sözlüğün en taşaklı fıkra arşivi

profesöre sormuşlar çinceyi kaç yılda öğrenirsin?
-çinceyi öğrenmek için bir ömür yetmez

doçente sormuşlar çinceyi kaç yılda öğrenirsin?
-10 yılda öğrenirim demiş

asistana sormuşlar çinceyi kaç yılda öğrenirsin?
-2‚5 yılda öğrenirim demiş

öğrenciye sormuşlar çinceyi kaç yılda öğrenirsin?
-sınav yarınsa akşama öğrenirim demiş

Türk ‚Japon‚Fransız arasında bir yarışma yapılıyormuş.
Her bir yarışmacıya ütülemesi için bir gömlek ve bir kadın .Kim 5 dk içinde hem ütüyü yapar hem de kadınla birlikte olabilirse yarışmayı kazanıyormuş.

Japon başlamış gömleği ütülemeye.. 5 dk da ancak gömleği ütülemiş. Süresi dolunca da " Bizde önce iş gelir‚sex sonra gelir" demiş.

Fransız önce kadından başlamış 5 dakikada ancak kadınla beraber olmuş ve ütüye vakit kalmamış. Süresi dolunca "Bizde aşk önce gelir " demiş.

Bizim türk, kadını ütü masasına dayamış.. elinede gömlek ve ütüyü vermiş, kendi de kadınla olaya başlamış 5 dkda hem gömlek ütülenmiş hem de kadın. Türk dönmüş ve "Bizde çalışanı giberler"

Nasreddin Hoca‚ Temel´den kazan istemiş... Temel kazanı Hocaya vermiş.. Aradan günler geçmesine rağmen kazan gelmemiş.

Temel dayanamamış ve hocanın kapısına dayanmış.

-"Eee hoca efendi bizim kazan nerede" demiş.

Hoca mutfağa gidip kazanı ve yanında da bir adet küçük tencere getirmiş.

Temel:
- "Bu tencere ne hocam" demiş.

Nasreddin Hoca kendinden emin bir edayla:
-Temel senin kazan doğurdu demiş.

Temel elindeki kazana şöyle bir bakmış ve:
- "Tabi doğurur kazanın dıbına koymuşsun" demiş

reserved

Osmanlı donanmasıyla Venedik donanmasıı arasında savas çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığın fark edince hemen Andrea Doria´ya haber vermiş :

-Osmanlı yaklaşıyor. Andrea Doria sormuş :
-Kaç gemi var? Gözcü:
-10-20 kadar. Komutan hemen emir erini çağırmış :
-Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir. Emir eri şaşırmış :
-Niçin komutanım? Andrea Doria :
-Savaşırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye. Bu arada gözcüden yine ses gelmiş :
-Efendim 50 kadar oldular. Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş :
-Gömleği boşver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir

re-ser-ved reserved reserved

@100 oturup fıkra mı yazayım sana amın evladı

Köprü çıkışında polis arabayı durdurur tebrik ederiz kemerinizi bağladığınız için
500 tl kazandınız
parayla ne yapmayı düşünüorsunuz.

sürücü cevap verir
-eh ehliyet alirim artık.. yanındaki kadında düzeltmeye çalışır..
-siz ona bakmayın memur bey o sahroş olduğu zaman ne söylediğini bilmior
-arkada uyuyan yolcu: ben size çalıntı arabayla fazla uzaklaşamayız demedim mi

fıkraların hepsine bastım eksiyi.


10 yıl önceki fıkraları komik diye bi de buraya copi-past yapıyorlar.

Bugün bir arkadaşım anlattı çok hoşuma gitti bir laz fıkrası anlattı laz hep diyomuş ki çevresine bak ben hep hastayım hep hastayım diyomuş
kimse dinlemiyomuş kendisini ben hastayım ölucem bana bakın filan sonra ben ölürsem mezar taşıma böyle yazın demiş mezar taşına yazmışlar demiş
ben hastayım dedim dedim inanmadınız bakın noldu şimdi ?

Ünlü bir bilim adamı özel otomobiliyle konferans vermeye giderken
uzun zamandır onunla çalışan şöförü sıkılarak bir teklifte bulunmuş

-Sizin konferanslarınızı dinleye dinleye virgülüne kadar ezberledim
efendim‚demiş‚

ne olur izin verinde bu konferansıda sizin yerinize ben vereyim...
Bilim adamı öneriyi kabul etmiş. şöför arka koltuğa geçmiş.
Bilim adamı şöförün şapkasını giyip öne oturmuş.
Konferansın verileceği salona varmışlar.

Şöför kürsüye çıkmış‚hiç teklemeden konuşmasını yapmış.ve
sormuş:
-Sorusu olan var mı?
Ülkenin ciddi bilim adamlarından biri "var" demiş ve oldukca zor bir soru sormuş.

Şöför hiç tereddüt etmeden:
-Çok kolay bir soru‚ demiş‚ bunu şöförüm bile bilir.
Gidip çağırayım‚ sizin sorunuzu o yanıtlasın...

reserve

hepinize şüku arada süper dandikler var amk ama olsun

bu da iyi...

Adamin biri arabasiyla yola cikmis.

Bir gölün kenarindan gecerken kirmizi elbiseli bir adam elini kaldirmis‚durmasini isaret etmis. Adam arabasini durdurmus. Kirmizi elbiseli adam:"Merhaba‚ ben ormanin kirmizili muallaksiyim‚ Karnim cok aç. Bana yiyecek bir seyler verir misin" demis. Adam bir parca ekmek vermis tesekkurleri kabul edip yola cikmis.

Daglik bir bolgeden gecerken karsisina sarilar icinde bir adam cikmis. Elini kaldirip adama durmasini isaret etmis. "Ben bu dagin sarili muallaksiyim. cok susadim. Suyun var mi?" demis Adam bir sise su vermis yola devam etmis.

Yol asfalta cikmis. Bir zaman gectikten sonra mavi elbiseler icinde bir adam el kaldirmis‚ durmasini isaret etmis. Adam artik sinirlenmis:"Soyle bakalim asfaltin mavili muallaksi‚ Sen ne istiyorsun"

"Ehliyet ve ruhsat"

@2 güldürdün bin

Peder ve Bahadır ölmüşler. Cennetin kapısında onları bir melek beklemekteymiş. Melek sormuş:

- "Yaşadığınız sürece ne günah işlediniz?"

Peder hemen atlamış:

- "Ben sürekli Tanrı için dua ettim. Hayatım boyunca onun yolundan hiç çıkmadım"

demiş. Bahadır ise:

- "Valla benim tek kötü huyum vardı oda çok hızlı araba kullanırdım"

demiş. Peki demiş melek:

- "Peder sana cennetin gümüş anahtarını‚ Bahadır sana da cennetin altın anahtarını veriyorum".

Peder bu duruma çok sinirlenmiş ve meleğe sormuş:

- "Ben hayatımı Tanrı ya adadım‚sürekli onun için dua ettim‚ şimdi bu çocuk niye benden üstün tutuluyor?"

Melek cevap vermiş:

- "Peder sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Bahadır araba kullanırken herkes dua ediyordu

reserved

reserved

Adamın biri çok zenginmiş ama bir okadarda yaramaz bir çocuğu varmış ..
en iyi okullarda okutmayı denemiş fakat çocuk bi tülü okuyamamış...
adam bakmış olmayacak düşünmüş taşınmış ben bu oğlana bir iş kurayım en azından bi taka yarasın...
iş yerini açmış ve çocuğunuda yanına alıp iş yerine gitmiş..
uzun bir makinanın yanına gelmişler..
adam..
-bak oğlum burdan öküzü salıyorsun makinanın diğer ucundan sucuk olarak çıkıyor...
çocuk ...
-peki baba burdan sucuk olarak salsak karşıdan öküz olarak çıkarmı.?
babası
-oğlum şuanda öyle bir makina icat edilmedi, bunu bir tek anan yapabiliyor.

Hoş bir bayan, uzunca bir yolculuktan sonra oteldeki odasına çekilmiş, yatmaya hazırlanırken, birden komodinin üzerinde duran kurbağayı görünce irkilmiş, korkmuş, derhal resepsiyonu arayarak:

"Odamda bir kurbağa var hemen gelin" demiş. Görevli:

"Efendim o kurbağa özeldir ve bayanları mutlu etmek için odaya konmuştur, denemek isterseniz, bacaklarınızın arasına koyun!" diye cevap vermiş.

Kadın şaşırmış, ama merak ta etmeye baslamış, denemeye karar vermiş,

Kurbağayı bacaklarının arasına koymuş... Kurbağada hiç hareket yok...

Tekrar resepsiyonu aramış:

"Bu kurbağa anlattığınız şeyi yapmıyor!"

"Hemen geliyorum" demiş adam, içeri girdiğinde bayan yatağın üzerine uzanmış halde merakla beklemekte.. Adam kızgın bir sesle kurbağaya seslenmiş: "Bak son kez nasıl yapılacağını gösteriyorum ona göre"