sözlükte kadın yazarlara karşı agresyon var

@1 ciddi cevap vericem. ben de sıkıldım çünkü birsürü şeyden.

özet: güçlü ve tekil olma sevdasına hak arayışını aşıp, kadın faşizmine başladınız. dünyada binlerce yıldır kadın sömürülmüş olabilir. tam tersi de olabilir. bunun bedelini çağdaşım olan erkekler ve ben ödemek zorunda değiliz. siz alttan alta bize ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorsunuz. buradaki karmaşayı bilinç düzeyinde sözlere döküp, kanıtlayamayan erkek, nefretle doluyor.

siz aslında ne mal olduğunuzu çok iyi biliyorsunuz.

kadınlar erkeklere kendilerini çok ciddi şekilde değersiz hissettiriyorlar. çünkü yeteneklerimizin, yaratıcılığımızın ve üreticiliğimizin, kadın üzerindeki etkisi sadece kur yapma döneminde işe yarıyor. oysa biz menstrüal dönemlerle ilgisi ve performansı dalgalanan canlılar değiliz. kafamız sabit performansta çalışıyor ve
üretiyor. hiçbir çaba sarfetmeden sadece satın aldığınız ayakkabıyı takdir ediyoruz fakat bizim üretimimizi ve başarılarımızı sadece kendi seçimlerinizdeki elegan dokuyu okşamak için destekliyor ve onore ediyorsunuz.

bir erkek cemiyetinin maiyeti çok kolay kestirilebilirken, kadınların bir araya geldiğinde ne döndürdüğü tam bir muamma. durul yerde olayı komplike hale sokan biz erkekler değiliz. hatta biz mümkün olduğunca herşeyi formülarize edilebilir ve açıklanabilir kılmaya elverişliyiz. kadın ise her ne taka yarayacaksa "gizemci ve gizemli" bir tavır sergileme kasıntısında. evren öylece durup meraktan çatlamamız için değil, keşfetmemiz için var. ve kadın bu konuda evrenin tam tersine davranarak, zorla duvarlar ve perdeler koyarak zaten yeterince sinir bozuyor.

anlamak ve anlaşılmak istemiyorsunuz.

kadınların ciddiye aldığı şeylerle erkeklerinki farklı. üzülerek görüyorum ki kadınların ciddiye aldığı şeylerin arasında erkekler yok. bunu göstere göstere yapan da çok, alttan alta yapan da.

erkeklerden ne istediğinizi anlamak çok güç. anlayıp bunu sunduktan sonra, beklentileriniz değişiyor, bir kere doyurulduğunuzda açlıklarınız hemencecik içerik ve form değiştiriyor. ama bunu yapan erkek olunca tak atıyorsunuz.

arsızsınız. gerçekten tüm kalbimle inanarak söylüyorum, arsızsınız.

iğrenç bir rekabet halindesiniz. biz size başarılı olamazsınız demedik, değilsiniz de demedik. fakat başardığınız şeyi illa gözümüze sokma çabasına girip, durduk yerde birşeyler kanıtlamaya başlarsanız, aşağılanırsınız ve huzursuzluğunuz derinleşir.

kadınları anlamak çok zor. anladıktan sonra da bir mantığa oturtmak çok daha zor. matematiğin en soyut halini bile anlayabiliyorum ama bir kadının ne söyleyerek ne kastetmiş olabileceğini anlamak konusunda büyük sıkıntılarım var.

duygunun altına gizlenmiş duygusuzluk ve katılık anca bir kadında bu raddede varolabilir.

huzur aradığınız söylüyorsunuz ama siz de biz de iyi biliyoruz ki, o huzuru bulduğunuzda rahat duramayacaksınız.

tamam, dünya yalan ve herşey boş. ama biz politikadan zevk alıyoruz, siyaset ya da nükleer enerji politikalarını takip etmekten kayif alıyoruz. neden erkeklerin konuları karşısında "pfff erkekler... " mimiği takınıyorsunuz? dünya bunun üzerinde dönüyor, size vajinanız üzerinde dönüyrmuş gibi gelebilir, uykunuzu tekillerin arasındaki ilişkilerin detayları kaçırıyor olabilir... bizde öyle değil ve bunun bıyık altı ifadelerle küçümsenmesinden bıktık.

biz tabir-i caiz kabul etmek gerekirse, kadınların "kadınsı" mevzularına "devil's playground" gözüyle bakıyoruz ve bulaşmıyoruz. ama nedense siz rujunuz ve ojeniz hakkında bizden yorum bekliyorsunuz.

peki, şöyle yapalım... geçenlerde bir laptop aldım, ve sonradan farkettiğim üzere ekran kartının nvidia olması gerekirken ne yazık ki ati'ydi. nvidia piyasayı tekeline almış durumda ama, seneye iyi biliyorum ki ben yeni ve nvidia grafik setli bir makine alsam, işler tersine dönecek. ben bu konu hakkında, sizin o turkuaz kazağınız hakkında konuştuğunuz kadar uzun ve detaylı konuşmak istiyorum. fakat kayıtsızsınız... sizin kazağa verdiğiniz para gibi ben de bu makinaya para veriyorum... neden siz konu erkeksi bir konu olunca umarsız/küstah ya da esir alınmış gibi davranıyorsunuz?

ama bir dakika, sizin dış görünümünüz konusundaki yatırımınız, bizim üzerinden hava atamayacağımız (ne yazık ki öyle, lap topuyla kasılan adam, görmemiştir, cahildir, zaten) objelerimizle kıyaslanınca daha ağır basıyor değil mi?

bizi anlamak gibi bir çabanız yok. böyle bir çabaya girdiğinizde ise, sadece açık yakalamak ve kontrol noktası oluşturmak derdindesiniz. hadi üçümüz beşimiz aptal.

neden bütün erkekler bu domine ya da manipüle edilmiş olma durumuna kafayı takmış durumdalar? çok asi ruhlu olduklarından mı? sanmam... askerler ya da din adamları veya da tibet rahipleri... bunların hepsi ağır disiplin isteyen işler ve çoğunluk erkek.

bir adam, komutanı altındayken, bir kadının karşısında olduğu kadar ezilmiş hissetmez. bunun kaynağının erkeğin öz ezilmişlik duygusuyla alakası yok, kadının insanın gözüne soktuğu eksesif öz güveniyle alakası var.

kendinizle ne yapmaya çalıştığınızı anlayamıyoruz. anladığımızda ise ne yazık ki bulduğumuz anlamda sadece şer var.

edit: ulan size huur diyip geçsek eksi, ciddiye alıp adam gibi derdimizi anlatsak eksi... gibecem tasınızı tarağınızı ama...