etti. Artık kusacak halim kalmamıştı. O ses ‘artık hazırsın’ istersen gidebilirsin dedi. Artık kafamı kadlırabiliyodum. Gitceğim yer bana gösterildi. Bembeyaz, tertemiz, pür güzelliklerin olduğu, çağlayanların sesinin kuş cıvıltılarına karıştığı bi yerdi. Bi dakka sanki burası?
‘Cennet’ diye bi ses geldi yine. Ama nasıl olur? Ben öldüm mü? Ölmüş olamam, benim daha dünyada yapacaklarım var. ideallerim projelerim var. Babama bi diploma sözüm var. Ben ölemem!
Artık hissedebiliyodum. Bu ses yaratıcının sesiydi. Çünkü kulakla değil kalple duyulan bi sesti.
-‘cenneti dünya ideallerine mi değişiyosun?’
-nolur beni geri gönderin! Ben daha hazır değilim! Ne kadar günahkar da olsam, hiç bi zaman seni inkar etmedim. Senden başkasına secde etmedim. Eğer ideallerimi gerçekleştireceksem, istediklerimi elde edeceksem beni geri yollayın.
Çocukken babam dışardaki tehlikelerden dolayı akşamları top oynamama izin vermezdi. Ben de elimde top, baba nolur! Söz sen çağırınca hemen geri gelcem. Nolur beni dışarı yolla diye yalvarırdım. Kendisi istemezdi ama beni de kırmamak için, elinin tersiyle tamam hadi git manasına gelen bi hareket yapardı asık suratıyla.
Şimdi aynı hareketi kalbimde yaratıcının bana yaptığını hissettim. Dünyaya yollamak istemiyodu, cennet dururken tehlikelerin arasında ne yapacak bu der gibi elinin tersiyle itti beni.

Gözlerimi açtığımda, bi yatakta sağ tarafıma uzanmış yatıyo pozisyonundaydım. Vedat pc başındaydı ve hareketlenmeyi duyunca bana baktı. Tebessüm etti, kendine geldin mi sonunda dedi.
-lan oğlum çok korkuttun bizi lan! Azizi apollonu aradım ortalık birbirine girdi. Senin yüzünden fırça yedim. Malı çok koymuşuz duman direk beyne işleyince geçici felçliğe sebep olurmuş. Hatta ölebilirmişsin. Şimdi nasılsın?
Bu soruya sadece tebessüm ederek cevap verebildim. Çünkü hala çok yavaş hareket edebiliyodum. Bişeyler söylemek istedim ama kelimeler anlamsız çıktı.
-dur sana küfürbaz haydoyu açıyımda biraz neşelen. Az kalsın ölüyodun amk. Ambulansıda arayamadım sorsalar ne oldu buna diye verecek cevabımız yok.
Küfürbaz haydo sayesinde dişlerim görünecek kadar ağzımı açabildim. yeniden konuşmayı denedim, olmadı.
-nabzın gitti, sana kalp masajı yaptım. Yarım dakika kadar öldün amk. Burda ölsen ne diycem ben ailene? Sen hatırlıyon mu bişeyler?
Artık sesli gülebiliyodum kendimi konuşmak için yeniden zorladım
-veudağıt, güğleblliyorğum
-vay amk sen bildiğin ölmüşsün. Kalp masajından sonra her yere kusmaya başladın evin her tarafını batırdın. Bi de kendi kendine bişeyler söylüyodun anlamadım. Ben de seni getirip buraya yatırdım.

noluyo lan 5.boyuta dönüştü yazı

rezerved

ccc ölüm tribi ccc iyi bilirim

Amk kalp gozu oldu lan

Şaşkın gözlerle vedatın söylediklerini sindirmeye çalışıyodum.
-sonra ayağa kalktın, sanki birisi sana saldırıyomuş gibi boş duvarlarla kapıştın. Gülesim geldi ama korkudan gülemedim. Boşluğa yumruk sallıyodun, sonra yoruldun yine kustun
Bi anda aklıma saate bakmak geldi. Acaba bu olaylar olurken ne kadar zaman geçmişti. Saate bakınca dumur oldum. ikibuçuk saat geçmişti üzerinden.
-sonra tamamen yoruldun uykuya daldın.
-saağt kaççta uyyudmm?
Vedatın söylediği zamana göre malın etkisi yirmi dakika sürmüş. Yani iki saat on dakikadır uykudayım.
Vedat bi anda kahkaha atmaya başladı.
-lan olum çok komiktin lan! Duvarları dövüyon bi de beni koruyodun. Keşke videoya alsaydım
-dallğa ğğeçme ppeezzveğink!
-saçlarında Cüneyt arkının ki gibi vurdukça sallanıyodu. Keşke eline verseydim o kafayla sen onu dondurma sanardın şerefsizim.
Vedat her zamanki binliğiyle dalgasını geçiyodu. Rusyaya ilk geldiği yıllarda ben bunla ciddi dalga geçerdim ama biraz gözü açılınca kocayan kurt köpeğin maskarası oldu. içimden dedim sen dua et konuşma yeteneğimi geri kazanmıyım senin dıbına koyacam.
Kısaca gençler, şu an yazdıklarını okuduğunuz kişi, resmiyette 40 saniye kadar ölmüş bi adam. Yeniden dirilen birisi için çok canlı görünüyorum. Bu espriyi de o günden sonra olayı duyan herkese yapmaya başladım. O sırada telefon çaldı. Arayan aziz di. Vedat a dedi telefonu ona ver. Daha Türkçeyi bile doğru düzgün konuşamazken şimdi bi de rusça deneyecektik hadi bakalım dedim. Aldım ahizeyi

hadi hadi

-kardeş sen naaptın ya? Korkuttun bizi, ama endişe etme 2 güne kadar tüm etkileri geçer.
2 gün mü? Ben şimdi 2 gün daha konuşamayacak mıyım? Hay gibeyim dedim içimden.
-sürekli ensene ılık suyla masaj yap, temiz hava al ve ani hareket yapma.
Lise biyolojisinden hatırladığım kadarıyla omurilik soğanı ensedeydi ve oraya masaj yapmak heralde sinirleri gevşetecek bişeydi. Temiz havada beyne giden dumanı filtre etmek içindir diye düşündüm.
-yarın bi ara gelir durumuna bakarım. saat geç oldu artık ok? Hadi öptüm.
Tek kelime rusça konuşmama gerek kalmamıştı. Telefonu vedata verdim ve hafifçe yeniden uzandım. Dünya hızlı bi şekilde dönüyodu. Yani o anlamda değil, benim gözlerim dönüyodu. Normal şekilde yaşayamamak çok pis bişeydi. Felçlileri şimdi daha iyi anlamıştım ve allah sabır versin onlara ve çevresindekilere dedim.
3 gün sonra artık tamamen kendime gelmiş, eski bin olmuştum. 11 veya 12 marttı yurda döndüm. Artık meseleyi kaldığı yerden halletmenin zamanı gelmişti. Artık beynimde o kadar çok düşünce vardı ki! Eğer gerçekten öldüysem ve yeniden dünyaya gönderildiysem bunun bi sebebi olmalı dedim. Gidip 5 vakit namaza felan başlamadım tam tersine, artık kaybedecek bişeyi olmayan bi bine dönüşmüştüm. Çünkü biliyodum, ne yaparsam yapıyım ölmiycem. Çünkü bi defa o sözü almıştım, ‘dünyadaki ideallerimi gerçekleştirmeden beni dünyadan alma’. Cenneti bile reddeden bi adamı artık hiç bişey durduramazdı. Beni öldürmeyen şey güçlendirmişti. o günden itibaren favori sözüm bu olmuştu, rusça ingilizce her dilde bunu ezberlemiş dünyanın her tarafından arkadaşlarıma söylüyodum. Kendimi ölmek isteyen joker gibi görüyodum
http://www.youtube.com/watch?v=utEEe97Ir4o

olöm devam etsene amk

Artık konuya açıklık getirme zamanıydı. Yurda giderken yolda alesya ile karşılaştım. Nerelerdeydin dedi. Öbür dünyayı ziyarete gittim yeni döndüm. Seninle akşam bişey konuşmak istiyorum dedim. Benim yüzümden kavga ettiniz di mi? Dedi. Evet aynen öyle ama bu konuyu halledecem sen benden haber bekle dedim. Anlamıştım zaten, kusura bakmayın aranızı açtığım için dedi.
Sen kusura bakma, çünkü artık içimde tutamıycam, o pekekent aynı zamanda jenya ile çıkıyo. ikinizi aynı anda idare ediyodu. Daha fazla bu olmıycak, sen benimsin dedim. Keskin çizgiler ve tavırlar kızın üzerinde etkili oldu. Onun yanından ayrılıp yemekhaneye gittim. Mehmeti aldım karşıma gel senle konuşcaz dedim.
-bak adamım, cehenneme gitmeme ramak kalmıştı. Karşında ölü bi adam konuşuyo bu yüzden iyi dinle dedim ve başladım
-3 yıldır beraber yaşıyoruz. Bugüne kadar sana bi ters hareket yaptım mı? Aksine sayemde çok fazla şeyden habersiz bi şekilde mutlu yaşıyosun. Birinci sınıfta ingilizce sınıfları ayrıldığı zaman beni güçlü sınıfa koyacaklardı, dekana rica ettim bu adamın ingilizcesi sıfır beni de zayıf sınıfa onun yanına koyun yoksa geçemez dedim. Bundan haberin yok. ikincisi gazetecilik fakültesine girerken verdiğimiz formalite sınav aslında formalite değildi. O sınav kağıdını senin yerine doldurup önceden verdim senin hazırlık Rusçasıyla yazdığın saçmalıklarla seni fakültenin kapısından bile almazlardı. Bu da iki dedim. Daha çok şey var ama yapılan iyilikleri anlatmak onların değerini düşürür dedim. Şimdi beni iyi dinle, jenya ve alesya arasında karar ver. Birisini seç. Madem delikanlılıktan bahsediyosun o zaman bi kişiyle takılacaksın dedim. Tamam o zaman dedi.
-ne tamam? Kimi seçtin.
-jenyayı
-o zaman alesya artık benimdir. içinde en ufak bi şüphe varsa söyle halledelim dedim
Boş gözlerle baktı. O zman konu kapandı dedim. Masadan kalkıp telefona sarıldım

Alesya derste olduğu için mesaj attım. ‘Konuyu hallettim artık benimsin’ cevap gülen smaylik olarak geldi. Akşama kadar mehmetle aramızı düzelttim olanları ona da anlattım. Tabi ölünce gördüklerimi üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen sadece burda size anlatıyorum. insanlar sadece felç olduğumdan haberdar. onlarda sadece yakın arkadaşlarım ailem ne daha önce futbol oynarken kolumu kırdığımdan ne de bu olaydan bihaber. Hatta beni sigara bile içmeyen birisi olarak biliyolar.
Akşam alesya dersten gelince bana mesaj attı.
Odadayım =)
Zaten aramızda 5 metre vardı. 5 saniyede aldım yolu. Ygs ye girenlere soru? Yol 5 metre 5sn de aldıysam hızım kaçtır? Siz bunla ilgilenin.
Odaya girince ilk yapmak istediğim şey sarılmak oldu. Çünkü onu bi daha göremeyiciğimi sandım. Orda ölüp bakir olarak gidiyodum. Ama en azından cennete gidiyodum. Bu düşüncelere eşliğinde alesya ya olan biteni anlattım. Zaten Hristiyan birisine cenneti reddedip geldim senin için demek aşırı olurdu bu yüzden yüzeysel anlattım. Tabi bunları anlatırken bacaklarına yatmıştım. O da saçlarımı okşuyodu. Artık hamle yapma zamanıydı, dedim kalk seninle bi deney yapacaz. Ne deyi felan derken bu sefer ters şekilde onu dizlerime yatırdım.
Şimdi dedim gözlerini kapat, oyunun adı ‘tadı tahmin et’
Bi tane captain black çıkardım cebimden. Biraz yaladım ve dudaklarımda çikolata tadı kaldı. Sonra gözleri kapalıyken bi anda dudaklarına yumuldum. Biraz öptükten sonra bil bakalım bu ne dedim
Tütün kokusu var ama bilemedim dedi. yeniden öpmeye başladım ve bi daha sordum. Bu bi sigara ama tadını anlayamadım dedi. Benim için sıkıntı yok sabaha kadar öpebilirim dedim. Buna baya bi güldü nedenini ben de anlayamadım. Sonra yemişim sigarasını deyip orta öpüşmeye başladık. O gece bi yarım saat öpüştük heralde. Kendisi taş gibi bi Moldovalıydı. Caps atmak çok isterdim ama asıl mevzu yüzünde olduğu için silik yerim. Zaten 1 hafta önce çaylaktım yeni açıldı. Yüz capsi olmayan resimleri buldukça atıyorum. Yazın hard diskim yandı geriye bi gib kalmadı. Biraz bakıyım bugün olmasa bile bi ara caps eklerim

gençler, bugün baya bi dolu dolu geçti. yarın yine kaldığımız yerden devam ederiz. siz dinlemeye devam edin yeterki ben de hikaye çok

kendinize iyi bakın iyi geceler

reserved

hikaye güzel gidiyor devam et

yaaa gitme panpa moldovyalıyı bi gibseydin öyle gideydin ya

Lan huur çocuğu yok Allah ile konuşmuş da cennete gidecekmiş de, adam gibi devam ediyorsan et gibmeyeyim sülaleni.

rizörved

rezerved