1877 yılında Rus ordusu Osmanlı'ya saldırdı. Doğu'dan Erzincan'a kadar girdiler, Batı'da Rumeli ve Trakya'nın bir bölümünü ele geçirdiler. Bu yenilgi tarihimizde 93 Harbi olarak anılır.
Kuzey'den gelen ve Plevne müdafaasını çökerten Rus orduları istanbul'u işgal etmek üzereydi. Yeşilköy'e kadar dayandılar. Abdülhamit ingiltere'ye başvurup “Beni kurtarın” diye ricacı oldu ve ingiliz donanması istanbul'a demir attı.
Ruslar o günkü adı Ayestefanos olan Yeşilköy'de 10 katlı apartman yüksekliğinde görkemli bir zafer anıtıyaptı. Abdülhamit derseniz, çok uzun yıllar boyunca padişahlığını bu anıtın yanı başındaki Yıldız sarayında (ve hiç utanmadan) sürdürdü.

Tahta çıktığı zaman Osmanlı'nın parlamentosu vardı. Hemen ilk iş olarak kapattı!..
Ve o günden sonra 33 yıl boyunca ülkeyi tek adam-tek despot yöntemiyle yönetti. Sadrazam, büyük devlet adamı Mithat Paşa'yı bugün Suudi Arabistan'da olan Taif Kalesi'ne sürdürdü ve orada adamlarına boğdurarak şehit etti.
Korkak, vesveseli bir adamdı. Padişah kaldığı sürece sarayından sadece cuma günleri namaza gitmek için çıkardı! Ne de olsa halife idi!
Ülkeyi gizli hafiyeler ve jurnalcilerle yönetti. Nice asker ve sivil yurtseverleri imparatorluğun Fizan, Yemen gibi en ücra köşelerine sürgün edip hayatlarını kararttı.

Buyur Abdulhamitvari kardeşim

O tahta çıkmadan önce parlemento yoktu. Amcası Sultan Abdülaziz darbe sonucu tahttan indirildi ve başa geçtiğinde Meşrutiyet ilan etmeyi kabul ederek tahta çıktı. Yani I. Meşrutiyet dönemi onun hükümdarlığıyla başladı. Tıpkı saçma yeniçeri muhabbetin gibi bu konuda da doğru düzgün bilgin olmadığını göstermiş oldun. Gelelim parlemento meselesine. Meclis kısa sürede devleti bölmeye çalışan Ermenilerin ve Rumların çoğunluğu oluşturduğu bir oluşum haline geldi. (Tahttan indirildikten sonra ilan edilen II. Meşrutiyet'te de aynı durum geçerliydi.) Yani bugünkü mecliste Hdp'nin çoğunluğu sağladığını düşün. Buna benzer bir durum söz konusuydu. Bu nedenle de fırsatını bulunca kapattı.

Savaş meselelerine gelirsek de sıraladıklarını tarih öğrencisi olarak gayet iyi biliyorum zaten. Diğer başlıktaki yazımda Sultan Abdülhamid döneminin mükemmel bir dönem olduğunu da iddia etmedim. Saçma yeniçeri iddiana cevap verdim ve Kızıl Sultan meselesini açıkladım. Orada da yazdığım gibi Ermenilerin bağımsızlık propagandası sebebiyle ona taktıkları bir lakaptı. 1890 sonrası Hınçak ve Taşnak örgütlerinin yaptıklarını araştırırsan sürekli ortaya attığın meselenin kökenini daha iyi kavramış olursun. Anladın mı cahil kardeşim?

Cahilliğin karşısında çaresizim o kadar cahilsin ki sana cahilliğini anlatsam roman olur.

Abdülhamide kızıl Sultan diyenlerde senin gibi Fransız dölleridir.

Kardeşim abdulhamid döneminde 1.meşrutiyet değil istibdat dönemi vardı aq yuh be bide cahil diyo millete yarrama bak Hiç mi inkılaptan Abdulhamit döneminde istibdatı görmedin rezil pekekent