Meriç buraya gelmek için evden hışımla çıkacak, beylik tabancasını çalışma masasının üçüncü çekmecesinden almayı unutacaktı. En azından Selim abiyle öyle umuyorduk.

Buse hala uyuyordu, gece birlikte olmuştuk onunla. Onu çok özlediğim için onunla birlikte olduğumu düşünüyordu. Böyle bir şey yoktu, onun yolunun yakınlarından bile geçmeyen bir yol çizmiştim kendime. Yolumdan ayrılmayacaktım. Sonuna kadar gidecek, intikamımı alacaktım. Soğuk yada sıcak, o yemeği yiyecektim.

Odadaki mermi izlerine bakıp yaptığımız planın kusursuzluğuna şaşırıyordum. Her şey planladığımız gibi gelişmişti, aslında tam olarak öyle sayılmazdı.

Buse.

Busenin en azından bu sefer yanımda kalacağını, bunu yapacağını ummuştum. Yapmamıştı, belki kalsaydı onu affedebilirdim. Ama kalmamıştı.

Buse çilek aromalı rakı gibiydi, yani yoktu. Yanımda olmaması değildi sorun, Buse zaten çok nadiren yanımda olurdu benim, genelde arkama geçer ve bıçaklar saplardı. Buna alışmıştım.

Sorun sırtımda bıçak saplanacak yer kalmamış olmasıydı ve Buse ısrarla yenilerini saplamaya çalışıyordu.

Hee uyumuşsunuz beyler. Bende yatayım o zaman, son kez soruyorum okuyan varsa yazarım, yoksa elim gibildi zaten gidip biraz dinleneyim ?

Yeni partı bekleyen kaç kişi var bir ses verin ?

istemiyonuz mu yeni part ? Piki. :((

Yeni part'ı yazmadan önce,

Okuyan

Şukulayan

Çüküleyen *

Entry giren

Rezerve alan

Bana bu kutucuklarda yeniden eski incisözlük ruhunu yaşatan bütün yazar arkadaşlara, hesabı olmadan offline olarak okuyanlara teşekkürler.

Devam mı şair ? Devam.

Okuyan şukulayan entry giren herkese teşekkürler. Arada teşekkür ederim ben böyle.

Devam ediyorum.

Yazıyordu Selim abi, eskiden ben yazardım o dinlerdi, şimdi Selim abi yazıyordu, dertliydi, derdi bendim, ölümü bir kere görmüştü, bir daha görmek istemiyordu.

Yazdıkça yazdı Selim abim. Haklıydı, vazgeçmeliydim bu işten.

Vazgeçmeyecektim, demiştim bir kere ben, her ne pahasına olursa olsun, o intikam yemeğini yiyecektim.

Sustu Selim abi kızgındı, gözlerimin içine bakıyordu.

Bana değil, kendine kızgındı, biliyordu, engel olamayacaktı.

Oğlum cevap verin, uyku mu ? Hikaye mi ?

Bana göre ikiside mümkün, yazarım. Bir kişi bile kalsa yazarım.

Hiçbir şeye hiçbir şekilde tepki veremeyeceğim bir düzlemde, tepemde bir lamba ve etrafımda mesut komseri andıran tiplerle dolu bir odadaydım.

Sorgudaydım, saatlerdir bu odadaydım ve bana tek soru sormamışlardı. Ağzım kan, sırtım bıçak, vücudum kırıklarla doluydu. Boştu arkam. Yoktu Selim abim. Olmayınca böyle oluyormuş dedim içimden, bir sonraki yumruk gecikmemişti.

Gelen diğer mesajlara bakmadım.

Kalk gidelim Selim abi, yapacak çok iş var, dedim.

Eve gitmeden önce bir şişe Jack çözmeye çalıştım bir yerlerden. Bir kaç paket winston soft. Biraz da Neşet Ertaş..

Her şey yeniden başlıyordu, bu gece son kez sarhoş olup, son kez sırtımdaki bıçaklara üzülüyordum. Kederin tadını, Neşetin sesini unutmak için içiyordum bu gece. Yarın her şey çok farklı başlayacak, çok farklı sonuçlar doğuracaktı.

Şişenin yarısı bitmiş ve ben hala Buseye kızamıyordum.

Busenin bir taktan haberi yoktu. Yapılan her şeyi biliyordum Buseye yalnızca bir kısmını anlatmışlardı. Kullanmışlardı Busemi. Almışlardı onu benden, o da gitmek istemişti bir şekilde. Herkesin cezası vardı bu oyunda ve ben ne zaman istersem o zaman kesecektim.

Meriçi aradım, karısının yatağımda çıplak bir şekilde yattığından ve biraz yorgun olduğundan bahsettim. Adresi verdim, sigaramı yakmış bekliyordum. Selim abi de bekliyordu, hemde Meriçin kapısının önünde.

Hazır mıyız beyler ? Ben bayamlik reyis. Hazırım.

Finali yazdım.

Tam 20 part.

21:30 da Final başlıyor.

Herkesi davet ediyorum.

21:30

2. Entry'i editledim beyler. Konu hakkında bir fikriniz olsun. Yeni part siz okuyana kadar gelir

Okuyor muyuz beyler, yazıyorum ben hala ?

Kaldı 4 . Ehehe şaka yaptığımı eski okurlarım biliyor. Hazır mıyız ?

Partın son satırlarını yazıyorum beyler, canlandırın biraz şuraları. Öpüyorum.

Devam mı şair ? Devam.

Vereceğiniz cevabi gibiym, ben yazıyorum.

Devam mı şair ? Devam .

Ben resmi ifadeyi verirken Meriçin ifadesi de alınmıştı. Meriçin ifadesinde uzay boşluğunu andıran boşluklar vardı.

Bu ifadeyi normal şartlar altında görmem imkansızdı, emniyet müdürünün odasında, avukatlarım ve abimle beraber ifade veriyordum. Bu şartlar normal değildi zaten.

Meriçin ifadesi avukatlarım tarafından incelendi, en ağır cezayı almasını istiyordum.

Balistik sonuçları çıkmış, mermi kovanlarının Meriçin silahından çıktığı belgelenmişti, silahtan alınan parmak izleri de Meriçinkiyle eşleşiyordu.

Bu ifadeler ve belgelerle öğlen çıkacağı mahkemede, 120 yıl hapis istemiyle yargılanacak, muhtemelen 80 yıl yiyecekti. Bunu ben demiyordum, avukatlarım diyordu.

13:00 da buluşalım.

Olurda gecikirsem

14:00 En geç buluşalım. Hadi derse girmeye çalışayım ben.