sözlüğün ilk interaktif zombi hikayesi

olum okuyun lan

ekle panpa

ekle panpa takipteyim

ekle panp

ekle beni iyi yere

ekle panpa

Beni eklemediğin için bu hikaye yalan aq. LAN BENi EKLE DEMEME GEREK VAR MI?

ekle panpa meraktayım

aferin uzun zamandır böyle yaratıcı başlıklar yoktu

verdim şukunu.

ekleyebiliyorsan ekle benı de.

ekle beni

ekle panpa taşaklı bişe olsun, dötüncüyüz ayıqs ;)

up up up

oglum sopa bopbopshubop undu hani la. sozluge yazma direk la. bi orgu otut ayrica celiskilerl olmuyo

ekle beni kardeşim

ekle panpa ama başrollerden olsun ölürse herkes üzülsün ona göre

Yaz bir yere panpa

--spoiler--

--spoiler--

rezerved

ekle panpa

up up up up

ekle panpa

bi sessizlik oldu sonra. rakat bitirdi sessizliği kendini tanıtarak. diğerleri de isimlerini söylediler. 2-3 dakikalık tanışma faslından ve tekelin ufak tuvaletinde sırayla geçen yarım saatten sonra şarküteride kalanlarla kahvaltı ettiler. bop bira getirse de rakat biraları geri zütürdü, dolaptan meyve suyu aldı; 'artık eğlenme zamanı bitti beyler ayık kafayla dolaşmamız lazım'. salavat konuşmaya başladı sonra, 'beyler uçağı gördünüz mü dün?'. mugibi'nin aklı yeni başına gelmişti. hallowen mugibiye döndü 'sen uçağı görünce bişe diyodun tam. arkadakiler yüzünden karambole geldi. ne diycektin?'. mugibi konuşmaya başladı sonra; 'uçağın yanında boydan boya kırmızı bi çizgi vardı. kuyruğunda da cumhur başkanlığı forsu. haberlerde tanıtmışlardı bi kaç ay önce çok konforlu uçak diye ordan tanıdım. inşallah düşer anasını gibtimin uçağı benim paramla nasıl yaşıyo adamlar demiştim. ironiye bak ' diye bitirdi sözünü. nedenini bilmiyorlardı ama artık daha korumasız hissediyorlardı. en güçlü adamın başına bile bu geldiyse elinde hiç bir güç olmayan gençler ne yapabilirlerdi ki? kahvaltıları bitince konuşmaya döndüler. 'salavat sen napıcaksın şimdi ' dedi mugibi eski arkadaşına. 'bilmiyorum aga yapcak bişeyim yok. ' diye karşılık verdi salavat. mugibi diğerlerine baktı. o daha söze girmeden hallowen elini salavatın omzuna koydu; 'bizimle gel o zaman moruk, ne kadar kalabalık o kadar güç'. diğerlerinin de aklına yatmıştı bu fikir. mugibi zaten önceden de tanıdığı bu adamın yanında olmasını istiyordu. 'bu kadar tembellik yeter beyler, hazırlanmaya başlayalım artık' dedi rakat ve işe yarar bi şeyler bulmak için mümkün olduğunca az ses yapmaya çalışarak tezgahın arkasındaki çekmeceleri ve dolapları kontrol etmeye başladılar. 'hasgibtiiiir' dediğini duydular sonra salavatın. 'silah mı buldun lan' dedi rakat hevesle 'bu sefer ki benim'. 'daha iyisi' dedi salavat ve tezgahın arkasındaki küçük dolaptan üzerlerinde pepsi yazan 2 sırt çantası küçük bi tane de el çantası çıkarı. rakatın yüzü düşmüştü; 'neresi daha iyi dıbına koyiyim ya' dedi ve tekrar arayışına döndü