1. 1.
    0
    Evet beyler başlıyorum acayip sarıcak, okumaktan gözlerinizin rot ayarı bozulcak

    Rezerveleri alın

    EDiT :Beyler ben kimseye ben yazdım demedim, ayrıca okumayan kardeşlerimiz icin kopyala yapıştır şeklinde seri serii yapıştırıyorum eksileyip muallaklik yapmaya luzüm yok

    geçen gün evdeyim sözlükte takılıyorum falan babam yanıma geldi ve bana oğlum iflas ettik dedi. nasıl yani baba ne iflası falan dedim i̇spanya’ya gideceğiz artık orada yaşayacağız dedi. hazırladık bavulları pasaport işlemleri vs. hallettik çıktı bilbao şehrine doğru 200 euro ki
    rayla tek odalı ve mutfaklı bir fakirhane kiraladık yerleştik her zamanki gibi sözlükte takılmaya başladım. sözlükde bi yerden sonra sıkıldım baktım havada güzel çıktım geziyorum sokaklarda ama yolları falan hiç bilmiyorum baktım 10-15 çocuk top oynuyolar yol kenarında at bakıyım dedim çocuk hiç giblemedi sonradan anladım ki bu çocuk türkçe bilmiyor. vay amk dedim gittim yanına vücut diliyle at at gibi bişey söyledim. çocuk topu bi attı, top gibime geldi. o sinirle topu aldım ve çocuğun suratı 127 km/h hızla topu attım çocuğun boynu kırıldı. o sıradada tesadüfen barcelona takım otobüsü atletic bilbao ile maç için bilbaoya gelmişti
    ···
  2. 2.
    0
    @3 olm çok sağlam hikaye
    ···
  3. 3.
    0
    bi baktım otobüs durdu barcelona tayfası indi. otobüsten ordan tito vilanova indi bir şeyler soruyor bana, ama bi türlü anlamıyorum bi yandanda çocuğa bakıyolar ambulans falan geldi o sırada çocuğun boynu kırılmış beyler. tito “where are you from” dedi “turkey” dedim hemen aldı eline telefonu birilerini aradı siyah bir jip yanaştı hemen baktım adam türk merhaba birader, tito senin şutunu görmüş çok etkilenmiş vs. falan diyor. o sırada messi, xavi, pique üçgen kurmuşlar yolda arada puyol tek pas yapıyorlar falan. bende bu sırada bizim tito’nun tercümanını dinliyorum tito bize katıl nou camp’da sözleşmeni imzalayalım falan dedi. bende olmaz eve geç kaldım falan dedim. evin adresini sordular söyledim, yola devam ettiler bende eve döndüm. eve döndüm bi baktım anahtarım yok dıbına koyim! gibeyim böyle işi dedim kapının önünde oturmaya başladım. baktım babam geldi oğlum hayırdır falan diyor. baba gezmeye çıktım anahtarı unutmuşum dedim oda kapıyı direk açabiliyorsun anahtar yok ki dedi. şaşırdım nasıl yani dedim. oğlum daha kilit taktırmaya paramız yok, iş bulunca hallederiz hem ispanyollar medeniler hırsızlık olmaz falan dedi. vay amk dedim gitti açtı kapıyı, direk girdim içeriye sözlükte takılmaya devam ediyorum.
    ···
  4. 4.
    0
    babam yatakları falan kurdu yatak dediğimde yere serilmiş yorgan üstünede pike yani öyle bi yatak her neyse güzelce bi uyudum. uçakdan indiğimden beri uyumuyordum. öğlen saat 12:00′de kapının çalmasıyla uyandım. baktım peder çoktan gitmiş evden dedim. n’oluyor amk baktım takım elbiseli birkaç eleman gelmiş gözlüğünü karizmatik bi şekilde çıkarttı ve mr.itfaiyeci ? dedi. evet dedim tercüman ise fc barcelona’dan geliyoruz sizenle konuşmak istiyoruz dediler. i̇yi tamam dedim bir dakika diyip t-shirtümü giydim çıktım gittik le pizza del bilbao diye bir mekandayız ama adamlar bana pizza söylemediler. sağlıksızmış yememem gerekiyormuş, dedim ne alaka siz kimsiniz lan karışıyorsunuz falan dedim. tercüman sakin ol abi bir dakika dedi
    ···
  5. 5.
    0
    neyse tercüman bana dediki tito seni takımda görmek istiyo ama biraz kararsız falan dedi. çok şaşırmıştım, abi yok manyak mısın benden futbolcu olmaz falan dedim. orasına biz karar veririz dedi, yıllık 4 milyon euro + maç başı 30.000 euro vereceğiz 5 yıllık sözleşmeyi uzattı önüme kuralları falan okuyorum 80 kg üstüne çıkmak yasak, günlük 50g protein almak zorunlu,
    tesislerdeki disiplin vs. bir ton kural vardı lan dedim gitsem hayatım kurtulacak kesin. i̇mzayi attım hemen arabaya bindik adam arabayı çok hızlı sürüyordu, hayırdır abi dedim takım otobüsü nou camp’a geri dönüyor, onlara yetişip seni otobüse bindireceğiz takımdakilerle tanışırsın falan dedi. i̇yi eyvallah dedim, barcelona otobüsü 50 metre ilerden gözükmeye başladı. tercüman döndü ve iyi şanslar dedi, otobüsü kenara çektiler bizim arabada durdu. otobüsün kapısı açıldı bindim otobüse baktım televizyonda izlediğim o efsane kadro bana el sallıyor. welcome to barcelona bro falan diyorl
    ···
  6. 6.
    0
    uyol ordan daniel alves falan bişeyler soruyor. yoğun ilgi vardı, tito ispanyolca bişeyler dedi herkes susup yerine oturdu. nou camp’a vardık, orada bana bir tane tercüman ayarlamışlar türkçe-ispanyolca-ingilizce biliyor. ben senin sağ kolun olucam falan dedi. neyse bu arada nou camp’ı gezdiriyorlar bana falan stad acayip bişey baktım orada bir tane panoda turkish airlines yazıyor. vay be her yerdeyiz dıbına koyim dedim sevindim biraz her neyse tercümanımdan telefon istedim sebebini sordu babamı arayacağım dedim. verdi telefonu sonradan aklıma geldi, babam bilet almak için telefonunu satmıştı yani babam bilbao’da kaldı. ben ise barcelona’nın himayesi altındaydım tercüman ve sağ kolum olan ahmet, ispanyol asıllı babası türk annesi ingiliz bir karma insandı bana odamı gösterdi. odada aradığınız her şey vardı yatak inanılmaz rahattı güzelce uyudum. sabah kalktığımda yanımda daniel alves’i gördüm.
    ···
  7. 7.
    0
    uyandırıyor beni lan dedim noluyor traning trainging falan dedi. pes oynarken hep görüyordum, antreman olduğunu biliyordum haa! tamam dedim kalktım giyindim t-shirtümü falan çıktım sahaya baktım messi xavi falan altına sıçıyor. bana gülüyolar oradan ahmet abi geldi, olum gel manyak mısın çıkar o üstündekini al şunları giy falan dedi. baktım üstünde nike – fc barcelona logosu
    olan rahat kıyafetler ve fosforlu bir atlet falan getirdi. eyvallah sağ ol dedim. giydim xavi ve messi’ye acayip gıcık kapmıştım. neyse tito geldi, 2 tur koşun saha etrafında dedi. sahada çok büyükmüş dıbına koyim koşarken nefes nefese kaldım avradını gibeyim.
    ···