-
351.
+6PART 63
devam ediyorum..
şırınganın içindeki tüm sıvı uyuşturulmuş bir halde baygın olarak yatan zombinin damarlarında geziniyordu.. şimdi bekleme zamanı.. gözümüz ekranlarda.. zombinin göğüs kafesine takılıp ekrana yansıtılan kalp atış grafiğinde.. henüz bir hareket yok.. ince ve tiz bir "dıt" sesi dolduruyor kulaklarımızı.. saniyeler adeta saatler, günler gibi zor geçiyor..
o ince ses. gözümüz ekranda bekliyoruz.. ve işte beklenen.. ekrandaki tek bir kalp atışı hareketinin odadaki herkesin kalp atış hızını değiştirebileceğini görmüş olduk.. bir tane daha.. ardından bir kaç tane daha.. gittikçe çoğalıyor ve bir düzen içerisine girmeye başlıyor.. doktor sevinçten neredeyse zombiye sarılacak.. ancak beklemeliyiz.. uyuşturucunun etkisinin geçmesi için bir sıvı enjekte edildi genç zombiye..
beklemek.. saatlerce beklemeye alışık olan ben şu bir kaç saniyenin geçmesi için dua ediyorum.. hadi uyan.. dur bi saniye.. gözünü açıyor. doktor baş ucunda. "uyan.. bizimle misin".. etrafa meraklı gözlerle bakıyor. hala etkisinde..
"ne..neredeyim ben." öksürmeye başladı.. aman tanrım. oldu. dakikalar öncesine kadar bizi parçalamak isteyen bir canavarken şu an bir insan.. oldu. gerçek..
doktor: "bizimlesin evlat.. ölen hücrelerini canlandıran virüse bir kaç ekleme yaptım.. virüs seni sadece ayakta tutmaya yetecek hücreyi ve temel ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olanları canlandırıyordu.. ben ise biraz daha fazlasının canlanmasını istedim."
hala şaşkın şaşkın bakıyor.. ben ise inanamıyorum.. eğer bu mümkünse. hepsini eski haline çevirebiliriz.. komutan, ben, askerler ve doktor.. keşke o yüz ifadelerini tarif edebilsem.. -
352.
+6PART 64
doktor sevinçle boynuma sarıldı.. ben neredeyse ağlamak üzereyim.. çünkü ölmüş olan birisi.. hatta bizi öldürmek üzere olan birisi. şu an bizim gibi nefes alıyor, hayatta.. komutan doktoru tebrik etti. şimdi daha çok tedavi ilacı yapma vakti..
gerekli olan tüm malzemeler doktorun emrinde.. hala tampon kente gitmek için zamanımız var. doktor harıl harıl ilaç için çalışıyor. kız da yanımızda. yardım ediyoruz. elimizdeki bir tüpün neler yapabildiğini gördük. şu an doktor onlarcasını daha üretiyor.. aman tanrım.. gerçekten bir kurtuluşu başlatıyor..
herşey mükemmel gidiyor.. ta ki sirenler çalıncaya kadar.. zaten hep böyle gitmesini beklemiyordum.. askeri üs istila ediliyor. içeriden birileri ısırılmış. parçalanmış asker cesetleri bulundu. aramızdalar... -
353.
+5 -1PART 65
doktor.. güvende tutmak zorundayız.. komutan odaya girdi. yanımızda iki asker var. "derhal gitmeniz gerek. virüs askeri bölgeye sızdı. içerideler". gerçekten iki askerle beraber dışarı çıktığımızda durumun korkunçluğunu gördük. askeriyenin iç binalarında daha önce ısırılan bir asker dönüşerek onlarcasını dönüştürmüş.. akın akın dışarıya çıkan bir zombi ordusu ve o tarafa hiç durmadan yağan ateş. askerler kapının sol tarafındaki binadalar. ve hiç durmadan kapıdan çıkanları avlıyorlar.. fakat. içeride birşeyler oluyor. olamaz.. askerlerin olduğu binadan gelen çığlıklar. orası da istila altında. kaçmamız lazım. doktor ve ben içinde 30 a yakın tüp bulunan çantayı zor taşıyoruz. askerlerden biri önden koşuyor. aracı getirmek için..
zombi askerler binalardan çıkmaya başladı. az sonra asker araçla geri döndü. arkada az önce kurtardığımız çocuk ve komutan var.. "tüpler için zaman yok dostum. ilaç bu çocuğun kanında".. doktor başını salladı. komutan haklıydı. araca bindik. canlı kalan askerler kaçıyor ve bulabildikleri araçlara dolarak üsten çıkmaya başlıyordu. ilk biz çıktık. kilitli olan demir kapıyı kırarak..
hızla ve durmadan ilerledik tampon kente doğru.. çocuk.. hala sorular soruyor, doktor elinden geldiği kadar cevaplıyordu. komutan gittiğimiz yere haber verdi. "geliyoruz, kapıları açın".. bunu söyledikten kısa süre sonra gökyüzünde garip bir ses duydum.. uzun zamandır duymadığım bir ses. bir helikopter sesi.. geldiğimiz yöne bakıyor.. komutana baktığımda "askeri üssü temizleyecek.. bu kadar yakında bu kadar çok zombi istemeyiz".. ardından helikopterden ateş sesleri gelmeye başladı.. -
354.
+6 -1PART 66
şehre yaklaştık.. burası diğer üslere benzemiyordu.. şehir girişinin 1 km ilerisinde şehre giden 4 yol tanklar ve askeri bölükler tarafından tutuluyor.. durmadık. yavaşlamadık bile.. komutanın tek bir telsiz komutu geçmemiz için yetti..
şehir kapısı açık.. hızlıca araçlarla içeri girdik.. şehri savunan tümenin komutanı karşıladı bizi.. doktora ve çocuğa bakarak "bu mu ? dönüşen çocuk? " evet dedi doktor.. "bu". "bölgeyi savunmaya çalışıyoruz. daha çok askere ihtiyacımız var.. şehir.. geldiğimiz yol haricinde girişi yok. arka tarafı tamamen deniz. giriş korunuyor...
"uydularımız kayıp. sinyallerimiz yok. ama askeri birliklerden gelen raporlar açık.. üzerimize büyük bir saldırı geliyor.. ve arkamız deniz.. kaçabileceğimiz bir yer yok.. tek seçeneğimiz bu ilacı bir an önce çoğaltmak.. ilaç çocuğun kanında.. gerekirse tüm kanını şırıngayla çekerim". komutanın sözleri karşısında şoka uğrAmıştım.. hangisi daha kötüydü. görülen en büyük grup tarafından sıkıştırıldığımız mı, yoksa komutanın bu sözleri mi ? -
355.
+1Rez sonra okurum
-
356.
+5 -1PART 67
gemiler.. gördüğüm en büyük gemiler denizde bekliyor.. şehir ele geçirilirse kaçabilmek için.. umarım buna gerek kalmaz.. doktor birşeyler söylüyor.. "tek tek enjekte etmek zorundayız. yoksa işe yaramaz.." aklıma dolan düşünceler ve sorular var.. üzerimize gelen inanılmaz bir grup var.. ve hepsine tek tek nasıl ilaç enjekte edeceğiz..
yapılabilecek şeyler neler ki ? grup ne kadar uzakta ? "başka bir yöne dikkatlerini çekmeliyiz.. ve ilacın üzerinde çalışmak için doktora zaman kazandırmalıyız.." komutanın sözleri açıktı. elindeki telsizle emirler yağdırıyordu.. az önce girdiğimiz kapıdan bir kaç tank ve ve yüzlerce asker araçlar içinde çıkış yapıyordu. 2 de halikopter var..
"bu biraz zaman kazandırır". doktora ihtiyacı olan denek zombileri bulmak için de birileri yollanmıştı bile. ancak o kafasını masaya koymuş düşünüyordu.. nasıl.. ilaç damar haricinde vücuda nasıl etki edebilir..
gelen denek zombiler üzerinde deneylere başladı.. önce ilacı sıvı bir şekilde derisine boşalttı. hiç bir etki yok.. bir sürü yol deniyordu. hiç biri etki etmiyordu.. ancak o an bana baktı. gözlerindeki değişimi görebiliyordum.. umutsuzduk..
ve bir anda bağırdı.. buldum.. lanet olsun önümde duruyor.. çok basit.. derhal komutanın yanına koştu.. ne buldu ? neler oluyor.. umarım işe yarar. bu düşüncelerle ben de arkasından koşmaya başladım.. "komutan, derhal bulduğunuz tüm cesetleri toplayın. derhal."
komutan şaşırmış bir şekilde doktora bakıyordu. "elinizde zaten denek zombiler var cesetleri de ne yapacaksınız".. doktor gülümsedi.
"ilaç enjekte edeceğim." -
357.
+4 -1PART 68
inanılmaz.. önümüzde duran cevap.. zombiler.. önüne gelen herşeyi yiyorlar.. ilaç enjekte edilen cesetleri de yiyeceklerdir.. ama önce denenmesi lazım. ilaç enjekte edilen bir et parçasını laboratuvardaki zombiye yedirdi. tahmin ettiği gibi. etkisini yarım saat içinde görmüştü.. komutan yoldaki tüm askerlere geri gelme emrini verdi.. özellikle helikopterlere.. şimdi sırada ceset bulma zamanı..
üst üste yığılmış onlarca ceset askerler tarafından getirildi.. çoğu parçalanmış içerisinde askerler, kadınlar çocuklar var.. şehrin cesetleri.. yakılacaklardı.. şimdi hepsine ilaç enjekte ediliyor..
inanılmaz kokuların içinden doktorun elindeki tüm imkanlarla ürettiği yüzlerce karışım cesetlere ve et parçalarına enjekte edildi.. sırada yüklemek var.. helikopterlerin yangınlar için kullandıkları su tüpleri.. artık birer ceset tüpüydü..
4 helikopter her biri onlarca ceset yüklenmiş bir halde havalandı.. pervanelerden gelen sesler kulaklarımızı sağır edebilirdi.. havalandılar.. ilerlediler.. üzerimize doğru gelen yüzlerce zombinin üzerine gittiklerinde tek yaptıkları su tüplerinin kapaklarını açmak oldu.. yüzlerce ceset yağdı gökten.. yere düşen cesetlerin hemen üzerine atılıyorlardı. her biri yedi. son yemeklerini..
yüzlerce zombi helikopterlerden yağan ziyafeti kaçırmadı.. her biri ilacın etkisinde yürümeye devam ettiler.. her biri yavaş yavaş değişiyordu.. değişime uğrayanlar yere yığılıyordu.. yüzlerce yürüyen ölü teker teker ve ard arda yere yığıldılar.. her biri geri dönüyordu.. bu sırada biz o helikopterlerin birine binerek havalandık.. değişimi görüyoruz.. yerdeler.. yere yığılıyor ve tekrar hayata dönüyorlar.. gözlerimizle görüyoruz.. tabi ben hala net göremiyorum.. -
358.
+13 -1PART 69 ( SON PART )
askerler ilerliyor.. araçlardan indiler.. onlarcası silahlarını doğrultmuş bir halde kalabalığa ilerliyor.. bağırıyorlar " beni anlayabiliyorsanız yere yatın ve kımıldamayın".. yere yatanları görüyorum. bir süre sonra hepsi yerdeydi.. askerler her birini tek tek kontrol ediyor.. telsizden gelen haberler iyi.. "komutanım. hepsi normal. enfeksiyon yok." helikopter sert bir salvoyla şehre geri döndü..
şimdi yapılacak çok şey var.. daha fazla ilaç ve cesetle gelecek hayatlar.. yürüyen ölüleri canlandırmak için girilen atılan bir adım..
normale dönen insanlar şehre girdi.. doktor sevinç gözyaşları döküyor.. ben de öyle.. çünkü bir umut vardı ve bu umut artık alevlendi.. artık tüm insanlar için çalışma vakti.. daha çok ceset ve daha çok ilaç vakti.. onları tek zayıf noktalarından iyileştirecektik.. açlıklarından.. ve belki de eski hayatlarımıza geri dönecektik. kim bilir ?
bu kadardı beyler. okuyan herkesin gözüne sağlık. yorumlarınızı yazarsanız sevinirim. ama dediğim gibi saçma gelen yerler, kopukluklar mutlaka olacaktır. mazur görün.. -
-
1.
0güzel olmuş hepsini okudum eline sağlık şukunu verdim
-
2.
0Emek vardı, güzel ama bazı yerleri pek olmamış hepsine verdim şuku!
-
1.
-
359.
+1rezerve okurum belki
-
360.
+1Allah razi olsun okuycam hepsini
-
361.
+1Rezerved
-
362.
+1Ayraç:Sayfa 13 part 21
-
363.
0Rezelliiii
-
364.
+1Devam kardesim
-
-
1.
0Bitti pampa
-
1.
-
365.
+1Rezervullah
-
366.
+1Vay aq harbiden efsane hikayeymiş
-
367.
+1ilk bitiren oldum galiba cok güzel yazmısım ve okumak için beklemedim eline sağlık
-
-
1.
0Yazilmis bir hikayeydi tutmamisti ben de tum partlari attim (:
-
2.
0Olsun yine sıkılmadan okudum
-
1.
-
368.
0Okuyacam bunu
-
369.
+1Allah senden razi olsun şu boş geçecek günde bana böyle bi şey okuttun saol pampa
-
370.
+147 rezzz
başlık yok! burası bom boş!