-
76.
+6PART 44 SON CUMLESi
aracın yanında iki zombi dışarı fırlamış hemşireyi kemirmekle meşguldüler. -
77.
+7 -1PART 52
hızlıca yola çıktık.. yanmamış veya kaza yapmamış bir araç bulmamız gerekiyor.. ilerledikçe öğle sıcağı ensemizde daha çok hissediliyor.. elbiselerim terden üzerime yapıştılar.. berbat kokuyorum.. fakat şu an bunu pek umursadığım söylenemez.. her birimiz 3 4 metre arayla 2 şeritte de yürüyerek koca yolda araç arıyoruz.. askerin sesi kulaklarımda.. "bunu kullanabiliriz, sağlam.. ve görünüşe göre anahtarlar üzerinde."
bindik.. aracın çalışmasıyla ilerlemeye başladık. her saniye fazlalaşan araçların arasından bulduğumuz boşluklardan ilerliyoruz. pek hızlı olduğumuz söylenemez fakat yürümekten iyi olduğu kesin..
ilerledik. saatlerdir yoldayız. asker aracı sürüyor. yanında ben oturuyorum. doktor ve kız arkadalar.. hepimiz şehre yaklaşmayı bekliyoruz. sağda bir tabela.. "45 km."...
niyahet şehirdeyiz.. ama arabadan inmek zorunda kalıyoruz. çünkü şehrin girişindeki yol tamamen kapalı. yaklaşıyoruz. yaklaştıkça çok uzaklardan sesler geliyor. silah sesleri.. hızlanmalıyız.. sese doğru mu gitmeliyiz.. fakat ses onları oraya toplar.. 4 kişinin intihar yolculuğu olabilir. şehir çok büyük.. on binlerce zombi olmalı..
ilerledik. sokaklara girdikçe şehrin içinde kayboluyorduk. sesler.. yaklaştıkça silah seslerinde artık oluyor.. kültür parkı bulmalıyız.. telsiz anasondan bu yana tam 7 saat geçti.. 5 saatimiz var.. -
78.
+6PART 64
doktor sevinçle boynuma sarıldı.. ben neredeyse ağlamak üzereyim.. çünkü ölmüş olan birisi.. hatta bizi öldürmek üzere olan birisi. şu an bizim gibi nefes alıyor, hayatta.. komutan doktoru tebrik etti. şimdi daha çok tedavi ilacı yapma vakti..
gerekli olan tüm malzemeler doktorun emrinde.. hala tampon kente gitmek için zamanımız var. doktor harıl harıl ilaç için çalışıyor. kız da yanımızda. yardım ediyoruz. elimizdeki bir tüpün neler yapabildiğini gördük. şu an doktor onlarcasını daha üretiyor.. aman tanrım.. gerçekten bir kurtuluşu başlatıyor..
herşey mükemmel gidiyor.. ta ki sirenler çalıncaya kadar.. zaten hep böyle gitmesini beklemiyordum.. askeri üs istila ediliyor. içeriden birileri ısırılmış. parçalanmış asker cesetleri bulundu. aramızdalar... -
79.
+5PART 60
"buradan gitmemiz gerek. şehrin 140 km batısında askeri üs var. 3. tümenle beraber oraya intikal edecektik fakat kimse gelmedi. 10 dakika sonra gidiyoruz.. acele edin.".. hızlıca teçhizatlarını askeri kamyona yüklediler. tüm siviller kamyonun kasasına bindik.. dakikalar geçmek bilmiyor. etrafı inceleme fırsatı buluyorum. yerde binlerce mermi kovanı var. ilerde ağaçların arasında belki de binlerce leş yığılı yatıyor.. burası temizlenmiş. ama asker cesetlerinden anladığım kadarıyla.. biraz pahalıyla mal olmuş..
hareket saati geldi.. elime tutuşturulan bir silah.. lanet olası tüfeği artık bırakabilirim. biraz da mermi aldım.. araçlar hareket halinde.. kamyonun arkasındayız.. az önceki asker de yanımızda. "ne oldu. 3. tümene ?" sorumu duyunca kafasını kaldırdı. mavi gözlerinin altında yorgunluk ve kin vardı.. fakat bana karşı değil..
"3. tümen şehirdeki sivilleri kurtarmaya geldi.. intikal bölgesine zütürecektik biliyosun işte. biz de o tümendeydik. tüm tümeni şehre dağıttılar.. biz 250 kişiyle bu parkı temizleyecektik.. ama teker teker tüm bölükler düştü.. çok kalabalıklardı. zombiler.. nefes alamadık. buraya yaklaşık 2000 zombi saldırdı.. çoğunu ormanda temizledik ama içimize kadar girdiler.. kala kala 8 kişi kaldık.. tüm tümenden cevap veren sadece 2 bölük kalmıştı.. en sonunda onlar da sustu. ana bölük.. son sözleri şunlardı. çok kalabalıklar. bölükler ele geçti.. sivillerin saklandığı mekan ele geçti.. çok kalabalıklar.. sonra telsizden cevap alamadık.." -
80.
+6 -1PART 66
şehre yaklaştık.. burası diğer üslere benzemiyordu.. şehir girişinin 1 km ilerisinde şehre giden 4 yol tanklar ve askeri bölükler tarafından tutuluyor.. durmadık. yavaşlamadık bile.. komutanın tek bir telsiz komutu geçmemiz için yetti..
şehir kapısı açık.. hızlıca araçlarla içeri girdik.. şehri savunan tümenin komutanı karşıladı bizi.. doktora ve çocuğa bakarak "bu mu ? dönüşen çocuk? " evet dedi doktor.. "bu". "bölgeyi savunmaya çalışıyoruz. daha çok askere ihtiyacımız var.. şehir.. geldiğimiz yol haricinde girişi yok. arka tarafı tamamen deniz. giriş korunuyor...
"uydularımız kayıp. sinyallerimiz yok. ama askeri birliklerden gelen raporlar açık.. üzerimize büyük bir saldırı geliyor.. ve arkamız deniz.. kaçabileceğimiz bir yer yok.. tek seçeneğimiz bu ilacı bir an önce çoğaltmak.. ilaç çocuğun kanında.. gerekirse tüm kanını şırıngayla çekerim". komutanın sözleri karşısında şoka uğrAmıştım.. hangisi daha kötüydü. görülen en büyük grup tarafından sıkıştırıldığımız mı, yoksa komutanın bu sözleri mi ? -
81.
+5Walking Dead'den Rick bunu beğendi
-
82.
+5 -1PART 67
gemiler.. gördüğüm en büyük gemiler denizde bekliyor.. şehir ele geçirilirse kaçabilmek için.. umarım buna gerek kalmaz.. doktor birşeyler söylüyor.. "tek tek enjekte etmek zorundayız. yoksa işe yaramaz.." aklıma dolan düşünceler ve sorular var.. üzerimize gelen inanılmaz bir grup var.. ve hepsine tek tek nasıl ilaç enjekte edeceğiz..
yapılabilecek şeyler neler ki ? grup ne kadar uzakta ? "başka bir yöne dikkatlerini çekmeliyiz.. ve ilacın üzerinde çalışmak için doktora zaman kazandırmalıyız.." komutanın sözleri açıktı. elindeki telsizle emirler yağdırıyordu.. az önce girdiğimiz kapıdan bir kaç tank ve ve yüzlerce asker araçlar içinde çıkış yapıyordu. 2 de halikopter var..
"bu biraz zaman kazandırır". doktora ihtiyacı olan denek zombileri bulmak için de birileri yollanmıştı bile. ancak o kafasını masaya koymuş düşünüyordu.. nasıl.. ilaç damar haricinde vücuda nasıl etki edebilir..
gelen denek zombiler üzerinde deneylere başladı.. önce ilacı sıvı bir şekilde derisine boşalttı. hiç bir etki yok.. bir sürü yol deniyordu. hiç biri etki etmiyordu.. ancak o an bana baktı. gözlerindeki değişimi görebiliyordum.. umutsuzduk..
ve bir anda bağırdı.. buldum.. lanet olsun önümde duruyor.. çok basit.. derhal komutanın yanına koştu.. ne buldu ? neler oluyor.. umarım işe yarar. bu düşüncelerle ben de arkasından koşmaya başladım.. "komutan, derhal bulduğunuz tüm cesetleri toplayın. derhal."
komutan şaşırmış bir şekilde doktora bakıyordu. "elinizde zaten denek zombiler var cesetleri de ne yapacaksınız".. doktor gülümsedi.
"ilaç enjekte edeceğim." -
83.
+5 -1PART 65
doktor.. güvende tutmak zorundayız.. komutan odaya girdi. yanımızda iki asker var. "derhal gitmeniz gerek. virüs askeri bölgeye sızdı. içerideler". gerçekten iki askerle beraber dışarı çıktığımızda durumun korkunçluğunu gördük. askeriyenin iç binalarında daha önce ısırılan bir asker dönüşerek onlarcasını dönüştürmüş.. akın akın dışarıya çıkan bir zombi ordusu ve o tarafa hiç durmadan yağan ateş. askerler kapının sol tarafındaki binadalar. ve hiç durmadan kapıdan çıkanları avlıyorlar.. fakat. içeride birşeyler oluyor. olamaz.. askerlerin olduğu binadan gelen çığlıklar. orası da istila altında. kaçmamız lazım. doktor ve ben içinde 30 a yakın tüp bulunan çantayı zor taşıyoruz. askerlerden biri önden koşuyor. aracı getirmek için..
zombi askerler binalardan çıkmaya başladı. az sonra asker araçla geri döndü. arkada az önce kurtardığımız çocuk ve komutan var.. "tüpler için zaman yok dostum. ilaç bu çocuğun kanında".. doktor başını salladı. komutan haklıydı. araca bindik. canlı kalan askerler kaçıyor ve bulabildikleri araçlara dolarak üsten çıkmaya başlıyordu. ilk biz çıktık. kilitli olan demir kapıyı kırarak..
hızla ve durmadan ilerledik tampon kente doğru.. çocuk.. hala sorular soruyor, doktor elinden geldiği kadar cevaplıyordu. komutan gittiğimiz yere haber verdi. "geliyoruz, kapıları açın".. bunu söyledikten kısa süre sonra gökyüzünde garip bir ses duydum.. uzun zamandır duymadığım bir ses. bir helikopter sesi.. geldiğimiz yöne bakıyor.. komutana baktığımda "askeri üssü temizleyecek.. bu kadar yakında bu kadar çok zombi istemeyiz".. ardından helikopterden ateş sesleri gelmeye başladı.. -
84.
+4PART 62
yarım saat süren bir yolculuk.. üsse ulaştık. şükürler olsun. askerlerin oluşturduğu bir bölge. temiz.. enfeksiyon yok. biribirini parçalayan insanlar yok.. bekliyoruz.. yanımdaki askerle doktor ve ilacı hakkında konuştum yolda.. şu an az önce yok olan tümenin komutanının yanına gidiyoruz..
komutanın odasının önündeyiz. gergin bir bekleyiş. kapıyı açan asker "içeride sizi bekliyor" dedi.. yavaşça girdik yaşlı bir adam.. ayakta.. bu tümen komutanı.. önündeki masada ise oturan daha yaşlı biri var.. bu da onun komutanı olmalı. "hoşgeldiniz".
doktor ilacın etkilerini ve kullanılması gerektiğini anlattıkça benim de konuya olan ilgim artıyordu. dakikalarca konuştular. en sonunda vardıkları karar şu oldu.. ilacı denemek..
doktorla beraber bize verilen bir odada bekliyoruz. yatılacak bir yatak yok daha çok laboratuvar gibi bir yer. neyse en azından temiz bir şeyler giymiştim. uzun bekleyişimizin sonunda odaya 2 asker ve az önceki yaşlı komutan girdi.. "beni izleyin".. yürüdük. bir laboratuvardayız. camla kapalı bir alan var. içinde bir zombi baygın halde yatıyor. genç bir erkek. dönüşeli çok olmamış. doktor kıyafetlerini giydi.. kapıyı açıp yanına girdi.. elindeki tüpteki kanın bir miktarını bir karışıma ekledi.. bunu şırıngayla alarak zombiye enjekte etti. -
85.
+4PART 54
bir şeyler yapmalıyız.. çok fazla dayanamaz.. zombiler her vurduğunda demir sürgünün esnediğini görüyorum.. yakında kırılacaktır.. ne yapmalıyım ? dikkatlerini dağıtamam.. çok kalabalıklar. hem hepsi üzerime gelmez. askerle beraber izliyoruz.. ama sadece izliyoruz. ikimiz de çaresiz bir şekilde konuşmadan izliyoruz olanları... bir ara arkama baktım. nerenin önündeyiz.. bir içki dükkanı. kapısı açık. yer kırık şişelerle dolu.. ama hala raflarda ve dolaplarda sağlam şişeler var.. asker ne yapmak istediğimi anlamış gibi süzdü beni.. "bende çakmak var"...
içeri girdik sessizce.. nerdeyse emekleyerek yere 15 kadar şişe indirdik.. ve her birini molotof kokteyli şeklinde hazırladık.. ben bilmiyordum. asker öğretti.. "kumaşları alkole bulayıp şişeye sıkıştırıyoruz. yakıp atıyoruz. basit"
tekrar arabaların yanında eğilmiş bekliyoruz. bu sefer bir farkla.. ne yapmamız gerektiğini biliyoruz..
"çok yakına atma. çok da uzağa.. tam ortalarına atmamız gerek. dükkana yakın atarsak içerdekiler de yanar. unutma".. askerin sözlerini dinleyip kafamı sallıyorum. ben ateş edeceğim. sen ilk ateşle beraber atacaksın. önce üzerimize çekmeliyiz.. 30 metre uzağımıza yaklaşık 60 zombi..
silahını kaldırdı.. "son mermilerim.. umarım bir işe yararlar".. kulağımı sAĞIR EDEN Bir ateş sesi ve ışık huzmesi.. bir zombi düştü.. dikkatlerini çekmeyi başardık.. geliyorlar.. "bekle.. bekle.. bekle..".."yak".. terlemiş ellerimle çakmağı yaktık iki şişenin üzerindeki kumaşları ateşe verdim. şişeleri elimize aldık.. attık.. -
86.
+5 -1PART 26
ileride yol tamamen tıkandı. araçlar ilerleyemiyorlar. silah sesleri. onlarca el silah sesi. yaklaşan zombilerden kaçan insanların rastgele açtıkları ateşler. benim olduğum arabaya da çarpan mermiler. araçlardan indiler. kaçıyorlar. zombiler arabamın yanında geçiyorlar. hiç bitmeyecekmiş gibi geçtiler. bense sadece kafamı eğdim ve sessizce arka koltuğa uzandım. korkuyordum. bunu damarlarımda hissediyordum. kalbimde, beynimde.. çoğu öldü.. bir kaçı kaçabildi sadece. bir kaçının koşarak uzaklaşmasını izledim.
kaçtıkları yeri biliyorum. son zombi de yanımdan geçip gidince arabadan çıktım. şehrin ara sokaklarından gitmem gerek. yüzlerce zombiye arkadan bakıyorum. biri dönüp baksa belki de öleceğim. ama dedim ya çok iyi göremiyorlar. ama duyabiliyorlar.
tahmin ettiğim istikamette koşmaya başladım. şu anlık sokaklar boştu. ayaklarım acımaya başlamıştı. ama koşmaya devam ettim. ileride hala silah sesleri vardı. oraya doğru koştum. bir kadın sesi var. "acele et,hadi geliyorlar".. -
87.
+3Madem daha önce yazılmış ya link ver ya da ctrl-v yap nasil olsa aynısını yazacan
-
88.
+3rez knk Zombilerin üstüne hewal diye koş onlar kacsin
-
89.
+3PART 55
2 şişe de birbirine çok yakın yerlere düştü.. tam ortalarına.. karşımızda alevler içinde yürüyen ölüler var.. durmadık. diğerlerini de ateşledik ve attık. her birinin önümüzde kızarışını izliyorduk.. aslında bundan zevk aldığımız bile söylenebilirdi.. içerdeki siviller şaşırmış bir şekilde neler olduğuna bakmaya çalışıyorlardı. çığlıklar kesilmişti. önünde zombi kalmayan dükkandan bir adam çıktı. iri bir adam. elinde baltasıyla alev topunun dışında kalan 2 zombiyi adeta parçaladı..
yanan zombiler teker teker yere düşmeye başladılar.. biz ise ayaktaydık. dükkandan çıkan siviller bize bakıyor.. yanlarına gitmeliyiz. ama hala yanarak üzerimize gelenler var.. onların da düşmelerini bekledik.. karşı kaldırıma koşarak yanlarına gittik.. ağlayan kadınlar vardı.. ama sadece 2 erkek.. 6 kadın..
iri adam baltayı bırakmış bir şekilde bizi bekliyordu.. yanına vardığımız an beni çok şaşırtan bir hareket yaptı.. sarıldı.. "hayatımızı kurtardınız".. hayat kurtarmak.. son günlerde çok sık yaptığım bir şey.. önceden biz kızla bile konuşmaya cesaretim yoktu.. şu an ise birilerinin hayatını kurtarıyorum.. garip..
-1
2 şişe de birbirine çok yakın yerlere düştü.. tam ortalarına.. karşımızda alevler içinde yürüyen ölüler var.. durmadık. diğerlerini de ateşledik ve attık. her birinin önümüzde kızarışını izliyorduk.. aslında bundan zevk aldığımız bile söylenebilirdi.. içerdeki siviller şaşırmış bir şekilde neler olduğuna bakmaya çalışıyorlardı. çığlıklar kesilmişti. önünde zombi kalmayan dükkandan bir adam çıktı. iri bir adam. elinde baltasıyla alev topunun dışında kalan 2 zombiyi adeta parçaladı.. -
90.
+4 -1PART 68
inanılmaz.. önümüzde duran cevap.. zombiler.. önüne gelen herşeyi yiyorlar.. ilaç enjekte edilen cesetleri de yiyeceklerdir.. ama önce denenmesi lazım. ilaç enjekte edilen bir et parçasını laboratuvardaki zombiye yedirdi. tahmin ettiği gibi. etkisini yarım saat içinde görmüştü.. komutan yoldaki tüm askerlere geri gelme emrini verdi.. özellikle helikopterlere.. şimdi sırada ceset bulma zamanı..
üst üste yığılmış onlarca ceset askerler tarafından getirildi.. çoğu parçalanmış içerisinde askerler, kadınlar çocuklar var.. şehrin cesetleri.. yakılacaklardı.. şimdi hepsine ilaç enjekte ediliyor..
inanılmaz kokuların içinden doktorun elindeki tüm imkanlarla ürettiği yüzlerce karışım cesetlere ve et parçalarına enjekte edildi.. sırada yüklemek var.. helikopterlerin yangınlar için kullandıkları su tüpleri.. artık birer ceset tüpüydü..
4 helikopter her biri onlarca ceset yüklenmiş bir halde havalandı.. pervanelerden gelen sesler kulaklarımızı sağır edebilirdi.. havalandılar.. ilerlediler.. üzerimize doğru gelen yüzlerce zombinin üzerine gittiklerinde tek yaptıkları su tüplerinin kapaklarını açmak oldu.. yüzlerce ceset yağdı gökten.. yere düşen cesetlerin hemen üzerine atılıyorlardı. her biri yedi. son yemeklerini..
yüzlerce zombi helikopterlerden yağan ziyafeti kaçırmadı.. her biri ilacın etkisinde yürümeye devam ettiler.. her biri yavaş yavaş değişiyordu.. değişime uğrayanlar yere yığılıyordu.. yüzlerce yürüyen ölü teker teker ve ard arda yere yığıldılar.. her biri geri dönüyordu.. bu sırada biz o helikopterlerin birine binerek havalandık.. değişimi görüyoruz.. yerdeler.. yere yığılıyor ve tekrar hayata dönüyorlar.. gözlerimizle görüyoruz.. tabi ben hala net göremiyorum.. -
91.
+2Panpa biz burda grup yapiyoz sende gel
-
92.
+2zombi hikayesinde gibiş yoksa ben okumam.
-
93.
+2Rez sayfa 4
-
94.
+2zombiler grup halinde dolaşıyolar dediğin zaman aklıma k*rtler geldi bi gülme tuttu
-
-
1.
+1Ulan ne adamsin dd
-
2.
0jsjsjshgs halen gülüom lan
-
1.
-
95.
+2hadi rez hızlı
başlık yok! burası bom boş!