sözlüğün en taşaklı fıkra arşivi

iki emekli parkta güvercinlere yem atıyorlar ,birisi iç çeker..

birinci ihtiyar :
- ne oldu?

diğer ihtiyar:
-şu güvercinlere ne zaman yem atsam, siyasetçileri hatırlıyorum... dedi.

birinci ihtiyar :
- neden... ? , diye sorunca ekledi ,

-yerde dolaşırlarken elimizden yiyorlar, havalanınca kafamıza sıçıyorlar,
şerefsizler

reservet çetin

reserved

rizörv

iki adam geneleve gitmiş, kapıyı çalmışlar

"bizim cebimizde 10 lira var bir kadınla beraber olmak istiyoruz" demişler.

kapıdaki adam, "hadi lan 10 lira para mı, siz gidin o paraya birbirinizi gibin" demiş.

bi onbeş dakika sonra kapı bir daha çalmış, tekrar aynı iki adam: hocam biz birbirimizi gibtik de parayı nereye vereceğiz??

bakan olan görgüsüz birisi şoförüne sorar:

'şoför söyle bakalım eşekle şoför arasında ne fark vardır? '

bir süre düşündükten sonra mahcup bir şekilde;
'bilemedim bakanım' diyor.

bakan cevap olarak:
'eşeğe çüş diyince, şoföre ise dur diyince durur' demiş.
bunun üzerine şoför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan olduğu için bir şey söyleyememiş.

belirli bir süre sonra bu defa şoför bakana:
bir soru sorabilir miyim bakanım' der. bakan da:
'sor bakalım' der.

şoför sorar: 'eşekle bakan arasında ne fark vardır?'
bakan bir süre sonra:
'bulamadım şoför söyle bakalım' diyor.

bunun üzerine şoför de:
' vallahi bakanım ben de bulamadım... '

dünyada sadece bir çift kalan nadir bir ayı türünün erkeği ölmüş.
bu ender hayvanın üreme ihtimali sıfır. bu yüzden soyu tükenecek.
ne yapalım diye düşünmüşler; kurullar toplanmış, çözüm yok.

bir türk bilim adamı şöyle demiş:

'bizim memlekette bir hayati abi var.
söylemesi ayıp, aynen bu ayıya benziyor, hatta daha kıllıdır.
ondan rica edebiliriz. 150-200 dolar da ödül
verdik mi bu iş tamam! ayıların soyunu ancak bu
yöntemle kurtarabiliriz.' bakmışlar başka çare yok,
hayati abiye gitmişler ve durumun önemini,
yapacağı hizmetin büyüklüğünü anlatmışlar, bir de
'karşılığında 150 dolar söz konusu' demişler.
hayati abi bir an düşündükten sonra, 'olur ama..' demiş, 'üç şartım
var.'

herkes büyük bir sevinç içinde ama daha çok merakla,
'nedir şartların?' diye sormuşlar...
hayati abi bir çırpıda sıralayıvermiş:
1. öpüşmem.
2. yavru erkek olursa rahmetli babamın adını koyarsınız.
3. 150 dolar çok, en fazla 50 dolar veririm

kayserili'nin eşi ölmüş,
gazeteye gitmiş, en ucuzundan standart bir ilan vermek istemiş.

önüne konan kağıda istediği ilanı yazmış:

"ayşe'yi kaybettim. üzgünüm."

ilan görevlisi ilanı görünce uyarmış,

"isterseniz 6 kelimeye kadar uzatabilirsiniz, üç kelime daha hakkınız var"

kayserili "aynı paraya mı?" demiş.
görevli "evet aynı paraya" diyince ;

kayserili üç kelime daha eklemiş:

"satılık toyota var

ilkokul öğretmeni çocuklara, 2 tane tatlı şey yazın demiş...
kimisi bal-kaymak, kimisi reçel-pekmez, şeker-çikolata vs. yazmış..

çocuklardan biri kağıda sadece "am" yazmış!
öğretmen hemen ertesi gün babasını çağırmış..

inanamıyorum! çocuklara 2 tatlı şey yazın dedim, oğlunuz am yazmış.. olur mu böyle şey ?

baba: öğretmen hanım, çocuk daha güçük, zütün dadını bilmiyo napsın

iyileri şukuladım kötüleri eksiledim

bi arkadaş anlattı çok komikti size de anlatayım fıkrayı

temel hastaymış arkadaşlarına söylüyomuş ben hastayım hastayım kimse buna inanmamış temel ölmüş vasiyet etmiş mezar taşına yazmışlar ben hastayım dedim dedim inanmadınız bak ne oldu şimdi

uzun yıllar ülkesinden uzak kalmış bir adam, 2012 yılında türkiye’ye döndüğünde ülkesine kavuşmanın heyecanı içinde evine gitmek için atatürk havaalanı’nda bir taksiye biner. yolda şoföre, ilk büfede durmasını söyler.

şoför sorar:
"büfede ne yapacaksınız efendim?"
"sigaram kalmamış... iki paket sigara alacağım."
"alamazsın efendim, sigarayı artık camide satıyorlar!"
"camide mi satıyorlar? yahu, cami allah’ın evidir, oraya ibadet etmeye gidilmez mi?"
"hayır efendim! ibadet etmek için artık üniversiteye gidiliyor."
"peki, o zaman öğrenim nerede yapılıyor?"
"öğrenim hapiste yapılıyor efendim!"
"hapiste hırsızlar, soyguncular yok mu?"
"onlar artık mecliste efendim!

rezerved

rezerve

bi tane de benden şukulamayan atsın kendini.

3 kardeş aynı zamanda vefat eder 2 tanesi dinine bütün müslüman,bir diğeri ise münafıkın teki imiş.

melekler kardeşlerden birine sorar Allah için ne yaptın ey kul!

-namazımı kıldım, orucumu tuttum zekatımı verdim hacca gittim

-Aferin al bir huri cık yukarı

Melekler diğer kardeşe sorarlar Allah için ne yaptın?

-namazımı kıldım, orucumu tuttum zekatımı verdim hacca gittim

-Aferin Al bir huri cık yukarı!

Sıra 3. kardeşe gelir melekler sorar ne yaptın Yaradan için.

-Valla ben pek bişi yapmadım yedim içtim sıçtım karıya kıza gittim.

-Sus münafık in asa yanacaksın!

-Olmaazz der 3.kardeş. Ordan bir şişe sarap vermeden hayatta inmem.

-Densiz herif aşagısı Meyhanemi!

-Lan esas yukarısı Kerhanemi al huriyi cık yukarı al huriyi cık yukarı..

rizörvıd güzelmiş anlatırım artık orda burda

babaanne torununu ziyarete gider. torunu giyinmeye üşendiği için kapıyı çıplak olarak açar.
babaanne : bu ne hal kızım üstüne niye bir şey giymedin deyince
torunu "babannecim görmüyormusun üstümde aşkın elbisesi var der.
torunun bu cevabı babannenin hoşuna gider..

eve gidince babanne de kocasına kapıyı çıplak olarak açar
kocası "karıcım bu ne hal" diye sorunca
babaannede "görmüyor musun hayatım üstümde aşkın elbisesi var" der.
kocası biraz durakladıktan sonra
cevap verir : keşke ütüleseydin

3 arkadaş aralarında geyik yapıyorlarmış geyik ölmüş

temel ile dursun bir gün kazı yapıyorlarmış kaz ölmüş.

reserved buraya yatırım yapılır

hayatını fuhuşla kazanan bir kadın deli gibi para kazanmaktadır. işini yıllarca layıkıyla yapmıştır, ancak orta yaşa geldiği için artık emekli olmak ister. tabii çok yoğun çalışmak zorunda kalır ve epey bir para biriktirir. 'bari' der, 'kendime bir villa yaptırayım da bundan sonraki hayatım lüks içinde geçsin.'.

villanın kaba inşaatı biter, sıra kapıdır çerçevedir ıvır zıvır işlere gelince kadının parası da biter, çok da borca girdiğini fark eder.

merdivene oturur, başını iki elinin arasına alıp düşünürken, bacaklarını ayırarak oturduğu ve iç çamaşırı da giymediği için eteği sıyrılınca vajinasını görür ve ona bakarak şöyle der;

'hiç dudaklarını sarkıtma, bu borcu sen ödeyeceksin