ne yaptım ne ettim öğretmenlrin kaldığı lojmana yamandım. hem köydeki evlerden uzak. konu komşu yok. beş on gün içinde taşındım amk. köyde kızın benim yanıma gelme imkanı yok. hangi bahaneyle gelecek. rahatladım amk. köy kızları bu konuda çok tehlikeli.

şimdi bir de şunu unutmamak lazım. köy merkeze ne kadar uzak ne kadar iletişimi kopuksa gariplikler o kadar artıyor. bu dediklerim merkeze yakın köylerde, turistik köylerde falan çok olmaz. ancak kuş uçmaz kervan geçmez köylerde çok olur.

bir de diyeceksiniz ki amık köyde yaşayan mı kaldı. hem de bu köyde bu kadar genç ne arıyor diye. bu köyde hepsine iş sağlayan bir iş sahası vardı. neyle ilgili olduğunu söyleyemem. bundan dolayı o işin sahibi gibtiğimin sözde hayırseveri o köye okul sağlık ocağı yaptırmış (bunlar da hayır gibi görünüyor da vergiden düşüyor- bu işlerde hep üç kağıt amk.) adam köylünün iliğini sömürüyordu. kaç tanesi bunun yüzünden öldü de birkaç bin lira ailelerine verip susturuyorudu. bizim köylümüz işte bu kadar cahi ve çaresizdi amk.

panpalar okuduklarınızı beğenin lütfen bu arada imla hataları yazarın hatası ben kopyalıyorum

sonradan baktım adam halk sevdalısı olmuş, milletvekili adayı olmuş. neyse ki seçilemedi ama halen gemisini yüzdürüyor. köylü zaten hakkını koruma konusunda isteksiz bilgisiz. adamın birinin bakkaldan aldığı ilaçtan çocuğu öldü, kıvrana kıvrana adam ne hesap sordu, ne bir şey yaptı, tevekkül etti geçti. köylü de bunu çok normalmiş gibi geçiştirdi gitti amk.

arkadaş bir de köylümüze çalışkan derler ya külliyen yalan. şunu asla unutmayın adam tembel ve korkak olduğu için köylü zaten arkadaş. benim o köyde gördüğüm sistem şuydu: erkekler gece geç vakitlere kadar kahvede. (ramazan ayları dışında köy kahvesinde toplu ferre da izlenirdi amk.) gündüz öğlene kadar uyur . sonra yine kahve, namaz, arada dedikodu. kahvelerde oyun oynanmaz günah diye. ama dedikodu gırla. e köylü nereden para kazanıyor. bütün işleri karılar yapıyor kardeşler. işi olup giden adamlar da var. ama tarla bahçe işleri hep kadınlarda.

benim notum ne var ne yok hep kadınlar ve çocuklar çekiyor bu çileyi gibitğimin dünyasında

bu köyün bir gündüz arabası var. ilçeye gider akşama doğru döner. ben de köyün bulunduğu ile 4-5 saat mesafede bir sevgili yapmışım. ona gidecem ama oraya giden tren gece 11'de e köy minibüüsü sabah 7'de gidiyor. akşam geç vakitlerde ulaşım yok. tek bir çare kalıyor. süt arabaları. köylerden süt toplayan abilerin arabasnına binersen dolana dolana 2-3 saatte köye yakın olan ilçeye varır. oradan 5-6 saat treni beklersin.bu şekilde ulaşım mümkün.

ister istemez süt arabasına dadandık. dadanmaz olaydık amk. adam ferrecinun şahı çıktı.kel adam yanında bakir kalır amk. adamaın arabasına ilk bindin ne muhabbet edersin nasılsın iyi misin işler nasıl dersin falan değil mi? arkadaş köyden 2-3 km uzakta bir piknik alanı gibi bir yer var oraya vardık. adam başladı anlatmaya. seste duygusal şiir okuyan kıro tadında. kardeş köyün gençleri bak şu çalılıklarda gelip gibişiyor. hep gelip izliyorum. şöyle ediyorlar böyle ediyorlar.

amcık başka bir şey konuşmuyor iki saat boyunca pozisyondan pozisyona çarpık ilişkiden çarpık ilişkiye atlayıp durdu. ben de işkilleniyorum herifin bizim kasede niyeti var nedir bu muhabbet diye. bizim köyden çıkıp hüseyinler köyüne gidiyoruz. süt aldığımız her evin önünde bu evde bir kız var şöyle yapıyor böyle yapıyor. bir erke var yumuşa. yok bilmem ne. anlatıp duuyor. hasanlar köyüne gidiyoruz. şu evde bir karı var kocasının önünde gibişir. amk adam iki saatlik yol boyunca 100 tane olay anlattı amk. benim kafa allak bullak biz bu kadar yoklu çekerken her yede gibiş mi dönüyor şimdi diye düşünüyorum.

arkadaş hep aynı bölgede mi olaylar denk gelir. trenle gidip geliyoruz kızın yanına. dönerken köye yakın ilçeye yaklaştım trenden inecem .beş dakikalık mesafe var. inecekler de baya kalabalık.1.60 boylarında cüce gibi top sakllı bir adam denk geldi. yüz kıpkırmızı, byle al yanaklı erkeler olur ya fernando torresin ilk zamanları gibi , al al yanaklar. bir garip tip. herif başladı zütünü bana sürtmeye. ulan başka tarafa geçiyorum pıtı pıtı geliyor. başka tarafa gidiyorum yine geliyor. ne yapmaya çalışıyor anlamıyorum ki.. herif bir ara da döndü önüne önden yaslanıyor dik dik yüzüme bakıyor. zaten ilk beş dakika böyle şey mi olur diye olayı kavramaya çalışıyorum. amk sonunda ittirdim iti bir şey demeden bildiğin erkek tarafından tacize uğruyoruz. düşün bu da o civarın köylerinden biri nasıl bir manyaklıksa.

neyse bizim temizlikçi ramoyu hatırlarsınız o muallak de tam saf. parasını har vurur harman savurur. baya bir borca girmiş ne yapacağım diye düşünüyor. ben de para bol ama çekemiyorum . ilçede bir tek ziraat bankası var. ondan bankamatik istedik 6 ayda geldi amk. o 6 ay ben ilk maaşımla geçindim bir daha para çekemedim. mesai saati ilçeye inecen de bankada sıraya giecen bir mucize olup da bankada sıra gelecek de para çekecen. ne yapayım parayı bakkala yazdırıp duruyorum.

5.sezon biti panpalar bu sırada okuduysanız beğenin devam edicem ona göre panpalar bi mola verelim

6.sezon panpalar devam

3-4 bin lira biriktirmişim haberim yok. ama ramoya yardım edemiyorum çünkü para çekemiyorum. neyse ramo bu borç işini duyduktan bir hafta falan sonra geldi gel hadi ormana gidiyoruz. ne yapacağız ormanda cevap yok. amk ramo'ya yüzde yüzz güvenirim bir sıkıntı yoktur. gittik. amk ormanda bir yerde ekili bir şeyler gösterdi. dedim ramo bunlar ne -dedi kenevir. ben ne bileyim kenevir. amcık boşu boşuna çağırmış beni diyorum. meğer hint keneviriymiş.

amcık meğer o civarın mafyasından tohum almış yetiştirip bunlara verecek adamlarda bunun borcunu ödeyecek. amk ben ramoya bağırıyorum ulen çoluğun çocuğun var niye bu işlere girersin. anlatıyorum eninde sonunda yakalanacaksın. ormanlarda ormancısı jandarması geziyor. başını belaya sokacaksın. allem ettim kullem ettim üç gün anlattım. ramoyu ikna ettim kenevirleri söktürecem. amk. ramoyla gittik söktük yaktık keneviri imha ettik amk. içim rahatladı bir anda. iyilik yaptım diye mutluyum.
p

haha 2 kişi eksilemiş köylüler herhalde neoldu gerçekler karaya vurdu deymi

yarra yediğimizin farkında değiliz. meğer bu mafyatik tipler ramonun akrabasıymış. binler ramoya dokunmuyor ama sen bu akılı kimden aldın bu kenevirlerin parasını ona ödeteceğiz diye yüklenmişler ramoya. ramo isim vermemiş ama eninde sonunda buluruz demişler. ben de yusuf yusuf başladı boşu boşuna ya binlerce lira ödeyeceğiz. ya topuğa sıkacaklar

her gece kabuslarla uyanırken bir sabah baktım bizim ramo köyden ayrılmış ortalıkta yok amk. dedim şimdi yannanı yedik nerede bu ramo kimseye de haber bırakmamış. ben artık istifa edip kaçmayı düşünüyorum. gibi tuttuk. saf saf geldik elin işine burnumuzu soktuk. tamam kardeş ne yaparsan yap diye çekilmek varken başımıza belayı aldık.
p

üç gün sonra haber geldi ramo ilde bir lokantada çalışmaya başlamış. adam hem kendi borçlarını ödeyecek, hem şu hint keneviri borçlarını ödeyecek. adamın 6 ay yüzünü görmedim. bir seneden fazlada dışarıda çalıştı. bizi de ellere ihbar etmedi. böyle delikanlı bir adamdı ramo.

şimdi son olarak köyün velisinden bahsedip bitiiyorum. köyün velisinin ismi hacı ido.(isimler doğal olarak değiştiriliyor) herkes sever sayar. sözde din alimi. beş vakit namaz, camiden çıkmaz. ama bir yanına otur. bir muhhabbetini dinle hayatında duymadığın orjinal küfürler onda köyün karılarının listesi. huur top teni hepsi onda. meğer bu hacı idonun da bir hedefi varmış. biz nereden bilelim amk.

artık okunmuyormu sanırım bırkıyımı bilmiyorum herneyse mola devam edicez

şu çocuklara veren hüsam'ın amcası vardı hatırlarsanız. bu hüsam'ın babası da memo. hüsam gibi yakışıklı uzun boylu köyün zamanında en afilli delikanlısı. adam 40'lı yaşlarında ama baksan 25-30 dersin meğer bu adam bizim sarı karıyı hatırlayacaksınız. onun büyük aşkıymış. ikisi de deli gibi seviyorlarmış birbirini. hüsam'ın babası memo sarı kız evlenince köyün en güzel ikinci kızını almış. almış ama karıya hiç yüz vermiyor. hele son on senedir falan karıya elini sürmüyormuş. sarı kıza da vurup geçenleri duydukça iyice kafayı çizmiş amk. bizim hacı ido'da memo'nun karısına yanık .sözde köyün velisi. alimi. gelip bana anlattıklarını duysanız. yok bu karı yanıyor, yok bunu kimse tokmaklamıyor. yok bunun kolunu bük arasını gib, bacağını bük arasını gib öyle bir karı bunu gibecem, şöyle decem böyle edecem.yok dıbına yoğurt dök ayran olunaya kadar gib. bu köyün evliyası da anca böyle olur.

neyse kardeşler yazımın amacı şu: eğer siz bir kent merkezinde ana kucağında baba ocağında bir de düzgün bir mahallede büyüdüyseniz bu ülkenin en saf insanlarısınız. köylerimiz ne kadar dünyadan kopuksa ve içeride de genç nüfus varsa orada olanlara aklınız sırrınız ermez. bu yazdıklarımda bir gram yalan yoktur. ancak bunların da hepsini yalanlamak zorundayım. ne de olsa hepsi izlanda'da yaşandığı için sorun yok. sadece ben bizim köylerimizmiş gibi gösterdim ki ibret alalım.

bukadar panpalar okuyana teşekürler 6.sezonla kapadık yazar burdan sonra devam etmemiş bu arada yazarın ismi hala yaşıyosa belki devam eder

yedigunlukiccamasirininmucidi